
Originally Posted by
peluk
Koraycım ben anlayamıyorum bazen. Geçen sezon Arsenal'in istediği, hava toplarında çok sağlam, milli takımın vazgeçilmezi olan Zan; tackling konusunda bence Avrupa'da sayılı, kademe anlayışı iyi olan ve yine milli takımda oynayan Toraman Beşiktaş'ın yıldızı olmuyor da; karar verme hususunda yavaş olan, Fransa milli takımının kıyısından geçemeyen Cisse ve Şili milli takımında Mark Gonzalez'in gölgesinde kalmış Tello mu yıldız oluyor. Bence bu konuda yanlış düşünüyorsun.
Ben Serdar'ı Bursaspor'da canlı izledim. Ayrıca stadda maç izleyen bir Beşiktaş'lınin birşeyi tam analiz edebilmesi için, atıyorum Serdar'ın positioning özelliğini analiz edebilmesi için devamlı dikkatini pnda toplaması gerekir. Sen de biliyorsun, ben de biliyorum, stadda sen de top nerdeyse ona bakıyorsun. Yani her pozisyonda acaba Serdar'ın positining'ıi iyi diye kontrol etmek stadda maç izleyen adam için imkansız olur, gerçekçi değil. Ben mesela Gençlerbirliği araştırmacısıyım. Bu hafta BJK-G.Birliği maçını gittim Digitürk olan bir yerde bir taraftar gibi izledim.
Sonra geldim baktım TRT3 hafta içi programına, ne zamanmış maçın tekrarı diye. Sonra izledim tekrarının tamamını, ama bir taraftar gözü ile değil, araştırmacı gözü ile.
Neyse, senin fikirlerin çok önemli araştırma için, sonuçta önümüzdeki sezon sen araştıracaksın Beşiktaş'ı. Ama bu Serdar'ın positioning olayına dikkat et derim sana.
İlhan, bence sen bu Arsenal'in G.Zan'ı istemesi olayına bu kadar fazla takılma. Ben zaten Arsenal'in G.Zan'ı istediğine inanmıyorum, basının hikayesi olarak görüyorum, yok eğer doğru olsa bile Arsenal'in G.Zan'ı istiyor olması benim için hiçbir şey ifade etmiyor, sırf bu sebepten dolayı bir adamı Beşiktaş'ın yıldızı statüsüne koyamayız. Yine basının bir başka açıklamasına göre (ben yine inanmıyorum) F.Bahçe Edu'yu Milan'ın elinden kapmış. Şimdi buradan yola çıkarak Edu Milan'ın bile istediği bir oyuncu ise F.Bahçe'nin yıldızıdır diyebilir miyiz? Diyemeyiz. Milli takımın vazgeçilmezi demişsin. Kim varki bu milli takımda, bir İtalya Milli takımının değişmezi mi, bir Danimarka Milli takımının değişmezi mi, bir Yunanistan'ın değişmezi mi? Hayır, Türkiye gibi savunma yönündeki zaaflarından dolayı maçlara atak çıkan, atak oynayalım da top kalemize fazla gelmesin diyen, hocası bile savunmasına güvenmeyen bir milli takımın oyuncusu, değişmezi bile değil. Servet, G.Zan, İ.Toraman bazen E.Aşık gibi hepsi aynı kapasite adamlar arasında arasıra görev yapan bir oyuncu. Bu oyuncular birbirlerine o kadar benzerler ki hiçbirisi vazgeçilmez değil. O sıralar hangileri diğerlerine göre daha formdaysa o görev alıyor. Birini çıkarıp diğerini oynatsan değişen pek birşey olmaz.
Toraman için tackling konusunda Avrupa'da sayılı demişsin. Buna nasıl cevap vereceğimi bilmiyorum. Şöyle diyeyim bırak avrupa'yı Beşiktaştaki Cisse ve İ.Kaş, Toramandan daha iyi tackling yeteneğine sahipler. Özellikle de Cisse. Toraman'ın tackling yaparken cesaretini ve agresifliğini ortaya koyması onu tackling anlamında başarılı gösterebilir ama yaptığı tacklinglerin çoğu faul. Tackling de önemli olan başarılı olmaktır ki o konuda Cisse ve İ.Kaş ile kıyaslanamaz.
