Merhabalar. Uzun süredir bu foruma üyeyim fakat bir o kadar da uzun süredir yazamıyordum. Ama fırsat buldukça takip ediyorum, okuyorum. Öncelikle senelerdir nicklerinden tanıdığım Türkiye ligleri araştırmacıları arkadaşların bıkmadan usanmadan bu işi yaptıkları için çok teşekkür ederim. Bu oyunu CM 01/02'yle başlayarak FM 2005'le devam ederek her seriyi ortalama 500 saat son oyunlarda online ağırlıklı oynadım. Ama oyunda her seride değişmeyen tek şey Türkiye Liginin monotonluğu oluyor. Tabi monotonluğa cevabınız zaten sıkıcı ve her sene kendini tekrarlayan bir ligimiz var diyorsanız zaten haklısınız ama oynanabirlik ve gerçekcilik bakımından bir monotonlık mevcut. Senelerdir beraber oynadığımız arkadaşlarımız gördüğümüz hataları aklıma geldiği kadarıyla sıralamaya çalışacağım şimdi. Bu seride yani FM 2017 de uzun soluklu bir kariyer fırsatım olmadı ancak yerli ve yabancı forumlarda okuduklarım ve 2030 sezonu kayıdını inceledim onlara göre genel eleştirilerimi yazacağım.
İlk olarak kulüplerin transfer politikalarıyla başlayacağım. Ligimizin en çok eleştiri aldığı konulardan biri, kadrolarda istikrar olmaması her sene kardolarda rotasyona gidilmesi. Düşen-çıkan, Borcu olan-olmayan, büyük-küçük her takım kadrolarını her sezon başında bir çok transfer takviye yapıyor bir çok oyuncu gönderiyor. Adeta Avrupadaki basketbol takımları gibi bol rotasyonlu: Ama şöyle bir oyun düşünün ki her seride abartılı istikrar abidesi Türk takımları transfer politikaları. Hepinizin katılacağını düşünüyorum muhakkak benzerlerini sizlerde yaşıyorsunuz, mesela; Fenerbahçe 3 sene şampiyon olamıyor bu 3 senede yaptığı toplam transfer sayısı 2 ve bu 2 oyuncuda Brezilya ligi orta seviye takımından alınmış alt seviye futbolcular. Veya düşünün ki Galatasaray 2 sene üst üste şampiyon bitiriyor takımda 3 tane sol bek varken(biri kilit oyuncu rolünde) 4. sol beke bütün transfer bütçesini ayırıyor. Hatta ve hatta düşünün ki kaleci sıkıntısı çeken Beşiktaş 2 tane orta seviye kaleciye bütün transfer bütçesini bir transfer sezonunda ayırıyor. Bu saçma transfer politikaları yapılan saçma ve çok az takviyeler ligi baya bi gerçekcilik dışına itiyor. Türkiye de özellikle 2000'den sonra başlayan son 8 yılda iyice artan ve buna şampiyon olan 5 kulübün dışındaki kulüplerinde dahil olmasıyla, reputationı yüksek fakat gözden düşmüş, transfer listesine girmiş, mutsuz veya sözleşmesi biten oyunculara diğer kulüplerin verdiğinden daha yüksek maaşlarla ikna edip ülkemize getiriyor. Bu oyuna yapay zekayla belli bi reputationın üstünde futbolculara daha ikna edici sözleşmeler sunarak aktarılabilir diye düşünüyorum.
Şimdi geleceğim konu ise üst paragraftakiyle biraz doğru orantılı denilebilir. Ligdeki rekabet seviyesi... Ligde şampiyon olmus 5 takımla 2-3 sezonda, diğer takımlarımızla 4-5 sezonda oyuna %100 fokuslanma gerekmeden bir kaç doğru hamleyi tekrarlayarak ligin rakipsiz en iyi takımı haline gelebiliyorsunuz, namağlup şampiyonlukları facebookta takılarak yaşayabiliyorsunuz.

Bununda en önemli sebebi transfer politikaları, sizin şampiyonluklarını ve kendi başarısızlıklarını hiç umursamadan transfer sezonlarını önemsemeyen 17 rakibiniz var.
Altyapılar ve oyuncular; Ülkemizde her yaş grubunda insanın herhangi bir ortamda futbol konuştuğu an dediği ilk şeylerden biri "abi ülkemizde altyapı yok." Doğru... Doğru ama 15 sezonluk online kariyerimizde lig reputationı 5. sırada, ligde 3 takım dünya kulüpleri seviyesinde benim müzemde şampiyonlar ligi, uefa var dünyanın en iyi altyapı hocaları ve tesisleri var fakat gelin görün ki 15 senede ilk 11 seviyesine tek oyuncu cıkartamayan, milli takım seviyesine 2 futbolcu yetiştirmiş bir Galatasaray var. Diğer arkadaşlarımın takımlarıda aynı durumda. Bu durumda regen işi şansmı oluyor? Şanssa tesise, hocalara bu kadar fazla vakit harcamak boş zaman kaybımı? Oyunun başlangıcıyla regen olmayan altyapı oyuncularına gelirsekte. Son serilerde gördüğüm örneğin 2 sene önce oyunda çöp olan genç suan Süper Lig seviyesinde futbol oynayabiliyor. Veya 2 sene önce büyük potansiyel gösterilen bir oyuncu şuan çöp. Bu konuda şaşırmalar elbet olur ama son yıllarda baya bi tutarsızlıklar olmaya başladı. Dediğim gibi 2-3 sezon önce oyunda pa değerleri yerde olan fakat şuan süper lig seviyesinde oynayan çok fazla futbolcu var bu noktada bir yanlışlık olduğunu düşünüyorum. 17 serisi içinde bu oyunda başlayan altyapı oyuncuları pa değerleri 3-4 yıl sonraki gelecekleri seviyelere yakın olabilecek mi bunu zaman göstericek bakalım.
Oyuncu özelliklerine gelecek olursakta tek tek eleştiri yapmak gerekirse elbet yanlışlar görünebilir ve bence varda. Ancak asıl tartışılması gereken bizim oyunların formunu profiliyle eşleştirmek yerine özellik-mevcut form-karakter arasındaki bağlantıyı kurmamız gerekiyor. Şöyle örnek vereyim bu dediğime; mesela topu iyi oyuna sokan bir stoper geliyor türkiyeye. Bu oyuncu geldiği profille oyuna yansıdıktan sonra o sezon gerçekte formsuz işte topu oyuna sokarken saçma sapan hatalar yaptığını ve çok fazla eleştiri aldığını farz edelim. Bu bir sonraki seride bizler tarafından özellikleri girileceğinde gerek araştırmacılar gerek buraya foruma yazan arkadaşlarında tuttukları takıma göre duygusal yaklaşımından direk özelliklerine yansıyor. Yani bakış açısı direk işte bu adamın pası veya vizyonu 14 değilmiş abi 11 olmalı bence falan gibi. Ama o adamı 14 değerinde bir çok maçını izledik belki formsuzluktan dolayı veya karakteriyle ülke veya lig ters düştüğünden dolayı o 11 gibi oynamış olabilir. Bu konuda daha sıcağı sıcağına yorumlamak yerine biraz daha soğukkanlı olmalıyız biraz acımasız davranıyoruz. Dünya üzerindeki araştırmalar bakımından çok iyi bir örnek var ki son seride mükemmel yansıtılmıştı; Balotelli. Dediğim gibi bir oyuncuyu değerlendirirken kesinlikle özellik-form-karakter üçgeninde incelemeliyiz. Verdiğim pas dağıtan stoper örneğine takılmayın düz bir örnekti ama açıklayıcı olmuştur diye düşünüyorum.
Şimdi değineceğim konu iste ligin reputation saçmalıkları. Son seride 8. sezonum falandı sanırım Süper lig 7. sırada falanken Türkiye Kupası FA cuptan sonra 2. sıradaydı kupa sıralamaları arasında. Aynı absürdlük 3 seri önce falan TFF 1. lig için geçerliydi. Süper Lig 9-10. sıradayken TFF 1.Ligi 2 sırada görmüştüm.
Şimdilik aklıma gelenler bu kadar. Uzun bir süre daha yazamayabilirim ama takipte olucam. Tekrardan tüm araştırmacı arkadaşlara emekleri için çok teşekkür ederim. Football Manager bize çok güzel bir fırsat veriyor. Bu ligi gerçekciliğe yaklaştırmak ve oynanabilir kılmak bizim elimizde bunun değerini bilerek hepimiz başarabiliriz.
