3 galibiyete ulaşan takım 2010-11 sezonunu şampiyon tamamlayacak. Seride ilk maç yarın 19:45'te Burhan Felek Spor Salonunda oynanacak.
3 galibiyete ulaşan takım 2010-11 sezonunu şampiyon tamamlayacak. Seride ilk maç yarın 19:45'te Burhan Felek Spor Salonunda oynanacak.
19:00'da Euroleague final-four'u başlıyor. 19:45'te bu maç... Kötü oldu. 2003'ten beri hiçbir final-four'u kaçırmadım. (3.lük maçları haricinde.) Artık kesişen bölümlerde televizyondan Panathiniakos-Siena maçını izler, bilgisayardan göz ucuyla bu maça takılırım.
İşimiz zor, hemde çok zor. Rakibe 2. şansı tanımayacak bitiricilikte hücum silahımız yok. Fürst'ün performansı çok mühim. Onun bloklarına çok ihtiyacımız olacak. Seda Galatasaray'la oynanan 2. maçta sakatlığı nedeniyle forma giyemedi. Bu sebeple Fürst trübüne gitti, yerine Skowronska forma giydi. Bu takımın hedeflerine yakışır bir oyuncu olmadığını bir kez daha gösterdi. Seda'nın sağlığı ve formu bizim için çok mühim. Hem Fürst'ün oynayabilmesi açısından, hemde sınırlı hücum gücümüze zenginlik katması açısından...
Hücumdaki zaafiyetimizi aşmanın tek yolu kusursuz bir takım savunması... En fazla ihtiyacımız olan şey... Naz ve Eda Galatasaray maçlarındaki kadar vasat olurlarsa zaten ayrı bir dert olur.
Takımın o kadar çok zafiyeti var ki, neresinden tutsak bir başkası akla geliyor. Koçların oyuna müdahele ve takımına hakim olma konusunda kesinlikle bizim ZeRoberto efendiye beş basar.
Erkekler Voleybol Ligi daha biter bitmez, play-off'lar bile başlamadan içimde herşeye rağmen bir umut vardı. Çünkü sezon içinde yerden yere vursak bile içimizdeki umudu taze tutacak somut gerçekler vardı. Diyorduk ki, Coşkoviç sakatlığını atlatırsa, Marshall form tutarsa, Milijkoviç takımı sahiplenirse, Arslan pas dağılımında daha adaletli davranırsa ve yeni yabancılarla arasındaki buzlar erirse, vesaire vesaire... Evet, biz en iyi ve en potansiyelli takımdık; iş potansiyeli göstermeye kalıyordu. Bu sebeple en kötü günlerde dahi, zaman zaman küssek bile içimizde hep bir umudu taze tuttuk, filenin şövalyelerinden bir türlü kopamadık, vazgeçemedik.
Ama bu takım, bu takım... Kim diyebilir ki, biz Vakıfbank'tan daha potansiyelliyiz diye... Elbet diyenler olacaktır ama ben artık bütün bir sezon bu takımları az veya çok izledikten sonra bunu diyemiyorum. Kazanırsak Fenerbahçe ruhunun şaha kalkmasıyla kazanırız. Normal şartlarda zor. Evet, Süper Kupa finalini kazandık, evet, ligde her iki maçı da biz kazandık. Ama kaybettiğimiz 2 maçta telafisi olmayan, karar maçıydı. Biz karar maçlarını kaldıracak kadar, hatta karar setlerini kaldıracak kadar zihinsel dirence de sahip değiliz malesef. Potansiyel olarak bakarsak, geçen sezon bizimle vakıfbank ve Eczacıbaşı arasındaki tek fark GAMOVA'ydı. Şimdi o fark yok. Artık herşey günlük performanslara bağlı.
Ama şu ömür hayatımda 5/5'i o kadar çok istiyorum ki... 5 şubede birden şampiyonluk... Geçen yıl son maçta futbol takımı yan çizmişti. Bu sene de bayan voleybolcularımıza güvenemiyorum. Aslında o kadar çok istiyorum ki bu şampiyonluğu... 5/5 için. İnşAllah. Burada da şampiyon olmayı başarırsak beni kim tutar.
Bu yol zor, bu yol sıkıntılı... Bir bakmışsınız umulmadık kapılar açılmış, sırma döşeli geniş bir yol açılmış... Ne güzel olurdu. Ama şimdilik görünen: ZOR...
Haydi hayırlısı artık. Şampiyonlar Ligi'ni kaptırdık ama Ligi kaptırmayız diye düşünüyorum. 3-0 alırız umraım.
daha 19 yaşında, düşlerinde özgür dünya...
