1 ile 30 arası toplam 2805 sonuç

Konu: Football Manager 2014 | 14.3.1

Hybrid View

  1. #1

    Default

    Arkadaş ne yaparsam yapayım her maç rakibim daha az şut ile golleri buluyor.

    Ne zaman futbolcularım rakip ceza sahasına girse en az 5 adam karşılarında oluyor bir anda. Üstelik benim futbolcular da zevkine topu adamlara çarptırıyorlar.

    Karşı takımın 10 hızlanmalı 11 top sürmeli kalas target man'i her ara topta defansı fink attırıp golü atıyor sanki Saviola gibi.

    Karşı takımın kalas ötesi kalas DMC'si topu ayağına aldı mı üç defansımın arasından geçip golü atıyor.

    Denemedik taktik varyasyonu bırakmadım ama her maç tırnaklarımı yeyip küfrederek maçı izliyorum.

    Bu ne ya ?

  2. #2
    Nesil
    2006
    Yer
    Bitlis
    Yaş
    38
    Mesajlar
    1,290

    Default

    Quote Originally Posted by marlo41 View Post
    Arkadaş ne yaparsam yapayım her maç rakibim daha az şut ile golleri buluyor.

    Ne zaman futbolcularım rakip ceza sahasına girse en az 5 adam karşılarında oluyor bir anda. Üstelik benim futbolcular da zevkine topu adamlara çarptırıyorlar.

    Karşı takımın 10 hızlanmalı 11 top sürmeli kalas target man'i her ara topta defansı fink attırıp golü atıyor sanki Saviola gibi.

    Karşı takımın kalas ötesi kalas DMC'si topu ayağına aldı mı üç defansımın arasından geçip golü atıyor.

    Denemedik taktik varyasyonu bırakmadım ama her maç tırnaklarımı yeyip küfrederek maçı izliyorum.

    Bu ne ya ?
    Rakipler gerçekten kolay gol buluyor.
    Ben taktiğimle ilgilidir diye düşünüyordum ama öyle değil. Bulduğunu atıyor adamlar.

  3. #3
    Nesil
    2007
    Yaş
    33
    Mesajlar
    2,153

    Default

    Quote Originally Posted by marlo41 View Post
    Arkadaş ne yaparsam yapayım her maç rakibim daha az şut ile golleri buluyor.

    Ne zaman futbolcularım rakip ceza sahasına girse en az 5 adam karşılarında oluyor bir anda. Üstelik benim futbolcular da zevkine topu adamlara çarptırıyorlar.

    Karşı takımın 10 hızlanmalı 11 top sürmeli kalas target man'i her ara topta defansı fink attırıp golü atıyor sanki Saviola gibi.

    Karşı takımın kalas ötesi kalas DMC'si topu ayağına aldı mı üç defansımın arasından geçip golü atıyor.

    Denemedik taktik varyasyonu bırakmadım ama her maç tırnaklarımı yeyip küfrederek maçı izliyorum.

    Bu ne ya ?
    Taktikle mi alakalı acaba? Bende de buna benzer bir durum var. Aynı taktikle Bayern'e yenilmedim ŞL'de, kötü oynadım ama yenilmedim. Tottenham'dan 1 puan alabildim 2 maçta da üstün olmama rağmen. Bu maçlarda toplam 3 gol yedim 2 gol attım. Ancak gel gör ki Dinamo'dan tek maçta 2 gol yedim Gerçi ben de 6 gol atıp kazandım o maçı ama yine de Bayern'den zar zor gol yerken, Tottenham'ın bana attığı tek gol duran top organizasyonuyken Dinamo'dan 2 yemek garibime gitti. Ligde gol yemediğim maç yok. Takım Galatasaray bu arada. Aksi gibi ligde zor da gol atıyorum ilk yarı bitti üçüncüyüm

  4. #4
    Nesil
    2007
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    43
    Mesajlar
    80

    Default

    Quote Originally Posted by marlo41 View Post
    Arkadaş ne yaparsam yapayım her maç rakibim daha az şut ile golleri buluyor.

    Ne zaman futbolcularım rakip ceza sahasına girse en az 5 adam karşılarında oluyor bir anda. Üstelik benim futbolcular da zevkine topu adamlara çarptırıyorlar.

    Karşı takımın 10 hızlanmalı 11 top sürmeli kalas target man'i her ara topta defansı fink attırıp golü atıyor sanki Saviola gibi.

