Evet arkadaşlar yoğun bir pazar gününün ardından (Pierre Van Hooijdonk, sponsorlar, misafirler, canlı yayınlar falan derken...) kariyerime devam etme fırsatı buldum inceden.Yeni gelişmeler ve zaferler ile devam ediyoruz...

Premier Lig'e ara verildi, çocuklar nefes alacak derken yanıldığımızı fark ediyoruz ve Shrewsburry(bunlar kim yaw) isimli takımı FA Cup için Trafford'da ağırlıyoruz.Hazırlık maçı kıvamında geçen maçta maçı izlemeye gelen 57000 taraftar dışında şaşırtıcı birşey yoktu.

Kısa bir süre sonra ise Lig Kupası yarı final karşılaşması için Tottenham deplasmanına gittik.Zaman zama zor anlar yaşadığımız maçtan oldukça avantajlı bir skor elde ettik.Sanırım finale adımızı yazdırmış sayılırız...

Artık bi nefes alırız derken, lig tekrar başladı ve ilk maçımız olan Liverpool maçı Anfield'da üzerimize kabus gibi çöktü.Dürüst olmam gerekirse "key" seçeneği açık takip ettiğim maçta, bizim çocukları rakip kaleye giderken sadece 2 kez seyrettim, enteresandır iki pozisyonda gol oldu.
Ancak Liverpool oyunun büyük kısmını benim yarı sahamda geçirmiş olmasına rağmen bir kez daha amacına ulaşamadı, hem de Wes Brown'ın beni kanser ederek onlara hediye ettiği penaltıya rağmen...