Cisse Fransa milli takımının kıyısından geçemedi diye, H.Çimsir de bir zamanlar Türkiye Milli takımının vazgeçilmezi olmuş olması dolayısıyla, Hüseyin Cisse'den çok daha iyi diyebilir miyiz? Cisse'nin oynadığı Fransa'da önlibero mevkiini yıllardır Makelele ve P.Vieira tarafından kapatıldığını unutmayalım. Ayrıca bunlar hiç önemli değil, ben bunları hiç düşünmüyorum bile, sırf sen bu milli takımda oynama durumlara, Avrupa takımlarının isteme durumlarına çok takıldığın için yazıyorum. Bunlar hiç önemli değil, isterse Andorra gibi zayıf bir milli takımda bile forma giyememiş olsun, ben buna bakmam. Ben Beşiktaş takımında(üst düzey HİÇBİR futbolcusu olmayan bir takımda) en iyilerinden o ise o takımın yıldızıdır. O yüzden tekrar iddia ediyorum Cisse ve Tello bu takımdaki en üst düzey futbolculardır. (Ömer Abi okursa onun da bu konudaki fikirlerini merak ediyorum)
Ben Beşiktaş maçlarına ne zman gitmeye başladığımı bile hatırlamıyorum, senelerdir içeride maç kaçırmam. Ama Beşiktaş araştırmasına başladığım günden beri maç izleyişlerim değişti. Maça gitmeden önce takımla ilgili tam karar veremediğim, pek dikkat edemediğim yani çok sağlıklı fikirlere sahip olamadığım noktaları düşünürüm. Örnek olarak mesela konsantrasyon konusu. Bu konuda çok sağlıklı fikirlerim yoksa o maçta en çok buna dikkat etmeye çalışırım. Kim oyuna ne kadar konsantre? Kim oyundan kopuyor kim kopmuyor? Bu konuda örnekleri uzatmaya gerek yok sanırım Serdar'ın da pozisition özelliğini niye bu kadar iddialı bir şekilde savunduğumu anlatabilmişimdir.
[/quote]Zan ve Toraman için de Beşiktaş maçlarını taraftar gözü ile değil de araştırma gözü ile izle derim sana. Bence Koray da sen de burada hata yapıyorsunuz. Bence o ikisi kurtarıyor takımı.[/quote]
Bu takımı kurtaran var ise defansif anlamda Cisse, hücum anlamında da Tello kurtarıyordur. Toraman ve Zan kötü demiyorum, onlar da diğerleri gibi takım için çok çalışan, çok savaşan adamlar. Ama oyunda en etkili, Beşiktaş'a en çok fayda sağlayan adamlar Cisse ve Tello'dur.

Originally Posted by
peluk
Zan ağır ama ağırlığına rağmen çevik ve defansif zekası iyi. Hava toplarında çok iti. Tackling ve anticipation için de BJK-Kayseri maçını bir izleyin derim. Tamamen Zan'a odaklanın.
Zan hava toplarında iyi, çünkü boyundan dolayı yüksek bir jumping değeri hak ediyor, ama heading anlamında başarılı diyemeyeceğim anca vasat diyebilirim. Tackling ve anticipation özellikleri kötü demiyorum, zaten o kadar da olmasa Beşiktaş'ta ne işi var. Beşiktaş-Kayseri maçı hala hafızamda zaten, Gökhan Ünal ile bizim yarısahada verdiği mücadeleleri hatırlıyorum. Zaten anlaşamadığımız nokta da burada belli oluyor. Kıstaslarımız farklı, şu Türkiye Süper liginde kaç tane üst düzey hücum oyuncusu var. G.Ünal mı üst düzey? Yok işte, durdurmaya çalıştığı adamlar da kendisi gibi vasat bazıları da iyi denilebilecek golcüler. Zaten 3 büyüklerde oynuyorsun, karşındaki forvet oyuncularının çoğu Anadolu'daki vasat adamlar. Aralarında pek bir fark göremediğim Servet'in Shevchenko karşısında düştüğü durumu hatırla. Bu ligde büyük golcü yok, Şimdi Türkiye ligi gibi bir ligde, vasat golcülere karşı bile HATASIZ OYNAYAMAN, hem de 2-3 maçta bir hatalar yapan, milli takımda da aynı yine, vasat golcülere karşı bile başarılıdır diyemeyeceğimiz performanslar gösteren isimlere ben nasıl yıldızlardır diyebilirim, nasıl tackling'ine positioning'ine 14ten 15den fazla değer verebilirim.

