İbrahim Akın'ın önce ilk ifadesine daha sonra değiştirdiği ifadesine daha sonra Telegol'e bağlandığındaki açıklamasına en sonda etik kurulundaki ifadesine bakarsanız Savcı'nın nasıl mükemmel bir iş yaptığını görürsünüz.

Poşet içindeki para bir forma oluyor bir şike parası oluyor bir ev parası oluyor. Yusuf Turan'lı bir menajeri oluyor bir gayri resmi menajeri oluyor bir dış kapının mandalı oluyor. Hocayı bir arıyor, bir aramıyor, bir şaka yapıyor, bir şike parasını sorduğunu söylüyor, bir at yarışını şike parası gibi sorduğunu söylüyor. Hadi Savcı şike olayı diye poşettekine para diyor haydi cinayet olsa silah diyecekte arkadaşım, sen niye poşettekini suçlanan olarak şekilden şekile sokuyorsun. Birinde savcı baskı yaptı ya diğerlerinde kim yaptı?

Artık klasikleşmiş şeylerin arkasına sığınmayı bırakalım.Türk futbolunda şike var ve geçen sezonda bir şeyler döndü. İster Fenerbahçelisi yapsın ister Trabzonsporlusu ister Galatasaraylısı.

Millet takımın, şahısların aklanmasının derdine düşmüş. İnsan, ailesinin aklanması için bu kadar kendini paralamaz.

Türk futbolunun ya da Türk sporunun temizlenmesi kimsenin umrunda değil.

Yoksa suç ispat edilmeyene kadar herkes suçsuzdur, ak akçe kara gün içindir gibi kalıplaşmış sözler anormal muhabbetlerin kılıfı için konmamıştır.