Askerlik 19 mayıs 2010 da bitti. Geldikten 3 gün sonra ilkokul arkadaşım Erdem aradı ve beni okullarının gezisi olduğunu Amerika ya gideceğini yanında 1 kişiyi götürebileceğini söyledi. Alibeyköyspor da futbol hayatım bitmiş askerlik stresi ve tatil planımın olmaması sebebiyle "olur" dedim. 2 haftaya pasaportu ayarladım. Vize işlemlerini onlar halledicekti. Uçağa bindik Paris aktarmalı Ohio/clevlend uçuşumuz başlamıştı. Yolda öğrendim ki 3 ay kalıcaktık. Orada çalışıp tatil yapacaktık. 8 saat mezarlık bekçiliği ( bizdeki gibi silahlı değil ) yapacak ve aylık 2000$ maaş alacaktık. Clevlend a geldik ve Erdem ile beni bir ailenin yanına yerleştirdiler. 1 anne 1 çocuk. Baba İngiltere deydi. MK Dons kulübünde antrenördü. Anne Amerikalı olduğu için ayrılmamışlar buradan. Lucky ( çocuğun ismi ) ile muhabbetimiz baya ilerledi tabiiki 3 ayda, abi kardeş gibiydik...

( Hikayenin burası tamamen hayal ürünüdür )

Aradan 2 yıl geçti ve lucky ile skype da konuşurken babasının eastleigh kulübünde göreve başladığını ve babasına benden bahsettiğini söyledi. Yardımcı olması için beni 2013 ün Ocak ayında İngiltere ye davet etti. Bende kabul edip gittim. Ulusal İngiltere Güney Liginde mücadele eden takımın başına Lucky nın babası Chris Smith'i geçirmişler. Beni de takıma yardımcı antrenör olarak çağırmış ama elimde lisansım olmadı için resmi olarak adım hiç bir yerde geçmiyordu. 6 ay içinde lisansımı aldığımda 2012-2013 sezonu bitmiş play-off a kalan takım dover atletic e elenmişti. 2013-2014 sezonunu şampiyon tamamladığımızda Chris amca başarının arkasında bir genç var diyerek beni işaret ediyordu. 2014-15 sezonunda takım ulusal lig de play-Off a kalarak büyük başarı elde etse de Grimsby' e 2 maçtaki mağlubiyetiyle elenmişti. Chris amca "artık Amerika ya ailemin yanına dönmek istiyorum" diyerek yönetime istifasını sunmuştu. Bende bunu öğrendiğimde bavulumu toplamaya başlamış İngiltere'ye veda etmeye hazırlanıyordum.