1 ile 30 arası toplam 679 sonuç

Konu: Beşiktaş JK

Hybrid View

  1. #1
    Nesil
    2003
    Yaş
    48
    Mesajlar
    4,569

    Default

    Quote Originally Posted by mozar View Post
    Sebebi Beşiktaşlı oyuncularda gelişme diye birşeyin imkansız görülmesi. Beşiktaşlı oyuncu orta yapmayı öğreniyorsa kesin teknikten kaybetmiştir, iyi şut attıysa yükseltelim ama o puanları kararlılıktan kırpalım, fiziği güçlenmiştir ama kesin yaratıcılık kaybolmuştur havası hakim. Öte yanda kimi takımlarda iki şut atıp "uzaktan iyi vuruyor bu" diye ca/pa artışı kazananlar var. Hem de 28-30 yaşına geldikleri halde. Haydi onlar haksız değil diyelim, performansta artış varsa değerlerde de artış gerekiyor diyelim, bizde neden bu standart yok? Sene başı -atıyorum- Gsye toplam 4000, Fenere 3500, Bjkye 3000 CAlık kota verildi, oyuncuların toplam Cası hiç bir şart altında bunu aşmasın diye bir olay varmış gibi düşünüyor insan.
    Koray'in, ve hatta Turkiye'de arastirma yapmaya calisan herkezin isi zor.

    6 ayda bir teknik direktor degisir. Oyuncular 3 ay once yaptiklarini birdenbire yapamamaya baslar, yeni seyler denemeye basarili/basarisiz olmaya baslarlar. Sol kanat olarak gelen adam olur sag ic. Stoper olur sag bek. Santrafor olur kaleci vs. vs. vs.

    Takim istikrarsiz cunku surekli hoca degisiyor. Takim istikrarsiz cunku surekli transfer yapiliyor, oyuncular farkli yerlerde oynuyor. Bunu da arastirmada gormek gayet dogal.

    Eminim ki Koray da Aralik ayinin son haftasi ve Ocak ayinin ilk 10 gunundeki ruh ve son 4 ayda izledigi Besiktas'i gordugu gibi yansitmak istedi. Bunun ardindan cikisa gecen Besiktas'i ya beklemedi. Ya da beklese bile guvenemedi.. Hani su istikrarsizlik var ya. Bu zamana kadar Besiktas'in oynadigi son 4 macin Galatasaray, Ankaraspor ve Fenerbahce maglubiyetleri ve zorlukla kazanilan Ankaragucu maci oldugunu unutmamak da lazim.

    Son olarak da takimlarin CA limiti var ama bu CA limiti cok esnek bir limit. O kadar esnek ki, 9.0.3 yamasi icin herhangi bir limit yoktu. Herkez gordugunu yansitti.

    Ortaya cikan da, sezon basindan beri hemen hemen herkezin hemfikir oldugu Galatasaray'in en kuvvetli kadroya sahip oldugu. Fenerbahce'nin derinliginin az oldugu ama ilk 11'de cok iyi bireylere sahip oldugu. Besiktas'in ise bunlarin arkasindan geldigi.

    Su anda Fenerbahce ve Galatasaray'in kotu performanslari eger oyuncu kalitesi konusunda size tereddut yaratiyorsa, ayni tereddutu Ocak ayinda yasamis Koray'in etkilenmesinden daha dogal bir sey olamaz.

    Buna ragmen bu uc takim arasindaki CA farki 9.0.3'de azalmistir ustelik.

  2. #2
    Nesil
    2006
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    40
    Mesajlar
    193

    Default

    Quote Originally Posted by eXcitinG View Post
    DeLgado nun mentaL güçLerinde düşüş oLmuş.

    Bu da performansına etki ediyor.

    901 de çok iyi bir Beşiktaş vardı. Ama gittikçe her seferinde daha da kötü yansıtıLdı özeLLikLer dataya. Daha iyi oLacağına.

