Taraftara oynayan gazete onlar, transfer gününde o gazeteleri korumuyorsak bugün de korumamak lazım.Gazeteci objektif olur, böyle bir şey yazmaya hakkı yok.
Galatasaray
Kayserispor
Berabere
Taraftara oynayan gazete onlar, transfer gününde o gazeteleri korumuyorsak bugün de korumamak lazım.Gazeteci objektif olur, böyle bir şey yazmaya hakkı yok.
TURKSPORTAL Interactive - FM Türkiye
Cengiz Haskan
Fenerbahçe Araştırmacısı
Tüm bu söylediklerinizin olduğu zamanlarda bile gazetelerin bizim hakkımızda neler yazdığını biliyoruz, medyanın tavrını biliyoruz.
Fanatik, Fotomaç gibi gazeteleri bırakın almayı, tartışmazdım bile. Hatta kaliteli Türk medyası için "hepsi aynı, al birini vur birine" bile diyen bir insanım ama bu sefer durum farklı. Sadece biz değil, görünüşe göre medya bile dikkat etmiş bazı şeylere.
..hayal kurmuyoruz, müze dolduruyoruz..
Bakın medya hakkında düşüncem halen daha aynı, kesinlikle değişmeyecekte. Zamanında yapılanları ve yapılacak olanları biliyoruz. Ama medyanın bile bu seferlik bu konuya dikkat çekmesi bana ilginç geldi. Demek ki gerçekten birşeyler var ortada.
..hayal kurmuyoruz, müze dolduruyoruz..
Daha önce tirajlarını düşünmüyor muydu gazeteler ? Neden kabullenmek istemiyorsunuz söylemek istediklerimizi ? Maçın gözlemcisi bile karar hatalıdır diyor, kuralları gösteriyoruz, belge koyuyoruz ama görünen o ki sadece kendi yazdığımızla kalıyoruz.
Bu konuya son mesajımdır. Saçma sapan bir şekilde devam ettirmek istemiyorum.
..hayal kurmuyoruz, müze dolduruyoruz..
TURKSPORTAL Interactive - FM Türkiye
Cengiz Haskan
Fenerbahçe Araştırmacısı
Siz haklısınız , siz herşeyi biliyorsunuz , yeter artık bize gaz verici saçma sapan yorumlarınızı bırakın
Nush İle Uslanmayanı Etmeli TekdirTekdir İle Uslanmayanın Hakkı Kötektir
olmuş bitmiş bir olay ALLAH aşkına lincoln bile uzatmamıştır bu kadar neyin cabasını veriyorsunuz..![]()
yaklaşık buraya 3 kez yazdım ki, karşınızdakinin fikrine saygı duymalısınız. fikrine katılmıyorsanız da saygılı bir biçimde anlatın diye ama bu yetenekten yoksunsanız hiçbirşey yazmayın.
sana göre saçma sapansa bunu bu üslupla değil de neden saçma olduğunu adam akıllı anlatarak yazarsanız çok birşey mi kaybedersiniz? ha anlattınız da karşınızdaki mi anlamıyor. bırakın anlamasın o zaman. anladığı zaman dünya daha güzel bir yer mi olacak? hayır.
o zaman böyle sivri üsluplarla, içeriği boş olan yazılarla forumu doldurmanın ne alemi var ki? "tartışma" karvramı bir taraf anlamsızca "hebele" dediğinde karşı tarafın da aynı anlamsızlıkta "hübele" dediği birşey değildir.
artık şunu anlayın. böyle boş yorumlarınızı okuyarak zaman kaybetmek istemeyen benim gibi birçok kişi vardır bu forumda.
