1 ile 24 arası toplam 24 sonuç

Konu: Football Manager 2018 Wonderkid Listesi

Hybrid View

  1. #1
    Nesil
    2003
    Yaş
    47
    Mesajlar
    4,569

    Default

    Quote Originally Posted by LifeYourself View Post
    Ben hafif meraktan sormak istediğim bir şey var.Bu liste herkesi göstermiyor ama ülke sınırları içinde sadece 2 genç gördüm eğer atlamadıysam.Ama bir sürü balon, ileride Avrupa da adı geçmeyecek başka ülkelerden genç var.Bu etik değil tabi ama şu çocuk olur be diyip niye birkaç tane genç şişirmiyoruz bizde yav
    İşin diğer yanına gelirsek büyük takımlarda oynar dediğiniz gençler hiç yok mu acaba? Siz 96-00 Gs gençlerinden başka efsane nesil görmediniz.(Tek tük çıkardığımız güzel oyunculardan bahsetmiyorum.GS'nin o jenerasyon yanlış bilmiyorsam 4 yabancı falandı.)Biz orada daha ilkokul bebesiydik.Biz böyle bir kadro izleyebilecek miyiz?Hiç umut var mı araştırmacı gözüyle hocam @perpetua
    Yakin zamanda oldugunu dusunmuyorum.

    Bizdeki alt yapilarin cogunun hedefi yetenekli oyuncu bulmak. Bu yetenekli oyuncular da genelde pek atletik olmayan ama top ile iliskisi iyi futbolcular oluyor. Ozellikle basarili ulkelerin bakis acisi futbolcu olabilecek atlet ozelliklere sahip olan genclere futbol ogretmek (ornegin bence Tolga Cigerci Turkiye'de yetismis olsa profesyonel futbolcu olamazdi).

    Boyle olunca futbolcu cok yetenekli olmasa da atletik ozellikleri sayesinde kendisinden ust duzey bir stoper, defansif orta saha veya bek yetistirilebiliyor. Biz ise tam tersine bu mevkilerde oynayacak futbolcu bulmakta cok zorlaniyoruz cunku alt yapilarimiz futbolcu yetistirmiyor (tabii istisnalar var ama bunlar kaideyi bozmuyor).
    Daha cok kulupler yetistirilmeye pek ihtiyaci olmayan dogustan yetenekli futbolcunun gelisimini olabildigince az engelleyerek piyasaya cikartiyor.

    Bence Turkiye'de futbolcu yetismesinin tek bir yolu var. Taraftari az olan veya olmayan kulupleri hayatta tutan ve hatta rekabetci yapan maddi destegin kesilmesi ve bu kuluplerin harcayan kulup degil, ureten kulup haline gelmek zorunda birakilmasi. Bunu basaramayan kuluplerin yok olmasi.

    Yani stadyum ve sponsorluk geliri 1 olan bir kulubun 50 liralik yayin geliri alip, bu aldigi parayi da yurt disindan ne idugu belirsiz futbolculari transfer etmek icin kullanmasi, ve bu sayede rekabetci olmaya calismasina gerek yok.

    Bu kulup ilcesinin cocuklarina futbol oynamayi ogretsin, ilcesinin insaninin onu takip etmesini saglasin ve yetistirdiklerini daha cok geliri olan kuluplere satarak buyumeye calismali. Kulupler bunu yapmiyor ve bunu yapmadiklari icin yuksek yayin geliri ile mukafaatlandiriliyorlar.

    Tabii federasyon zoruyla futbolcu yetistirmek de mumkun ancak bunu angarya olarak goren ve gerekli olani asgari seviyede yapan kuluplerin yetistirmesi farkli, futbolcuyu gelir kaynagi olarak gorup her bir futbolcunun ustune titreyerek yapan kuluplerin yetistirmesi farkli sonuclar ortaya cikartacaktir.

