Quote Originally Posted by BlackAnaconda View Post
Atletico - Granada maçında skor aldatmasın, Atletico aynı sistem ve taktik ile oynadı. Maçı çabuk çevirebilmeleri de etkendi bu sistemin devam etmesinde. Özellikle ikinci yarı da farkı açan goller ve tehlikeli pozisyonlar tamamen kontradan geldi diye hatırlıyorum.

Eğer oyun zaten hücum oyuncularına bir tık fazla serbestlik veriyorsa bu hiç belli olmayacak bir derece de.. Katı oyun anlayışında rakip de defansif veya kontra oynuyorsa oyun çok kolay kilitlenebiliyor. Kontrol / Hücum geçişi yaparsan bu sefer de ciddi kontra tehlikesi yiyorsun.

Pres konusunda zaten iki seçenek var kullandığım. Presi azalt / yapma. Yapma dedikten sonra takım ciddi derece de pasif kaldığından daha çok azalt seçeneğini kullanıyorum. Taktik Rehberinde temponun otomatik olarak yükseğe geçtiğini öğrendiğimden beri de zaten düşük tempo da tutuyorum. Yani bu konularda sıkıntı yok ama hala çoğu zaman aklımdaki kontra takımı göremiyorum saha da. Belki de oyundaki hızlı hücum sayısının azlığından veya rakibinde kontraya önlem almasından kaynaklanıyor. Bilemem ama kontra anlayış şu anda pek oyuncuları çeken bir tercih değil bence. (15'e göre konuştum)

Pas konusunda nasıl bir tercih yapmalıyım burası biraz kafa mı kurcalıyor. Bir önceki mesaj da da bahsettiğim gibi kısa dersem kontra şanslarını harcadığım çok oluyor. Uzun dersem topu hiç tutamıyorum rakip savunma yerleştiğinde.. Serbest bıraksam katı anlayış da çok serbestlik iyi değil diye düşünüyorum.

Son olarak en iyi kontra dizilişi size göre nedir ? Savunma sertliği ön planda olsun diye dar alan oyun oynuyorum.

4-1-4-1 veya 4-4-1-1 denedim.

Oyunu sıkılaştırmak amacıyla 4-1-3-1-1 , 3-2-4-1-1 vb. tarzıyla denediğim taktiklerde oldu.
Oyun anlayisinda fark cok fazla olmasa da mutlaka olmasi gerekli. Bu degisimi yapmazsaniz rakibin geride 11 kisi bekledigini, sizin 10 kisi kendi yari alaninizda oldugunuz ve orta sahanin bombos oldugu bir goruntu ortaya cikabiliyor.

Takimin preste pasif kalmasi cok sorun olmamali. Rakip tehlike yaratiyor gibi gorunebilir ancak buna hazirlikli oldugunuzu bilerek oynamaniz, o yediginiz baskinin bir kontra ile sonuclanabilecegini dusunmeniz gerekli. Eger surekli baski yiyorum, biraz daha fazla pres yapayim derseniz bu sefer hucuma hic cikamama gibi bir sorun ortaya cikiyor. Halbuki rakibin bu baskisinin sizin istediginiz bir sey oldugunu unutmamak gerekli.

Pas konusunda cok degisiklik taraftari degilim. Kontra oyunda zaten savunmacilar daha uzun paslarla, orta sahalar kisa/karisik paslarla, hucumcular kisa paslarla oynayacaktir (ofansif oyunda ise savunmacilar kisa paslarla, orta sahalar karisik/direkt paslarla, hucumcular direkt paslarla oynayacaktir - zaten bu yuzden hucum oyun anlayisi ile topa sahip olarak oynamak pek mumkun degil cunku orta saha ve hucum oyunculari surekli ileriyi dusunuyor). Ayrica Atletico'da Koke'yi playmaker olarak oynatinca, zaten o kendiliginden daha riskli paslar deneyecektir. Ayni sey Kenar Orta saha oynayan oyuncu icin de gecerli.

Dizilislerde genel olarak eger kontra veya defansif bir oyun anlayisi benimsiyorsaniz, DM ve MR/ML kullanmak daha dogru. Eger hucum oynuyorsaniz MC ve AMR/AML. AMR ve AML'nin, MR ve ML'den farki presi daha onde baslatmasi ve savunmaya daha gec geri donmesi veya donmemesi.

Atletico cok bariz bir 442 oynuyor bence. Top rakipteyken savunma ve orta saha 4-4 olarak diziliyor ve forvetlerden bir tanesi geriye gelerek destek veriyor (bu nedenle Torres'e defansif forvet/savun) digeri ise pas almak icin yakin oynuyor ama bos alan kovaliyor (bu nedenle sahte 9). Her iki merkez orta sahaya savun gorevi verdiginde, dizilisteki DM eksikligi cok sorun olmayacaktir.