    Karşı takımın kalas ötesi kalas DMC'si topu ayağına aldı mı üç defansımın arasından geçip golü atıyor.

    Denemedik taktik varyasyonu bırakmadım ama her maç tırnaklarımı yeyip küfrederek maçı izliyorum.

    Bu ne ya ?
    Bu tip maçlar en çok puan kaybettiren maçlar.Dikkat edin rakibin de atak oynadığı gol düellosu şeklinde geçen maçlarda genelde kazanan siz olursunuz bir şekilde ama rakip gömülü oynuyor ve sizi bekliyorsa topun devamlı sizde olması,kızılderililer gibi saldırmak hiç birşey ifade etmiyor.

    Naçizane tavsiyem;rakip ceza sahası ve önü kalabalık şekilde savunma yapıyorsa(Çanakkale Geçilmez) tempoyu en düşük seviyede tutup oyun şeklini de Standart olarak belirlemek işe yarıyor.Hatta oyun felsefesini de katı (rigid) olarak tutuyorum.
    Bu şekilde rakibi gömüldükleri alandan çıkmaya zorlamış oluyorum.Bu tip maçlarda kendi defansımı da öne çıkarmak yerine daha geride tutuyorum.

    Rakip ölümüne savunuyor ve siz de fazla atak oyunu oynuyor ,savunmayı da öne çıkarıyorsanız oyun mantığında illa ki ceza kesilecek(ki bu da mantıksız değil bence) ;bunun için de rakipteki Kemalletin Şentürk ,Pirlo oluyor ve milimetrik pası araya bırakıyor.Topa koşan rakip oyuncu da Saviola oluyor.

    Bu tip maçlarda maç 0-0 dahi gitse 75-80.dklara kadar atak oyunu oynamıyorum.Eğer takımınızın morali yerinde ve taktiği öğrenmişlerse "ulan dakikalar boşa geçiyo en iyisi saldırayım" moduna hiç girmemek lazım bence.

  5. #5

    Default

    Quote Originally Posted by Flammable View Post
    Bu tip maçlar en çok puan kaybettiren maçlar.Dikkat edin rakibin de atak oynadığı gol düellosu şeklinde geçen maçlarda genelde kazanan siz olursunuz bir şekilde ama rakip gömülü oynuyor ve sizi bekliyorsa topun devamlı sizde olması,kızılderililer gibi saldırmak hiç birşey ifade etmiyor.

    Naçizane tavsiyem;rakip ceza sahası ve önü kalabalık şekilde savunma yapıyorsa(Çanakkale Geçilmez) tempoyu en düşük seviyede tutup oyun şeklini de Standart olarak belirlemek işe yarıyor.Hatta oyun felsefesini de katı (rigid) olarak tutuyorum.
    Bu şekilde rakibi gömüldükleri alandan çıkmaya zorlamış oluyorum.Bu tip maçlarda kendi defansımı da öne çıkarmak yerine daha geride tutuyorum.

    Rakip ölümüne savunuyor ve siz de fazla atak oyunu oynuyor ,savunmayı da öne çıkarıyorsanız oyun mantığında illa ki ceza kesilecek(ki bu da mantıksız değil bence) ;bunun için de rakipteki Kemalletin Şentürk ,Pirlo oluyor ve milimetrik pası araya bırakıyor.Topa koşan rakip oyuncu da Saviola oluyor.

    Bu tip maçlarda maç 0-0 dahi gitse 75-80.dklara kadar atak oyunu oynamıyorum.Eğer takımınızın morali yerinde ve taktiği öğrenmişlerse "ulan dakikalar boşa geçiyo en iyisi saldırayım" moduna hiç girmemek lazım bence.
    Tavsiyelerin için çok teşekkür ederim öncelikle.

    Ya sırf taktikleri çözmek için adetim olmayarak büyük takım aldım tutorial mantığıyla oynayayım diye. Pişman oldum.

    Kalesinde De Gea, defansında Vidic-Ferdinand ( defansı önde de kurmadım hızları yüksek değil diye ) forvetinde ise Rooney ve Van Persie olan takım ne gol atabiliyor ne de savunma yapabiliyor.

  6. #6
    Nesil
    2007
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    43
    Mesajlar
    80

    Default

    Quote Originally Posted by marlo41 View Post
    Tavsiyelerin için çok teşekkür ederim öncelikle.