O zaman bende cevap verince uyarı alıyorum ,
Nush İle Uslanmayanı Etmeli TekdirTekdir İle Uslanmayanın Hakkı Kötektir
Sen düzgün cevap verdiğin müddetce uyarı almazsın.
hocam bende defalarca yazdım "ne olur objektif olamayacaksanız rakibinizin hatta özellikle sevmediğiniz rakibinizin forumlarına yazmayın" diye. ne oldu? bunları söylediğim için ben uyarı aldım. söylediğim kişi de hemen yukarıda halen daha yazan ABOOO isimli kullanıcıdır. ben bir defa olsun kendisinin "ya doğru, bu sefer haklısınız" dediğini görmedim, üzerinden örnek veriyorum ama neredeyse bütün Fenerbahçeli arkadaşlar ve bazı diğer takım taraftarı arkadaşlar bu şekilde davranıyor. olaya artık kuralları, hakem sınavlarını soktuk doğru düşündüğümüzü burada bir hata olduğunu ve bu hata nedeniyle her şeyin seyrinin değiştiğini, bundan zararlı çıkanın da Galatasaray olduğunu gösterebilmek amacıyla ancak aldığımız tepki nedir söyler misiniz? "hakkı yenen bir takım varsa o da Kayserispor'dur" denildi. 60 dakika haksız yere 10 kişi oynayacaksın ve 11 kişi olan takımla tamamen eşit oynayacaksın oyun olarak neredeyse ve halen daha haksız bulunan sen olacaksın, hakkın yendiği halde. o hatalı kartlar verilmeseydi Lincoln'e biriniz söylebilirmisiniz bana Galatasaray berabere kalır mıydı? bizim amacımız burada kesinlikle birilerini karalamak ya da ortalığı ateşe vermek değil ama derdini anlatmaya çalıştığın "futboldan anlar, hata yapıldığını hak yenildiğini bilir"diye bir derdini anlatmak istediğin kişiler taraftar formasını çıkartamadan yorum yapınca da çileden çıkıyorsun. dün ilk 30 dakikada %67 top oynama yüzdesiyle, 3'te 3 kaleyi bulan şut oranıyla ve %76 doğru pas yüzdesiye oynayan Galatasarayıma "kötü oynadı zaten, hem sizin değil Kayseri'nin hakkı yenildi, aslında 2 penaltıları verilmedi yoksa 3-1 yeniliyordunuz" denirse kimse kusura bakmasın iş kişiselleşmiş olur çünkü bunu söyleyen kişi tamamiyle objektif taraftar kimliğiyle bunu söylüyordur ve bu da kişisel bir yorumdur. ancak nedense her zaman hakkını ya da en azından kendini ve takımını savunmaya çalışan burada uyarılıyor nedense. kusura bakmayın ama insan düşünmeden edemiyor "burası belli bir zümrenin birbirini tutmaya başladığı bir platform mu olmaya başladı acaba?" diye.
buyur hocam, uzun uzun derdimi anlattım. büyük ihtimalle yeniden uyarı alacağım ve bu 2. uyarım olduğundan uzaklaştırma alacağım ama bu derdimizin anlaşılmasına vesile olacaksa helali hoş olsun diyorum.
p.s. şahsen ben Neliel tu Oderschvank hayranıyım. Ichigo'da fena benzetiyor Ulqiorra'yı manga'da![]()
GALATASARAY TÜRKİYE`DİR
Dün gece Ali Sami Yen Stadı’nda futbolun dışında çirkin oyunun bir perdesi daha sergilenmiştir. Neye hizmet ettiği belirsiz, neyi amaçladığı ise gün gibi aşikar zihniyet bilinçli bir şekilde 90 dakika boyunca adeta emek hırsızlığı yapmıştır. Galatasaray-Kayserispor maçının hakemi Selçuk Dereli bir futbol karşılaşması yönetmemiştir. Yazılan senaryoyu başarılı şekilde ortaya koymuştur. Gösterdiği davranışların ve verdiği kararların başka bir açıklaması da yoktur. Karşılaşma boyunca oyunun önüne çıkan akıl almaz hataları ve yönetimiyle futbolcularımızı ve taraftarımızı tahrik etmiş belki de diyet ödeme uğruna bir takımın kaderi ile oynama hakkını kendinde görmüştür. Takımımızı anlamsız ve tartışılan kararlarla eksik bırakmış, taraftarı provoke ederek tahriklere yol açmış adeta takımımızın üzerine oynayıp tek kelimeyle bir sindirme operasyonunu sahne sahne uygulamaya koymuştur. Selçuk Dereli’nin komedi yönetimi bardağı taşıran son damla olmuştur.
Şimdi futbol tarihine karanlık bir gece olarak asılan bu 90 dakikanın ardından beyaz sayfa söylemleriyle yola çıkıp basiretsiz görünümleriyle güvenilir olmaktan uzak kalanlara sesleniyoruz:
1) Galatasaray’ın olgun duruşunun katkılarıyla filizlenen ve yükselen futbol barışı ne yazık ki Galatasaray’ın aleyhine kullanılarak bugünlere gelinmiştir. Galatasaray’ın Türk futbolundaki kaosu önlemeye yönelik çabası ve birleştirici unsur olma adına gösterdiği anlayış kendi aleyhine haksızlıklara yol açacak kadar deformasyona uğratılmıştır. "Galatasaray nasılsa bizi destekliyor" diye düşünüp Galatasaray’ın üzerine oyunlar oynamaya kalkışmak bu büyük camianın gücünü hafife almaktır.
2) Futbolcularımız ve yöneticilerimiz haksız yere ve komik gerekçelerle cezalandırılırken hataları yapanların yanlışları yanlarına kar kaldığı gibi asıl ceza görmesi gerekenler ise Galatasaray’a karşı hata yapmanın bedelini ödüllendirilerek almaya başlamışlardır.
3) Hakemlerin; takımımız futbolcularına yapılan sertliklere gösterdiği tölerans ve yaklaşım, basit-ucuz ve kolay kart cezaları uygulaması, takımın futbolunu sindirmeye yönelik çalınan düdükler, tribünlerin provokasyonuna yol açan yönetimler ve bunun neticesindeuortaya çıkan komik cezalar artık tahammül sınırlarını zorlamaktadır.
4) Unutulmasın ki Turkcell Süper Lig’de Galatasaray, 2007-08 sezonunda en az kart gören takımlardan biri olmuştur. Kulübümüzün ve futbolcularımızın spor ahlakı-anlayışı ve duruşu hiçbir şekilde değişmemiştir. Hal böyleyken şimdi soruyoruz “Ne değişmiştir ki bu ucuz kartlar havada uçuşmaktadır?” Kartlarda ve faullerde görülen çifte standart, bazı futbolcularımızı pasifize etmek için gösterilen çabalar arkalarında hep soru işaretleri bırakmaktadır.
5) Son Kayserispor maçında, bir önceki hafta Sivas’ta bedava gösterildiği herkesce malum kırmızı kartlar Eskişehirspor maçında ofsayttan atılan, Kadıköy’de atılan ama iptal edilen goller ve daha bir çok örneklerle çoğaltabileceğimiz kasıtlı olmadığına inanmak istediğimiz ama inancımızı ve sabrımızı zorlayan pozisyonlar. Biz sadece Galatasaray’ın değil tüm maçların mercek altına alınmasını ve incelenmesini istiyoruz. Bakın, araştırın. Anti futbola prim tanımayın. Bakın, araştırın, çifte standardınızı siz de yakalayın..
6) Yine unutulmaması gereken bir nokta ise Galatasaray’ın Avrupa çapında yıldızlara sahip ve milli takımlara en çok futbolcu veren kulüp olmasıdır.Yerli ve yabancı birçok marka ismin yer aldığı takımımız aynı zamanda darbeye yönelik sakatlıklardan da aşırı derecede etkilenmektedir. Galatasaray futbol takımı bünyesinde 22 milli futbolcuyu barındıran bir yapıya sahiptir. Ayrıca bunların içinde 5 ayrı milli takım kaptanı mevcuttur. Böylesine uluslararası hüviyetteki bir takıma karşı kimse takıntısını, nefretini, kompleksini Galatasaray’ın üzerinden gidermeye çalışamaz. Kimse yazılan senaryoları Galatasaray’ın üzerinde uygulayamaz. Galatasaraylı futbolcuların sahadaki duruşlarını kimse bozamaz, taraftarı provoke edemez, sahasını kapatmaya çalışamaz. Bir çok milli zaferi birlikte yaşadığımız bu çocuklarımızın kendi değerlerimizin basit oyunlarla heba edilmesine göz yumamayız.
7) Gerçekçi hiçbir icraat-proje ve hamle atağına kalkışmayan, somut bir faaliyet girişiminde bulunmayan, futbol oynanması mümkün olmayan sahalara seyirci kalan ve bu nedenle futbolcuların sakatlanmalarına yol açanlar sadece ikili ilişkilere dayalı düzenlerinde Galatasaray gerçeğini göz ardı edemezler.
Türkiye Futbol Federasyonu yönetimine, Fair-Play adına attığımız her adımın, uzattığımız her zeytin dalının geri dönüşü bizi hem şaşırtmakta hem de yaralamaktadır. Galatasaray camiasının Fair-Play’den anladığı dürüst oyun-etik davranıştır. Biz herkese eşit davranılan bir yönetim anlayışını destekleyeceğimizi her platformda belirten bir camianın ve anlayışın temsilcileriyiz. Biz lekesiz, saf ve adil bir futbol anlayışı istiyoruz.
Ancak tahammül sınırlarını aşan yaklaşımlar, sergilenen vurdumduymaz tavırlar ve Galatasaray maçlarında yaşanan akıl almaz hatalar bizi sessizliğimizi bozmak zorunda bırakmıştır. Ne yazik ki yola çıkarken beyaz sayfa, dürüst futbol, şeffaflık anlayışı sloganlarını şiar edinenler kendilerinin de sonunu kestiremedikleri bir yöne sapmıştır. Bu şekilde gittiği sürece Türkiye Futbol Federasyonu’na ve kurullarına olan desteğimizi geri çekeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.Uzun süren sabırlı bir dönemin ardından bugün geldiğimiz noktada bu federasyon ve kurullarının Türk futbolunu yönetecek kapasitede olmadığına kanaat getirmiş bulunuyoruz.
Galatasaray’ın desteği olmadan federasyonunun futbol barışını, sportif başarıyı ve sektörel gelişimini nasıl sağlayacaklarını bizde merak ediyoruz..
Galatasaray her zaman futbol barışının yanında olmuş bir kulüptür ve olmayada devam edcektir. Ancak Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu ve kurulları sadece kuralları sağduyulu ve dürüstçe uyguladığı sürece.
Hiçbir zaman unutulmasın ki sessizliğimiz acizliğimizden değil efendiliğimizdendir. Federasyon ve onun kurullarına desteğimizi ve güvenimizi gözden geçirmek zorunda kaldığımız şu günlerde kimsenin kuşkusu olmasın ki Galatasaray camiası ve taraftarı haksızlığa karşı her türlü tepkisini demokratik platfomlarda gösterecektir. Etik futbol anlayışımızda kurallara bağlılık, rakibe saygı, haksız avantajdan kaçınma ilkelerinin herkese eşit bir biçimde uygulanması dışında hiç bir beklentimiz yoktur.
MHK’yi kimin yönettiğini bilmiyoruz.
Gözlemciler ve temsilciler kurulunu ve diğer kurulları kimin yönettiğini bilmiyoruz.
Ama artık kimin yönetmediğini biliyoruz.
GALATASARAY SAHİPSİZ DEĞİLDİR….
GALATASARAY TÜRKİYE’DİR…
Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu
Nush İle Uslanmayanı Etmeli TekdirTekdir İle Uslanmayanın Hakkı Kötektir
Dün gece ki olaylar Bardağı taşıran son damlaydı..
Yıllardır uğraşılan Anadolu'dan Şampiyon çıksın düşüncesi Trabzonspor'un ittirmesiyle, bu maçla birlikte daha belirgin hale gelmiştir.