    Bunu anLamıyorum. Beşiktaş takım oLarak oynadıkça daha iyiye gitti, ama oyunda ters orantı oLarak özeLLikLer daha kötüye gitti. Bir tek 901 de kötü oLan Serdar Özkan bağır çağır 902 de yükseLttik azıcık ama yükseLirken mentaL özeLlikLerinden kırpıLdı. HoLosko nun teknik özeLLikLeri arttı, mentaL özeLLikLeri kırpıLdı performansı daha çok düştü.

    Yani bu dengesizLiği ben anLamıyorum. Şimdi bazıLarının oynadıkLarı deneme kariyerLerine bakıyorum, hep 5-6-7 hatta 8 de bitiriyor Beşiktaş. Bir kez oLsun üstte bitirdiği görünmüyor.

    Diyecek birşey de kaLmıyor. HeyecanLa 903 çıksında Beşiktaş kariyeri yapayım diye bekLiyordum, hevesim kaçtı yani resmen.
    Kendi bilgisayarımdan yazmıyorum, Delgado için yaptığım tüm değişikleri hatırlamıyorum, çok fazla mental düşürme yapmadım hatta yükselen değerler bile oldu diye hatırlıyorum. Ama neticede sen karşılaştırma yaparak konuşuyorsun sanırım, e zaten yerinde olmuş Delgado'da mental bir düşüş olmalı zaten.

    Keza Holosko, mental açıdan üst düzey değil. Çok mu çalışkan, çok mu agresif, çok mu cesur, çok mu kararlı, yüksek konsantrasyonuyla hep oyunun içinde mi, yaratıcılığı yüksek asist kralı mı, buz gibi soğukkanlı mı????? Abi lütfen senin gibi futboldan anlayan, üstüne Beşiktaş'ı bu kadar yakından takip eden adamlar yapmasın bari böyle yorumlar.

    Delgado, Holosko, Bobo, Serdar Özkan, bu adamlar hem yetenekli hem de oldukça iyi fizikli adamlar, hem gerçekte hem de oyundaki profillerinde. Fakat aynı zamanda senin dediğin kadar iyi mentale sahip olsalardı ligin tozunu attırırlardı, hani abi nerede? Hangi biri takımı sırtlayabiliyor, 2 maç üstüste hangisi iyi oynuyor, Delgado takımın kaptanı oyun kurucusu, kaç golü kaç asisti var, arada bir uzaktan güzel gol atmakla, iki çalım yapmakla gözboyamakla olmuyor, Holosko kapalı savunmaya karşı ne yapabiliyor, Bobo - Serdar yine aynı nerede bu adamlar o zaman?

    uzatmayacağım çünkü araştırma dışında Beşiktaş'a serzenişe doğru gidiyor konu, puanların fazlası var eksiği yok.


    Quote Originally Posted by mozar View Post
    Sebebi Beşiktaşlı oyuncularda gelişme diye birşeyin imkansız görülmesi. Beşiktaşlı oyuncu orta yapmayı öğreniyorsa kesin teknikten kaybetmiştir, iyi şut attıysa yükseltelim ama o puanları kararlılıktan kırpalım, fiziği güçlenmiştir ama kesin yaratıcılık kaybolmuştur havası hakim. Öte yanda kimi takımlarda iki şut atıp "uzaktan iyi vuruyor bu" diye ca/pa artışı kazananlar var. Hem de 28-30 yaşına geldikleri halde. Haydi onlar haksız değil diyelim, performansta artış varsa değerlerde de artış gerekiyor diyelim, bizde neden bu standart yok? Sene başı -atıyorum- Gsye toplam 4000, Fenere 3500, Bjkye 3000 CAlık kota verildi, oyuncuların toplam Cası hiç bir şart altında bunu aşmasın diye bir olay varmış gibi düşünüyor insan.

