-
İlk attığım mesajın tersine, ben fm2009' a, o bana alıştıktan sonra takım olarak (Galatasaray) maçları sıkı şekilde domine etmeyi başardık. Sonuçlar da güzel güzel gelmeye başladı. Özellikle süper ligde oynayıp oynayıp atamadığımız ve iki şanssız gol ile haşat olduğumuz bir BJK derbisini saymazsak, FB maçı dahil, maçların çoğunu domine etmeye başladık. Bu konunun sırrının özellikle takım genelinde creative freedom' ın düşük olması olduğuna inanıyorum. Daha sonra değineceğim.
Öncelikle @Perpetua' nın söylediği şey çok doğru, takım kesinlikle defans yapamıyor. Gol attıktan sonra bile geriye çekilmek çok tehlikeli. Öte yandan takım kontratak yapabiliyor yapmasına ancak Baros taşıdığı topları gole çevirmede çok başarısız. Ümit de keza öyle, çok iyi bir gol makinası değiller. Lincoln skora oldukça faydalı oluyor. Onu yormadan ve doğru yerde oynatırsanız.
Ben 4-4-1-1 ya da 4-4-2 dizilişini tercih ediyorum maça göre. Mehmet Topal takımın en faydalı ismi. Arda ve Kewell da kanatları iyi götürüyorlar. Bir de sakatlıklar olmasa...
Oynadığım düzende kanatlar atacking mentality de, closing down' ları whole pitch çizgisinde. Oklar ileri. Ortadaki iki mc' nin mentality' si , orta çizginin iki üç tık altında. Closing down ise birininki orta çizginin iki tık üstünde, biri orta çizgide. İkisinin de "ileri çıkışları "always" 'de. Yani ikisi de ileri ok ile oynuyorlar. Duruma göre maç çok tıkanırsa ortadaki iki mc' nin creative freedom' larını arttırabiliyorum, ancak genelde böyle daha etkililer.
Defansif çizgi maçına göre değişiyor. Balta ve Servet çok adam kaçırıyor ileride olduklarında.
Eğer oynuyorsa AMC yani Lincoln; yaratıcılığı "much" olarak işaretli oyuyor. Mentality' si "atak" ve top sürme, forward runs, through balls çizgileri en sağda. Crossing; "never".
Arda ve Kewell fena sayılmayan yaratıcılık özellikleri ile, Lincoln oynamadığında "yaratıcılık serbestliği" çok düşük olan takımdaki tek istisnalar. Ancak oyunu çok iyi açıyorlar. Kewell'ın off the ball özelliği iyi ve ileri çok güzel çıkıyor, ancak topu orta sahada aldıklarında da oyunu rahatlatıyor bu ikili.
Topal takımın en çok çalışan ismi. Çok faydalı. Linderoth' dan daha faydalı oldu bende. Balta vazgeçilmez diyebilirim.
Artık daha iyi alışmış olarak, benim gözüme 2009' da en çok çarpan şeyin creative freedom' un takımı çok etkilediği oldu. Dar alanda kısa paslar ile serş oynamak, oyuncuların özgürce bişeyler becermesini beklemekten çok daha iyi sonuç veriyor. Öteki halde; creative freedom yüksek iken, sürekli top kaptırıp rakibi oynatıyor, pas yapamıyor takım. Rakip oynamaya başladığında kurtulışunuz da yok, maçı kaybetmeye razı olun açıkça.
Bu arada, beni Gs' de en çok zorlayan şey özellikle forvetlerin beceriksizği. %67 possesion ile oynayıp, 20' nin üstünde şut çektiğimiz maçlarda dahi bazen skoru duran toptan ya da karambolden bulduğumuz bir golden ileri taşıyamayıp 1-0 ayrılıyoruz. Son dakikalar ecel terleri...
Ayrıca penaltılar ve daha doğrusu sıklığı olmasa da özellikle penaltıların karşınıza çıkış şekli çok saçma sapan olabiliyor.
Maç motorunun da saçmalaması sözkonusu çok fazla olmasada. Kaleciye atılan pasın devamında, kaleci topa koşarken ona çarpıp gol olması gibi..
Mesaj Yetkileri
- You may not post new threads
- You may not post replies
- You may not post attachments
- You may not edit your posts
-
Forum Rules