Sayfa 3 / 3 İlkİlk 123
61 ile 82 arası toplam 82 sonuç

Konu: Trabzonspor ve Besiktas patladi

Hybrid View

  1. #1
    Nesil
    2009
    Yer
    ANTALYA
    Mesajlar
    2,731

    Default

    Bildiğim kadarıyla geçen yıl Bursaspor'un şampiyonluğu da oldukça tartışıldı. Diyarbakır maçı sonrası Galatasaraylı arkadaşlar bu forumda neler yazmadı, neler.

    Son maç İbrahim Toraman'ın hataları ve Rüştü'nün yediği goller bir kısım medya tarafından malesef tartışıldı.

    Çeşitli takımların oyuncuları ve yardımcı teknik adamları arasında geçen ve içeriği Fenerbahçe'yi yenmek olan konuşmalar, daha doğrusu öyle konuşmalar geçtiğine dair iddialar kamuoyunda epey gündeme geldi. Hatta canlı yayında şampiyonluk sevinciyle bir Bursasporlu futbolcunun "maç öncesi Onur'la konuşmuştuk, bana gol yemeyeceğine dair söz verdi" filan tarzında söylediği cümle ve bunun teşvike girip girmeyeceği tartışıldı.

    Tersi bir durumu düşünsenize... Hayal edin: Beşiktaş-Bursa berabere kalıyor ve Fenerbahçeli bir futbolcu şampiyonluk coşkusu yaşarken, canlı yayında Rüştü'ye teşekkür ediyor. "Maçtan önce Rüştü'yle konuştuk, bana gol yemeyeceğine dair söz verdi." Türkiye yerinden oynardı valla. Ama sözkonusu Fenerbahçe olunca kamuoyunun sadece ufak bir bölümü bu tartışmaya dahil olur, diğer kısım üç maymunu oynar.

    Burada "temiz"den kasıt kamuoyunda tartışılmayan şampiyonluklarsa Bursaspor'un şampiyonluğu da tartışıldı. Ama az ama çok, fakat tartışıldı. "Temiz"den kasıt o takımın şampiyonluğunu isteyen kesimlerin "temiz" olduğunu düşünmesiyse, sadece Bursaspor'un değil, her takımın şampiyonluğu temizdir.

    Ben kamuoyu tarafından hiç ama hiç tartışılmayan bir tane şampiyonluk bilirim. 1988-89 sezonunda 103 gol atıp rekor bir puanla şampiyon olmuştuk. En yakın rakibimiz olan Beşiktaş'ın çok değerli başkanı sayın Süleyman Seba çıkmış ve aynen şunu söylemişti:

    -Analarının ak sütü gibi helal, pırıl pırıl, tertemiz bir şampiyonluk...

    Başka da tartışılmayan şampiyonluk hatırlamıyorum. Ama haklı, ama haksız... Ama az, ama çok... Ama sezon içinde, ama sezon sonunda... Tartışılmayan şampiyonluk hatırlamıyorum. Bursaspor dahil... Malesef Türkiye'nin gerçeği bu.

  2. #2

    Default

    Yardımcı hakemin memleketi ile Fenerbahçe yöneticisinin memleketinin aynı olmasından yola çıkıp bir senaryo üretmişler ya hele,sesli sesli güldüm orada Herşeyi geçtim sahada canını dişine takan futbolcunun emeğine saygısızlık,terbiyesizlik.Umarım futbolumuz bu tip yönetici bozması insanlardan arınır en kısa zamanda.

  3. #3
    Nesil
    2006
    Yer
    Başkent
    Yaş
    37
    Mesajlar
    4,122

    Default

    Özgener Dönemi

    İşte 2‚5 yılın karnesi

    KUPALAR

    Lig

    Beşiktaş 1
    Bursaspor 1

    Türkiye Kupası

    Beşiktaş 1
    Trabzonspor 1

    FENERBAHÇE
    Sarı kart: 198
    Kırmızı kart: 13
    Penaltı: 10

    BEŞİKTAŞ
    Sarı kart: 157
    Kırmızı kart: 15
    Penaltı: 11

    GALATASARAY
    Sarı kart: 203
    Kırmızı kart: 16
    Penaltı: 13

    TRABZONSPOR
    Sarı kart: 193
    Kırmızı kart: 7
    Penaltı: 12
    Fenerbahçe Cumhuriyeti

  4. #4
    Nesil
    2009
    Yer
    ANTALYA
    Mesajlar
    2,731

    Default

    Bundan çok değil, daha 10 sene öncesi Milli Güvenlik Kurulu toplantıları çok meşhurdu.

    "Kritik toplantıya saatler kaldı."

    "Toplantının çok gergin geçmesi bekleniyor."

    "Bakalım komutanlar ne diyecek?"

    "MGK'dan nasıl bir uyarı çıkacak; bütün Türkiye merakla bekliyor sayın seyirciler."

    "Kuvvet komutanları gelmeye başladı. Mosturoğlu Paşanın elindeki klasör oldukça kabarık görünüyor."

    "Aziz Paşa çok gergin. Anayasa kitapçığının fırlatılması sözkonusu."

    "Ekonomi bu olanlardan nasıl etkilenir? Uzmanlar yorumluyor."

    Millet kaç gündür Trabzon ve Beşiktaş'ın oluşturduğu yapay gündemi tartışadursun, bizimkilerde cevap vermek için Cuma'yı bekliyor. Sanki MGK toplantısı... Ağır adamlar gelecek ve önemli şeyler söyleyecek. Birkaç gün sabredin. Ciddi bu psikolojideler. Önemli bir iş yaptıklarını sanıyorlar. Ulan Cuma'yı beklemeye ne hacet, gez kanal kanal; söyle ne söylenecekse... Nasılsa ağzı olan konuşuyor bu ülkede. Dilin kemiği mi var? "Asıl Trabzon kollanıyor" de, "geçen yıl Bursa'yı kolladılar" de! Karıştır gündemi. Başkalarının söyledikleri tartışılacağına senin söylediklerin gündeme bomba gibi düşsün.

    Cuma basın toplantısı yapacaklar, seramoniler eşliğinde... Paşalar, pardon yöneticiler birer ikişer arz-ı endam edecek toplantı salonuna. Bütün haber bültenleri onlara kilitlenecek. Pöhhh... Şu iletişim stratejisinin çöktüğünü cümle cihan anladı da, bir biz anlayamadık.

  5. #5

    Default

    Tankut'tan Aziz Yıldırım'a destek!

    Kardemir Karabükspor Başkanı Ferudun Tankut, Kulüpler Birliği Başkanlığı'ndan istifa etmesi istenilen Aziz Yıldırım'a destek çıktı.