    Ya sırf taktikleri çözmek için adetim olmayarak büyük takım aldım tutorial mantığıyla oynayayım diye. Pişman oldum.

    Kalesinde De Gea, defansında Vidic-Ferdinand ( defansı önde de kurmadım hızları yüksek değil diye ) forvetinde ise Rooney ve Van Persie olan takım ne gol atabiliyor ne de savunma yapabiliyor.
    Bir de dikkatimi çeken bir şey var.
    Eğer takım henüz taktiğe %80 ve üzeri uyum sağlamamışsa ; ne kadar az direktif verirseniz o kadar az sorun oluyor.
    Taktik ekranındaki direktif kısmında zilyon tane(Kısa/uzun pas yap,defansı önde/geride kur,rakibi rahatsız et/ayakta savun etc..) direktif var.
    Yeni takımla başlarken ya da yeni sezonda birkaç yeni transferle başlarken mümkün olduğu kadar az direktif verdiğimde daha başarılı olduğunu gördüm.Başlarda sadece en temel isteklerimin direktiflerini vermeye ve sayısını az tutmaya çalıştım daha iyi sonuç verdi.
    Oyuncular daha taktiğe tamamen alışmadıysa çok daha basit kabul etmek gerekiyor anladığım kadarıyla.

    Yani Man Utd gibi oyuncu özellikleri süper olan bir takım bile olsa en başlarda ne kadar çok direktif ve çeşitlilik olursa o kadar bocalıyor.

    Aynı senin gibi bu tip durumlardan ligin ilk haftalarında taktik oturana kadar çok puan kaybettiğim ve sonradan farkı kapatamadan ligden koptuğum sezonlar olmuştu.

    Zamanla herşey oturunca daha çok direktif veriyorum ben.

  7. #7
    Nesil
    2005
    Yer
    Ankara
    Yaş
    42
    Mesajlar
    697

    Default

    Quote Originally Posted by Flammable View Post
    Bu tip maçlarda maç 0-0 dahi gitse 75-80.dklara kadar atak oyunu oynamıyorum.Eğer takımınızın morali yerinde ve taktiği öğrenmişlerse "ulan dakikalar boşa geçiyo en iyisi saldırayım" moduna hiç girmemek lazım bence.
    Şu kısım çok önemli.

    Aman da başkan benden hücum futbolu bekliyor diye ligin 17.siyle kendi sahanızda oynasanız bile hücum anlayışında 4 tane forvetle çıkmayın sahaya.

    Üst üste hiçbir maça aynı taktikle çıkmayın, rakip sizi çözemiyor bu durumda.

    3 tane taktiğiniz olsun, misal benim baklavalı 442, 4231 (çift merkez orta saha, sağ açık, sol açık ve AMC'li) ve 41221 (tek ön libero, çift merkez orta saha, sağ açık ve sol açık) olmak üzere 3 tane taktiğim var.

    3 taktikte de genelde standart anlayışla başlarım. Belki ligin sonuncusuyla kendi sahamda oynarken kontrollü ve deplasmanda çok üst düzey bir takımla oynarken kontrayı tercih edebilirim. Akıcı filan oynamayın, o da normal olsun. Taktiğe göre ya kanatları kullanın ya göbekten oynayın ama hep düşük tempo & pas oyunu kombinasyonunu tercih edin. Çizgiye inmeden orta komutunu kullanın ki kanat oyuncuları çizgiye inip inip geriye çevirmesin topları. Rakibi rahatsız et + sıkı markaj şart, topa dal seçmeyin.

    Ve arkadaşın da dediği gibi sabır sabır sabır, o gol illa ki gelecektir, gelmezse son 10 dakika o riski zaten alırsınız, kontrolü maçın başında kesinlikle kaybetmeyin.

  8. #8
    Nesil
    2007
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    43
    Mesajlar
    80

    Default

    Quote Originally Posted by cureshot View Post
    Şu kısım çok önemli.

    Aman da başkan benden hücum futbolu bekliyor diye ligin 17.siyle kendi sahanızda oynasanız bile hücum anlayışında 4 tane forvetle çıkmayın sahaya.

    Üst üste hiçbir maça aynı taktikle çıkmayın, rakip sizi çözemiyor bu durumda.

