Şu ana kadar saçmalık dizboyu... Mirsad 7 metreden saçma bir üçlük deniyor; dönüşte üçlük yiyoruz.
Ukiç ve Greer oyunda olmasına rağmen Emir Preldziç oyunu kuruyor; kaptırdığı top çemberimizde basket-faul ile neticeleniyor.
Saçmalık dizboyu...
Şu ana kadar saçmalık dizboyu... Mirsad 7 metreden saçma bir üçlük deniyor; dönüşte üçlük yiyoruz.
Ukiç ve Greer oyunda olmasına rağmen Emir Preldziç oyunu kuruyor; kaptırdığı top çemberimizde basket-faul ile neticeleniyor.
Saçmalık dizboyu...
İlk yarıyı 46-41 Efes Pilsen önde kapadı.
Fenerbahçe taraftarı Ergin Ataman'ı çıldırttı: "Doping yapsanaaa... Doping yapsanaaa... Ergin Ataman doping yapsanaaa..."
Ergin masaya kadar geldi; "bakın bana ne diyorlar" benzeri itirazlarla taraftarı gösteriyor. "Susturun bunları" der gibi...
İlk yarı bitti. Ukiç bende hayal kırıklığı... Ben öldürücü penetreleri ondan beklerken, hiç yapması gerekenleri yapmıyor, pasları da dışarıdan oynayarak veriyor; şutlarını da...
Semih Erden'in erken üçlemesi kötü oldu. zaten kötü oynuyordu; bunun baskısıyla saçma fauller yaptı.
Fark sadece 5 sayı... Efes'in penetrelerine bir önlem alırsak... Pick and roll hücumlarının çaresini bulursak... Ve saçma şut tercihlerini asgariye indirirsek kazanmamak için hiçbir neden yok.
Bu maç gerçekten çok önemli... Mümkünse bitirelim.
Bu arada... Yukarıya bir yerlere yazmıştım. Kerem Tunçeri'nin yokluğunda Rakoçeviç öne çıkabilir hesabı... Bugüne kadar kötü oynadığına bakmayın demiştim. Demez olaydım.
Ama hiç sorun değil. Yeter ki isteyelim ama doğru tercihleri uygulayalım. Kendi oyunumuzu oynayalım. Bugün buradan bir şampiyon çıkabilir. Bizim elimizde...
Lynn Greer iyi oynuyor yine, Ömer Onan'ın son saniye üçlüğüyle farkı 5'e indirmemiz iyi oldu. İyi savunmayla maçı lehimize çevirebiliriz, Ertuğrul Hoca'ya güvenim tam.
Daha çok ağlayacak (g)Ergin.
Bu arada Ömer Onan ile Rakocevic'e karşılıklı teknik faul verildi.
Ergin'in gerginliği oyuncularına da oldukça fazla yansımış.
İkinci yarı çok kısır başladı. İlk sayı 3'üncü dakikada geldi. Farkı 3'e indirdik. Hadi hayırlısı. Alcaz maçı, belli oldu.
Mirsad Mirsad Mirsad.. Coşunca da tam coşuyor bu adam..
Bir üçlük daha. Tamadır Fenerbahçe'm. Gaza geldik tempoyu yakaladık coşmaya başlıyoruz sanırım seri bugün bitecek..
İşte Ukiç penetre etmeye başlayınca fark ortaya çıkıyor. Penetre sonrası içeriden dışarıya çıkan şutların girmesi daha kolay oluyor. Çünkü etkili penetre savunmanın dengesini bozuyor.
Semih Erden bugün oyunda değil... Maça gelememiş... Bu ısrar niye? Oğuz kenarda... Vidmar dinlendi...
Yahu şu Ayhen Şahenkte dışarıdan atamıyoruz işet. Potalara bir türlü alışamadık. Pota altına indirmek yerine sürekli dış atış yapıyoruz. 10/2 en son gösterdiklerinde. %20 gibi yüzdeyle atıyolar. Hala daha neyin çabası anlamıyorum.
Hakemler resmen maçı Efes'e vermek için uğraşıyo.
Dediğim anda Ömer Onan 3lüğü yolladı :n:
Neden dış atışta ısrar ediyoruz ki? Olmuyor işte.
Bu kadarmı şans olur artık. 3 tane Nachbar 1 tane Charles Smith 3'lük yolladı. 2 tanesi NBA standartlarından bile uzaktan.
Az önce steps yaptı çalmadılar topu dolaştırıp Nachbar'la 3'lük buldular. Yazık. Geçen seneki doping olayları, sezon içinde yapılanlar. Bu kadar olmaz. Lig çekişmeli olsun diye illaki bir takımı doğramakmı lazım.
Ertuğrul Erdoğan+Kaçan serbest atışlar...
Geçmiş olsun.