    Kardemir Karabükspor Başkanı Ferudun Tankut, Trabzonspor ve Beşiktaş'ın istifasını istediği Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Aziz Yıldırım'a destek verdi. Tankut, Yıldırım'ın kulüplerin menfaatleri doğrultusunda ciddi adımlar attığını, iyi çalışmalar yaptığını söyledi.

    Tankut başarısızlıkların faturasının başkalarına kesmenin bir anlamının olmadığını belirterek, "Bu tip hareketler doğru değil. Başarısızlıklar da hemen faturayı başkalarına kesmenin bir anlamı yok. Bizim de zaman zaman mağdur olduğumuz maçlar oluyor. Türkiye'de değil sadece dünyanın her yerinde maçlarda yanlış kararlar verilebiliyor.

    O bakımdan bu işleri bir şekilde bir tarafa dayandırmaya, Kulüpler Birliği Başkanı'na dayandırmaya gerek yok diye düşünüyorum. Kulübü idare edenlerin daha dikkatli olmaları gerektiğini ve kamuoyuna bu tür açıklamalar yapmanın gerek olmadığını düşünüyorum" dedi.

    Bahane arama yerine herkesin kendi takımındaki eksiklikleri görmesi gerektiğini ifade eden Tankut, şöyle konuştu:

    "Hiç bir kulüp başkanı başarısızlıkların arkasına sığınmasın. Türk futbolu bu hakemlerle devam edecek. Bizim yurt dışından hakem getirme gibi bir durumumuz söz konusu olamaz. Hiç bir şekilde başka alternatifimiz yok.

    Hakemlerimize sahip çıkmamız ve onları yıpratmamamız gerekiyor. Aziz Yıldırım, Kulüpler Birliği Başkanlığı'nı iyi yönetiyor. Kulüplerin menfaatleri doğrultusunda çok ciddi adımlar atıyor, iyi çalışmalar yapıyor"

    Tankut, Necmettin Şeyhoğlu Stadyumu'nun modernizasyonun bir önce bitirilmesi için Bursa maçından sonra kalan iç saha maçlarını İstanbul Olimpiyat Stadyumu'nda oynamak için Futbol Federasyonu'na resmi başvuru yaptıklarını da açıkladı.

    10 Mart 2011 Perşembe - 11:35
    DHA

  6. #6
    Nesil
    2006
    Yer
    Aydın #09, Ankara #06
    Yaş
    37
    Mesajlar
    6,743

    Default

    Aziz Yıldırım bıraksın artık. Gerçekten bıraksın ve kulubune odaklansın. Aslında Aziz Yıldırım yanlış yaptı. Yükseltmeyecekti beklentileri bu kadar.

  7. #7
    Nesil
    2006
    Yer
    Başkent
    Yaş
    37
    Mesajlar
    4,122

    Default

    Şekip Mosturoğlu konuşuyor. Ntvspor canlı yayınlıyor.

    Mosturoğlu: Ligtv'ye çağrıda bulunuyorum; tüm maçlarda yapılan hataları Markus Merk'e yorumlatın ve kimin lehine/aleyhine daha fazla hata yapılmış ortaya çıksın.
    Fenerbahçe Cumhuriyeti

  8. #8
    Nesil
    2006
    Yer
    Başkent
    Yaş
    37
    Mesajlar
    4,122

    Default

    Son günlerde futbol kamuoyundaki spekülasyonlala ilgili Asbaşkanımız Şekip Mosturoğlu Kulübümüz adına açıklamalarda bulunuyor:

    Basın mensupları hoşgeldiniz, Deprem ve tsunami felaketinden dolayı Japon Halkı’na taziyelerimizi ve geçmiş olsun dileklerimizi sunuyor; çeşitli sebeplerle Japonya’da bulunan çok sayıda Türk vatandaşımızın da bu felaketi en ufak bir yara dahi almadan atlatmış olmasını umuyoruz.

    Değerli Basın Mensupları;

    Şampiyon olmak adına şaibe yapmakla, karşı takımların kalecilerini futbolcularını ayartmakla suçlanan ve adeta her fırsatta futbol dünyasının derin devleti yakıştırması yapılan kulübümüz, başkanımız ve yönetimimiz acaba son maçta mı futbolcuları ayartmayı şike yapmayı mı unutmuşlardır. Fenerbahçe bu kez şaibe yapmayı unuttuğu için mi şampiyon olamamıştır. Yıllardan beri adeta her şampiyonluğumuzda bizleri hakemleri etki altında bırakmak, federasyonu kullanmak gibi son derece çirkin iddialarla itham edenleri bugün bir kez daha lanetliyoruz.

    Liderliğe yükseldiğimiz andan itibaren Fenerbahçe düşmanlarının ve futbol dünyasında yaratılmaya çalışılan Fenerbahçe düşmanlığının ne kadar çirkin bir boyuta ulaşabileceğini hep beraber gördük ve bundan utanç duyduk. Biz şampiyon oluyorsak bunu gerçekten hak ettiğimiz, yöneticilerimizin gece gündüz demeden gösterdikleri özverili çalışmaları, futbolcularımızın sahada akıttıkları terleri, taraftarımızın Türkiye’nin dört bir yanında tribünlerde sesleri kısılıncaya kadar tezahürat yaparak takımlarına destek vermeleri ile kazanıyoruz.

    Fenerbahçe’nin şampiyonlukları hak edilmiş ve bazı kendini bilmezler tarafından kirletilemez şampiyonluklardır. Şimdi sormak istiyorum: Fenerbahçe şampiyon olsa lig kirli ancak Bursaspor şampiyon olduğu için temiz midir? Bu nasıl bir ayıp bu nasıl bir ahlak yoksunluğudur?. Türkiye’de futbol, bunları dillendirenler bunları savunanlar ve bunlara inanarak prim verenler ile hiçbir yere varamaz. Ne milli takımlarımız ne kulüp takımlarımız böyle kısır tartışmalar ve yıpratma kampanyalarının yürütüldüğü bir ülkeden çıkarak uluslararası arenada kalıcı ve istikrarlı başarılar elde edebilirler.

    Futbol ailesi içleri çürümüş bu insanları aralarından derhal temizlemelidir. Bu zihniyet yok edilmezse Fenerbahçe Spor Kulübü bir yıl şampiyonluk kupası kaybetmiş olabilir ama ülke futbolumuz tüm geleceğini kaybedebilir. Türk futbolu komplocu ve iftiracılar eline bırakılamayacak kadar kıymetli ve değerlidir.

    Değerli arkadaşlar bu bölümü not almanıza gerek yok ,Bu konuşmanın 19 Mayıs’ta, lig şampiyonluğunu kaybettikten hemen sonra yaptığımız basın toplantısından birebir alındığını hatırlayacaksınız.

