Printable View
Ligin son haftasında iddiasız iki takımın maçını seyrettik sanki.
Bu nasıl zihniyet anlayabilmiş değilim. Trabzon'u bu kadar bitik halde yakalamışsın , önündeki takım önceki gün kendi sahasında kaybetmiş yensen dibine yanaşacaksın ama 90 dakikanın 9 saniyesinde ruh olmayan bir takım. Gerçekten enteresan bir maçtı ne diyeyim.
Buz gibi penaltının yenmesi ayrı olay Fırat Bey tarafından ama bu oyundan sonra ona değinmek istemiyorum.
Beşitaşın bu sezon bir maçı 0-0 bitireceği aklıma gelmezdi açıkçası
Kalede Onur varsa bitebilir. :)
Bu sezon Beşiktaş'ın oynadığı en kötü futboldu.
Maçı Trabzonspor'un hakettiğini söyleyenler var, hangi pozisyonuna ve hangi oyununa göre bunu söylüyorlar merak içindeyim.
Maçta en az 3-4 tane net gol pozisyonumuz vardı. Trabzon'un net denebilecek bir pozisyonunu ben hatırlamıyorum. Cenk ilk yarıda yan toplarda bir iki çıkış hatası yaptı, onun dışında da fazla pozisyon yaşamadı zaten.
Bu sezon en kötü maçımızdı. Bizim takım mücadele ve yardımlaşma ile oynayan bir takımdı ama bu maçta tanıyamadım ben. Top ayağına alan çalıma gitti. Altıpas alanı içerisinde şut çekmiyoruz, Oğuzhan ve Olcay neredeyse kale direğini bile çalımlayacaklar orada.
Keşke Fenerbahçe ile berabere kalsaydık dedim maç esnasında. Oğuzhan ve Olcay o kadar şımarmış ve gereksiz bir özgüven gelmiş ki delirttiler beni bazen.
Olcay'ın karşı karşıya gol pozisyonlarını bir hayli çalışması gerekiyor. O yönden çok eksiği var, bir çok yönden daha eksiğinin olduğu gibi. Ben hala Olcay'ın bu takımın oyuncusu olduğunu düşünmüyorum.
Bu işler şımarıklıkla olmaz, takım oyunuyla olur. Dünkü maçta herkes kahraman olmaya çalıştı, topu ayağına alan çalıma gitti sürekli.
Maçın adamı Niang'dı. Onur maçın kaderini değiştirdi.
Hedef Şampiyonluk değilde, Şampiyonlar Ligi gibi bir hava vardı. Yani dün akşam hedef resmen bu diye bağıra bağıra söylediler bize. Korkak bir futbol ile beraberliğe oynadı takım.
Samet Aybaba'nın vizyonsuzluğu işte. Hakikaten öyle bir hava vardı inanması güç ama.Quote:
Originally Posted by darkkobal123
Seneye vizyon sahibi bir teknik direktör gelirse çok iş yapar bu takım. Samet'le olacak iş değil bu.
Adamda şampiyonluğa oynamak, büyük düşünmek gibi bir düşünce yok. Kaçıncı kez fırsat tepiyoruz sayamadım, her defasında aynı şey oluyor. Tam ümidi kesiyoruz takım kendine geliyor, taraftarı şampiyonluk havasına sokuyorlar bu seferde saçma sapan puan kayıpları oluyor. Bu taraftarın duygularıyla bu kadar oynamaya hakları olduğunu düşünmüyorum.
Trabzonspor daha baskın oynadı. Oyuna daha çok hükmetti. Hele 55'den 80'a kadar olan bölüm var ki maçı izlerken ben bile boğuldum. Tamam pozisyon açısından iki takımda fırsatları değerlendiremedi belki de bu oyuna rağmen kazanabilirdik. Ama sahada ne yaptığını bilen taraf Trabzonspor'du bence. Özellikle Olcay ve Filip yokları oynadı. Birde şu var deplasmanda Ozi ve Ferdi ikilisi ile olmayacağı anlaşıldı. Veli'yi takım dün çok aradı. Adamı beğenmiyoruz falan ama onun olmaması dün orta sahayı o kadar etkisiz kaldı. İkinci yarıdaki katkısı tartışılmaz.Quote:
Originally Posted by Ralf
Quote:
Originally Posted by Matthaus
Toraman'da teknik yok oyun görüşü yok Aynısı beklerimizdede yok topu ileri taşıyacak veya kullanıcak kişi olmaması sorununu yaşıyoruz Ferdi defansa kadar gelip top almaktan herseferinde ileriye yardım edemedi oğuzhan ve niang çok yanlız kaldı topu defanstan alıp ofansa aktarıcak Ferdi'nin geri gelmemesini sağlicak bir oyuncumuz yok ben toraman, hilbert ve gökhan(emre)'nin her seferinde Almeida ilerdeymiş gibi ileri dikmesinden yada pas hatası yapmasından bıktım belki idareten necip yapabilir diğerlerine göre daha iyi bu konuda ama sakatlıktan yeni çıktı maç eksiği var.
Sezon başından beri sistem Almeida'nın üzerine kurulu. İleri şişirme toplarla Almeida'yı besliyordu takım. Kolay değil sezonun ortası bile diyemeyeceğim 9 hafta kala farklı bir sisteme geçiş yapmak. Galatasaray'da Terim bile düzeni bozmamak için Sneijder'i solda oynatmaya çalışıyor. Almeida'nın sakatlığı ancak bu kadar etkileyebilirdi. Dönüşü de ne kadar fit olur bilinmez. Niang şu son iki,üç maçtır takımın en iyisiydi diyebilirim. Ama Niang'ın arkasında oynayan üçlü Niang'ı daha çok beslemeli. Necip ve Oğuzhan'ın bir an önce form tutması lazım. Oğuzhan'da sakatlığın etkileri devam ediyor. Toraman konusunda önde oynadığı zaman daha dengeli bir takıma bürünüyor Beşiktaş ama o akıcılık kayboluyor bu kez. Ozi,Veli,Necip hepsi hazır duruma geldiğinde yine Toraman stopere kaydırılacaktır. Bu üçlüden ikisinin yedek kalması olmaz. Beklere hiç değinmeyeceğim. İki bekte orjin bek değil. Bir bek oyuncusunun vasıflarını yerine getiremiyor. Süzen daha çok oyun kurabiliyor ama onunda savunması sıkıntı. Hele Hilbert sezon sonu falan giderse hiç üzülmeye gerek yok. Yerine birini bulurlar illa.Quote:
Originally Posted by mustangshelby
Toraman stoperde yapamıyor. Ön libero da ise çok iyi yapıyor kesicilik ve ilk paslardaki görevini. Yanına Fernandes ve Oğuzhan'da gayet iyi bence. Trabzon maçındaki sorun Holosko'dan kaynaklandı. Zaten yerleşik savunma ile oynayan Trabzon'a karşı Holosko'nun çokta etkili olması beklenemezdi..Quote:
Originally Posted by Matthaus
Gerek kalmadı zaten Ersan sakatlandığına göre Toraman mecburen stopere kaydırılacak. 1 hafta diyorlar hiç inandırıcı değil 1 ayda ancak döner. Hep öyle oluyor çünkü. Hilbert, Sivok, Toraman, Süzen dörtlüsüne geri dönülür.Quote:
Originally Posted by Nocna Mora