    3 tane taktiğiniz olsun, misal benim baklavalı 442, 4231 (çift merkez orta saha, sağ açık, sol açık ve AMC'li) ve 41221 (tek ön libero, çift merkez orta saha, sağ açık ve sol açık) olmak üzere 3 tane taktiğim var.

    3 taktikte de genelde standart anlayışla başlarım. Belki ligin sonuncusuyla kendi sahamda oynarken kontrollü ve deplasmanda çok üst düzey bir takımla oynarken kontrayı tercih edebilirim. Akıcı filan oynamayın, o da normal olsun. Taktiğe göre ya kanatları kullanın ya göbekten oynayın ama hep düşük tempo & pas oyunu kombinasyonunu tercih edin. Çizgiye inmeden orta komutunu kullanın ki kanat oyuncuları çizgiye inip inip geriye çevirmesin topları. Rakibi rahatsız et + sıkı markaj şart, topa dal seçmeyin.



    Ve arkadaşın da dediği gibi sabır sabır sabır, o gol illa ki gelecektir, gelmezse son 10 dakika o riski zaten alırsınız, kontrolü maçın başında kesinlikle kaybetmeyin.
    Tavsiyelerinin tamamına katıldığımı söyleyemem açıkçası.
    Üstüste hiçbir maça aynı taktikle çıkmamak bana göre mantıklı bir seçim değil.
    CPU nun bir süre sonra oyuna heyecan getirmesi için taktiğinizi çözmesi ve tıkır tıkır işleyen taktiğin bocalaması gibi bir durum oluyor uzun bir süre sonra evet ama her maç ayrı taktikle ve söylediğin gibi arka arkaya hiç maçta aynı olmayacak şekilde çıkmak da negatif bir etki yaratacaktır.

    Diğer söylediklerin de senin oyun tarzın ve senin seçimlerin.Başarılı olmak için kesinlikle bunlar yapılmalı diye bir matematiği yok oyunun; ki zaten böyle olması gerekiyor.Güzelliği burada.

    Bence akıcı bir oyun,direk pas,hızlı tempo gibi direktifleri de kullanıp kendi tarzı ile başarılı olan çok kişi vardır burda.
    Last edited by Flammable : 05.Aralık.2013 at 13:44 Reason: İmla

  9. #9
    Nesil
    2005
    Yer
    Ankara
    Yaş
    42
    Mesajlar
    697

    Default

    Quote Originally Posted by Flammable View Post
    Tavsiyelerinin tamamına katıldığımı söyleyemem açıkçası.
    Üstüste hiçbir maça aynı taktikle çıkmamak bana göre mantıklı bir seçim değil.
    CPU nun bir süre sonra oyuna heyecan getirmesi için taktiğinizi çözmesi ve tıkır tıkır işleyen taktiğin bocalaması gibi bir durum oluyor uzun bir süre sonra evet ama her maç ayrı taktikle ve söylediğin gibi arka arkaya hiç maçta aynı olmayacak şekilde çıkmak da negatif bir etki yaratacaktır.

    Diğer söylediklerin de senin oyun tarzın ve senin seçimlerin.Başarılı olmak için kesinlikle bunlar yapılmalı diye bir matematiği yok oyunun; ki zaten böyle olması gerekiyor.Güzelliği burada.

    Bence akıcı bir oyun,direk pas,hızlı tempo gibi direktifleri de kullanıp kendi tarzı ile başarılı olan çok kişi vardır burda.
    Maçına göre taktik seçiyorum. Misal önümdeki maç içeride Kayseriyle, sonra Bayern deplasmanı diyelim. Kayseri maçına ya baklavalı 442 ya 4231 çıkıyorum ki Bayern maçına 41221'i saklayabileyim, yani maç için taktiği seçerken bir sonraki maçta kulanacağım taktiği de düşünüyorum. Üst üste asla aynı taktikle çıkmıyorum hiçbir zaman diyemem ama, belki 3 sezonda 3-5 kere yapmışımdır bunu. Ama önemli olan kesinlikle rasyonel tahmin edilemezlik.

    O dediklerini de kullanabilirsin, ben onlarla başarılı olamazsın demedim ama o zaman işte ortaya kendi sahanda ligin sonuncusuna yenilmek gibi tuhaf sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Bunlardan kaçınmak istiyorsan bu şekilde oynaman lazım.

Mesaj Yetkileri

  • You may not post new threads
  • You may not post replies
  • You may not post attachments
  • You may not edit your posts
  •