    Bu açıklamadaki kişi ve kurumların isimlerini değiştirdiğimizde, geçen sezondan bu yana değişen hiçbir şey olmadığı çok net bir şekilde görülecektir. Gelinen noktada artık bu senaryolar, komplo teorileri, kitleler tarafından da itibar görmemektedir.

    "Bugün Şerefli 2.’liklerden Bahsedenlerin Futbolu Kirlettiği Ortadadır"

    Şerefli 2.’liklerden bahsedenlerin, o 2.’likleri, bize karşı alamadıklarını bir kez daha hatırlatırız. Sayın Süleyman Seba’ya ait "şerefli ikincilik" sözünün manevi anlamını da aşan "daha" şerefli ikincilikler kulübümüzün yakın tarihinde bulunmaktadır.

    Bu ikincilikler, camiamızı çok derinden üzmüş ve travma yaşatmış olsa da, bu düzen içinde kulübümüzün ne denli temiz olduğunun da en açık göstergesidir. İkinciliklerimiz, futbolun "derin abisinin" aslında kimler olduğunu, kimlerin futbolu kendi çıkarları için kirlettiğinin en açık göstergesidir. Kendilerini "temiz ligci" olarak isimlendirenlerin gerçek yüzünün ne olduğunu bugün herkes bir kez daha görmüştür.

    Sayın Süleyman Seba’yı referans gösterenler, bugün Süleyman Seba’yı "Efsane başkan" yapan değerlerin, "son maçta düşen ya da şampiyon olan takımı belirlemek" ya da "Lig bizim kupa sizin" gibi değerler olmadığını anlamalıdır.

    "Geçmişte Düşüncesizce Yapılan Açıklamalar Tarih Boyunca Peşinizi Bırakmaz"

    Değerli arkadaşlar; bazı talihsiz açıklamalar söylendiği anda yarattığı etkinin çok fevkinde olan etkilerini yıllarca sürdürebilir. "Kupa bizim, lig sizin" söylemi bundan 2-3 sezon öncesine ait.

    Hayatın cilvesine bakın, bu sezon Beşiktaş ile Trabzonspor, Ziraat Türkiye Kupası’nda aynı gurupta yer aldı. Ne tesadüftür ki, Trabzonspor, Beşiktaş’a yenildi, Beşiktaş’ın kupada ilerleyişine izin verdi

    Beşiktaş da Trabzonspor’a yenildi ve Trabzonspor’un şampiyonluk iddiasını sürdürmesine olanak tanıdı. Biz de bugün bu sonuçlara bakarak ve o söylemi hatırlayarak bir anlam mı çıkarmalıyız?

    Görüyor musunuz düşüncesizce söylenen bir söz tarih boyunca peşinizi bırakmıyor. İşte bu yüzden hala Süleyman Seba’yı size örnek olarak gösteriyoruz.

    Her sezon benzer şekilde talihsiz açıklama yapmayı gelenek hale getiren Beşiktaş Kulübü; Trabzonspor’un açıklamasını takiben bir açıklama yayınladı. Bu açıklamada bir bölüm, son derece çarpıcı geldi bizlere.

    Şöyle ki açıklamada, "TFF, Trabzonspor ile oynadığımız maçı berabere bitirmek için hakeme talimat verdi ama sonuç Trabzonspor’un galibiyeti ile bitti. Yani biz oyunu bozduk" anlamına gelen ifadeler kullandı.

    Beşiktaş Kulübü Yönetimi, çok net bu anlamı ihtiva eden bu açıklamanın sorumluluğunu da önceki talihsiz açıklamaları gibi tarih boyunca taşıyacaktır. Onun içindir ki asla Süleyman Seba gibi efsane bir başkanın nitelikleri sizlerde bulunmuyor. Onun içindir ki size kimse efsane demiyor.

    Trabzonspor maçın hemen ardından, Beşiktaş Basın Sözcüsü Mete Düren, "Hakemlik bir durum yok, biz kendimize bakalım" diyen Beşiktaş Basın Sözcüsü Sayın Prof.Dr.Mete Düren’in ardından, kulübün fırsatçı yaklaşımla kaleme aldığı internet açıklaması Beşiktaş Kulübü’nün samimiyetinin ve ciddiyetinin çok basit bir şekilde dışa vurumudur. Bu açıklamadan biz bilerek yenildik anlamı çıkmaz mı? Kamuoyu hangi açıklamaya inanmalıdır? Mete Düren’in kendi açıklamasına mı? Mete Düren’in imzasının da olduğu kulüp açıklamasına mı?

    "Trabzonspor Başkanı Özür Dileme Makinesine Döndü"


    Sayın Sadri Şener, son günlerde sürekli özür diliyor. Çok özür dilemek çok hata yapıldığına delalettir.

    Şener, Kayserispor maçının ardından tribünlerden atılan yabancı madde kafasına isabet eden hakem Yunus Yıldırım’dan özür diledi. Sayın Şener’in bu özrü kabahatinden büyük mü bilemeyiz. Ancak benzer eylemlerde, Kulübümüz 2 maç seyircisiz, Gaziantepspor ise hükmen mağlubiyet ve 1 maç tarafsız saha cezası aldı. Trabzonspor ise yalnızca 1 maç saha kapatma cezası aldı.

    Sayın Şener, bugün şikayet ettiği futbol federasyonun, bu olay sebebiyle Trabzonspor’a verdiği cezayı nasıl değerlendirmektedir? Sayın Şener, değerlendirmesinin ardından belki TFF’den de özür dileyecektir.

    Sayın Şener, Beşiktaş maçının ardından da Beşiktaş Kulübü’nden özür diledi. Şener, hocasının kafasına ayakkabı fırlatılan maçın ardından, "Şeref Tribünü’nde bir itiş kalkış oldu. Sonra ben camia adına özür diledim. Şenol hocayı sakinleştirmeye çalıştık, sakinleşti soyunma odasına gitti. O da haklıydı. Beşiktaş’a karşı 10 kişiyle galip gelmek kolay değil. Zoru başardı, sevinmesi doğaldır. Beşiktaş camiası bizim çok sevdiğimiz bir camiadır. Bir hatamız olduysa kusura bakmasınlar. " dedi.

    Trabzonspor aynı açıklamasında, Gençlerbirliği’nin haklarının kim tarafından savunulacağını soruyor. Emin olun, Gençlerbirliği yönetimi de en az Trabzonspor yönetimi kadar kendi haklarını savunmaya muktedirdir. Ancak merak ediyoruz, Kayserispor ile oynanan her iki maçta da Trabzonspor lehine olan hakem hatalarından dolayı Trabzonspor Yönetimi ne yapmıştır? Tahmin ediyorum Sayın Şener, böylesine bir alışkanlık edindiğinden Kayserispor yönetiminden de özür dilemiştir. Bilemiyorum basın yansımadı

    "Trabzonspor’un Açıklamaları Suç Oluşturmaktadır"

    Aynı açıklamada, Trabzonspor yönetimin kendi hakkını kendinin almaya muktedir olduğu, saha dışı yöntemlere başvurulacaksa bu yöntemlere de başvurulacağı yazılıdır. Açıklamanın bu bölümü, hem ceza hukuku, hem futbol disiplin hukuku bakımından suçtur.

    Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Kimse hukuk dışında hak arayamaz, hele hele hiç kimse kendi hakkını kendisi alamaz.

    "Medyanın bir bölümü inine çekildi!"

    Yine aynı açıklamada, "inine çekilen" medyadan bahsedilmektedir. İne neyin çekildiği herkesçe malumdur. Açıklamanın bu kısmının muhatabı "medya" olduğuna göre, Sayın Sadri Şener, sanırım, bundan sonraki ilk fırsatta da medyadan özür dileyecektir.

    "Şener’e göre, 70’li Yılların Yönetici Anlayışı"

    Açıklamada "70’li yılların "geride kalmış" yöneticilik anlayışından bahsetmektedir. Bugün Trabzonspor yönetiminde bulunanların, 70’li yıllarda en çok şampiyon olan takımının Trabzonspor olduğunu bilmediği anlaşılmaktadır.

    70’li yılların yönetim anlayışı, açıklamada kast edildiği üzere yanlış ve hatta gayrı ahlaki bir anlayış ise bundan en çok Trabzonspor yararlanmıştır. Bence, Trabzon fırtınasının tohumlarını atan ve her biri birbirinden değerli şampiyonlukları elde eden 70’li yılların başkan ve yöneticileri içinde bulundukları maddi koşullar göz önünde bulundurulduğunda elleri öpülecek, şükranla anılacak insanlardır.

    Sayın Sadri Şener bu açıklamadan dolayı hiç vakit kaybetmeden Trabzonspor’u Trabzonspor yapan 70’li yılların başkanlarından, yönetim kurulu üyelerinden, teknik adamlarından ve futbolcularından da özür dilemelidir.

    Kısacası, imzasız yayınlanan son açıklamadan dolayı, Sayın Şener’in özür dilemesi gereken o kadar kişi ve kurum var ki, Sayın Şener özür dilemeye bugün başlasa, özürlerini herhalde ancak ligin sonuna bitirebilir.

    Bir kez daha vurgulamak isterim ki çok hata yapanlar çok özür diler. Sadri Şener, özürlerine son vermek için, nerede yanlış yaptığını düşünmeli, sonradan özür dilemeyeceği tasarruflarda bulunmalıdır.

    "Çelişkilerden İbaret Açıklamalar"

    Burada sizlere, maçlarımızda yapılan hakem hatalarından Trabzonspor Kulübü özelinde mukayese yapabilir; bunları görsellerle de destekleyebilirdik. Ancak bunun kimseye faydası yok, olmaz da. Üstelik bu mukayese herkes tarafından zaten açıkça görülüyor ve biliniyor.

    Yapılanların hata olduğunu düşünüyorsak sorun yok. Ancak eğer art niyet olduğuna inananlar varsa, bunları içinde tutmasınlar; şüphelerini yetkili mercilere hemen iletsinler. Eğer hem art niyet olduğunu düşünüyor hem de gerekli şikayetleri yapmıyorlarsa, faydasız polemiklere girmemelidir.

    Fenerbahçe Spor Kulübü olarak yaptığımız açıklamalar, yine aynı kişiler tarafından deforme ediliyor. Ben buradan tekrar etmek istiyorum, tıpkı Başkanımızın devre arasında ifade ettiği gibi;

    "Bizim isteğimiz, hakem atamalarında ve kararlarında standardizasyon; hakemlik müessesesinin eğitim ve imkanlarının artırılarak hata oranlarının en aza indirilmesi."

    Bunun dışında hiçbir amacımız yok. Bu düşüncenin de dün olduğu gibi bugün de arkasındayız. Yani hakemlik müessesinin çağı yakalamasını istiyoruz. Bu konuda dün olduğu gibi bugün de aynı söylemdeyiz, çizgimizi koruyoruz.

    Düşüncelerinde değişiklik olanlar, başkaları… Buna ilişkin çok sayıda örnek vermek mümkün ama ben örnek vermeyeceğim çünkü bunların kimler olduğunu herkes görüyor sezonun 2.yarısından itibaren zaten hepimizin gözleri önündeler.

    Bu arada Sayın Şener’in, TFF’den UEFA’dan yan hakem istediğine dair açıklamalarına da bir paragraf açmak istiyorum. Sayın Şener, TFF’nin elinde UEFA yardımcı hakemi yoktur. Aslında UEFA da hakem ya da yardımcı hakem yoktur. Eminim, federasyonun elinde UEFA yardımcı hakemi olsaydı, onlar da seve seve UEFA hakemlerini maçlarımızda görevlendirirdi.

    Muradınız, FIFA yardımcı hakemi ise lütfen bizim maçlarımıza da diğer takımların maçlarına da bir bakın. Sadece bu istek üzerinden TFF’yi salvo ateşine tutmanızı zorunlu bir kusur arayışı çabası olarak görüyorum.
    Fenerbahçe Cumhuriyeti

  9. #9
    Nesil
    2006
    Yer
    Başkent
    Yaş
    37
    Mesajlar
    4,122

    Default

    "Trabzonspor’un Açıklaması Trabzonlu hakemlere zarar verir"

    Aynı açıklamada; Gençlerbirliği maçında yapılan hakem hataları, hemşehrilik dayanışmasına bağlanmıştır. Bugün, ligimizde Diyarbakır’dan 2 yardımcı hakem; Trabzon’dan ise 8 hakem görev yapıyor.

    Üstelik bu hakemlerin ikisi üst klasman hakemi ve bu hakemler maçlarımızı yönetmişler. Örneğin ilk yarıda oynadığımız Konyaspor’u yendiğimiz maçını hakemi Abdullah Yılmaz, Trabzon bölgesi hakemi.

    O maçı, futbolcumuz Özer’in ayağı kırıldığı maç olduğu için örnek gösteriyorum. Müsabaka hakemi, söz konusu pozisyonda faul kararı dahi vermemişti. Yöneticilerimiz bunu farklı yorumlayıp, ağır ithamlarda bulundular mı? Ya da hiç bir hakem yorumcusu, bunu komplo teorileri ile ya da mızrak çuval örneği ile gündeme getirdi mi? İki yüzlü olan kim?

