Demek ki yalnız değilmişim.Ben de bu şekilde oyunlar oynardım. Köy yerinde çocukluğum geçtiği için ne bilgisayar vardı ne cm. Böyle şeylerle vaktimizi geçirirdik işte...
Neyse yıllar geçti biz İzmir'e taşınınca sınıfta arkadaşların konuşmalarını duydum. Sınıfa yeni gelmiş biri olarak da utangaçlık vardı soramıyordum, sınıfa alıştıktan sonra öğrendin, bu menajerlik oyunuymuş. Çok heveslenmiş ve heyecanlanmıştım. Abime ısrarla söylememe rağmen bir türlü almıyordu şu oyunu. Neyse bir gün dayanamadı ve getirdi cdyi. Hemen kurduk, ilk olarak o oynuyordu ben bakıyordum. İngilizce olduğu için de bazı yerlerini anlasam da tamamen anlamıyordum.
Bu arada oyun 00-01, abim oynarken ben onu izliyordum, bir gün evde olmadığı zaman kendim açtım ve oynamaya başladım. İyice hoşuma gitmişti oyun. Transfer falan pek anlamasak da oynuyorduk işte. Kısa bir zaman sonra bence hala en iyisi olduğunu düşündüğüm 01-02 çıktı. Okulada arkadaşlar muhabbetler arttı, hatta iyi oyuncuları yazdığım bir not defterim vardı.
Hatırlayanlar vardır, Nikiforenko, Mark Kerr, Kennedy Bakırcıoğlu, gibi oyuncuları hemen transfer ederdim. Bir keresinde hatırlıyorum Adanaspor'u almıştım nerden estiyse artık; şampiyon olmak için durmdan karşı takımların başına geçiyordum ve her maçı bu şekilde kazanıyordum. Ve şampiyon da olmuştum sonunda.
Nereden nereye geldik, abimden birşeyler öğrenmeye çalışırken zamanında, şimdi o bana soruyor oynarken ne yapayım, nasıl oynatayım diye.
Biraz uzun oldu ama okuyanlarara teşekkür ediyorum. Güzel bir konu olmuş, diğer hikayeri okurken de keyif aldım. Aslında bu konunun yeri sohbet alanı ama oraya taşırsak, oraya girmeyen FM severler göremeyebilir. O nedenle konuyu taşımıyorum. Ayrıca konuyu da sabitledim, güzel paylaşımlar var çünkü.![]()


Ben de bu şekilde oyunlar oynardım. Köy yerinde çocukluğum geçtiği için ne bilgisayar vardı ne cm. Böyle şeylerle vaktimizi geçirirdik işte...
Alıntılı Yanıtla