Quote Originally Posted by okocha6 View Post
Hazırlık maçlarının takımın moralini etkilediğini düşünmüyorum.(olumlu ya da olumsuz olarak)

Fikstüre gelirsek Türkiye süper kupası hep aynı tarihte oynanır(10 ağustostu sanırım) Onun için 10 ağustosa 10 gün kalaya kadar son hazırlık maçını yap(daha doğrusu ilk resmi maçına kadar çünkü avrupa ön eleme maçları da olabilir, avrupa ön eleme maçı olduğu takdirde 1 hafta kalaya kadar da maç yapılabilir(bu 10 gün ve 1 haftalık süreleri olası sakatların iyleşebilmesi için veriyorum)

Ayrıca avrupanın büyük takımlarından biri kabul etmezse diğeri eder, sen teklifi yolla kabul ya da red hemen belli oluyor zaten. Beşiktaş,ts,trabzon mutlaka kabul eder mesela türkiyeden
.

Küçük takımlara karşı oynayıp taktik anlayışı oturtmakla büyük takımlara karşı oynayıp da oturtmak arasında fark var bence.
Hah işte gözden kaçırdığın nokta burası. Ben diyorum ki; "Hazırlık maçlarımı Haziran ayının başında ayarlıyorum." Real Madrid'de olsa Bucaspor'da olsa o tarihte gönderdiğim daveti anında kabul ediyor, bunda bir sıkıntı yok. Sonra haftalar geçiyor, her takımın fikstürü bir bir açıklanmaya başlıyor bir bakıyorsun seninkinde bir sıkıntı olmasa bile rakibinin fikstüründe uyumsuzluk olduğu için pat diye hazırlık maçını erteliyor (ya da iptal ediyor). O anda o boşalan tarih için yeni bir ayarlama da yapılamıyor az bir süre kaldığı için. Bu da senin bakış açından şöyle bir olumsuz yaratıyor; Para yok, maç kondisyonu yok, taktiklerde ilerleme yok. Oturup takım ile ilgili sezon hazırlıklarına mı yoğunlaşayım yoksa tek tek hazırlık maçı rakiplerimin fikstürlerini mi inceleyeyim?

Bu yüzden ben kendi ülkemden hatta kendi şehrimden takımlarla kendi sahamda, en alt ligden en üst lige doğru takımlarla hazırlanmayı daha pratik ve yararlı buluyorum.


Maç kondisyonuysa, kondisyon. Taktik uyumuysa, uyum... Dediğim gibi bana göre aralarında pek bir fark yok (ekonomi haricinde).

Not: Swansea maçını da ben ayarlamamıştım, Muslera'yı satınca otomatik olarak o tarihe maç ayarlamışlar satış maddesi olarak.