
Originally Posted by
Hugo
Teşekkür ederim
Yeni sezonda düşündüğüm 11 de bu şekilde olacak:
Sağ kanatta Serdar-Chehachouhe dönüşümünü forvette Rey-Necati-Ali Kuçik dönüşümünü yapmak gerekebilir yabancı sınırından dolayı. Belki savunmada Cabrera-Sascha Yunisoglu yer değiştirebilir. Harbuzi'nin ise forması garantideğil çünkü arkasında Michael Laudrup'un oğlu Mads Laudrup formayı kapmak için bekliyor.
Muhammed Abu, Sharbini, Juanito, Hayrettin kadroda yeri garantide olan isimler diyebilirim.
Bu da bizim fakirhane işte
:

Şu an 4. sezonun başındayım. Bank Asya'daki ilk senemizde şampiyon olarak Süper Lig'e çıktık ve kupada çeyrek final oynadık. Süper Lig'deki ilk senemizde tüm otoriteleri şaşırtarak şampiyonluğu son haftada kaçırdık(son haftaya lider girmiştik hatta) ancak kupada şampiyonluğa uzandık. Ertesi sezona Süper Kupa zaferiyle başlayarak müzemizdeki kupa sayısını 3'e çıkardık. Bu sene lige konsantre olmak istediğim için kupa yarı finalinde kendimi adeta ateşe attım ve elendim, ama ligi de kazanamadım. Fener kopup gidince anca 2. olabildik. Ayrıca bu sene ilk defa Avrupa'ya giderek Uefa gruplarında 4 puan toplayıp 3. olarak ülkemize döndük. 4. seneye de çifte kupa hedefiyle başladım. 12 hafta sonunda Fenerbahçe'nin 4, Galatasaray'ın 3 puan gerisinde 3. sıradayım, ama bütün büyük takımlarla oynadım.
Şu an kadromdaki en yaşlı oyuncu 27 yaşında, yaş ortalamam 22. Transfer dönemlerinde hep genç, kaliteli ve ucuz oyuncu almaya çalıştım; maaşları hep dengede tuttum. Şu an en çok maaş verdiğim oyuncu haftada 13k pound'la Caner. Onun dışında Messi'yi bedavaya ve haftalık 30k pound maaşla verseler almam, takımdaki dengeleri bozacağı için.
Transfer politikamda ''Satılmayacak oyuncu yoktur'' felsefesini belirlediğim için finansım da çok iyi oldu. Sattığımdan çok aldığım bir transfer dönemi olmadı. Şu an +10m pound balance'ımız var, sene sonunda da bu rakam yaklaşık 2 katına çıkacaktır diye düşünüyorum.
Ayrıca bu süre zarfında junior coaching'i 2 kez, youth recruitment network'u, training facilities'i ve youth facilities'i de 1 kez geliştirdim. Olabildiğince genç alıp yetiştirerek ya da kendi gençlerimi çıkartarak Türkiye'nin Ajax'ı, Türkiye'nin Porto'su olmaya uğraş veriyorum. Bir ekol yaratmaya çalışıyorum, bakalım nereye gidecek.
Ayriyetten bu sezon Uefa Avrupa Ligi gruplarında sürpriz üzerine sürpriz yapıyorum. 5 maçta Dnipro'yu ve Ajax'ı 1 kere yendim, Ajax'la 1 kere de berabere kaldım. Son maçta evimde Dortmund'u ağarlayacağım. Beraberlik beni gruptan çıkartıyor.
Birkaç oyuncumun profilini de koyayım. Bu oyuncuları ''ilk profillerine göre kendilerini en çok geliştirmiş oyuncular''dan ve regen oldukları için profilini bilmediğiniz oyunculardan seçtim.


Bu Bayram Olgun ilginç bir oyuncu. Şöyle ilginç, profili random veriliyor. Bazı oyunlarımda yüzüne bile bakılmazken bu oyunumda çok kaliteli bir kaleci oldu. Ben de 300k pound'a kadroma kattım yedekte oturması için.




Bu arkadaşı 3m pound'a Kızılyıldız'dan aldım. Transfer politikama göre 3m çok fazla bir rakamdı ancak daha iyisi bize gelmeyi kabul etmeyince genç yeteneği denemek istedim.


Bedelsiz olarak Altay'dan getirttik. Hem biz hem de Türk futbolu için heyecanlandırıcı bir santrfor.

30k pound'a Fildişi'nden getirttik.

Bedelsiz olarak PSV altyapısından getirttik. Bu genç yaşına rağmen Fm'de gördüğüm en profesyonel oyunculardan bir tanesi.

Bu da 150k pound'a Nijerya'dan getirttiğimiz John Odita. Zaten ''yıldız adayı'' değil, ''yıldız'' olarak getirtmiştik, öyle de oldu. Topu ayağına aldığında onu durdurabilecek oyuncu çok az.

Bu koçeronun bonservisine de 180k pound verdik, sezon sonu aramıza katılıyor. Target man hasretimi dindirmesi işten bile değil.
"Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil; doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz."