Gençlerbirliği - Fenerbahçe [25. Hafta]

[Sekopej]

Şimdi Serkan abi olaya o yönden bakmak yanlış olur. Sonuçta sizlerin Fenerbahçe'yi tutma sebebiniz futbol takımı değil mi? Bu sebebten dolayı futbol takımının başarısını ölçüyorsunuz. İsterse dünya şampiyonu olsun futbol dışında herhangi bir branşta Fenerbahçe TSL'deki şampiyonluğunun yerini alamaz taraftarına göre. Bakın mesela Galatasaray Bayan Basketbol takımı Avrupa'da şampiyon oldu. En fazla 3 gün konuşulmuştur...

O taraftardan taraftara değişir, ben Fenerbahçe'yi futbol kulübü olduğu için tutmuyorum, Spor Kulübü olduğu için tutuyorum.

Galatasaray'ın kazandığı kupa, UEFA kadar değerli olabilseydi, o da konuşulurdu, futbolda olduğu gibi ama bayan basketbolunda, avrupanın 2 numaralı kupası, futbol gibi değil, kupa 1 ile arada kalite farkı çok yüksek, bu nedenle bu başarının fazla ses getirmemesi de normaldir. (aman polemik çıkmasın, kazanılan kupayı küçümsemiyorum ha )

Ben mesela voleybol maçını izlerken çok eğleniyorum, bana zevk veriyor, basketbolu izlerken keyif alıyorum.

Asıl amator branşlara daha çok yatırım yaptıkları için el üstünde tutulmaları gerekir, futbolda zaten en fazla 4 sene şampiyon olamamış Fenerbahçe. Bu sene olamaz, seneye olur, bu böyle devam eder. Futbolda şampiyonluğa ulaşmak o nedenle zor ve çok uzun zaman beklenmesi gereken bir durum değil.

Bu sene başında Aykut'un yetkilendirilmesi de, futbol dalında önemli bir hamleydi. Ama o zamanlarda Daum'a imza attırılırken yanında Aykut olmalı, Aziz Yıldırım olmamalıydı, orada Daum patronunun kim olduğunu görebilirdi. Bir taraftan futbolda değişim isterken, tek başına tüm yetkiyi isteyen teknik direktör getirmek de çelişki yaratıyordu, burada hata yapıldı.

[yaman76hakanFB]

O taraftardan taraftara değişir, ben Fenerbahçe'yi futbol kulübü olduğu için tutmuyorum, Spor Kulübü olduğu için tutuyorum.

Galatasaray'ın kazandığı kupa, UEFA kadar değerli olabilseydi, o da konuşulurdu, futbolda olduğu gibi ama bayan basketbolunda, avrupanın 2 numaralı kupası, futbol gibi değil, kupa 1 ile arada kalite farkı çok yüksek, bu nedenle bu başarının fazla ses getirmemesi de normaldir. (aman polemik çıkmasın, kazanılan kupayı küçümsemiyorum ha )

Ben mesela voleybol maçını izlerken çok eğleniyorum, bana zevk veriyor, basketbolu izlerken keyif alıyorum.

Asıl amator branşlara daha çok yatırım yaptıkları için el üstünde tutulmaları gerekir, futbolda zaten en fazla 4 sene şampiyon olamamış Fenerbahçe. Bu sene olamaz, seneye olur, bu böyle devam eder. Futbolda şampiyonluğa ulaşmak o nedenle zor ve çok uzun zaman beklenmesi gereken bir durum değil.

Bu sene başında Aykut'un yetkilendirilmesi de, futbol dalında önemli bir hamleydi. Ama o zamanlarda Daum'a imza attırılırken yanında Aykut olmalı, Aziz Yıldırım olmamalıydı, orada Daum patronunun kim olduğunu görebilirdi. Bir taraftan futbolda değişim isterken, tek başına tüm yetkiyi isteyen teknik direktör getirmek de çelişki yaratıyordu, burada hata yapıldı.

Ben her zaman, hayatım boyunca basketbolu futbolun önünde tuttum.. Bir numaralı sporum her zaman basketbol oldu.. Futbolu sadece Fenerbahçe sözkonusu olduğu zaman sever ve izlerim.. Taraftarı olmadığım bir futbol maçı sadece uykumu getirir.. Ama sabahtan akşama kadar basketbol maçı izlesem bıkmam.. TBL-Euroleague-NBA-NCAA..
Fenerbahçe günün birinde basketbol şubesini kapatsa dahi ben basketboldan kopmam, kopamam.. Ama futbol şubesi olmasa Türkcell süper ligde kimin şampiyon olduğu umrumda olmaz.. Çünkü ben bir futbolseverden önce Fenerbahçe taraftarıyım.. Özelde futbol çok ağır ve sıkıcı bir spordur.. Bir tarafı destekliyorsan heyecan verir.. Ama basketbol öyle değil.. Bir smaç,bir asist,bir fast-break beni yerimden fırlatır..