Şampiyonluk Abdi İpekçi'ye kaldı :)
Sen ne biçim koçsun ki; en kritik yerde beş kısaya dönüyorsun? Üç ribaunt verdik üst üste ve orada işimiz bitti.
Maç boyu denemediğin bu kumarı niye üç dakika kala yapıyorsun? Daha önce de tutmamıştı?
Yani Ergin Ataman yapsaydı bizim değişliklikleri ancak bu kadar zarar verebilirdi Fenerbahçeye?
Serinin 1. maçından sonra yazmıştı salsabasket, bu yazıdan sonra daha dikkatli izledim final serisini. Bugünde gördük. 2. maçtada aynısı oldu. Hep yazdım Ukic'i içeriye sokup pota altına indirmek zorundayız diye. Erdoğan hocamı söylüyo dış atış yapın diye yoksa kendilerimi boşa çıkıp atmak istiyolar anlamıyorum. Sürekli aynı olay, 3 maçta aynı şeyi gördük.Quote:
Ayhan Şahenk'in potaları hakkında fazlaca rivayet vardır bilindiği üzere. Smaç basıldığında dahi esnemediği görülen ve çemberde seken topun tavana yükseldiği bu potalardan son dönemde en fazla çeken takımlar listesinde liderlik açık ara F.Bahçe Ülker'de. Geçen yıldan bu yana bu salonda oynadığı beş normal sezon karşılaşmasını kaybeden sarı lacivertliler, geçtiğimiz sezon kaybettikleri Efes Pilsen - G.Saray Cafe Crown ve Daçka maçlarında toplam 98 adet dış şut kullanmışlardı. Maç başına 32.6 gibi uçuk bir rakam var karşımızda. Ligin en önemli uzunlarını kadrosunda tutarken potaya yönelmek yerine topu potaya yönlendirmeyi seçen F.Bahçe Ülker, yayın gerisinden çember döverek bu üç maçı da kaybetmişti. Bu sezon Ayhan Şahenk'de kaybedilen Efes Pilsen karşılaşmasında yine 17 kez dış atış deneyen Tanjevic'in öğrencileri, ligin ikinci yarısında kaybettikleri Daçka karşılaşmasında ise tam 36 kez yay gerisinden şut tercihinde bulunmuşlardı. Ki bu gerçekten anormal bir rakamdı. Tıpkı bu atışlar neticesinde F.Bahçe Ülker'in lig sonuncusu Daçka'ya kaybetmesi gibi.
Ertuğrul Erdoğan yönetiminde final serisine, Ayhan Şahenk'e, gelen F.Bahçe Ülker'de en keskin değişiklik an itibariyle dış şut seçimlerinde gerçekleşmiş gibi gözüküyor. Dün ilk üçlük denemesini ilk çeyreğin sonunda Ukic'in asistiyle sol dipten Tarence Kinsey ile gerçekleştiren ve bu doğru seçimle isabeti bulan sarı lacivertlilerde, bu rakam devre sonunda ise sadece dörttü. İlk yarıda kullanılan 31 topun, 27 tanesi ısrarla boyalı bölgeye indirilirken yalnızca dört top dışarıdan kullanılmıştı. Doğru seçimlerle gelen bu şutların 4/4 isabetle 12 sayı olarak sarı lacivertli haneye yazılması ise tesadüf değil elbette. Takımda hemen hemen herkesin dış şut silahı varken, bu silahı her an nişan almış şekilde bekletmektense gerektiği anda çekmeleri gerektiğini kafalara kazımış belli ki koç Erdoğan. Üçüncü çeyrek sonunda 5/7'e evrilen bu rakam, kırk dakika sonunda da 7/12 gibi yüksek bir yüzdeyle 21 sayı olarak yansıdı F.Bahçe Ülker'in sayı hanesine. Hem pota altından bulunan kolay sayıları hem de doğru seçilmiş şutlarla dış atışlardan sağlanan yüksek randımanı işaret ediyor bu rakamlar bize.
Üstün uzun rotasyonuna karşın topu boyalı bölgeye indirmeyi unutan Tanjevic'in F.Bahçe Ülker'ini bu nokta üzerinden çok sık eleştirdik geçtiğimiz dönemde. Tüm bu eleştiriler dibine kadar haklıydı. Böylesine önemli bir silah kullanılmalıydı fakat genellikle maçın başında adeta gazı alınırcasına kullanılan uzunlar maçın geri kalan kısmında ve en kritik anlarında unutuluyordu F.Bahçe Ülker'de. Deplasmanda oynadığı bu ilk maçta dikkat çelici bu noktaya özen gösterip, Ukic'in oyun aklını ve deliciliğini de kullanan Ertuğrul Erdoğan ufak da olsa bir avantajı koymuş oldu şimdilik cebine. Serinin devamında oyuncuların bu sabrı göstermeye devam edip/etmeyecekleri ise serinin en kritik sorularından biri olacak kesinlikle.
