
Originally Posted by
anilton
Benim daha önce belirttiğim düşüncelerim bunlardı teknik adam konusunda.İstediğim olduğu için sevindim açıkçası...
Schuster'in "kazanmak yetmez,taraftarlarımıza zevk vermeliyiz" felsefesi Beşiktaş taraftarının yıllardır istediği bir felsefe.Klasik Alman futbolunun(disiplin ve yardımlaşma) yanına göze hoş gelen,topa hakim bir futbolda eklenince tadından yenmez.
Ancak Schuster kadroyu Mustafa Denizli'nin tam tersine hücum yönü ağır basan oyunculardan kuran bir teknik adam.Rijkaard Süper Ligi bilmediği için bunun sıkıntısını yaşadı.Çok hücumcuyla başarılı olmanın kolay olmadığı örneğini,sadece bir kaç maçta farklı skorlarla tat vermekten başka bir işe yaramadığını bu seneki Rijkaard'ın G.Saray'ı ile gördük.Keza Daum'da ilk yarı itibariyle öyle bir futbol oynuyordu,ikinci yarı kontrollü ve ilk hedef savunma taktiğini benimsedikten sonra aldı yürüdü.
Schuster konusunda tek çekincem bu.Hücum,göze hoş gelen futbol deyip takım savunmasına gereken önemi göstermemesi.Ki Türkiye liginde şampiyonluğun yolu takım savunmasından geçiyor.Bunu Tayfur hocanında katkılarıyla öğrenecektir umarım...