Şimdi arkadaşlar ilk mesajlara bakıyorum bide şimdi ki mesajlara bakıyorum. Sanki geçen haftalarda farklı bir hoca ve farklı bir Trabzonspor kadrosu varken bu maçta Ersun Yanal kontrolünde kalede Tolga, hiç yüklenmeyen Galatasaray karşısında dağılan bir defans, oyun kuramayan bir ortasaha, kale haricinde her yere topu vuran bir forvet hattı varmış gibi hissettim.
Sizler Trabzonspor'u göklere çıkarmıştınız. Herkesi yeneriz diyordunuz. O günde aynı teknik adam aynı kadro vardı. Bugün ise hocaya oyunculara demediğiniz kalmadı. Takım sevdası uğruna fark atarız diyenlerle kıyasıya tartışıyordunuz. Açıklamanız neydi onuda söyliyim. "Siz hakem yardımıyla, dandik takımlara karşı galibiyetler aldınız. Steau'yu yenemediniz. Bellizona'yı zar zor yendiniz. Bizi bırakın yenmeyi bide fark atmadan bahsediyorsunuz" demiştiniz. Galatasaray dün hiç ama hiç top oynamadan 3-0 gibi net bir skor elde etti ve farkı yakaladı. Şimdi soruyorum. Galatasaray, küçümsediğiniz takımları hakem yardımıyla yenmiş yine küçümsenen Steau'yu yenememişti. Trabzon'u böyle rahat yendiğine göre Trabzonspor bu takımlardan da mı küçük takımdı. Burdan nereye geliyorum dikkatinizi çekerim.
Futbolda galip gelme anlayışınız bu olmamalıdır. Bir takımın iyi olması ve istikrar yakalaması sadece güven verir. Diğer maçların garantisi değildir. Eğer siz tek maçlık durumlara göre gelecek maçları tayin ediyorsanız kendi takımınıza hakaret etmiş oluyorsunuz. Şimdi de Olympiaskos bizim gibi olmaz. Öyle kolay yenemezsiniz diyorsunuz. Galatsaray çıkıp onada 5 atınca ne diyeceksiniz merak ediyorum.
Sonuç olarak maçı daha çok isteyen, inanan, oynayan taraf kazanıyor, geçen hafta galip gelen takım değil...