Neven Spahija ismi çok geçmeye başladı. Büyük ihtimalle seneye o olacak takımın başında.
bi olay oldu nedir o çözemedim. hucüm ribaund aldık ama 2 sayı verildi efes'e neden? 78den 80 oldular.
Evimizde şampiyon olacağız tek tesellimiz bu...
Nerdesin Mrsiç
Abi orda top inişe geçmemişti. Zaten elinden bıraktı Oğuz vurdu topa. Verilmemesi gerekti. Ermal'in yaptığında doğru karardı çünkü top potadaydı zaten, inişteydi.
Skyturk'te şu anda konuşan Nur Germen'ede selam olsun. Geçmişini, yorumlarının önünde tutuyo. SkyTurk gibi kanalda gitmiş yorumcu yapmış bu adamı.
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=nur%20germen Google'da daha arama yaparsınız neler var hakkında.
Nachbar'ın üçlüğüyle farkın 7'ye çıkarması bitirdi maçı. O üçlüğü yemeseydik maçı kazanabilirdik.
Abdi İpekçi'de kazanmak zorundayız, kazanıp kupayı kaldırmalıyız. Kazanamazsak, 3-3 olacak ve korkarım ki Ayhan Şahenk'te Efes Pilsen bizi yenerek kupayı alır. Final maçı Abdi İpekçi'de, yenersek şampiyonuz, yenemezsek Efes Pilsen ipi göğüsler diye tahmin ediyorum.
Efes'in 10 sayı fark yapıp, rahat olduğu dönemde gelen tezahüratın onu nasıl gerdiğini gördük. Orada içimin yağları eridi.:D
Bir ara 2 taraf da 3'lük atmaya başladı, nasılsa giriyor diye ısrar edince, Efes atmaya devam ederken biz kaçırdık. Serinin en etkisiz oyununu oynadık herhalde bugün.
6. maçı kazanmamız lazım, taraftar salonu dolduracaktır, kaybedilirse Efes psikolojik olarak önde başlar son maça, bu da iyi olmaz.
Doping sözlerine çok kızmış Ergin Ataman, basın toplantısında da söylemiş. Maç esnasında da kızgınlığı belliydi. Abdi İpekçi'de parola belli oldu, "doping yapsana, doping yapsana, Ergin Ataman doping yapsana." :D Taraftarlar salonu inleteceklerdir muhtemelen, sinirleri gerilecektir Ataman'ın.
Ergin Ataman'a ne diye bağırdılar orda anlayamadım tam olarak.
Geçen sene yaşanan doping skandalının ardından herhangi bir araştırma yapmadı Efes kulübü içerisinde ve Kerem'in aldığı cezaya itiraz bile etmediler.
Vücutta doğal olarak bulunmayan madde, rastgele seçilmiş 2 oyuncu da çıkıyor. Kerem'de belirtilen sınırın üzerinde olduğu için ceza alıyor ama Fenerbahçe'nin isyanına rağmen, diğer oyuncularda kontrol yapılmıyor belki mu maddeyi aldıklarında Kerem gibi sınırı aşmış başkaları da vardı ama geçmişe dönük kontrolü yapmadı federasyon, Efes Pilsen konuyla ilgili kendi içinde soruşturma yapmadı, olayı kapattılar.
Taraftarın tepkisi bu nedenle.
Olayın üstüne asıl gitmesi gereken Fenerbahçe de gitmedi ki Sekopej. Göstermelik tepki oldu biraz. Sonra onlar da sustular. Bu maddenin Türkiye'ye sokulmasının bile yasak olduğu söylenmişti o zamanlar. Eğer doğruysa kaçakçılık da sözkonusu. Ancak Fenerbahçe yönetimi bu olayların üzerine gitmeyip, bir de bu firmayla sponsorluk anlaşması imzalıyor. Söylemeye dilimin varmıyor ama sus payı mı acaba sponsorluk? Bu bir skandaldır aslında.
İlk açıklamalarda da kulübü suçlamamışlardı zaten. Efes Pilsen Kulübü'ne, bu işin sorumlulularını bulun, sizin de adınızı lekeliyorlar denmişti. Belki Kerem'in de haberi yok, belki diğer oyuncuların da haberi yok ama bir kişi bunu organize etmiş, bunu bulun denmişti.
Kerem'in ilk açıklamarı, kesinlikle doping yapmadım, B numunesi için itiraz edeceğim demesinden kısa bir süre sonra itiraz etmeyeceğini ve açıklamaya yapmayacağını söyledi, itiraz da etmediler zaten 1 senelik cezaya.
