İmzalardan sonraki birkaç günü kafa dinleyerek geçirdim. Sonrasında işe başlama zamanı gelmişti. Elime ilk olarak futbolcu listesini aldım.
Listede dikkatimi ilk çeken isim Atouba'ydı. Bundesliga'yı takip ettiğim yıllardan biliyordum bu oyuncuyu, sol bek olduğunu biliyordum en azından.
Sonra listede fransız bir forvet oyuncusu dikkatimi çekti. "Theivy"
Şunun adı Thierry olsaydı ne olurdu sanki?
Bu oyuncu Espanyol takımından kiralık gelmişti.
Listenin en altında da kısa bir yardımcı raporu vardı. Sonrasında bu raporu hazırlayan yardımcı ile anlaşamayıp onu kovacaktım, ama ona biraz daha zaman var.
Thievy gerçekten takımın Thierry'siymiş.
Elimdeki diğer kağıtlara bakmaya başladım. Personel listesine baktım.
Josico mu? Hani şu Fenerli olan.
Takımdaki görevlendirmeler çok saçmaydı bu işi halletmek gerekiyordu. Takımda 3 tane kondisyoner vardı ve sanırım hepsi birbirinden saçma insanlardı. Sonraları kondisyonerlerden birinin veteriner olduğunu öğrendim. Tabii ki kovdum.
Takıma gol atmayı öğretecek bir antrenör lazımdı. Golcü diyince benim aklıma ilk gelen kişiyi aradım.
- Alo. Abi ben Arda Güray, hatırladın mı beni?
- Unutur muyum Arda'cım? Nasılsın, nerelerdesin?
- O işler biraz karışık abi. Müsait misin seninle bir şey görüşecektim.
- Ankara'da Hipodromdayım Arda'cım yakındaysan gel.
- Yok abi gelemem, meşgulsen başka zaman arayayım.
- Yok yaa, koşunun başlamasına daha var.
- Abi, ben şimdi bir takımla sözleşme imzaladım. Bizim topçulara gol atmayı öğretecek biri lazım. Benim aklıma da ilk sen geldin.
- Gururlandırıyorsun beni. Gelirim, konuşalım, anlaşalım, çaresine bakarız, neredesin ?
- Abi Kanarya Adaları'ndayım.
- Neeey. Kanarya Adaları mı? Biz Galatasaray'lıyız Arda'cım oralar bize ters. Hahahahaha.
- Ehehe. Abi gelemeyeceksen söyle.
- Geleyim, bakalım be Arda'cım. Benim için de bir değişiklik olur.
...
Bir hafta sonra
Tanju Çolak Las Palmas ile resmi sözleşmeyi imzaladı.