Benim verdiğim Rummenigge olayında Bayern'in itibarı önemsiz. Zira benim takıldığım nokta Rummenigge'nin hiçbir şirket geçmişi yokken CA ve PA'sı yüksek olabiliyor. Sadece sportif geçmişi ile ön planda olan bir adam. Ama sizin başkanların CA ve PA'sı için tek kabul ettiğiniz kriter şirket yöneticiliği. Sportif yöneticiliği hiçe saymanızdı benim vurgulamak istediğim ama siz kendi işinize gelen kısmından aldığınız için Bayern'in itibarını öne sürdünüz. Bu tavrınızı anlıyorum ben. Hep aynı tutum; bizlere bu yüzden, şu yüzden demenize karşı sunulan argümanlara kapalı bir tutum içindesiniz. Başkanların durumunu sizce belirleyen şeyleri kendiniz yazdınız. Bunlarla ilgili söylediğimiz şeylere karşı Yıldırım'ın kendi yıllarındaki sportif başarısızlığını öne sürdünüz. Nedir başkanların itibar kriteri sizce? Net olarak söyleyebilir misiniz? Sportif başarı mı, başkanlık öncesi kişisel şirket yöneticiliği başarısı mı, maddi kaynak yaratma becerisi mi, teknik direktör seçmek mi, futbol direktörü seçmek mi? Bunlardan hangisi Aysal'ın şu anki itibarını Yıldırım'ın potansiyel gelebileceği en yüksek noktanın bile üstüne alıyor?

Önce Aysal'ın uluslararası işler yapan şirket yöneticiliğini öne sürdünüz. Rummenigge'nin tek olayı sportif geçmişi. Şirket yönetmişliği yok. Demek ki tek kriter bu, sizin her şeyin önünde tuttuğunuz şirket yöneticliği değilmiş.