kasimpasa maçlari 80 dakika olsaydi su an yilmaz vural kasimpasa ile uefa yada sampiyonlar liginde oynuyorlardi.
kasimpasa maçlari 80 dakika olsaydi su an yilmaz vural kasimpasa ile uefa yada sampiyonlar liginde oynuyorlardi.
Yahu iyide bu sezon Avrupa'da mücadele etmedik. Türkiye kupasını kazandığımız sezonlarda zaten iyiydik. Denizli döneminde ligde şampiyon olmuştuk, Tigana döneminde ligde şampiyonluğu son iki hafta kala vermiştik. Ha Türkiye kupasını daha ciddiye almalıydık katılıyorum. Ayrıca ben üçüncülüğü öyle müthiş bir başarı olarak falan görmüyorum. Şu yazdığın mesajla iflas senaryosunu çizen asıl sensin. Ben Avrupa kupalarına katılma hakkı kazandık onu yazıyorum. Yani öyle yazdığın gibi sıfır kazanç gibi bir durum yok. Ha bide herkesin ağzında bir vizyon lafı her mesajınızda araya sıkıştırmayın şunu ya. Anlamını bilip bilmeden her mesajda,yorumda kelime oyunları moda oldu. Son yazdığım geneli kapsıyor.
İşte Avrupa'da mücadele etmedik, Türkiye Kupasında yokuz, tek kulvardayız ve 3. oluyoruz. 3. olmak demek ezeli rakiplerinin arkasından sonuncu olmak demektir. Bu da Beşiktaş için asla başarı olamaz. Avrupa Kupalarına her sene gidiyorduk, gitmemiz lazım zaten. Bu kadro Avrupa Kupalarına çok rahat katılırdı, ki katıldı da. Bu başarı falan değil yani. Vizyon geleceğe yönelik planlamalar, geleceğe yönelik hedef belirlemek demek diye biliyorum ben. Yönetim sezon başında vizyonunu küçülttüğü için 3. sıra sana başarılı gözüküyor bence abi.
Canım FEDA olsun sana !
Ben zaten başarılıyız demiyorum. Sen bardağın hep boş tarafından bakıyorsun. Neyse boş verelim. Ayrıca Yılmaz Vural'ı Beşiktaş'a yazan rakip takım taraftarları acaba kendi takımlarına ister mi merak ettim.
3. sırayı başarısız saymak 'vizyonsuzluktur'. Beşiktaş'ın hedefi şampiyon olmak kadar ülkesini avrupa kupalarında temsil etmek olmalıdır. Bunun da yolu ligde ilk 4 sıra içinde olmak ya da Türkiye Kupası'nı kazanmak/final oynamak'tan geçer. Beşiktaş 3. oldu, başarılı oldu.
Ben şahsen Yılmaz hocayı isterdim takımıma bu şansı fazlasıyla hakediyor zaten kendisi demişti ben Milli takım teklifini reddettim ardından Fatih hocaya teklif ettiler diye kabul etse belki şuan o bizde olabilirdi kim bilebilir ki ? Zamanında bir sürü hoca getirttik o gelse belki başarılı olabilirdi.Ben isterim ama Fatih hoca ile hemen hemen her konuda hemfikir hocalar o yüzden bir şey farketmezdi bizim için.
Football Manager araştırmasında gözlemlediğiniz eksiklikler ve hataları bildirebilirsiniz. Yazdıklarınız araştırma sorumluları tarafından değerlendirilecek ve veri tabanı üzerinde gerekli düzenlemeler yapılacaktır.
Futbolcu Bilgileri
Oyuncu profillerini buraya tıklayarak görebilirsiniz.
Hep küçük bütçelerle mütevazý kadrolar kurdu yýlmaz vural. Fenerbahçe deki imkanlarla nasýl bir takým oluþtururdu, merak etmiyor deðilim.formasyonu 442, o belli zaten.
Fatih Terim varken istemem ancak Fatih Terim'i bir yana koyarsak neden olmasın ? Yılmaz Vural oynattığı atak futbolu ile dikkat çeken bir teknik adam,bu atak futbolunu oynatabilecek kaliteli topçlulara sahip olursa başarılı olabilir.
Mutluluk sadece paylaşıldığı zaman gerçektir. - Alexander Supertramp
Haftada çift maç yapan takımı tek maç yapan takımdan daha önde görürüm. Tek kulvarda oynayan takımın avantajından çok dezavantajı var bence. Rakibin haftada iki maç oynarken daha diri kalıyor, senin takımın haftada tek maç ile yetiniyor. Tek maç üzerinden oyuncu performanslarını değerlendirip, eksikleri görebiliyorsun. Yani önünde tek seçenek var. Transferde etkisini yazmıyorum bile. Farklı kulvarlarda oynayan takımlar kadroda rotasyona giderek her bir oyuncusunu hazır tutabiliyor. Maç ile antrenman havası farklıdır sonuçta. Hem bu kadar sık sakatlığın olduğu bir sezonda hala tek hedef diyorsunuz Avrupa'da oynasaydık oluşacak görüntü hiçte iyi olmazdı. He bir kulvar daha fazla oynasaydık belki bu kadar sık sakatlık olmazdı diyeceğim ama kadroda elle tutulur 13 oyuncu ile nereye kadar dayanabilirdik acaba.