    Aslında Bjk araştırmasına -bunun nezdinde Koray kardeşe- hiç lafım yok, yurtdışına, Milana Barcaya göre kıyaslarsan Bjkyi böyle yaparsın (ben de aşağı yukarı böyle yapardım). Ama Tslde Milanla Barcayla mücadele etmiyoruz. Yine de bence Bjk son yamada az çok toparlanmış. Toparlanmış haliyle gene de Fbnin Gsnin yarısı kadar şampiyonluk şansı vermiyor oyunun yapay zakası ayrı.
    Milan'a Barca'ya bakmakla alakası yok, tabiki beğendiğim araştırma ekolleri var onlardan etkileniyorum ama aynı zamanda kafamdaki fikirlerle eşleştiği için o tarzı takip ediyorum. Yine futbol tartışmasına kayacak ama kaç tane yetenekli ve mental açıdan yüksek adam var Başiktaş'ta? Kaç maçı rakibi futboluyla döverek kazandı bu takım? Belki de hiç, rakibi sahada gerçek manada döverek, mücadeleyle istekle, iç sahada taraftarın gazıyla yenen, kısacası yeteneksiz bir takım.. bu kadar da basit işte.

    Quote Originally Posted by perpetua View Post
    Koray'in, ve hatta Turkiye'de arastirma yapmaya calisan herkezin isi zor.

    6 ayda bir teknik direktor degisir. Oyuncular 3 ay once yaptiklarini birdenbire yapamamaya baslar, yeni seyler denemeye basarili/basarisiz olmaya baslarlar. Sol kanat olarak gelen adam olur sag ic. Stoper olur sag bek. Santrafor olur kaleci vs. vs. vs.

    Takim istikrarsiz cunku surekli hoca degisiyor. Takim istikrarsiz cunku surekli transfer yapiliyor, oyuncular farkli yerlerde oynuyor. Bunu da arastirmada gormek gayet dogal.

    Eminim ki Koray da Aralik ayinin son haftasi ve Ocak ayinin ilk 10 gunundeki ruh ve son 4 ayda izledigi Besiktas'i gordugu gibi yansitmak istedi. Bunun ardindan cikisa gecen Besiktas'i ya beklemedi. Ya da beklese bile guvenemedi.. Hani su istikrarsizlik var ya. Bu zamana kadar Besiktas'in oynadigi son 4 macin Galatasaray, Ankaraspor ve Fenerbahce maglubiyetleri ve zorlukla kazanilan Ankaragucu maci oldugunu unutmamak da lazim.

    Son olarak da takimlarin CA limiti var ama bu CA limiti cok esnek bir limit. O kadar esnek ki, 9.0.3 yamasi icin herhangi bir limit yoktu. Herkez gordugunu yansitti.

    Ortaya cikan da, sezon basindan beri hemen hemen herkezin hemfikir oldugu Galatasaray'in en kuvvetli kadroya sahip oldugu. Fenerbahce'nin derinliginin az oldugu ama ilk 11'de cok iyi bireylere sahip oldugu. Besiktas'in ise bunlarin arkasindan geldigi.

    Su anda Fenerbahce ve Galatasaray'in kotu performanslari eger oyuncu kalitesi konusunda size tereddut yaratiyorsa, ayni tereddutu Ocak ayinda yasamis Koray'in etkilenmesinden daha dogal bir sey olamaz.

    Buna ragmen bu uc takim arasindaki CA farki 9.0.3'de azalmistir ustelik.
    O dönemdeki ruh haliyle yapılmış bir şey değil abi, şuan olsa aynısı. Beşiktaşlıları anlayamıyorum, fanatiklik yapılıyor, yapmayalım, ben fanatiğin büyüğüyüm, dost sohbetinde bile bir laf söyletmem takımıma, ama burada gerek yok ki buna, öyle yada böyle bir iş yapıyoruz burada, gerçeğe yakın olmasını istiyoruz.

    Beşiktaş'ta değişen bir şey yok, çıkışa filan da geçtiği yok, mental açıdan yetersiz bulunan futbolcular bu akşam belediye maçında 90 dakika sahada yoktu hem de havaya girdiğin bir dönemde, cuma akşamından maçı alıp haftasonu rakiplerin puan kaybını bekleyeceğin bir haftada, hem de kendi sahanda.

    hala Serdar Özkan'ın hangi eksik girilmiş mentalin, Delgado'nun hangi düşük kalmış mentalinden, Holosko'nun hakedip de hangi verilmemiş tekniğinden bahsediliyor anlayamıyorum.
    alemde tekiz, hepinize yeteriz..