Bu planın başarısını 14 hafta sonra göreceğiz.
Last edited by metaLwrath : 08.Şubat.2009 at 17:29
Birincisi kişisel forumunuz değildir, isteyen herkes yazabilir, bunu eleştirmek, yönetici gibi yorumlama hakkınız yok.
İkisincisi hakem hakkında görüş bile belirtmemişken bunu yazıyorsanız işi kişiselleştirip düşüncenizi empoze etme, karşısınızdakini saygısızca gösterip dediklerinizi kabul ettirme düşüncesi oluyor.
Kabul etmiyorsanız görüşünüzü teorinizi söylersiniz, gayet seviyeli bir şekilde yazdım.Aydın'ın yazdıkları bana değildi, ne demek istediğimi anlamışsınızdır umarım.
Maçın başında Lincoln atılmadan Servet'in yaptığı penaltı vardı?
Maç boyu orta saha mücadelesi gördüm, sadece ben değil bir çok kişi kötü oyun demişti ayrıca, burada sorun nedir anlayamadım? Çok fazla pozisyon da yoktu, bambaşka bir taktik ile oynamaların da sebebi olabilir.
TURKSPORTAL Interactive - FM Türkiye
Cengiz Haskan
Fenerbahçe Araştırmacısı
Trabzonspor ne alaka ? Kim yada kimler uğraşıyor Anadolu'dan şampiyon çıksın diye ? Böyle bir uğraş olsaydı kesinlikle Trabzonspor'dan sonra Anadolu'dan bir şampiyon çıkardı.
İstanbul takımları varken , ortada ciddi reklam gelirleri varken , taraftar potansiyeli varken , hangi saf Anadoludan şampiyon çıksın planını yapar da bunu uygulamaya koyar ?
Biz bursa maçında 90+3 de 1.5 metreden ofsayttan gol yedik bunu dile getirdim diye diğer takım taraftarları abartma dediler. E şimdi şu maçta ne olmuş hala anlıyamıyorum. Lincoln'ün kırmızı kartı var. 100 Kişiye sorsan 100'ü de evet penaltıydı demez. Kaldı ki her yere bakıyorum penaltı değildi diyen bir sürü spor yorumcusu ve eski hakemler var. Ayrıca Kayseri'nin 2 penaltısı verilmemiş bu da var.
Teknik adamın artık ne düşünerek yaptıysa sol beke ortasaha oyuncusunu koysun , ilginç bir taktik çıkarsın ortaya , %100 olmayan bir kırmızı sonucu 10 kişi kalın kaleyi bulan şut sayısı 3 olsun sonra da çıkın ortaya plan var , balans ayarı devam ediyor diyerek saçmalayın durun.
Sivas şöyle sivas böyle dersiniz , balon dersiniz hem kupada elenirsiniz hem de ligde yenilirsiniz sonra bıdı bıdı .. Trabzonspor inişi geçecek dersiniz , klasik Ersun Yanal takımı dersiniz 19 hafta olmuş Trabzonspor hala zirvede.Yahu bir kerede gerçekleri görün bi sorgulayın bakalım takımımız nasıl top oynuyor bu puan kayıplarında asıl etken nedir diye.
Ben cuma günü A.gücü karşısında takımımı beğenmememe rağmen , F.Bahçe ve Ankara deplasmanların %10 u kadar oynuyamadığımız bir maçta 5-6 net gol pozisyonu bulduk.
Beşiktaşlılar alınmasın sadece bir örnek vericem. Alın Konya deplasmanın dan 1 puanla döndüler ve 3 puan alabilecek bir futbol oynamadılar. Benim takımımda geçen sene rezil ötesi bir futbol oynuyordu kalitesiz bir kadro vardı ama ben gerçekleri görebiliyordum. Bu takım niye böle diye kendi kendime sorduğumda sorunu başka yerlerde aramıyordum.
Yeni moda bu tüme başlıklarda bu ''Şampiyonu anadoludan çıkaracaklar''..He başlarına taş düştü bu sene de lige renk getirelim şampiyonu Anadoludan çıkaralım dediler..Futbol Baronumu var bu ülkede..olsaydı zaten merak etmeyin ülkenin 'genel özelliği' oldugu gibi Fb,Gs ya da Bjk'yi tutardı ..
1 ay evvel Adnan Polat Türkiye federasyonunu övüyordu, 1 ay da ne değişti peki ?
o zamanlar Beşiktaş'a yapılan hatalara karşı yapmıştı o açıklamaları Adnan Polat, demek ki ülkemizde bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın sistemi işliyor.![]()
öncelikle ben Galatasaray'lıyım. onu belirteyim eğer yazdıklarımdan anlaşılmadıysa. benim yukarıda yazdığım mesaj Alican'ın yazdığını gördükten sonra yazdığım bir mesajdır. ben bu konudaki her mesajı okumuyorum. en son sayfada ne varsa onlara okuyorum denk geldiğim zaman. açıkçası bu konudaki mesajını okumadım. ona karşılık Cengiz birşey yazdıysa onu da okumadım. herneyse yani bu mesaj direk sana hitaben yazılmış birşey değildi yani onu belirteyim.
ikinci olarak, maç hakkındaki görüşüne de katılmıyorum. Lincoln'ün kırmızı kartı bencede haksız evet. ama ondan sonra selçuk dereli öyle bir eyyam yaptı ki maçın tadını ben bile kaçırdım. hatta bu konuda böyle maç galibiyet istemiyorum bile yazdım. şöyle birşey de var ki sen galatasaraysan 10 kişi kalsan bile ve rakibin kayserispor olsa bile 1-0 öndeyken maçı vermeyeceksin. hem de samiyendesin. hem de hakem o kadar eyyam yapmış. yine de bizimkiler çok çok kötü oynamadılar. zaten kötü oynamadıkları için, ruhsuz olmadıkları için maçtan sonra taraftar onları tribüne çağırdı. bugün izlediğimiz fenerbahçe maçının tam tersi oldu yani.
sonra uyarı aldım dediğin mesaja baktım da cidden bir konu hakkında kimin ne yazıp yazamayacağına bizler bile senin yaptığın gibi keskin bir biçimde karar veremeyiz. ben bu konuya mesaj yazmayın derken genelleme yapıyorum. sen ise direk hedef göstererek bu konuya yazma demişsin. bu yüzden uyarı alman kadar doğal birşey yok. ayrıca bu yukardaki gibi durumu açıkladıktan sonra uyarı alırsan zaten bizim sitenin işi bitmiş demektir. bu yüzden hep şunu diyorum, derdini düzgünce anlatan biri olduktan sonra bu forumda kimseye birşey olmaz.
Cengiz'i yani ABOOO'yu da 5 senedir tanırım. Onun sildiğim mesajları da oldu. Çoğu fikrine de katılmıyorum yazdığı. Örnek olarak tjikuzunun pozisyonunda deivid'in tjikuzuya basmaya çalışmasını görmemesi gibi. ama bunları ona düzgünce bir şekilde anlatmak yerine ona direk fanatik damgası vurup dediklerini kaale almamak işin kolayına kaçmak olur. Burada galatasaraylı bir sürü fanatik de var. ama ben çoğunun Cengiz gibi kendi fikrini düzgünce savunduğunu görmedim. Belki de fikrini savunurken, başkasını aşağılamışlığı vardır. bilmiyorum. dediğim gibi her mesaja bakmıyorum. ama gördüğüm kadarıyla Cengiz her ne kadar bencede fanatik olsa da fikrini adam gibi söylüyor en azından. Bizim için de önemli olan bu. fikir ne kadar sivri olursa olsun yeter ki düzgün bir üslupla dile getirilsin.