    Hayatta kalabilmek icin futbolcu yetistirmek zorunda olan kuluplere ihtiyac var. Bu kuluplerin yetistirdikleri futbolculari satin alacak, onlardan futbolcu alarak maddi acidan destekleyecek yeterince kulubumuz var zaten.

    90'li yillarda havuz sistemi yoktu. Buyuk kulupler ve diger kulupler arasinda gelir acisindan buyuk fark vardi. Bu nedenle kulupler yarisabilmek icin futbolcu yetistirmek zorundaydi. Super Ligin yas ortalamasi 23-24 civarindaydi. Surekli alttan genc futbolcu yetistigi icin yasi ilerleyen ve yetersiz olanlar ligde tutunamiyordu. Yabanci sinirlamasi da vardi ama yabanci futbolcu zaten pahaliydi. Buyuk kulupler iyi Turk futbolculari parayi basip alirdi ve futbolcu yetistiren kulupleri bu sekilde maddi acidan desteklerdi. O kulupler de yetistirmeye devam ederdi.

    Havuz sistemiyle beraber ozellikle anadolu kuluplerinin gelirleri artti, gelirler artinca Super Lig'de kalmak ile alt lige dusmenin arasinda buyuk bir gelir ucurumu olustu. Bu nedenle de hem Super Lig kulupleri alt lige dusmemek icin icin futbolcu yetistirmek yerine futbolcu satin almaya basladilar, hem de alt ligdekiler bir ust lige cikip havuz gelirinden faydalanmak icin yetistirmek yerine tecrubeli futbolcu transfer etmeye basladilar. Bu sayede zamanla super lig'in yas ortalamasi 25-26 oldu. Yayin gelirlerinden gelen para arttikca, yas ortalamasi artmaya devam etti ve yas ortalamasi 27-28'e cikti. Bu arada futbolcu yetistirme kulturu olan ve bunu devam ettirmeye calisan kulupler bir bir alt liglere dustu, yerlerini yeni zengin ama yetistirme kulturu olmayan kulupler aldi. Bazilari adapte olmaya calisti, yaptiklari transfer hatalari yuzunden kendilerini amator kumelerde buldular.

    Artik genc futbolcu yetismiyor, Avrupa'da yetistirenlere parasi verip aliniyordu. Ancak hic bir takim artik omurgasini Turk futbolcular uzerine kurmuyordu cunku o seviyede Turk futbolcu yetismiyordu. Hic bir takim omurgasini Turk futbolcular uzerine kurmadigi icin, milli takim da bir kulubun kurdugu omurgadan faydalarak yarisamaz hale gelmisti. En son 2008'de Galatasaray'da Feldkamp'in kurdugu omurgadan faydalanarak milli takim basarili oldu. Sonrasinda zaten milli takim tamamen yurt disinda yetismis futbolcularin omuzlarina yikildi. Artik 1.90 boyu var diye Hollanda 2. Liginin vasat savunma oyuncusunu milli takima stoper olarak davet ediyoruz.

    Bu listede bazi oyuncular balon olabilir. Ama balon olmalarinda bir neden vardir. Mesela bir kac yil oncesinin yuksek potansiyelli oyuncusu Eder Balanta sadece Basel'e gidebildi ve potansiyeline ulasamadi diyebiliriz. Ancak kendisine akut depresyon tehsisi konuldugu icin uzun sureler futbol oynayamadigi ve bu nedenle cok daha iyi yerlere gelebilecek bir oyuncu olmasina ragmen bunu yapamadigini gozardi etmis oluruz. Bizdeki sorun aslinda bu tip hikayelerin bile olmamasi. Aksine bence gunumuzdeki futbolcular ellerinden geleni yapiyorlar ama alt yapidaki eksik egitimlerini kapatana kadar 27-28 yasina gelip hemen ardindan kariyerleri dususe geciyor.

  2. #2

    Default

    Quote Originally Posted by perpetua View Post
    Yakin zamanda oldugunu dusunmuyorum.