  3. #3
    Nesil
    2005
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    41
    Mesajlar
    66

    Default

    Quote Originally Posted by koray_capello View Post

    Milan'a Barca'ya bakmakla alakası yok, tabiki beğendiğim araştırma ekolleri var onlardan etkileniyorum ama aynı zamanda kafamdaki fikirlerle eşleştiği için o tarzı takip ediyorum. Yine futbol tartışmasına kayacak ama kaç tane yetenekli ve mental açıdan yüksek adam var Başiktaş'ta? Kaç maçı rakibi futboluyla döverek kazandı bu takım? Belki de hiç, rakibi sahada gerçek manada döverek, mücadeleyle istekle, iç sahada taraftarın gazıyla yenen, kısacası yeteneksiz bir takım.. bu kadar da basit işte.
    Türkiyede rakibini futbolla dövebilen takım ben göremiyorum. Gaziantep mesela her maç rakiplerinin iki katı pas yapan takım maç kazanamıyor. 300+ pas yaptılar diye futbol oynamış olmuyorlar. Fenerbahçede Alex korner kullansın, Lugano kafa vursun da oyunu koparalımdan başka futbol namına bir olay yok. Alex-Semih-Luganonun eline bakıyorlar. Galatasaray 90 dakikalık maçın her 25 dakikasının 4er-5 er dakikalık bölümlerinde futbol oynuyor, onların da attıkları 44 golün %95i Baros-Lincoln-Arda imzalı. Yani ortada takım halinde oynanan bir güzel futboldan bahsetmek mümkün değil. Savunma kısmına işin hiç girmiyorum.

    Bir takım korner rekorları kırıp, kimi maçlarda ceza sahasına 50 orta yapabilecek kadar rakibini boğuyorsa, ben o takıma yeteneksiz diyemem. Rakip takımı tutsam da diyemem. skor üretimi konusunda 10 numarasına, 10 numarasının canının çekip de rakibi çalımlamasına bağımlı olmayan takımın modern futbol anlamında daha çok takdir görmesi gerekiyor.

    Hayır yani, iki-üç tane adam geçebilen teknik hücum oyuncusu bir takımın genel yapısını bu kadar etkiliyorsa, Beşiktaş devre arasında sırf Yusufla Erkan Zengini alarak sınıf mı atlamıştır? Mesela tek tek bakıldığında Türkiye dahilinde mevkiisinin en iyisi diyebileceğimiz bir tek Arda, Kewell (sakatlık problemi malum) ve performansıyla biraz Lincoln varken defansına yeri gelince (dalga geçtiğimiz) bir Gökhan Zan bile bulamayan Galatasaray bir şekilde Türkiyenin en iyi kadrosu kabul edilmektedir. Bana Galatasaray Türkiyenin en iyi sol açığına sahiptir, Galatasarayın 10 numarası en performanslı 10 numaradır, Galatasarayın stoperi Türkiyenin en fizikli stoperidir gibi argümanlarla gelseler, öpüp başıma koyarım. Ama sene başında yabancı hakkı varken Song tipi bir stoper/bek almayıp 15 yaşında menejerlik oynayan çocuğun bile uyumsuzluğunu anlayabileceği iki uzun-ağır stoperle sezona başlayan yönetim, (Haydi Sabri mecburen sağ bek diyelim, Sabriden önce sağ bekte kim oynuyordu? Hasan Şaş!) nasıl Türkiyenin en iyi kadrosunu kurduk diyebiliyor, anlamıyorum. Newcastle gibi takımlar geçmiş senelerde Galatasarayın bugün kurduğundan çok daha önemli isimlerden kadrolar oluşturup Eplde kümeye oynadılar.