örnek olarak anelka'nın konya maçında elle attığı gol vardı hatırlarsanız. "o golü elle atmadı, zıplarken eli havaya kalkı, top da eline çarptı." şeklinde yorum yapan birisine içimden bir adet gözlük alması gerektiğini geçiririm. ama bu forum üzerinden tartışıcaksam onunla, düzgün bir üslupla derdimi anlatırım. bizim için önemli olan bu.
ayrıca spoiler vermesen iyi olurdu. ichigo aizen'i de dağıtacak sonuçta. ama ben söylüyo muyum .)
Anti-futbol benimsemis takimlar,
Eyyamci hakemler ve eyyamci medya,
Eyyamci taraftarlar,
Turkiye'de futbol denilince gorulenler, konusulanlar bunlar.
Bordeaux macini iple cekiyorum.
En azindan o macta futbol oynanacagina guvenim var.
Ben futbolu ozledim acikcasi.
ah canım ülkemin canım futbolseverleri.
çok değil en fazla 2 ay öncesi Fener-Beşiktaş maçı ortada 1 kırmızı kart var verilen yanlış kararlar var. Ancak ertesi gün hiçbir gazete çıkıpta yanlış karardı demedi diyemedi. 1.5 ay kadar öncesi Galatasaray-Beşiktaş maçı ortada yine derdini anlatmaya çalışan bir adam gösterilen kırmızı kart var. Yine şimdi objektif! olanlar o zaman çıkıp konuşmadı. Ve tarih 7 Şubat 2009 Dereli Galatasaray'ın hakkını yedi diye bütün basın bağırıyor. Kulüb federasyona ver yansın ediyor. Ama objektifim diyen hiç kimse çıkıpta yahu siz neden bahsediyorsunuz. Milan Baros'un kanını hakeme sürmesini sarı kartla kurtardık( futbolu iyi bilen bunun direk kırmızı kart olduğunu bilir) Mehmet Eren'in ceza sahası içinde kıskaca alınıp düşürülmesinde penaltı görmezden gelindi bundan da kurtardık, uzatmalarda Emre Aşık'ın topa elle dokunması da es geçildi 2. sarıdan kırmızı yerdi ondan da kurtulduk ( objektif olan biri bunun kasti olarak dokunma olduğunu anlar Emre Aşık'ı bende tanıyorum benim tuttuğum takımın da formasını giydi ve bunları sürekli yaptığı aşikar bir gerçek) demedi, diyemedi. Neden biz biçildik demeyi kolay görüyorsunuz da o zaman yahu durum böyleyse Baros kırmızı Emre kırmızı e 2 tane de penaltı verilmedi yatalım kalkalım şükredelim demiyorlar ? Neden kuyruğa basıldığında bağırma gereksinimi duyuyorlar da zamanında Dereli hakkında yorum yapıldığında iyi hakem demekle yetiniyorlardı ? Şimdi mantıklı düşünün arkadaşlar birkaçınız benden büyük belki de çoğunuz benden küçük. Futbol top peşinde koşmacadır koşturursun içeri sokarsan kazanırsın. Peşinde koşarken uyman gereken kurallar vardır. Uymazsan cezalandırılması vardır. Bana çıkıp biri diyebilir mi Baros'un yaptığını herkes yapıyor normaldir ? Biri diyebilirmi ki normal de topa kayan bir insanın elleri fizik kurallarına göre öne doğru açılır geri gelmez ? Madem objektif olacağız objektifliğe kendi tuttuğumuz takımdan başlamak gerekir. Kimseyi aşağılamak incitmek ya da suçlamak değildir niyetim. Niyetim sadece orta da var olan olguların saptırılmamasıdır. Ayrıca bahsedilen gazete konusuna gelince o gazeteyi alan Fenerbahçeli ve Galatasaraylı sayısı 1.000.000 ise Beşiktaşlı sayısı 200.000 Trabzonspor'un sayısı 100.000'dir. Siz zannediyor musunuz ki Fenerbahçe ve Galatasaray çok büyük takımlar onun için okunması kolay yerlerdeler (Fenerbahçe ilk 2-3 sayfa Galatasaray son 2-3 sayfa) buradaki amaç ticaridir. Hangi takım taraftarına daha fazla satış yaparsan o taraftar için biraz çekici olman gerekir.