    Bizdeki alt yapilarin cogunun hedefi yetenekli oyuncu bulmak. Bu yetenekli oyuncular da genelde pek atletik olmayan ama top ile iliskisi iyi futbolcular oluyor. Ozellikle basarili ulkelerin bakis acisi futbolcu olabilecek atlet ozelliklere sahip olan genclere futbol ogretmek (ornegin bence Tolga Cigerci Turkiye'de yetismis olsa profesyonel futbolcu olamazdi).

    Boyle olunca futbolcu cok yetenekli olmasa da atletik ozellikleri sayesinde kendisinden ust duzey bir stoper, defansif orta saha veya bek yetistirilebiliyor. Biz ise tam tersine bu mevkilerde oynayacak futbolcu bulmakta cok zorlaniyoruz cunku alt yapilarimiz futbolcu yetistirmiyor (tabii istisnalar var ama bunlar kaideyi bozmuyor).
    Daha cok kulupler yetistirilmeye pek ihtiyaci olmayan dogustan yetenekli futbolcunun gelisimini olabildigince az engelleyerek piyasaya cikartiyor.

    Bence Turkiye'de futbolcu yetismesinin tek bir yolu var. Taraftari az olan veya olmayan kulupleri hayatta tutan ve hatta rekabetci yapan maddi destegin kesilmesi ve bu kuluplerin harcayan kulup degil, ureten kulup haline gelmek zorunda birakilmasi. Bunu basaramayan kuluplerin yok olmasi.

    Yani stadyum ve sponsorluk geliri 1 olan bir kulubun 50 liralik yayin geliri alip, bu aldigi parayi da yurt disindan ne idugu belirsiz futbolculari transfer etmek icin kullanmasi, ve bu sayede rekabetci olmaya calismasina gerek yok.

    Bu kulup ilcesinin cocuklarina futbol oynamayi ogretsin, ilcesinin insaninin onu takip etmesini saglasin ve yetistirdiklerini daha cok geliri olan kuluplere satarak buyumeye calismali. Kulupler bunu yapmiyor ve bunu yapmadiklari icin yuksek yayin geliri ile mukafaatlandiriliyorlar.

    Tabii federasyon zoruyla futbolcu yetistirmek de mumkun ancak bunu angarya olarak goren ve gerekli olani asgari seviyede yapan kuluplerin yetistirmesi farkli, futbolcuyu gelir kaynagi olarak gorup her bir futbolcunun ustune titreyerek yapan kuluplerin yetistirmesi farkli sonuclar ortaya cikartacaktir.

    Hayatta kalabilmek icin futbolcu yetistirmek zorunda olan kuluplere ihtiyac var. Bu kuluplerin yetistirdikleri futbolculari satin alacak, onlardan futbolcu alarak maddi acidan destekleyecek yeterince kulubumuz var zaten.

    90'li yillarda havuz sistemi yoktu. Buyuk kulupler ve diger kulupler arasinda gelir acisindan buyuk fark vardi. Bu nedenle kulupler yarisabilmek icin futbolcu yetistirmek zorundaydi. Super Ligin yas ortalamasi 23-24 civarindaydi. Surekli alttan genc futbolcu yetistigi icin yasi ilerleyen ve yetersiz olanlar ligde tutunamiyordu. Yabanci sinirlamasi da vardi ama yabanci futbolcu zaten pahaliydi. Buyuk kulupler iyi Turk futbolculari parayi basip alirdi ve futbolcu yetistiren kulupleri bu sekilde maddi acidan desteklerdi. O kulupler de yetistirmeye devam ederdi.