    Bakın, şu mesajın fm ile, yamayla datayla alakası yok. Son yama bence hemen hemen bütün problemlerin çözülmüş olduğu, 4-5 gözden kaçan ya da oyun dinamikleri kaynaklı hatalardan madur oyuncu dışında bence mükemmel. (bütün tsl araştırması için söylüyorum, sadece Bjk araştırması için değil) Gelgelelim kamuoyunda sırf öyle kabul ediliyor diye, mesela Hıncal Uluç öyle dedi diye uyumsuz defanslı, top indirecek forveti olmayan Galatasarayı uefa favorisi görüp Nobre çok fizikle oynuyor, faul yapıyor diye Beşiktaşı kazma/yeteneksiz takım kabul etmem. Bence iyi kadro dengeli kadrodur.

    not: Koray'ın görüşüne göre sanırım Metalist de yeteneksiz bir takım. Onların da öyle bir 3-4 adam geçen yıldızları yok ama müthiş bir fizik, kondüsyon ve disiplinleri var.

  4. #4
    Nesil
    2003
    Yaş
    48
    Mesajlar
    4,569

    Default

    Quote Originally Posted by mozar View Post
    Türkiyede rakibini futbolla dövebilen takım ben göremiyorum. Gaziantep mesela her maç rakiplerinin iki katı pas yapan takım maç kazanamıyor. 300+ pas yaptılar diye futbol oynamış olmuyorlar. Fenerbahçede Alex korner kullansın, Lugano kafa vursun da oyunu koparalımdan başka futbol namına bir olay yok. Alex-Semih-Luganonun eline bakıyorlar. Galatasaray 90 dakikalık maçın her 25 dakikasının 4er-5 er dakikalık bölümlerinde futbol oynuyor, onların da attıkları 44 golün %95i Baros-Lincoln-Arda imzalı. Yani ortada takım halinde oynanan bir güzel futboldan bahsetmek mümkün değil. Savunma kısmına işin hiç girmiyorum.

    Bir takım korner rekorları kırıp, kimi maçlarda ceza sahasına 50 orta yapabilecek kadar rakibini boğuyorsa, ben o takıma yeteneksiz diyemem. Rakip takımı tutsam da diyemem. skor üretimi konusunda 10 numarasına, 10 numarasının canının çekip de rakibi çalımlamasına bağımlı olmayan takımın modern futbol anlamında daha çok takdir görmesi gerekiyor.
    Bir de soyle bakalim olaya. Besiktas'in gol atmasi icin rakip ceza sahasina 50 orta yapmasi gerekiyorsa, bu o takimin teknik oldugunun gostergesimidir? Teknik ozellik, bir oyuncunun bir seyi ne kadar isabetli yaptigini gosteriyorsa hatta.

    Ama bu 50 orta neyi gosterir? Besiktas mucadelesini terinin son damlasina kadar ortaya koymustur. Istemistir, teknik becerisi yettigi kadarini sonuna kadar yapmistir. Herseyini gostermistir. Besiktas daha ilk ortasinda golu bulsa, gidip 49 orta daha mi yapacak, yoksa gidip 15 orta daha mi yapacak?

    Galatasaray once Gerets, sonra da Feldkamp doneminde bu tip bir futbol ile Turkiye'de basarili oldu. Fenerbahce'nin o kadar kaliteli oyuncusuna ragmen hem de. Derbilerde futbol olarak ezemedi veya ezildi. Avrupa'da nal topladi ama Turkiye'de basarili oldu.

    Bu da biraz bize ligimizde oynayan ve bize futbol olarak yutturulan oyunun nasil bir oyun oldugunu ortaya koyuyor bence.

  5. #5
    Nesil
    2006
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    40
    Mesajlar
    193

    Default

    Quote Originally Posted by mozar View Post
    Türkiyede rakibini futbolla dövebilen takım ben göremiyorum. Gaziantep mesela her maç rakiplerinin iki katı pas yapan takım maç kazanamıyor. 300+ pas yaptılar diye futbol oynamış olmuyorlar. Fenerbahçede Alex korner kullansın, Lugano kafa vursun da oyunu koparalımdan başka futbol namına bir olay yok. Alex-Semih-Luganonun eline bakıyorlar. Galatasaray 90 dakikalık maçın her 25 dakikasının 4er-5 er dakikalık bölümlerinde futbol oynuyor, onların da attıkları 44 golün %95i Baros-Lincoln-Arda imzalı. Yani ortada takım halinde oynanan bir güzel futboldan bahsetmek mümkün değil. Savunma kısmına işin hiç girmiyorum.

