Ligde 2-3 maçta bir kırmızı kart görse tabii ki tepki de verilir, teknik heyet, yönetim tarafından da uyarılırdı. Buna gerek kalır mıydı o konu da şüphem var ama, yaptıklarının bazıları cezasız kalıyor olabilir çünkü hakem görmüyor, bazıları da abartılıyor (dil çıkarması gibi). Daha fazla kırmızısı olsa kendi kendine karar verip dikkat edeceğini düşünüyorum, bunu destekleyen bir veri olarak;
Galatasaray ile 17 Şampiyonlar Ligi maçına çıkan Felipe Melo'nun, 7 sarı kartı var, kırmızısı yok. Nabza göre şerbet verme konusunda başarılı bu adam.
Ayrıca hakem tarafından kollanma mevzusu büyük saçmalık, sadece Melo değil, genel olarak. Hakemlerin görmedikleri haliyle cezalandıramadıkları olaylar üzerinden koruyor muhabbeti yaparken, gözlerinin önünde gerçekleşen olaylara gözlerine perde inmiş gibi davranmalarına olur öyle ya, hakem hatası diyenlere diyecek tek şey son günlerin moda kalıbı olan "yav he he" bence. Daha geçen hafta 3. dakika da penaltı + kırmızı verilmedi. Ayrıca kimse bir yerinden uydurmuyor TFF Galatasaray düşmanı diye. Şampiyonluk kupası veren Demirören ile Türkiye Kupası'nı veren Demirören'e bakmak yeterli. Başka hoca kalmamış gibi teknik direktörümüze salça olmaları, TFF başkanının Galatasaray kulübü içişleri hakkında edepsizce yorum yapma cüreti, basın sözcüsünün başvuru dahi yapılmadan "reddederiz, boşuna gelmeyin" tavrı. Ne demek lazım bunlara? Fenerbahçe'miz lafı dil sürçmesiydi önermesini kabul edelim gönlünüz olsun diye de, saymakla bitmeyen şeylere ne diyelim?
Melo'yu aşağılamak için lakabını "köpek" olarak ön plana çıkaran, gol sevincinin taklidini yaparak aklınca dalga geçen, şampiyonluk kutlamasında buna göre arabesk parça seçen, böyle bir başkan tarafından yönetilen, nasıl kazandığımız önemli değil, kazanalım yeter mantığıyla ülkedeki spor ahlakı anlayışındaki değişimi başlatan kişiye devrimci gözüyle bakanların Melo eleştirilerine sadece gülünür, kimse kusura bakmasın.
Irkçılık suçlamasına maruz kalan, ana avrat düz gittiği için dava açılan, şimdilerde ama saha dışında adeta bir melek diyen savunanların 15 sene önce "katil" diye stadı inlettiği bir ortam var. Melo da saha dışında kanatsız bir melek, kandil bile kutluyor adam daha ne yapsın?
Hakemi etkilemeyi, baskı altına almayı bu ülkeye getiren Aziz Yıldırım'dır. Avrupa maçlarında rakibi destekleme kültürü, Fenerbahçe stadında yapılmaya çalışılan Arsenal koreografisi ile başlamıştır. Kendini yere atma konusunda Arif Erdem bir ekoldür ama.Biz mevcut düzene uyum sağlıyoruz sadece.
Tribünde yabancı oturtmayı planlayan yöneticiler varken, e-bilet için taraftarın yanında imajı verip paraları çoktan cukkalayan, diğer yandan da daha fazla para alabilmek için pazarlık yapanlar varken, istisnasız her takımda yakışıksız hareket yapmaya meyilli futbolcu varken sürekli Melo denilmesinin tek cevabı, performans. Derbilerde gol atıyor bu adam, performansının bir standardı var, kaleye geçip penaltı bile kurtardı. Tabii ki sevilmeyecek. Melo'dan kat be kat beter hareketleri olan Lugano da iyi oyuncuydu. Kötü stoper olsa kim takardı?
Herşeyi düzeltmiş olsak zaten, Galatasaray taraftarının da gözüne batar Melo. Riera da sahada yakışıksız hareketler yapıyordu, gidince ağıt yakmadık sonuçta. Biz Elmander gibi mücadele eden adamı daha çok seviyoruz çünkü.