Quote Originally Posted by perpetua View Post
Aurelio'nun Necip'e oranla 10 yillik daha fazla bir futbol gecmisi var. 300-350 mac. Binlerce farkli durumu gormus, farkli seyi yasamis. Rakibi nasil alacgini da biliyor, nerede duracagini da. Rakibe faul yapmadan, nasil onu koseye kistiracagini cok iyi biliyor.

Zaten kendi yari sahamizda verdigimiz her serbest vurus tehlike oluyor. Olmasi da normal cunku Belcika'nin en kisa adami, asagi yukari takimin ucuncu en uzun adami Hamit ile ayni boyda idi. Bu durumda panikleyip faul yapacak oyuncuyu oynatmak, rakibe gel bizim kalemize bombardiman yap demek. Adamlarin zaten ozellikle deplasmanda en buyuk silahi duran top. O duran toplari, gereksiz faullerle bir genc oyuncunun vermesi de hic anormal bir durum degil. Tuncay Kompany'yi nasil attirdi? Ustelik Kompany premier lig'de oynuyor degil mi? Ama birden kendisini kaybedip o faulu yapip kirmizi kart gorebiliyor. Volkan Sen'in Galatasaray macinda topu eline almasindan farki yok, o da bir hata yapti ve yaptigi anda hata oldugunu biliyordu. Lakin kendisini onceden durduramadi. Genc ve hata yapacak. Bu hatalari yapmayacak oyuncular varsa elinde, onlari kullanmak cok daha dogru. Genc oyuncu da takiminda hata yapa yapa, kenardan izleyerek ogrenecek.

Ben de Necip'i begeniyorum. Ama eger biz yarismaciligi one cikartiyorsak su asamada, Necip'in cok daha fazla sey gorup yasamasi gerekli bu yarismaciligin bir parcasi olabilmesi icin. Belcika takimi tamamen genclestirmis, hemen hemen her oyuncu 19-20-21-22 yasinda. Ama on libero 33 yasinda, 70'den fazla milli olmus. Necip santrafor veya kanat oyuncusu olsa sonuna kadar oynasin, hata yapsa da cikartilmasin. Cunku bu oyuncularin yaptigi hatalari takimin geri kalani kapatabilir. Ama Necip'in mevki itibariyle yaptigi hatayi telafi edemeyiz. Olan da Necip'e olur. Burada Onur icin yazilanlari da goruyoruz ne de olsa.

haklısın abi bazı yerlerde tamam ama şöyle birşey var;

biz risk almayı, agresif oynamayı, hücum yapmayı, efektif bir takım olmayı risksiz oynama yerine tercih edemiyorsak galibiyeti de beraberliğin arkasına koyuyoruz demektir. böyle olursa da bir yerlere gelemeyeceğimiz aşikar değil mi. sonuçta örneğini verdiğin aurelio gibi adamlarla gelişimi sağlamamız zor. bakıyorsun aurelio'ya hiç eski fiziğinden eser yok, dikine tempolu bir oyun oynayamıyor. bizim ihtiyacımız olan oyunu sergileyebilecek futbolcular olmalı kadroda, yaşa çok da bakılmaksızın. sonuçta oynayarak tecrübe kazanılır, hafiften hafiften 11 oyuncusu olması gerekir necip gibilerin. nuri'nin çoktan olması gerekiyordu, ona hiç değinmiyorum zaten...