    Değerli arkadaşlar; lütfen siz de kayıtlara bakın, bugün Süper Lig’de Bursalı hakem yok. Bursaspor geçen yıl nasıl şampiyon oldu? Bu nasıl bir mantıktır? Böyle bir şey olabilir mi? Bu yaklaşım şekli en çok Trabzonspor’a ve Trabzon hakemlerine zarar vermez mi? Bunu görebilmek veya gösterebilmek için ne yapmak gerekiyor? Şimdi Sayın Şener dönsün ve baksın yanlış yaptığını anlayacaktır.

    "Komik Duruma Düşmeyin"

    Şimdi bir hakem yorumcusu, Sayın Nihat Mızrak’ı tüm maçlarımızda bize yardım etmiş gibi kamuoyuna sunuyor. Bu sunum üzerine tarihi gerçeklere bakmayanlar da bunu doğru sanabilir.

    Sayın yorumcu, 2003-2004 sezonunda Rizespor ile Rize’de oynadığımız maçı da hatırlıyor musun? O dönem 16 maçlık bir galibiyet serimiz vardı ve o maçta yenildik. 2006/2007 sezonunda Sakarya’da Sakaryaspor ile oynadığımız maçı da hatırlıyor musun? O maçlarda nasıl hakem hataları vardı, maçın yardımcı hakemi kimdi? Hatırlıyor musun? Eminim hatırlamayacaktır. O kişi bugün tartıştıkları Nihat Mızrak’tır.

    "Dönüp Dolaşıp Aynı Noktaya Geliyorlar"

    Değerli arkadaşlar, Trabzonspor Kulübü Başkanı, ligin ikinci yarısından beri sürekli Fenerbahçe üzerinden mesajlar veriyor. Hakem hatalarından, komplo teorilerinden bahsediyor. Ancak söyleyebildiği sadece iki hata var.

    Bunlardan biri Kayserispor maçında kaleci Volkan Babacan’ın yaptığı hata. Ama kaderin cilvesi, bu hatanın bir benzeri, iki hafta sonra kendi maçlarında olunca iki hafta boyunca ortalığı yangına veren Sayın Şener, sorulduğunda, "Ben şaka yaptım" diyebilecek kadar da rahat ve sorumsuz. Şener’in dile getirdiği lehimize gelişen bir diğer hata ise Gençlerbirliği maçında attığımız ilk gole dair. Bu maç 4-2 bitti. Verilmeyen penaltımız, iptal edilen golümüz de cabası.

    Kayserispor maçıyla hakemleri suçlayanlar, genç bir kaleciyi töhmet altında bırakanlar yine kaderin bir cilvesi, iki hafta sonra yine Kayseri maçında yine Kayseri’nin kalecisinin benzer bir hatasıyla henüz 3. dakika’da gol buluyorlar.

    Gençerbirliği maçındaki ilk golün ofsayt olduğunu, Metin Şentürk özelinden yapılan bir örnekle yorumlayan değerli yorumcular, iki sezon önce Olimpiyat Stadyumu’nda, İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile oynadığımız maçta, arka arkaya yediğimiz biri yaklaşık 1 diğeri yaklaşık 2 metrelik ofsayt gollerini nasıl açıkladılar? Gençlerbirliği maçında, bu tartışılan gol dışında 3 gol daha attık. Bu gollerin hiç mi değeri yok?

    "Hangi Sadri Şener’i ciddiye almalıyız?"

    Sayın Şener Trabzonspor liderken şunları söylüyordu, "TFF Başkanı Mahmut Özgener’i eskiden beri tanırım. Çok iyi bir aile çocuğu. Medeni bir insan. Destekler miyim, evet desteklerim. Ben memnunum federasyondan. Memnun olmamam için sebep yok. Güzel şeyler yapıyorlar." Şimdi önceki açıklamanızdan farklı olarak federasyonu ve kurullarını, hakemleri taraflı olmak ile suçluyorsunuz.

    Sayın Aziz Yıldırım’ın Kulüpler Birliği Başkanlığı’na dair,

    "Aziz Yıldırım çok çalışkan biri. O, Kulüpler Birliği’ne her şeye hazırlıklı olarak geliyor. Ben onları yapamam açıkçası. Dünya kadar işle uğraşıyor. O’nun orda olması kulüpler için avantaj. Başkan elini kaldırdığında onun adaletine olan güvenimle ben de elimi kaldırıyorum" deyip ardından bugün Sayın Aziz Yıldırım’ı tarafsızlığını yitirmekle suçlamanız gibi.

    Artık karar verin hangi düşüncenizde samimisiniz?

    Sayın Şener, puan farkının 9 değil olsa 19 olsa kapanacağını ifade ediyor bir diğer açıklamasında. Öncelikle Sayın Şener lig tek devreli değil. Yani ilk yarıyı lider bitiren Şampiyon olmuyor. Nasıl ilk yarıda puan farkının yapılması normal ise ikinci yarıda puan farkının kapanması da o kadar normal. Sayın Şener’in paniğe kapılmasına gerek yok; ligin bitimine henüz 10 hafta var, henüz lig bitmedi. Bu yarışı en az hata yapan kazanacak. Bunun için önceliğiniz kendi işiniz olsun. İşinizi hatasız yapın. Sonunda vicdan azabı çekmeyin. Sonunda her şeyden önemlisi hiçbir zaman bu kadar özrü bir arada dilemeyiniz.

    "Aykut Hoca’nın iki cümlesi koskoca Trabzon camiasının kimyasını bozmuş"

    Daha önceden Trabzonspor ile yaşadığımız şampiyonluk yarışında istenmeyen olaylar yaşanmıştı. O yaşanaların kapatılması için en büyük çabalardan birini Sayın Aziz Yıldırım harcamıştır. Koskaca Trabzonspor camiasının kimyasını Sayın Aykut Kocaman’ın açıklamaları bozmuş. Şimdi sizlere Sayın Aykut Kocaman’ın açıklamalarını okuyacağım;

    "Benim kişiliğimi karakterimi herkes bilir. Başkalarının başarı ya da başarısızlığına kılıf aramam. Sorunu kendimde ararım. Ama bazı şeylerin de gündemde olması, konuşulması gerek. Bakıyorum kimse gündeme getirmiyor. Trabzonspor takımının aldığı başarıları, Şenol Hoca’nın elde ettiği başarıyı yadsımak yanlış olur. Bir teknik adam olarak alkışlamak durumundayız. Ancak kimse yanlış anlamasın ama Trabzonspor son 3 haftada kritik maçlar oynadı. Bu 3 maça bakmak lazım. Gaziantepspor, Bucaspor, İstanbul Büyükşehir Belediyespor... 3 maç 3 penaltı. Bu penaltılar Trabzonspor’a kasten, isteyerek verildi, demiyorum. Fakat kimse bunları incelemiyor. Ancak maçların kritik anlarına denk gelen penaltılara bakmak gerek"

    ’Hakemler hakkında daha ne kadar konuşmayacaksınız?’ sorusu üzerine Sayın Şenol Güneş ise;

    "Bu ülke bizim ülkemiz. Bu iş de benim işim. Ben oyuncularımı çalıştırırım, sahaya sürerim. Oyuncunun görevi çıkıp sahaya topunu oynamaktır. Hakemin görevi de doğru karar vermektir. Vermiyorsa ne yapılabilir, hiç birşey yapamayız. Bu ülkede hukukun işlemediği, adaletin olmadığı yerde saha içinde bunları tartışırsak kan gövdeyi götürür. Ben o konuda susmaktan yanayım. Biz susalım da hakkımız yensin demiyoruz. Varsa gücümüz düzeni değiştirelim. Ülkeler, devletler yıkılıyor, bu tür kanayan yarayı kaşımak sonunda kazananı da kaybettirir." demiştir.