Originally Posted by
EreN
Aynı servet gibi Gökhan Zan'da çok kuvvetli ve markaj yeteneği en üst seviyede olan bir isim.Top kapma yeteneği ise biraz kontrolsüz olduğu için hem etkisiz hemde kart görmeye müsait..
Buna katılıyorum işte. G.Zan, Servet bunlar aynı kapasite adamlar. Markaj yetenekleri kötü değil, eğer bir adama yapışık oynama görevi verirsen başarısız olmazlar, o adama ilk topu aldırmazlar, havadan da aldırmazlar yerden de aldırmayabilirler. Ama adam hızlıysa, arkalarına top atılırsa onu durdurabilecekleri çeviklik, hız veyahut tackling'e sahip değiller. Yoksa Avrupadaki en iyi savunma oyuncularından balance, strength, jumping hatta bravery ve agresiflik olarak bir eksiklikleri olduğunu düşünmüyorum. Ama bunlar yetmiyor positioning, konsatrasyon, decision ve tackling ve marking çok önemli. Bu konuda da onlara kızamıyorum, Türkiyede futbolcu yetiştirmek diye birşey yok, futbolu öğretecek adam yok ki adamlar nasıl öğrensinler. Tekniğin varsa ortasaha olursun, doğuştan gelen bir bitiricilik özelliğin varsa forvet olabilirsin, boy pos fizik varsa savunma oyuncusu yaparlar seni. Ama futbolu öğreten yok, G.Zan, Servet bu iki isimde de büyük futbolcu olacak potansiyeller de vardır belki bilemeyiz. Türkiyede değil de başka bir ülkede doğsalardı, orada futbola başlasalardı her şey bambaşka olabilirdi belki. Türkiyede futbolcu yetiştirme diyte bir şey yok. Türkiyede futbolla ilgilenen kaç milyon Türk genç vardır düşünün. Bir de Avrupadaki, Almanyadaki futbolla ilgilenen Türklerin sayısını düşünün. Buna rağmen Yıldırayların, Nurilerin, Altıntoplar, İhan Mansız, Ü.Karan, Yakın kardeşler ve unuttuğum bir çok iyi futbolcunun gurbetçilerden çıkması tesadüf mü sizce. Neyse konu bayağı dağıldı.
.
.
.
Birleştirilen Mesaj:

Originally Posted by
extensor
inanamıyorum yazdıklarınıza tek düze konuşuyorsunuz biraz uzun boylu iri yapılı adam gördüğünüzde ağır damgasını vuruyorsunuz siz 190 a 83 kilo olupta gökhan kadar hızlı stoper söylesenize bana ben size söyliyeyimmi servet 191 e 85 kilo hemen hemen aynı boy ve kilodalar bir kıyaslasanıza fatih terimin bir açıklaması var gökhan zan çok hızlı ve çevik bir stoper boyuna ve kilosuna göre çok hızlı ve çevik demişti
çok doğru.
.
.
.
Birleştirilen Mesaj:
Yukarıdaki yazıda G.Zan ve Servet'in hızlı olmadıklarını söylemiştim. Hızlı forvet oyuncularına karşı zor durumda kalacaklarını söyledim, ama G.Zan'ın Servet'ten hızlı olduğuna katılıyorum. G.Zan o fiziksel ölçülerine rağmen yavaş bir oyuncu değil, çeviklik anlamında da Servet'ten daha iyi. Zaten bu özellikler ile Servet'ten bir kademe iyi. Yanlış anlaşılmasın, G.Zan bu ölçülerdeki bir defans elemanı için yavaş sayılmaz, ama hızlı bir savunmacı da değil. Bunu anlatmak istemiştim.
alemde tekiz, hepinize yeteriz..