-
26.Ağustos.2011, 20:20
#11
bugünkü olaylardan sonra biraz düşündüm bazı çıkarımlar yaptım, gerçi bunları burda paylaşmak ne kadar doğrudur bilmiyorum ama herkes fanatizm-romantizm havasında olayları duygusal olarak yorumluyor.
1) MAA ve yönetimi demek-ki Türk Futbolunu yönetecek isimler değillermiş. Böyle bir şey yaşanmasa bile bu adamlar yine kaos yaratacaklardı. Çünkü bir dediği bir dediğini tutmayan bir başkan etrafında karar vermekten çekinen, süreci yönetmekten çok idare etmek isteyen bu TFF yönetimi; yarın, öbür gün, hakem seçimleri ya da hakem hataları ile ilgili eleştiri aldıklarında yine saçmalayacaklardır.
2) Türkiye'deki bu kaosun önemli bir sebebi de; Türkiye'deki spor özellikle futbol yapısının yetersiz olmasıdır. Bugün şuan ki TFF yönetimini seçen kulüp başkan ve yöneticileri başlarına seçtikleri bu yönetimi şimdi yerden yere vuruyorlar. Demek istediğim anlayış yapısı değişecek. Ha bir de kesinlikle Spor Mahkemesi yapılanması lazım. TFF diyor-ki belgeler elimize ulaşmadı, gizlilik kararı var açıklayamıyoruz vb. Hukuk biliminin şöyle bir dejavantajı varki bazı olaylar gerçekleşmeden bu olaylara özgü kanunlar kurallar yapılamıyor, daha doğrusu akıllara gelmiyor, uğraşılmıyor. Türkiye'nin böyle bir durumda sporu, ligleri, kulüpleri zor durumda bırakmayacak şekilde spor federasyonları ve UEFA-FIFA ile işbirliği içinde çalışan spor mahkemelerini bir an önce kurması lazım.
3) Şu ana kadar süreçte son derece haklı çıkan tek isim GS yönetim kurulu başkanı Ünal Aysal'dır. Zira başkanın süreç zamana yayılamaz diyerek sürecin bu şekilde işlemesine karşı çıktığı yazılarındaki durum şimdi gerçekleşmiş. TFF saçmalamış, UEFA bir şekilde olaya karışmıştır.
4) Nihat Özdemir, çok ciddi FB aşığı gözükse de çok boş bir adammış diye düşünmekten kendimi alamıyorum.
5) FB yönetimi ve sportif kadrosu haklı olarak ikilem yaratan bu 'men edilme' cezasının bu şekilde kalmaması ve gereğinin yapılması gerektiğini savunuyor. Fakat, Aykut Kocaman Trabzonspor yönetiminin açıklamalarını samimi bulmuyorum diyor, Ben de FB yönetiminin 'bizi düşürün' adlı propagandasını aslında pek de samimi bulmuyorum. Elbette bu eylemin mali sıkıntılar yaratacağı açıktır, fakat camia ve taraftardaki kenetlenme bu eylemin yapılmasındaki ana amaç gibi geliyor bana.
6) Ayrıca UEFA'nın diretmesiyle son dakikada FB'yi men eden TFF yönetimi, haklarının yenmesine rağmen halen daha GS dışında hiç bir kulüp tarafından eleştirilmiyor. Şöyle ki FB ŞL'ye gidemeyecekse, zamanında verilen bir kararla, Trabzon'dan başlayıp Avrupa Kupalarına gidecek takımların listesi yenilenmeliydi. Bu durumda bildiğim kadarıyla hakkı yenmiş olan, Bursa,Gaziantep,BJK gibi kulüpler bu konuda bir açıklama ya da olumsuz tavır sergilemedi.
7) Geçen sezon şampiyon olamayarak çok büyük yara almış Trabzonspor'un kendi lehleri dışında sürece bir tepki göstermemeleri, kulüp yönetiminin yaptıgı açıklamaları samimiyetsiz kılıyor, bu konuda Aykut Kocaman'a katılıyorum. Fakat Aykut Kocaman'a katılmadığım bir nokta var o da; isim vermeden bazı kulüpler bu durumdan yararlanıyor diyor. ima ettiği kulüpler şüphesiz GS ve Trabzonspor'dur. Trabzon'un duruşunu samimi bulmadığımı söyledim. Galatasaray'ın da süreçten yararlanmak gibi bir tavrı yok bence, aksine lig böyle devam edecek dendiğinde ilk karşı çıkan GS yönetiminin süreç hakkında bahsettiği ve sakıncalı olarak yorumladığı duruma girmiştir.
8) TFF'nin lig böyle devam edecek, ceza veya düşürme yok kararı aldıktan sonra, TFF'ye destek verdiğini başta İlhan Cavcav olmak üzere bir çok anadolu kulübü başkanları açıklamıştı. Burda tabi ki anlaşılmayacak bir şey yok. FB'nin düşmesi ya da ligin bir şekilde yara alması, bırakın şike iddaası ile karşılaşan anadolu kulüplerini, lige yeni çıkan ya da iddaaların dışında kalan tüm kulüplerin gelirlerini etkileyecek. Bu durumda mahkeme başlayıp, dava görülüp, sonuca bağlanana kadar bu kulüpler ligin düzeninin bozulmaması için bu doğrultuda davranan TFF'ye destek verecek, ve sürece karşı çıkan kulüplere ateş püskürmeye devam edecek.
9) Sonuç olarak; TFF elindeki bilgi ve belgelerle şikeye bulaşmış yada şüpheli kulüpleri kesinlikle düşürmelidir. Bu lig şu durum içinde başlarsa bırakın futbol zevkinin olmamasını, taraftar kapışmaları ve benzeri olaylar ile kaos sürekli büyüyecektir. Madem FB yönetimi 'bizi düşürün' isteğinde bulundular, bu durumda TFF'nin karar vermek için çekineceği tek isim Digitürk kalmıştır. Eğer TFF Türk futbolunu kurtarmak istiyorsa, bir an önce yazılı kurallara uygun kararları alması gerekmektedir. Haa eğer TFF bunu yapamıyorsa, UEFA daha dallanmış budaklanmış bu işe daha geniş ceza ve yaptırımlar uygulayabilir. TFF yönetimi süreci yönetemiyorsa rica ediyorum futbolu seven bir insan olarak lütfen istifa etsinler!
10) Ayrıca bir kaç arkadaşımızın bu konu ya da ilişkili konular içinde belirttiği gibi, bir çeşit entrikalar yaşandığını düşünüyorum. Şöyle-ki Haluk Ulusoy'u zar zor ayırdığımız TFF Başkanlığı makamından Mahmut Özgener kısa bir zaman içinde, hem de hiç bir aksilik ya da protesto olmadan ayrılmıştır. Burda çok büyük bir soru işareti var. MAA için FB'nin Aziz Yıldırım'dan sonraki muhtemel başkanı gibi yorumlar yapılırken, TFF başkanlığı için bir anda tek başına aday olarak kalması da şaşırtıcıdır. Ayrıca, TFF'nin play-off kararı; kesinlikle şu durumdan zarar gören yayıncı kuruluş için yapılmış bir uygulamadır. Zira siz yere düşmüş Türk Futbolunu ayağa kaldırmak istiyorsanız, bu şekil ilginç uygulamalar yerine asıl göreviniz olan kararları alırsınız.
Mesaj Yetkileri
- You may not post new threads
- You may not post replies
- You may not post attachments
- You may not edit your posts
-
Forum Rules