    Havuz sistemiyle beraber ozellikle anadolu kuluplerinin gelirleri artti, gelirler artinca Super Lig'de kalmak ile alt lige dusmenin arasinda buyuk bir gelir ucurumu olustu. Bu nedenle de hem Super Lig kulupleri alt lige dusmemek icin icin futbolcu yetistirmek yerine futbolcu satin almaya basladilar, hem de alt ligdekiler bir ust lige cikip havuz gelirinden faydalanmak icin yetistirmek yerine tecrubeli futbolcu transfer etmeye basladilar. Bu sayede zamanla super lig'in yas ortalamasi 25-26 oldu. Yayin gelirlerinden gelen para arttikca, yas ortalamasi artmaya devam etti ve yas ortalamasi 27-28'e cikti. Bu arada futbolcu yetistirme kulturu olan ve bunu devam ettirmeye calisan kulupler bir bir alt liglere dustu, yerlerini yeni zengin ama yetistirme kulturu olmayan kulupler aldi. Bazilari adapte olmaya calisti, yaptiklari transfer hatalari yuzunden kendilerini amator kumelerde buldular.

    Artik genc futbolcu yetismiyor, Avrupa'da yetistirenlere parasi verip aliniyordu. Ancak hic bir takim artik omurgasini Turk futbolcular uzerine kurmuyordu cunku o seviyede Turk futbolcu yetismiyordu. Hic bir takim omurgasini Turk futbolcular uzerine kurmadigi icin, milli takim da bir kulubun kurdugu omurgadan faydalarak yarisamaz hale gelmisti. En son 2008'de Galatasaray'da Feldkamp'in kurdugu omurgadan faydalanarak milli takim basarili oldu. Sonrasinda zaten milli takim tamamen yurt disinda yetismis futbolcularin omuzlarina yikildi. Artik 1.90 boyu var diye Hollanda 2. Liginin vasat savunma oyuncusunu milli takima stoper olarak davet ediyoruz.

    Bu listede bazi oyuncular balon olabilir. Ama balon olmalarinda bir neden vardir. Mesela bir kac yil oncesinin yuksek potansiyelli oyuncusu Eder Balanta sadece Basel'e gidebildi ve potansiyeline ulasamadi diyebiliriz. Ancak kendisine akut depresyon tehsisi konuldugu icin uzun sureler futbol oynayamadigi ve bu nedenle cok daha iyi yerlere gelebilecek bir oyuncu olmasina ragmen bunu yapamadigini gozardi etmis oluruz. Bizdeki sorun aslinda bu tip hikayelerin bile olmamasi. Aksine bence gunumuzdeki futbolcular ellerinden geleni yapiyorlar ama alt yapidaki eksik egitimlerini kapatana kadar 27-28 yasina gelip hemen ardindan kariyerleri dususe geciyor.
    Ülkenin Futboldaki Durumunu O Kadar Çok İyi Anlattın ki Hocam. Bu Yazıyı Yetkili Mercilere Yollamak Farz Olur. Federasyona, Bütün Kulüplerimize ve En Önemlisi de Siyasilerimizin Gözünü Açarak Artık Ülke Futbolunun Geleceğini Baştan Kurabilmeliyiz. Futbolu İlk Hedef Maddi Kazanç Olarak Görmeden Atılım Yapmalıyız ki Sonrası Zaten Futbol Kendi Kazancını Kendisi Yaratır. Önemli Olan Bu Farkındalığa Sahip Olmak ve Bu Uğurda Herkes Bir Şeyler Yaparak Doğru Stratejilerle Doğru İşler Yapabilmek Olmalı.

    Ama Ülkede Herkes Makamında Kendi Ticaretini Geliştirmeye Çalıştıkça Bencil Oldukça Bu Düzen Hiç Değişmez Yerimizde Saymaya ve Artıklarla Bir Yere Varmaya Çalışmaya Devam Ederiz.


    En Tehlikeli İnsan Az Anlayıp Çok İnanandır. "A.Çehov"

Bu Konuya Ait Etiketler

Mesaj Yetkileri

  • You may not post new threads
  • You may not post replies
  • You may not post attachments
  • You may not edit your posts
  •