    Bir takım korner rekorları kırıp, kimi maçlarda ceza sahasına 50 orta yapabilecek kadar rakibini boğuyorsa, ben o takıma yeteneksiz diyemem. Rakip takımı tutsam da diyemem. skor üretimi konusunda 10 numarasına, 10 numarasının canının çekip de rakibi çalımlamasına bağımlı olmayan takımın modern futbol anlamında daha çok takdir görmesi gerekiyor.

    Hayır yani, iki-üç tane adam geçebilen teknik hücum oyuncusu bir takımın genel yapısını bu kadar etkiliyorsa, Beşiktaş devre arasında sırf Yusufla Erkan Zengini alarak sınıf mı atlamıştır? Mesela tek tek bakıldığında Türkiye dahilinde mevkiisinin en iyisi diyebileceğimiz bir tek Arda, Kewell (sakatlık problemi malum) ve performansıyla biraz Lincoln varken defansına yeri gelince (dalga geçtiğimiz) bir Gökhan Zan bile bulamayan Galatasaray bir şekilde Türkiyenin en iyi kadrosu kabul edilmektedir. Bana Galatasaray Türkiyenin en iyi sol açığına sahiptir, Galatasarayın 10 numarası en performanslı 10 numaradır, Galatasarayın stoperi Türkiyenin en fizikli stoperidir gibi argümanlarla gelseler, öpüp başıma koyarım. Ama sene başında yabancı hakkı varken Song tipi bir stoper/bek almayıp 15 yaşında menejerlik oynayan çocuğun bile uyumsuzluğunu anlayabileceği iki uzun-ağır stoperle sezona başlayan yönetim, (Haydi Sabri mecburen sağ bek diyelim, Sabriden önce sağ bekte kim oynuyordu? Hasan Şaş!) nasıl Türkiyenin en iyi kadrosunu kurduk diyebiliyor, anlamıyorum. Newcastle gibi takımlar geçmiş senelerde Galatasarayın bugün kurduğundan çok daha önemli isimlerden kadrolar oluşturup Eplde kümeye oynadılar.

    Bakın, şu mesajın fm ile, yamayla datayla alakası yok. Son yama bence hemen hemen bütün problemlerin çözülmüş olduğu, 4-5 gözden kaçan ya da oyun dinamikleri kaynaklı hatalardan madur oyuncu dışında bence mükemmel. (bütün tsl araştırması için söylüyorum, sadece Bjk araştırması için değil) Gelgelelim kamuoyunda sırf öyle kabul ediliyor diye, mesela Hıncal Uluç öyle dedi diye uyumsuz defanslı, top indirecek forveti olmayan Galatasarayı uefa favorisi görüp Nobre çok fizikle oynuyor, faul yapıyor diye Beşiktaşı kazma/yeteneksiz takım kabul etmem. Bence iyi kadro dengeli kadrodur.

    not: Koray'ın görüşüne göre sanırım Metalist de yeteneksiz bir takım. Onların da öyle bir 3-4 adam geçen yıldızları yok ama müthiş bir fizik, kondüsyon ve disiplinleri var.
    Beşiktaş'ın kadrosu yetenekli mi yeteneksiz mi konusunu mu konuşacağız yoksa artık futbolda yetenekli takım mı yeteneksiz takımlar mı başarılı olur onu mu tartışacağız.

    Bana şu takımda Delgado, Yusuf, hadi Tello'yu da sayalım duran top başarısıyla hadi bir de istikrar kazandı diyelim Bobo'yu da ekleyelim. Bu isimlerin dışında kapalı savunmayı açabilecek kaç adam var Beşiktaş'ta.

