Önceden de belirttiğim gibi sezona İngiltere Lig Kupası'nda Ipswich deplasmanında başlayacaktık. Maçtan önce nasıl inandıysam artık takıma, 1 ya da en kötü 2 farklı mağlubiyet bekliyordum takımımdan.
Kötü bir futbol oynayarak rakibimize 3-0 mağlup olduk. Ancak maçtan sonra bir de baktım ki; 1 değil 2 değil 5 gömlek kalite farkı varmış be usta. Bunu gördükten sonra oyuncularıma olan sinirim geçti. Zaten turnuvadan elenmek istediğimi bir önceki post'ta söylemiştim, iyi oldu.
Ve lig başladı!
İlk haftada medya tarafından ligi 5. bitirmesi öngörülen güçlü rakibimiz Oxford'u evimizde ağırladık.
Resimde de görüldüğü gibi geldikleri tek ciddi pozisyonun gol olması bizim açımızdan talihsizlik oldu ancak en az 1 gol de atmalıydık. Bunu başaramayınca sahadan mağlup ayrıldık. ''Olur böyle şeyler'' diyerek önümüzdeki maçlara baktık.
Maçtan sonra, e-postama transfer sezonunun 2 hafta sonra kapanacağı haberi geldi. Nestor'u aradım ve son bir kez serbest oyunculara bakmamızı ve kelepir fiyata iyi oyuncu bulursak kadro derinliği açısından sözleşme imzalamamızı istedim. O ise bir yıldızla döndü: 7 sene PSV'de oynamış, 45 gez Gana milli takımı forması giymiş Eric Addo ile!
Addo'yla haftalık sadece 750 pounda 2 yıllık sözleşme imzaladık. Bu transferden sonra bizde kiralık oynayan, yetersiz profilli ve haftalık 300 pound alan stoper Angus MacDonald'ın sözleşmesini feshettim. Kalan açığı da Nestor 18 yaş altı takımından gereksiz oyuncuları serbest bırakarak kapattı; böylece bu transfer bize bedavaya gelmiş gibi oldu. Bariz olarak lig için fazla iyi bir oyuncu. Hem DC hem de DMC oynayabiliyor olması bu ligde düşündüğünüzden daha iyi bir avantaj. Tam bir joker olarak kullandım onu 3 maçta.
2. haftada, medya tarafından sonuncu olarak ligden düşmesi öngörülen Port Vale deplasmanındaydık.
Defansif olarak iyi bir maç çıkarmasak da ofansif olarak tahmin ettiğimden çok daha fazla etkiliydik ve deplasmanda 3 gol bularak tüm otoriteleri şaşırttık. Jack Midson 2 golle maçın yıldızı olurken, sonradan onun yerine giren Luke Moore kendi yaptırdığı penaltıyı gole çevirmeyi başardı. Eric Addo da ilk maçında 1 asist yaparak kalitesini kanıtladı.
3. hafta, evimizdeki ilk galibiyetimizi almak istiyorduk. Rakip maçtan önce 5. sırada bulunan tehlikeli takım Wycombe'du.
Oldukça sıkıcı(bizim kontrolümüzde yani heheheh) geçen ilk yarıdan sonra, ikinci yarıda gol olduk yağdık! Dakika 54'te korner pozisyonunda Suat Usta'ya yapılan hareket penaltıydı. Jack Midson'un penaltısını kaleci kurtarsa da kurt forvet dönen topu boş kaleye atmakta zorlanmadı. Sonra yine Midson'un asistinde Dougthy'nin enfes bitirici vuruşuyla farkı 2'ye çıkardık, dakika 83'te de Yussuff kaleciyi geçerek yaptığı vuruşla maçın sonucunu belirledi.
4. hafta maçı, bizden 2 sıra aşağıda olan namağlup Exeter'e karşı deplasmandaydı. Kulağa korkutucu geliyor.
Defansif olarak harikalar yarattık, Exeter'e pozisyon şansı bile tanımadık ancak ofansta bulduğumuz 1 net 3 ortalama şansın hiçbirini gole çeviremememiz nedeniyle sahadan 1 puanla ayrıldık. Ofansif olarak çok etkiliydik, büyük şanssızlık oldu bu maç bizim için ama sonuçtan son derece memnunum.
4 hafta sonucunda sadece 1 gol yiyip 6 gol atarak tam da istediğim performansı sergilemiş olduk. Puan sıralamasındaki yerimiz de çok güzel. Umarım bu gidişatı devam ettirebiliriz.
Transfer ettiğim çoğu oyuncum 11'de oynuyor ya da yedekten oyuna girerek katkı sağlıyor. Ancak önceden takımda olan ve bolca oynattığım oyuncuları tanımıyorsunuz elbette. İzin verin onları sizinle tanıştırayım:
Christian Jolley, MR yedeği olan oyuncumuz. Jason Banton kondisyonsuz ya da sakat olduğunda o oynuyor, maç içinde de oyuna girebiliyor.
Santrforumuz Jack Midson, tam bir komple forvet. Takımın gol yükünü çeken oyuncu oldu şu ana kadar. Çektiği şutların %85'inin kaleyi bulması çok sevindirici. Kendisinden çok yüksek performans alıyorum, böyle devam etmesini umuyorum.
Takımımızın kaptanı Mat Mitchel-King, 4 maçın 4'ünde de ilk 11'de görev aldı ve çok etkili oldu. Addo'yu DMC ya da DC oynatmam konusundaki kararım onu yakından ilgilendirecek. Addo'yu DC oynatmaya karar verirsem tam kadro durumunda yedeğe çekilir ancak stopere bir oyuncu gerektiği bir anda her zaman ilk tercihim olur.
Takıma geldiğimde en beğendiğim oyuncuydu Rashid Yussuff. Hâlâ da çok beğeniyorum. Oyun kurucumuz Stacy Long'un yokluğunda MC oynayarak çok önemli katkı yaptı. Her zaman alternatiflerim arasında, her zaman elimin altında.
Sağ bek oyuncumuz Sammy Moore, çok komple bir oyuncu olması nedeniyle kadroda en beğendiğim isimlerden biri. Gerçekten çok seviyorum bu tarzdaki oyuncuları. Kadroya ilk koyacağım isimlerden biri.
Hazırlık maçlarında şov yapan takımımızın beyni Stacy Long, sakatlığı nedeniyle henüz ligde oynayamadı ancak artık iyileşti. Onun da takıma katılmasıyla(duran toplardaki ilk alternatifimiz kendisi) gol sayımızın artacağını düşünüyorum. Bu da daha çok puan demek!
Şimdi önümüzde Johnstone's Paint Trophy'de oynayacağımız Gillingham maçı var. Maça yedek ağırlıklı kadroyla çıkarak kadromuzun ne kadar derin olduğunu öğrenmiş olacağız.
Originally Posted by cangulerdc
Usta, naçizane önerim.. ceza sahası dışında birini bırakman. Stoperlerin iyi, kafa toplarında rakibe geçit vermeyebilir ama topu çıkardıkları nokta genelde ceza sahası dışı oluyor. Rebound şansı vermeyelim aman rakibe.. Bence tabi, sen bilirsin..3 tane resmi maç oynadım ama sunum yapmak için oyunu alta aldığımda bilgisayar feci kastı. Marsilya-Fenerbahçe maçından sonra gece geç saatlerde koyacağım maçları.
Premier Lig 1 numaraysa, biz 4 numarada oynuyoruz. nPower League 2 olarak geçiyor ligimizin ismi. Yukarımızda nPower League 1 ve Championship var.