Ayrıca bir Beşiktaşlı ve bir Türk olarak Galatasaray tribünündeki İsrail-Çarşı benzetmesini etik bulmadım. Irkçıdır dediniz ancak bunu herkes bilirki tribünlerde sosyal etkileşimin, siyasi, sosyal, ekonomik her türden gündem konusunun takibiyetinin devamlı olduğu yerdir Çarşı. Zamanında biz Zenciyiz, Hepimiz Filistinliyiz, Atoma karşıyız demedik mi ? Peki bu benzetme ve bu kin neden ?
Daha fazla uzatmayacağım son olarak objektif olacaksanız buna önce kendi içinizde başlayınız. Atamız ne güzel demişti değil mi Yurtta Sulh Cihanda Sulh bu tribünler içinde geçerli. Tribünler birbiriyle barışık olacak ki basın kimseyi yanlış yönlendiremesin.
Sabah için planımı yapmış akşam içinde Ali Samiyen'deki maçı düşünüyordum. Kendi sahamızda gayet zevkli bir maç olacağı kanaatindeydim. Maç Galatasaray'ın ortasahada ki baskısı ile başladı ve nitekim golde geldi. Maç bu şekilde devam etseydi futbolsever olarak, Galatasaray taraftarı olarak zevk alacaktım.
Ancak;
Lincol'ün atıldığı pozisyona gelelim. Nasıl hakem yetiştirildiği belli olmayan bir sistemin hakemi ancak böyle bir karar verebilirdi.
- Takım acilen atışı kullanmak ister. Sende ufak adımlar atarak geri geri gelirsin ve hakem oyunu engellediğin için sarı kartı basar veya adama doğru diklenerek engellemeye çalışırsın hakem kartını basar veya yine yavaş yavaş ilerler topa arkanı dönersin ve oyuncu akıllılık edip atışı kullanır ve sana kart gördürür. (Bahsi geçen Milan - Reggina maçında Beckham'ın yaptığı gibi.)
- Birde takım atışı kullanır ve rakip oyuncu araya girerek topu keser. Tek suçu atışın olduğu alana yakın olması ve hakemlikten çok çok uzakta olan bir kişinin bunu engelleme olarak saymasıdır.
Lincoln atıldı ve maçın seyri bir anda değişti. İşte bütün mesele bu.
-Bir oyuncu serbest vuruşu hemen kullanırsa, 9.15 içinde olmayan başka bir oyuncu buna müdahale ederse oyunun seyri ne olmalıdır ?
Cevap : Oyun devam eder.
Geçen seneki hakemlik sınavları sorusu...
Neyse, bunları geçtim hiç birimiz objektif olamıyoruz, buna ben dahil.
Bir Fenerbahçe maçında, Fb'liler vs. Diğer Takımlılar.
Bir Galatasaray maçında, Gs'liler vs. Diğer Takımlılar.
Bir Beşiktaş maçında, Bjk'liler vs. Diğer Takımlılar...
Olayda hemen mi kalmış? Kaç saniye geçmiş üzerinden olayın. Yapmayın gözünüzü seveyim. Maç geçti gitti artık. Galatasaray atılana kadar aman aman güzel futbol oynamıyordu zaten. Skibbe'nin hatalarından neden hiç söz edilmiyor. 10 kişi bir takımda hayatında sol bek oynamamış Mehmet Topal ne kadar faydalı olur? Üstelikte elinde ligin üst düzey solbeklerinden biri var iken neden oynatmazsın? Galatasaray skoru koruyabilirdi. Ama Skibbe'nin hataları yüzünden koruyamadı. İleride sadece gol pozisyonunda gözüken Nonda'yı da almalıydı. Baros'u aldıktan sonra...
I'm back...