Galatasarayın geçen yıl aldığı İKİ numaralı kupaya gelirsek.. Hepimiz sevindik ama unutmamak lazım: Türkiyede bayan basketbolu yeterince takip edilmediği için kupa mı kupa.. Halbuki son üç yılın Avrupa şampiyonu Spartak Moskova'dır.. Ve euroleague ile Galatasarayın aldığı eurocup arasında Şampiyonlar ligi ile intertoto arasındaki kadar büyük fark vardır.. Nitekim bu sene çok daha iyi kadro ile euroleague'de neler yaptıklarını, daha doğrusu yapamadıklarını gördük.. Ama sonuçta bir kupa almışlardır ve bize saygı duymak düşer.. Fakat Avrupa şampiyonu gibi laflar gerçekçi değil..

Fenerbahçeye gelince.. Futbol şubesi felaket yönetiliyor ve bunun baş sorumlusu Aziz Yıldırım'dır.. Diğer branşlara gelirsek.. Erkek voleybol ve erkek basketbol takımında eleştirilecek o kadar yönetimsel yanlışlar yapıldı ki.. Ama bayan basketbol ve Acıbadm destekli bayan voleybol takımının kurulmasında emeği geçen herkese teşekkür borcumuzdur..

[bjk4ever]

O taraftardan taraftara değişir, ben Fenerbahçe'yi futbol kulübü olduğu için tutmuyorum, Spor Kulübü olduğu için tutuyorum.

Galatasaray'ın kazandığı kupa, UEFA kadar değerli olabilseydi, o da konuşulurdu, futbolda olduğu gibi ama bayan basketbolunda, avrupanın 2 numaralı kupası, futbol gibi değil, kupa 1 ile arada kalite farkı çok yüksek, bu nedenle bu başarının fazla ses getirmemesi de normaldir. (aman polemik çıkmasın, kazanılan kupayı küçümsemiyorum ha )

Ben mesela voleybol maçını izlerken çok eğleniyorum, bana zevk veriyor, basketbolu izlerken keyif alıyorum.

Asıl amator branşlara daha çok yatırım yaptıkları için el üstünde tutulmaları gerekir, futbolda zaten en fazla 4 sene şampiyon olamamış Fenerbahçe. Bu sene olamaz, seneye olur, bu böyle devam eder. Futbolda şampiyonluğa ulaşmak o nedenle zor ve çok uzun zaman beklenmesi gereken bir durum değil.

Bu sene başında Aykut'un yetkilendirilmesi de, futbol dalında önemli bir hamleydi. Ama o zamanlarda Daum'a imza attırılırken yanında Aykut olmalı, Aziz Yıldırım olmamalıydı, orada Daum patronunun kim olduğunu görebilirdi. Bir taraftan futbolda değişim isterken, tek başına tüm yetkiyi isteyen teknik direktör getirmek de çelişki yaratıyordu, burada hata yapıldı.

Bunu tartismanin yeri degil, ama bence Sampiyonlar Ligi ve UEFA Kupasi arasinda da cok ciddi kalite farki var. Bakiyorsun ki bu kupayi kazanan takimlar Sampiyonlar Liginde ceyrek finale gelemiyor ya da zar zor geliyor. Shakhtar, Zenith, Sevilla (2x kazandi), CSKA ilk aklima gelenler.

[Sekopej]

Bunu tartismanin yeri degil, ama bence Sampiyonlar Ligi ve UEFA Kupasi arasinda da cok ciddi kalite farki var. Bakiyorsun ki bu kupayi kazanan takimlar Sampiyonlar Liginde ceyrek finale gelemiyor ya da zar zor geliyor. Shakhtar, Zenith, Sevilla (2x kazandi), CSKA ilk aklima gelenler.

İşte basketbolda bu fark daha da fazla ama bunları açıkca yazınca başarı küçümseniyormuş gibi düşünülebiliyor. Bu nedenle de kelimeleri seçip yazmaya özen gösteriyorum. Kazanılan kupayı küçümsemeden.

Konuyu maça çevirecek şeyler yazarak devam ettireyim diyorum ama maç için söylenecek fazla şey olmadığından, bu zor oluyor.

[TR.CaPTaiN]

Tribün ortamı nedeniyle doğal olarak maçı geniş analiz edebilecek kadar izleyemedik. Bilica ve Deivid'in pozisyonları güzeldi, keşke değerlendirebilmiş olsalardı. Bu puan kaybı bize şampiyonluk yolunda büyük darbe vurdu ama umut bitmez.

Vederson 80 dakika hiçbir şey yapmamasına rağmen Daum Vederson'u 80. dakikada çıkarıp, Özer'i aldı. Gençlerbirliği'ni açmak için Özer gibi futbolu bilen, teknik, rakibin düzenini bozabilecek oyunculara ihtiyacımız vardı ama Daum Vederson'a sabretti. Aynı şekilde sanıyorum Deivid de 60 dakikaya yakın oynadı.

Saat 17:15'te kuyruğa girdim, maça 18:35 gibi girebildim; daha ben girerken de dışarıda birton insan vardı, iğne atsan düşmeyecek bir tribün vardı ama takımımız resmen ev sahibi olduğumuz Ankara'da bizi yine sevindiremedi. Maçtan sonra ufak bir kesim ıslıklamaya kalksa da tribünlerin büyük bölümü takımı alkışlayarak, tezahüratlarla yolladı.

Elimizdeki çok güzel fikstürü çok kötü değerlendiriyoruz, umarım acilen tüm maçlarımızı kazanabilecek bir seri yakalarız.