    Her iki teknik direktörün yaptığı açıklamaları alt alta koyun ve okuyun, bugünkü açıklamalara dair domino etkisini, Aykut Hoca’nın konuşmasının başlattığı söyleniyor.Hatta dahası Aykut Hoca’nın iki cümlesinin koskoca Trabzonspor camiasının kimyasını bozduğu söyleniyor.
    Lütfen bir okuyun ve değerlendirin. Sayın Güneş’in, BJK maçındaki sözleri ve davranışları sebebi ile bizzat Sayın Şener, BJK’dan özür dilemedi mi? Sayın Kocaman, bugüne kadar buna benzer bir şey yaptı mı?

    "Şehir Efsaneleri"

    Değerli arkadaşlar "hakem odası basıldı" diye bir şehir efsanesi aldı başını gidiyor. Kim hangi odayı basmış? İnsanlar işlerine geldiği gibi her konuda değerlendirme yapıyorlar. Olaya ilişkin hakem raporu, bir gazete tarafından aynen yayınlandı. Raporda yazılan her şeye itibar ettiniz ve her şeyi doğru kabul ettiniz. Peki raporda hakem odasının basıldığı da yazıyor muydu? Ya da temsilci, gözlemci raporlarında bu konuda herhangi bir şey yazılmış mıydı?

    "Neden Yalnızca Fenerbahçe?"

    Yaptığımız her açıklama, "lige ayar çekme", "tehdit" gibi başlıklar ile isimlendirilirken bunların kat be katını yapanlar, "centilmen, esprili, şakacı, sevimli, nüktedan" olarak isimlendiriliyor.

    Hakeme hakaretten 2 maç ceza alan Sayın Güneş; dingin ruhla, olgunlukla, centilmenlikle övülürken nasıl oluyor da ikinci açıklamanın sahibi Sayın Kocaman domino etkisi yaratmakla suçlanıp, her şeyin müsebbibi olarak gösterilebiliyor.

    Kayserispor kafilesi, Trabzon Havaalanı’nda taşlarla karşılanırken; Trabzonspor yönetimi nasıl oluyor da misafirperver ilan ediliyor?

    Gençlerbirliği oyuncularının antrenmanda söyledikleri ’Trabzonspor için oynayacağız’ sözleri, kolaylıkla "şaka" diye isimlendiriliyor, şampiyonluk yarışında olmayan bir takımın futbolcusunun, şampiyonluğa oynayan takımın rakiplerinin futbolcularını motive etmesi doğal bulunup, normalleştiriliyor. Kısacası işin içinde Fenerbahçe olmayınca her şey çok normal çok doğal karşılanıyor, kıyametler kopartılmıyor.

    Değerli arkadaşlar;

    Futbol basit bir oyun olmakla birlikte bu kadar şakayı bir arada kaldıramayacak kadar da ciddi bir oyundur.

    Bu yüzden; kimsenin bu şakaların parçası olmamasını, yine kimsenin kimseyi başkası için motive etmemesini, kimsenin başka bir takım için oynamamasını ve her şeyden önemlisi; ’futbol ailesinin hiç bir mensubu tarafından bunların normal görülmemesini’ tüm yetkililerin de bu gibi durumları sıfır toleransla değerlendirmesini ve cezalandırmasını talep ediyoruz.

    "Fenerbahçe Başarısızların Ortak Hedefi Haline Geldi"

    On yılı aşan istikrarlı bir yönetimin yarattığı farklılığın bir sonucu olarak her yıl lig yarışının sonuna kadar içindeyiz. Yer aldığımız tüm branşların hemen hepsinde finallerde bizim adımız var. Bunun bir sonucu olarak şampiyonluk iddiasıyla yarışa başlayan takımlar bu iddiayı kaybettikleri anda taraftarlarına, genel kurullarına kısaca camialarına şirin gözükmek, başarısızlıklarına bir mazeret üretmek adına bu tip akıl ve izan yoksunu açıklamaları yapıyor ve bize saldırıyorlar.

    Hiç kimsenin başarısı ya da başarısızlığı bizleri ilgilendirmiyor. Biz sadece kendi işimize bakıyor, işimizi iyi yapmaya uğraşıyoruz. Mühim olan yapılan hatalardan arınmak ve bir daha aynı hataları yapmamak.

    Başta Trabzonspor olmak üzere başarısızlıkları için mazeret üreten kulüplere sesleniyoruz. Futbol bugün, bu sezon bitmiyor. Her sezon yeni bir yarış başlıyor. En az hata yapanın şampiyon olacağı bir yarış. Herkes kendi işine baksın. Yaptığı hatalara mazeret olarak başarılı olanlara çamur atıp, onları aşağı çekmek için uğraşmasın. Ülkemizde her şey hızla değişiyor ve gelişiyor. Bu değişime ve gelişime kulak verin, uymaya gayret edin. Geçmişten bugüne tekrarlanan senaryolar başta taraftarlarınız olmak üzere artık kimse tarafından kabul görmüyor. Her şeyden önemlisi tarih gerçekleri önünde sonunda ortaya çıkarıyor.

    Bugün kirli dediğiniz lig başarılı olduğunuzda sadece sizin için temiz olabiliyor. Bu da o başarını elde edilmesi için emek harcayanların emeğine saygısızlıktan öte bir şey değil. Bu gün memnuniyetle söylenebilir ki bu gerçek sorumlu herkes tarafından biliniyor ve görülüyor.

    Sayın Sadri Şener, "Türkiye’nin ¾ ü bizim şampiyon olmamızı istiyor. Çünkü Beşiktaş ve Galatasaray da bizi destekliyor" diyor. Sayın Şener, o halde geriye kalan 14 takımın sizi desteklemediğini göremiyor musunuz? Yoksa daha sonra onlardan da özür dileyip "Ben nerede hata yaptım mı?" diyeceksiniz.