    Beşiktaş kaos futbolu oynuyor ve oynamak zorunda. Fark yaratabilecek adam sayısı bu kadar az ise ve bu az sayı aynı zamanda istikrarsız ise bu futbolu oynamak zorundasın, Mustafa Hoca'ya 3lü savunma konusunda çok hak veriyorum çünkü elinde bek yok, elinde bek yoksa bu futbolu oynamak zorundasın, elinde kesemeyeceğin Ersnt, Sivok, Toraman, Nobre, S.Özkan ve Ekrem varsa ve bu adamların ortak yönü isteği, mücadelesi ve sertliği(tekniği-pas trafiği değil) ise bu futbolu oynamak zorundasın..

    Bu aslında kötü birşey değil önemli olan takımda kaos futbolu oynayan oyuncu sayısı ile fark yaratabilecek ayak sayısını dengeli tutabilmek. Zaten fark yaratacak bu adamlar biraz da kaos futbolundan besleniyor:

    Misal bu harra hurra futboldan doğal olarak meydana gelen duran topları Tello ortalıyor yada Delgado ve Tello frikik olarak kullanıyor,

    yine örneğin takım rakibini sahada yoruyor olmazsa o yorgun rakibi çözmek için Yusuf oyuna girdiğinde kendine nispeten daha uygun bir ortam bulabiliyor,

    Holosko hızını daha etkili kullanabiliyor,

    Bobo girerse hücümda Nobre'nin mücadelesinden, boşalttığı alanlardan yada yorduğu savunmalardan faydalanabiliyor, zaten kendisi de fizikli ve yetenekli,

    kısacası bu görev adamları topu bir şekilde etkili ayaklara rakip ceza sahasında teslim ediyor, bazen faul kazanarak duran top şeklinde, bazen Nobre'nin üstünden, bazen rakibe basıp top kazanarak, içerdeki maçlarda taraftarın gazıyla v.s..

    çok üst düzey takım değilseniz bana göre uygun futbol budur, herkes haddini bilecek, bir bölüm savaşacak bir bölüm işi bitirecek. Kısacası kaos futbolu oynayanlar asist yapacak ki etkili ayaklar gol atsın. Beşiktaş açısından eksikilik uygun bek oyuncuları yok ve kaos futbolundan beslenmesi gereken etkili ayaklar istikrarsız. Delgado, Bobo, Yusuf, Holosko, Aydın hepsi istikrarsız.

    Bence Beşiktaş budur, aynı zamanda ligin en diri, en istekli takımıdır ve bu iyidir. Yetenekli oyuncu kontenjanından verim alamadığınız oyuncuyu gönderir yerine daha etkilisini alırsınız herşey düzeliverir, forveti gönderir yerine daha iyisi gelirse herşey düzelir ve bunlar basittir.

    Yusuf transferi, Delgado'nun sakatlığının ne zaman geçeceğinin belli olmaması, istikrarsız etkili ayaklara alternatif ekleyebilmek ve 1 yabancı hakkı açıp Bobo'yu yada Holosko'yu forvete takviyeleyebilmek adına doğru bir hamleydi, kısa vadede.

    Metalist tabiki yeteneksiz bir takım, ama başardıkları ortada, İnönü'de 1-0 aldığımız maçtan sonra deplasmanda bizi eleyeceklerini, bizi eleyip de gruplara kaldıktan sonra Galatasaray'a İstanbul'da yenilmeyeceklerini ve gruptan çıkacaklarını hatta yarı finale kalabileceklerini düşünmeye başlamıştım.

    Sana katılıyorum bence de iyi kadro dengeli kadrodur ve Beşiktaş kadrosu ligin en dengeli kadrosudur, iskeleti çok iyidir, 1-2 doğru hamleyle gelecek sene çok da iyi olacaktır.

    Yeteneksiz takım lafını insanlar sanırım takımlarına hakaret olarak algılıyorlar halbuki ben takımın karakterini anlatmak için kullanıyorum. Ve bence Beşiktaş'ın karakteri budur ve araştırma açısından tartışılması gereken profillerin bu karaktere uygun yansıtılıp yansıtılmadığıdır.
    alemde tekiz, hepinize yeteriz..


Mesaj Yetkileri

  • You may not post new threads
  • You may not post replies
  • You may not post attachments
  • You may not edit your posts
  •