Düşüncene karşı çıkmak gibi bir niyetim yok, onu baştan belirteyim öncelikle. Ben sadece neyin ne olduğunu kestirmeye çalışıyorum.
Geçenlerde birisi "Zayıf rakiplerle hazırlık maçı ayarlarsan alacağın galibiyetlerle (ya da atacağın gollerle) oyuncular üzerinde moral etkisi yakalarsın" gibi bir şey söylemişti (ya da buna benzer bir şeyler). Kimdi, hangi başlık altında dile getirilmişti hatırlamıyorum şu an. Dediğim gibi ben sadece neyin doğru/yanlış olduğunu kestirmeye çalışıyorum.
Bu noktada ayrıca rakibine ait olan fikstür de önemli. Mesela ben Haziran'da son maçı oynar oynamaz Temmuz'un başından itibaren olacak şekilde maçları ayarlıyorum. Bu sezon başında Swansea takımına teklif götürdüm kabul ettiler. Sonrasında yerel fikstürler açıklandı derken Swansea hazırlık maçım benim süper kupa maçımla çakıştığı için ertelendi. Yeni tarihe 3-5 gün kala bu sefer Swansea'nin başka bir maçı ile çakıştığı için ertelenmek durumunda kaldı ki son verilen tarih benim lig maçlarıma denk düşüyordu. Bunu şu yüzden anlattım, güçlü rakip diyorsun ama dışarıdaki liglerin yerel ve kıtasal fikstürleri ciddi anlamda sıkıntı yaratabiliyor. Teklif götürdüğün takımın hangi turnuvalara dahil olduğunu bilmedikten sonra benimki gibi aksaklıklar sık sık olacaktır.
Olaya bir de ekonomik açıdan bakmışsın (
ben o kısmı dert etmiyorum gerçi, Ünal Başkan gitsin bankadan kredi çeksin 
). Hazırlık maçlarından ciddi anlamda kâr sağlamak için evinde oynaman lazım, teklif götürdüğün her takımın deplasmana gelmeyi kabul etmesi demek bu da. Çoğu takım ise buna yanaşmıyor. Daha doğrusu ben ikna edemiyorum diyeyim olay tatlıya bağlansın.
Bir de hazırlık maçlarında taktik ve kondisyon anlayışını tavan yaptırdıysan, resmi maçlarda sıkıntı çekmezsin diye düşünüyorum. Haksız mıyım?