    Sayın Şener, büyük camialara yaslanmak size yakışmıyor. Trabzonspor kendisi tek başına da büyük. Bu şekilde yapılan konuşmaları geçen senede gördük. Galatasaray Bursa’ya maçı satacak diyenler, maçtan sonra utançla ortadan yok oldular. Büyüklük sizin anladığınız anlama gelmiyor Sayın Şener, büyük takımların büyük hedefleri vardır ve küçük işlerle uğraşmazlar. Lütfen bunu anlayın ve kulübünüze büyük işler yaparak hizmet edin.

    Fenerbahçe Spor Kulübü, yaşadığı tüm travmalara rağmen, yöneticisi, sporcusu, taraftarıyla kenetlenmiş, hedef birliği yapmıştır. Sağlıklı büyüyen ekonomisi her alanda her branşta final oynayan takımlarıyla Fenerbahçe Spor Kulübü istikrarlı duruşunu sürdürecektir.

    Bugün bizimle yarış içinde olanlar gibi davranmadığımız için farklıyız. Tıpkı 1974 yılında İslam Çupi’nin dediği gibi "Şampiyon olmak mümkün Fenerbahçe olmak imkansız".

    Fenerbahce.org
    Fenerbahçe Cumhuriyeti

  10. #10
    Nesil
    2007
    Yer
    Ankara
    Yaş
    35
    Mesajlar
    9,473

    Default

    Bir solukta okudum tamamınada imzamı atarım...

  11. #11
    Nesil
    2007
    Yer
    İstanbul & İzmir
    Yaş
    33
    Mesajlar
    7,913

    Default

    inşallah artık susarlar...
    Eğer adaletsizlik karşısında tarafsız kalıyorsanız, zalimin tarafını seçmişsiniz demektir.

  12. #12
    Nesil
    2006
    Yer
    İzmir
    Yaş
    39
    Mesajlar
    11,339

    Default

    susmazlarrr

  13. #13
    Nesil
    2009
    Yer
    Ankara
    Yaş
    38
    Mesajlar
    929

    Default

    yüzde 90'ı önceden tahmin edebilen, Trabzonspor ve Beşiktaş'ın yaptıklarından farksız, boş, sığ bir açıklama.

  14. #14

    Default

    Şekip Mosturoğlu'nun bütün söylediklerine imzamı atıyorum ben de.Artık umarım fazla konuşulmaz,çünkü kabak tabı vermeye başladı.

  15. #15
    Nesil
    2006
    Yaş
    35
    Mesajlar
    6,844

    Default

    Bütün söylenenlere %100 katılıyorum. Tekrar haklı olduğumuz ortaya çıktı. İsteyen savcılığa gitsin. Çamur at izi kalsın felsefesidir rakiplerimizin yaptığı. İslam Çupi bu günleri görerek söylemiş herhalde: Şampiyon olmak mümkün, Fenerbahçe olmak imkansız.

  16. #16
    Nesil
    2009
    Yer
    Tekirdağ-İzmit
    Yaş
    32
    Mesajlar
    2,458

    Default

    Son hafta yine ordan burdan gol haberi bekleyip hayal kırıklığına uğrayınca yine çıkıp Rüştü maç sattı demesinlerde. Uzak olsunlar ... Herkes kendi işini kendi görsün madem Ne sene sonu Fenerbahçeliler "BEşiktaş beşiktaş" diye bağırsın sokaklarda geçen seneki gibi , ne de Beşiktaş bizi şampiyon yapmadı desin. Biz halimizden memnunuz.

  17. #17
    Nesil
    2003
    Yer
    Antalya
    Yaş
    42
    Mesajlar
    4,736

    Default

    'Rüştü'nün maç öncesi telefon görüşmelerine bakılırsa Rüştü maçı sattı mı diyelim biz de' ifadesini, Aziz Yıldırım 'Rüştü maçı sattı' dedi şeklinde anlayanlar ve yaygara koparanlar için kim çıkıp ne kadar açıklama yaparsa yapsın, boş. Fenerbahçeliler geçen sezonun son haftasında Beşiktaş'ın kazanmasını beklemiş olabilirler. Ama kendimiz kazansak şampiyonduk, sadece Beşiktaş'a bağlı değildi şampiyonluğumuz. Takımımızın şampiyonluğuyla alakalı bir durumda, çekiştiğimiz rakibin puan kaybı beklentisi ile son yaşanan Beşiktaş-Trabzon maçında yaşanan, 'yenin bizi, Fenerbahçe şampiyon olmasın' çok çok farklı. Mosturoğlu'nun açıklamaları da diğer yöneticilerin yaptığı gibi ortam gerebilecek nitelikte olsa da verilen cevaplar gediğini bulmuş. Bunların üzerinde duralım, yanlış varsa Mosturoğlu'nun açıklamalarında, 'hakemler maçın berabere bitmesi yönünde talimatlı çıktı maça'dan farklı, daha mantıklı argümanlar sunulsun ortaya. Yoksa geçerli argüman, 'Rüştü maçı sattı' noktasına çekilmesin bu konular bi zahmet.
    daha 19 yaşında, düşlerinde özgür dünya...

  18. #18
    Nesil
    2009
    Yer
    Tekirdağ-İzmit
    Yaş
    32
    Mesajlar
    2,458

    Default

    Quote Originally Posted by di canio View Post
    'Rüştü'nün maç öncesi telefon görüşmelerine bakılırsa Rüştü maçı sattı mı diyelim biz de' ifadesini, Aziz Yıldırım 'Rüştü maçı sattı' dedi şeklinde anlayanlar ve yaygara koparanlar için kim çıkıp ne kadar açıklama yaparsa yapsın, boş. Fenerbahçeliler geçen sezonun son haftasında Beşiktaş'ın kazanmasını beklemiş olabilirler. Ama kendimiz kazansak şampiyonduk, sadece Beşiktaş'a bağlı değildi şampiyonluğumuz. Takımımızın şampiyonluğuyla alakalı bir durumda, çekiştiğimiz rakibin puan kaybı beklentisi ile son yaşanan Beşiktaş-Trabzon maçında yaşanan, 'yenin bizi, Fenerbahçe şampiyon olmasın' çok çok farklı. Mosturoğlu'nun açıklamaları da diğer yöneticilerin yaptığı gibi ortam gerebilecek nitelikte olsa da verilen cevaplar gediğini bulmuş. Bunların üzerinde duralım, yanlış varsa Mosturoğlu'nun açıklamalarında, 'hakemler maçın berabere bitmesi yönünde talimatlı çıktı maça'dan farklı, daha mantıklı argümanlar sunulsun ortaya. Yoksa geçerli argüman, 'Rüştü maçı sattı' noktasına çekilmesin bu konular bi zahmet.
    Yahuu işte diyorumki kim şampiyon olacaksa olsun birbirini yesin isteyen istediğini yapsın bize de karışmasınlar biz de karışmayalım. Kaçıncı olursk olalım iyiyiz biz böyle...