Türk Telekom Ankaradayken hiç maçını kaçırmazdım . CEV Kupasından sonra ligde de şampiyon olursak süper olur . 3-1 alacağımızı düşünüyorum .
Şampiyonlar liginden sonra bu seriyi süpürüp kazanırsak rovanşı bi nevi alsak iyi olur.
Yerini tutar mı?
Türk spor tarihinde ilk defa bir takım Şampiyonlar Ligi düzeyinde bir kupa kazanacaktı. Türk SPOR tarihinin en büyük başarısı olacaktı. Tren kaçtı. Aynı başarıyı yakalasak bie Vakıfbank'ın yaptığını tekrar etmiş olacağız. İlk olmayacak. Dolayısıyla o rezaletin tesellisi olacak hiçbir şampiyonluk yok.
Sarı Melekler'miş. Pöh... O geçen yıldı. O takım GAMOVA'lı, koca sezonu set vermeden bitiren takımdı.
Şampiyonluğu elbette çok istiyorum. 5/5 hedefi için. Olamaz mıyız? Elbette olabiliriz. Ama tek tek oyuncuları yanyana koyuyorum, bizden daha ağır basıyorlar. Koçlara bakıyorum; bizim ZeRoberto'ya açık ara beş basar. Yani bu şartlarda şampiyon olursak harika bir başarı olur. Ama asla yaşanan final-four rezaletini unutturmaz.
Aaaaa... Kendimi Euroleague maçına kaptırmışım. O ne? 16-7 öndeyiz ilk sette. Aman nazar değmesin.
İlk Sette Çok İyi Başladıkta 16-7 Civarı Bıraktım Şuan Skor Ne Durumda Acaba ?
Mayıslar sizin olsun biz Nisan'da şampiyonuz
25-15 2.seti aldık . Manşet sorunumuzu 2.teknik moladan sonra çok iyi çözdük . Hadi kızlar . Alalım şu maçı .
25-17 ile 3.seti aldık . Maç önce si tahiminim 3-1'di . Sanırım maç öyle bitecek ama ligdeki 2.maçımızda 2-1 öne geçtiğimiz maçı vermiştik Fener'e .
4. seti 25-22 Fenerbahçe Acıbadem aldı ve skor 2-2'ye geldi.
daha 19 yaşında, düşlerinde özgür dünya...
Son seti de 16-14 kazanıp 3-2 ile aldık maçı. Seri de 1-0 oldu.
daha 19 yaşında, düşlerinde özgür dünya...
Maçın 1. setinin son bölümünü...
4. setin ortasından itibaren olan bölümü...
Ve 5. seti izleyebildim. (Panathiniakos-Siena maçına takılıp kaldım.)
Dolayısıyla maçın geneli hakkında konuşamayacağım. Ama gördüğüm kadarıyla her iki takımda kaybetmek için elinden geleni yaptı. Özellikle biz... Bu sınırlı hücum opsiyonuyla nasıl kazanabildik; inanılır gibi değil... Bence maçın kırılma anı Nati Osmokroviç'in sakatlanıp çıkmasıydı. Nati'yi çok severim ve hatta takımda en güvendiğim oyuncuydu ama bugün onu tanıyamadım. Kötününde ötesinde adeta maçı kaybettirmek istermişçesine oynuyordu.
Bu kadar kötü oynayıp kazanmak takıma bir hava getirecektir. Ama bir daha bu kadar yumuşak hücum ederek kazanmak çok zor... Bu sebeple plase hastalığını rafa kaldırmak lazım. Maç boyu sorumluluktan kaçan Fürst ise son bloğu ile maçı getirdi. Onun da bir sonraki maç -eğer kadroda olursa- daha fazla insiyatif alması lazım.
Çok önemli bir galibiyet... Setlerde 2-1 geriden gelerek, 5. sette 10-7 geriden gelerek ve kötü bir oyunla galip gelmek daha önemli... Takımın ateşlendiği ve yükselişe geçeceği an olsun.
Finalde ilk adım Fenerbahçe'den
6 Mayıs 2011 22:48 | NTVSpor.net
Aroma Bayanlar Voleybol 1. Ligi play-off final serisinin ilk maçında Fenerbahçe Acıbadem, nefesleri kesen maçta Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom'u 3-2 yendi ve seride 1-0 öne geçti.
Aroma Bayanlar Voleybol 1. Ligi play-off final serisinin ilk maçında Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom'u 3-2 yenen Fenerbahçe Acıbadem, seride 1-0 öne geçti.
Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom, ilk seti 25-14 kaybettiği Fenerbahçe Acıbadem karşısında sonraki 2 seti, 25-15 ve 25-17 kazanarak maçta 2-1 öne geçti.
Maçın 4. setinde ilk teknik molayı 8-4 önde geçen rakibi karşısında, taraftarının da desteğiyle etkili bir oyun ortaya koyan Fenerbahçe Acıbadem, ikinci teknik molaya 16-15 üstün girdi. Büyük çekişmeye sahne olan 4. seti kazanan Fenerbahçe Acıbadem, skoru 2-2 yaparak maçı tie-break setine taşıdı.
Adeta nefeslerin tutulduğu 5. setti 16-14 kazanan Fenerbahçe Acıbadem, maçtan 3-2 galip ayrıldı.
2. MAÇ 9 MAYIS PAZARTESİ
Final serisinin ikinci maçı 9 Mayıs Pazartesi günü Burhan Felek Voleybol Salonu'nda oynanacak.
Seride üçüncü maç ise 11 Mayıs Çarşamba günü yapılacak. İlk 3 maçta şampiyon belirlenemezse serinin dördüncü maçı 14 Mayıs Cumartesi, gerekirse beşinci ve son maçı ise 16 Mayıs Pazartesi günü oynanacak.
İki takım arasındaki maçların tamamı Burhan Felek Voleybol Salonu'nda yapılacak.
Bu arada Fenerbahçe Acıbadem oyuncusu Osmokrovic, tie-break setinde sakatlanınca kenara alındı.
Karşılaşmayı Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül'ün yanı sıra Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile bazı yöneticiler ve Fenerbahçe'nin sponsoru Acıbadem Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar da izledi.
FENERBAHÇE ACIBADEM: 3 - VAKIFBANK GÜNEŞ SİGORTA TÜRK TELEKOM: 2
Salon: Burhan Felek
Hakemler: Ebru Meriçkan, Gökhan Dağ
Fenerbahçe Acıbadem: Seda, Osmokroviç, Eda, Fürst, Sokolova, Naz (Songül, Nihan, Yağmur)
Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom: Bahar, Nikolic, Özge, Gözde, Poljak, Glinka (Gizem, Güldeniz, Bahanur, Nilay)
Setler: 25-14, 15-25, 17-25, 25-22, 16-14
Süre: 123 dakika (22, 22, 25, 31, 23)
Vakıfbank'lı Fizyoterapist'ten Fenerbahçe Taraftarına Küfür
6 Mayıs 2011 Cuma akşamı, Fenerbahçe Acıbadem - Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom takımları arasında oynanan ve Fenerbahçe'nin galibiyetiyle sonuçlanan maçtan sonra, "fizyoterapist" titriyle saha içerisinde yer alan Sabri Erdoğan adındaki personel, içerisinde çocukların da bulunduğu tribüne dönerek, Fenerbahçe taraftarına galiz küfürler etmiştir.
Aynı şahıs maçtan sonra, bir sosyal medya aracı olan Twitter üzerinden Fenerbahçe taraftarlarına yönelik sözlü saldırılarını sürdürmüş; terbiyesizliği ve had bilmezliği iyice ele alarak, çoluğuyla çocuğuyla maç boyunca takımını destekleyen Fenerbahçeli insanlar için "it sürüsü" ve "o..... çocukları" diyebilme cesaretini kendinde bulmuştur.
Fenerbahçe Spor Kulübü, sporcusuyla, yöneticisiyle ve hepsinden önemlisi taraftarıyla bir bütündür. Bunlardan herhangi birisine yönelen hakaretamiz sözler, bütün camiaya karşı sarf edilmiş demektir.
Sporda Şiddet Yasası'nın uygulanmaya konduğu bu süreçte, en fazla sorumluluk alması ve emsal teşkil etmesi gereken kişiler olan "profesyonel" spor insanlarının, "Tahrik edildim" bahanesine sığınarak "toplumun gözü önünde" ve "önlenemez bir inatla" fevri hareketler sergilemesine, toleransla bakılamaz. Aynı tavrı, internet gibi milyonların kullandığı bir alanda sürdürmesine ise bulunabilecek en ufak bir mazeret yoktur.
Fenerbahçe Taraftarları olarak bizler, 9 Mayıs Pazartesi günü oynanacak ikinci maçtan başlayarak, "nihai sonuç" alınıncaya kadar, Sabri Erdoğan isimli bu şahsın Twitter'da Fenerbahçe'ye ettiği küfürlerin internet çıktılarını federasyonu mensuplarına, kulüp ilgililerine ve basın mensuplarına dağıtacağız. İnternette ve salonlarda protestomuz sonuna kadar sürecek.
