Cristian'ın kırmızı kartındaki pozisyonu hayatımda ilk kez görüyorum. Yani ne bileyim ilk kez bir futbolcunun önde hareket eden bir futbolcuyu iki kolunu açarak kündeye yatırdığını gördüm, onu geçtim adamın üstüne çullanmış ve bir türlü kalkmasına izin vermiyor. Amacı da zaten Cristian'dan bir refleksif hareket yemekti; onu da yeyip çok güzel rolünü oynayarak Cristian'a kırmızı kartı göstertti. Onurdu herhalde, tebrik etmek gerekiyor.

Ayrıca bir tebrik de Emenike'yi ceza alanı içinde kündeye yatırdıklarında da; tekmeler atıldığında da soğukkanlılığını koruyan hakeme. Daha bir pozisyon nasıl penaltı olabilir? diye sormadım değil.

İlk yarı bitiminde Kadlec ve Cristian'ın bu takım için ne kadar gereksiz oyuncular olduğundan bahsetmiştim. Ersun Yanal oyunu son anlarında Selçuk Şahin'i de oyuna alarak Muhteşem üçlemeyi tamamladı. Altıpas içinde önüne düşen topu Elazığ'dan Diyarbakır'a yollayarak o da formunun zirve noktalarda olduğunu gösterdi.

Günü gününden bunu dile getirdiğim için içim rahat, Puan Farkı 9-10 iken bile Ersun Yanal'ın pek bir dalgası yok dediğimde kızanlar olmuştu. İşte kapı işte sapı. Hadi bakalım, bir lig nasıl kaybedilebilir, nasıl riske edilebilir hep beraber izliyoruz.