  19. #19
    Nesil
    2006
    Yer
    ada'dan
    Yaş
    36
    Mesajlar
    9,233

    Default

    Aziz bey yine konusmamis, oysa demistiki susmicam

  20. #20
    Nesil
    2007
    Yer
    Katılmıyorum
    Mesajlar
    1,356

    Default

    ben bir gs li olarak fenere hak vermek zorundayım zira takımlarımız başarısız olunca bunları yapıyor ne yazık ki...

    -kendi takımım gs facia zaten hiç girmiyeyim: hoca mı dersin başkan mı oyuncu mu taktik mi yani hangisini yazayım hepsi berbat dediğim gibi girmesek daha iyi!

    -bjk de 1-0-7-3 oynayarak kendi sonunu hazırlıyor zaten!

    -ts ilk yarı iyiydi,benim berberim ts lidir ona dedim bu sene siz şampiyonsunuz o belli olmaz dediydi devre arası;hakkaten devre arası gelen saçma transferlerle ts yarıştan kopma noktasına geldi.

    yani kendim ettim kendim buldum durumu her 3 ü için de geçerli.o yüzden hakeme federasyona falan atmasınlar adam gibi bizde hata deyip "başkan istifa! " "t.d istifa" ile kalsınlar yani noolur nasıl olsa futboldan parayı götürüyorlar biz gibi üste para verip enayi konumuna da düşmüyorlar kıymetini bilsinler bunun...

    hadi iyi günler...

  21. #21
    Nesil
    2006
    Yer
    Başkent
    Yaş
    37
    Mesajlar
    4,122

    Default

    Bu köşeyi sürekli takip eden okurlar hatırlayacaktır. 18 Şubat tarihinde bu köşede Bu Fener normal şampiyon olamaz; Ya şike yapar ya kaleci satın alır başlığıyla bir yazı yazmıştım. Yazıda özetle Fenerbahçe ne zaman başını kaldırıp yarışa ortak olsa ligin kalecileri şaibeli‚ hakemleri satılmış‚ Federasyon F.Bahçenin kölesi olur gerçeğini ortaya koyup şu cümleleri kullanmıştım: Hep beraber göreceğiz‚ daha sezon sonuna kadar neler işiteceğiz. Fenerbahçe başını kaldırmasa; söz gelimi Trabzon bu kadar puan kaybetmese; Kadıköydeki Trabzon maçı berabere bitse bunların hiç biri yazılmayacak; takım eleştirileri genellemeye vurulacaktı. Hakemler ve Federasyon 3 Büyüklerin hiç birini kayırmayacaktı. Anadolu takımlarının sertliğinden dem vurulacak‚ Büyükler olmasa lig de olmaz teraneleri anlatılacak. Seneye nasıl da süper işler yapılacağı anlatılacaktı.

    O günkü yazının tamamını isteyen internetten bulup okur. Ama bu yazıya aldığım yukarıdaki paragrafın ilk cümlesi bugün Trabzonspor ve Beşiktaşın yangınının öngörüsüydü.

    Benim açımdan daha fazla anlatılacak bir şey yok. Aslında bir sürü soru var aklımda ama sormayacağım. Örneğin;

    * Sadri Şener kendi ağzından Aykut Kocamanın yaptığı açıklamalar kimyamızı bozdu dedi. 2 cümleyle kimyanız bozulacaksa siz yönetim olarak ne
    iş yaparsınız? diye sormayacağım.

    * Ya da hakemlerden dert yanan Trabzon‚ futbol tarihinde en geçerli laf olan Gol attınız da hakem vermedi mi? cümlesini bir rakipleri için sorsun bakalım. Kayseri yöneticilerine sorun. Ligin ilk devresinde Kayseride oynanan maçta Kayserinin nizami golünün ofsayt gerekçesiyle sayılmadığı da mı gerçek değil? diye de sormayacağım.

    * Hele hele Bu TFFyi tehdit eden; Başbakan da dahil tüm Türkiyeyi bağlamış; hakemleri kölesi yapmış; ligdeki kalecilerin yarısını satın almış Aziz Yıldırım; akılsız mıymış ki son 5 sezonda 2 kez son maçlarda şampiyonluk bırakmış; 28 yıllık dalga geçilen Türkiye Kupası alınamama kadersizliğini bitirmemiş? diye hiç sormayacağım.

    YILDIRIM KULÜPLER BİRLİĞİ BAŞKANLIĞI´NI BIRAKMALI

    Sadri Şenere katılıyorum. Bence de Aziz Yıldırım Kulüpler Birliği Başkanlığını bırakmalı. Kimsenin sorununu çözmemeli‚ vergi indirimi için Ankara çıkarmaları yapmamalı. Yayın ihalesiyle de hiç mi hiç ilgilenmemeli. Hatta bence Fenerbahçe Kulüpler Birliğinden ayrılmalı. F.Bahçe Kulüpler Birliğinde hiç aktif değilken‚ toplantılara vekaleten bile katılmıyorken‚ 2 yıl üst üste şampiyon olup ertesi sezon son maçta 2. olmuştu. Kulüpler Birliğinden ayrılmak F.Bahçeye çok şey kaybettirmez. Kulüpler Birliğinin dağılması; ya da havuzun bozulması gibi çok radikal gelişmeler bile ülkede sadece F.Bahçe ve G.Sarayı olumsuz etkilemez. Beşiktaş da bugünkünden çok daha kötü bir gelir düzeyinde olmaz.

    Ama başta Trabzonspor olmak üzere geri kalan 14 takım böylesi bir depremden son derece kötü etkilenir. Şimdi; Yayın ihalesinin ertesi günü yazdığım yazıda da Aziz Yıldırım parayı artıran unsurlardan biridir. Parayı kazandıran ağadır; ağabeydir. Aziz Yıldırımın ağa veya ağabey olması Türk futbolu için ne kadar iyidir‚ onu da zamanla göreceğiz demiştim diyeceğim ama; sen de amma kendini övüyorsun be birader dersiniz diye korkuyorum!

    Serdar Ali Çelikler/Habertürk
    Fenerbahçe Cumhuriyeti

  22. #22
    Nesil
    2007
    Yer
    Ankara
    Yaş
    35
    Mesajlar
    9,473

    Default

    Aslında havuzdan çıkıp özel bir tvye versek maçlarımızın yayın haklarını o zaman tüm rekorları egale ederiz. Hiç uğraşmaya bile değmez bu işlerle...

Sayfa 3 / 3 İlkİlk 123

Mesaj Yetkileri

  • You may not post new threads
  • You may not post replies
  • You may not post attachments
  • You may not edit your posts
  •