Ben Fenerbahçe yönetiminin gereken tepkiyi verdiğini düşünüyorum. Geçmişe dönük tüm oyunculara test yapılsın diye başvurdular amakabul edilmedi. Sus payı konusunda yorumum yok ama ilk yapılan açıklamadan beri (yaklaşık 1 sene önce) kulübü direk suçlayan ithamlarda bulunmamıştı yönetim.
Rasgele seçilmiş 2 oyuncuda birden doping çıkması çok görülür birşey değil. Yasal sınırlarda bütün oyunculara verilmiş bu çok belli bişeydi. İtiraz etselerdi ne olacağını biliyolardı zaten. Federasyon bu olayın üstüne gidemediki. Onlarda korktular bazı şeylerden. Eğer suçlu bulunsaydı Efes, Fenerbahçe yine şampiyon olacaktı 3. kere şampiyon olacaktı üst üste. Bu senede hakemler maçlarda sürekli hata yapıyolar. En basitinden dün Ömer Onan - rakocevic olayında sahadan atamadılar Rakocevic'i. O atılsa çok farklı olurdu herşey.
Kulübün ilgisinin olup olmaması önemli değil ki. Böyle bir durum sözkonusuysa Efes Pilsen kulübü suçludur. Rasgele seçilen 2 oyuncuda da; özellikle vurgulamak gerekir (doğru olmayabilir de bu iddia) ülkeye sokulması yasak olan bir madde çıkıyor. Bunu kulübün bilgisi dışında, herhangi birinin organize etmesi çok olası gözükmüyor. Bu iddia doğruysa eğer, kaçakçılık da sözkonusu. Sadece federasyonla alakalı değil, adli bir vakaa aynı zamanda. Ama herkes sustu. Kerem ilk önce itiraz edeceğini söyleyip, sonra vazgeçti. Federasyon korkmuşsa, çekinmişse bazı şeylerden eğer Fenerbahçe yönetiminin sonradan olayı hiç kurcalamaması da bu nedenledir belki. Sponsorluk da cabası.
Maddenin yasak olup olmadığı konusunda bir bilgim yok sadece insan vücudunda doğal olarak bulunmadığını biliyorum. Dışarıdan verildiği kesin.
Kulübü elbette bağlar ama kulüp yönetiminin bilgisiyle değil, işgüzar bazı kişiler tarafından yapıldığı ima edildi. Efes kendi içinde cezaları kesmeli dendi.
Sponsorluk anlaşması ne zaman yapıldı, ne kadar bedelle yapıldı bilmiyorum ama buradan gelecek para sebebiyle üzerinde durulmadığını düşünmüyorum çünkü gelecek 1 şampiyonluk var ortada. Çok büyük bir para alınmış olacağını da sanmıyorum. Fenerbahçe bastırdı, federasyon yapması gerekenleri yapmadı, yapamadı ve olayı örttü. Bence hatalı değiller.
Zaten ülkeye sokulması yasak olsa, adli soruşturmaya, kimse şikayetçi olmasa da başlanırdı, çünkü Kerem'de bu maddeye rastlandı. Hadi diğer oyuncu sınırın altında olduğu için bir yaptırımı yok ama Kerem için, ülkeye sokulması yasak maddeden dolayı, sadece doping cezası verilmezdi, devamı da olurdu.
Ben de olamadı diyorum zaten. Üzerine gidilemedi, engelleyici şeyler sözkonusuydu. Hem federasyon, hem Fenerbahçe yönetimi (şampiyonluğun gitmesine pahasına) susuyorsa farklı birşeyler de sözkonusudur sanırım. Belki bu sözkonusu olan şeyler soruşturma açılamamasına da neden olmuştur.
Neyse giden gitti zaten. Biz gelecek olanı düşünelim, konuşalım.
Eklemeyi unutmuşum; o firmayla bu tarz olaylar yaşanmışken, sponsorluk anlaşmasının imzalanmasını doğru bulmuyorum. Sadece sus payı olarak yorumlamıyorum bu anlaşmayı.
İşte o firmayla alakalı bir durum değil, sizi batırmak isteyen kişiler deniyor açıklamalarda. Belki de bu tür sponsorluk anlaşmaları gereği böyle açıklamalar yaptılar, firmayı, kulüp yönetimini suçlamayan ama onlar içlerinde sorumluyu bulmadılar, onlarla anlaşmak da hoş değil tabi.
Başa dönersek, protesto zaten Efes'e değil taraftarın da, direk Ergin Ataman'a. Gelecek maç bu tezahurat daha fazla söylenecektir, sinirlendiğini gören taraftarlar tarafından.
Bilet Fiyatları;
1. Kategori: 5,00 TL (Fenerbahçe Ülker Tribün)
2. Kategori: 30,00 TL (Fenerbahçe Ülker Tribün)
4. Kategori: 50,00 TL (Fenerbahçe Ülker Saha İçi)
5. Kategori: 30,00 TL (Efespilsen Tribün)