Türkiye Voleybol Federasyonu'nun ve Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom Kulübü'nün de gerekli hassasiyeti göstereceğine inanmak istiyoruz.
Fenerbahçe'ye ve taraftarına küfür etme cesaretini (!) gösterebilen saha içindeki herkes şunu iyi bilsin ki:
Türkiye'nin 1907 sonrası tarihinde, Fenerbahçe Spor Kulübü'nü ve onun taraftarını karşısına alan hiçbir kişinin veya kurumun huzur bulmadığı yazılıdır.
Fenerbahçe, tarihi boyunca, kendisine terbiyesizce kalkan bütün elleri lavabosuna sokmuştur.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Fenerbahçe Spor Kulübü Taraftarları
Bu memlekette zaten Fenerbahçe'ye apaçık küfreden herkes sıkışınca "aslında Fenerbahçliyim" diyor. Geçtiğimiz yıllarda Cenk Akyol'da trübünlere bir el hareketi çekmiş, A.İpekçi çıkışında yolu kesilince arkadaşlara "abi valla ben aslında Fenerliyim" demişti. Emre Belezoğlu, Kaya Peker hepsi küfrederken kameralara yakalanıp, "aslında Fenerliyim" diyenler... Aziz Yıldırım hiç durmasın, bu fizyoterapisti de transfer etsin.
Neyse, serinin 2. maçı bugün 19:45'te... FB Tv ve Sports Tv üzerinden izlenebilir.
Umarım bu akşamda zaferi elde elde eder, erkeklerden sonra bayanlarda da şampiyonluk bizim olur.
Fürst tribünde, Nati ve Kasia sahada. İpek orta oyuncu olarak yer alıyor.
Nihan'da libero olarak başladı. Yani onun servislerinden de faydalanamayacağız.
Ve ilk set biter: 25-21.
Taraftan sevinçten çıldırır: Her zaman her yerde en büyük Fener...
Keşke şu taraftar profili final-four'da olsaydı.
Öyle doluluktansa, böylesi çok daha şahane.
Olumlu anlamda Kasia'yı tanıyamıyorum. Çok faydalı.
Olumsuz anlamda Nati'yi tanıyamıyorum.
4 sayılık farkın erimesinde başrol Nati'nin akıl almaz hataları.
Ohhhh... Nihayet... 2. seti de aldık: 25-21. İlk setle aynı skor.
Maçı kazanmaya 1 sayı kaldı. 24-20.
Ve bu sette 25-21 bitti.
3 seti de 25-21 ile aldık.
Şampiyonluğa 1 galibiyet kaldı.
Maçtan evvel Fürst'ün oynamasını istemiştim. Çünkü onlara karşı ortada sorun yaşıyorduk. Sezon içinde Ergül dökülmüştü. Ama sezon boyu ZeRoberto'nun yüzüne bakmadığı İpek oynadı ortada ve muhteşem oynadı. Fürst'ü hiç ama hiç aratmadı. Zaten geçen maç dökülmüştü Fürst.
Seda'nın sakatlığı nedeniyle kadroya giren ve benim yetersiz bulduğum Kasia gerçekten sahanın yıldızıydı. İyi ki (Seda'nın sakatlığına üzüldüm elbette) böyle bir tercihte bulunmuşuz. Umarım Seda iyileşse dahi 3. maçta Kasia yine kadroya dahil olur. Koçun İpek takıntısı umarım olumlu anlamda düzelmiştir.
Nihan her ne kadar geçen yıl çok eleştirsek dahi Songül'den çok daha faydalı oldu. Zaten onun yüreğine diyecek birşey yok.
Eda geçen sezondan bir koku sundu.
Nati seri öncesi benim en güvendiğim isimdi. Ama belki sakatlığı nedeniyle en aksayan yanımızdı.
Sokolova ofans anlamında geçen maçın altında bir performans gösterse de, yetti. Kasia'nın maksimum katkısı onu aratmadı.
Şampiyonluğa bir galibiyet kaldı. 3 seti de 25-21 almak ilginçti.
Taraftar muhteşemdi.
Şampiyonluk için sadece bir maç. Başarımız geçici değil, kalıcıdır bir kez daha gösterdik diyebiliriz. Buradan şampiyonluğu kesinlikle vermeyiz.
Haydı saldır armanın gururu (: Gamovada olaydı varya kuplara ambargo koyacaktık ama kismet artık (: