Jose Mourinho. 51 yaşındaki dünyaca ünlü teknik adam, Porto ile 2 avrupa kupası zaferinden sonra yönünü Londra'ya çevirerek Chelsea'nin başına geçmişti. Çoğu kişiye göre, Chelsea'de işi daha kolaydı.
Fakat Mourinho bunu şu sözlerle açıklıyordu; ''Eğer kolay olanı isteseydim Porto'da kalırdım. Güzel mavi bir koltuk, şampiyonlar ligi kupası, tanrı... Sonra da ben'' İşin aslı zordu her şey. Yeni ülke, yeni kültür, yeni ve sabırsız başkan ve egoları tavan yapmış yılda milyon €'larca kazanan futbolcular.
Ama tüm olumsuzlukların üstesinden gelerek Chelsea'yi 50 yıl aradan sonra şampiyon yaptı, Hemde 95 puan ile İngiltere rekorunu kırarak. Ertesi sezon da bu başarısını tekrarlayarak Üst üste 2 sezon şampiyon yaparak Chelsea taraftarının gönlünde taht kurdu. Artık 2. evi Londra'ydı. Sadece Porto'nun efsanesi değil, Chelsea'nin de efsanesiydi. Şampiyon olduğu sezonlarda dünyanın en iyi teknik direktörü seçildi. Abramovic ile anlaşmazlıklar sonucu 07-08 sezonunda Chelsea'den istemeyerek ayrıldı.
Yolu İtalya'ya düştü. Adres, İnter'di. 2 Serie A kupasının yanında, İnter'e Şampiyonlar Ligi kupasını kazandırdı. O artık ''en iyi bir kaç kişiden biri'' değil ''Dünya'nın en iyi teknik direktörü'' olarak adlandırılıyordu. Bu kupadan sonra misyonunu tamamladığını söyleyerek yeni adresinin İspanya yani Real Madrid olduğunu açıkladı.
İlk sezonunda 2.oldu fakat Kral Kupası'nı müzesine götürmeyi bildi. 2.sezonunda 100 puan ile İspanya rekorunu kırarak şampiyon oldu. 3.sezon pekte parlak değildi. Real Madrid ile ligde kötü bir sezon geçiriyordu. Şampiyonlar Ligi'ni bir kez daha kazanarak tarihe geçmek istiyordu. Fakat olmadı. ''Baskı altında daha başarılı olurum'' diyordu ama Madrid'de işler çokta iyi gitmiyordu. Herkesin gözü Mourinho ve Perez'in üzerindeydi. ''The Special One'' 2016'ya kadar uzatılan sözleşmesini tamamlayabilecek miydi?