gecen sezon cimbom tek kulvarda gitti, gayet de basariliydi. o konuda pek hemfikir degiliz abdullah. mac trafigi, fenerbahcede oldugu gibi son duzlukte problem yaratir. ilk maglubiyette yorgunlugu hissedicegimiz asikardi. dusus de basladi o anda zaten bizim icin. cimbom icin de kirilma anlari oldu ama cevirmeyi basardilar. ordu ve mersin maclari. o gun daha kaliteli ekiplerle oynamis olsalardi onlar da kirilmayi yasarlardi. bana gore de bjk sezonbasi yaptigi harcamaya gore gayet basariliydi. konulan hedef ilk 3 degil miydi zaten. devre arasindaki sampiyonluk umuduna kadar kim bahsediyordu ki sampiyonluktan. klubu borc batagina surukleyen ve bu hale sokanlardan hesap sormak yerine mevcut takimi elestirmek haksizlik olur. zaten besiktas taraftari bunun farkindadir.
Abi ama geçen sezon Play-Off sisteminden dolayı ligde hafta içi maçları oluyordu. Galatasaray'ın haftada iki maç oynadığı zamanlar oldu. Hafta içi lig maçı olmadığı zamanlar Türkiye kupası maçları oluyordu. Geçen sezon Galatasaray ligde 40 + kupada yanılmıyorsam 7 maç oynadı. Normalde 34 haftalık lig sisteminde 47 maç hiçte az değil. Biz ise bu sezon 41 resmi maça çıktık ama Türkiye kupasında zayıf rakiplere karşı oynadığın maçları çıkart daha az bu sayı. Galatasaray sezon başında daha ciddi rakiplerle hazırlık maçları oynamıştı. Biz ise nerede amatör takım var onla maç yaptık. Bu bakımdan planlama kötüydü. Tam SA işi oldu. Bundan ayrı yorumuna katılıyorum.
Arkadaşım bu ligde sadece Beşiktaş mücadele etmiyor, 17 takım daha var. Herkesin kendine göre hedefi var, mühim olan yarış bittiğinde bu hedefe ulaşıp ulaşamadığın. Değerlendirme şeklimiz, bakış açımız farklı. Ligi 3. bitirmek başarısızlık değildir. Ama şu da var; 18 takımlı, 34 hafta süren bir mücadelede 58 puan toplamak da başarı sayılamaz (maç başına 2'nin üzerinde puan ortalaması tutturmak gerek, puan barajı ne kadar düşük olursa olsun, eğer hedef şampiyonluksa). Hele 49 gol yemek hiç sayılamaz (küme düşen İBB 50, Orduspor 51 gol görmüş kalesinde).
Samet Aybaba'nın Kendi Takıntıları..
-YERLİ KONDİSYONER ISRARI "ALMEDİA,İSMAİL KÖYBAŞI,UĞUR BORAL,DENTİNHO,FERNANDES" Sakatlıkları
-Q7 takıntısı..
-Sol bek takıntısı "İZLEMEDİĞİM OYUNCUYU ALMAM"..(ALİ ECE DEMİŞTİ BEŞİKTAŞ SCOUTLARI COK SOL BEK GETİRDİ HOCA ALMAK İSTEMEDİ DİYE)
-Yaptığı anlamsız oyuncu değişiklikleri.
-Devre Arası transferlerin fiyasko olması.özellikle GÖKHAN SÜZEN..
-Yaptığı acıklamalar..
"ŞAMPİYON TEKNİK DİREKTÖR UNVANI KAZANICAKSIN KENDİ KAPRİSLERİ YÜZÜNDEN SEZON SONU GÖNDERİLDİ"
-Bir dahada böyle bir kadro bulamaz.
Elbette her takımın kendine göre hedefi var; fakat Beşiktaş, G.Saray ve F.Bahçe'nin hedefi her sezon aynıdır: ŞAMPİYONLUK. Bu 3 takım arasında 3. olursan, sonuncu olmuş sayarım ben o takımı. Düşüncelerimiz bu noktada uyuşmuyor sizinle o yüzden. Ayrıca kendiniz de söylemişsiniz. Bir büyük takım 49 gol yiyor ve olumsuz anlamda rekor kırıyorsa ve bununla birlikte, lig bitiminde 60 puana bile ulaşamıyorsa, bu takımı başarılı saymam ben.
Son 5 yılın transfer kar/zarar durumu. En çok zarar eden takım Fenerbahçe, ciddi olarak kar yapan takım Kayserispor.
http://www.transfermarkt.com/en/suep...ewerb_TR1.html
kaynak :Eurosport"Biz kazanacağız"
Türkiye'nin önde gelen gazetecileri, sporda şiddete ve tribün terörüne karşı bir yazı kaleme aldı: Biz kazanacağız!
"Futbol eşittir şiddet ve o da eşittir holiganizm denklemine;
Bu denklemin olağan kabul edilmesine;
Çocukların, kadınların, yaşlıların, didişmek için değil, keyif için gelenlerin futboldan
uzaklaşmaya başlamasına;
Sadece kendilerinin haklı olduğunu düşünenlere, empati yoksunlarına;
Gördüğüm doğruları söylerken bile bir tarafın düşmanı ilan edilmeye;
Her söylenen söze, her eleştiriye geçmişten bir karşılık bulunmasına, her şeyin bir
‘hesaptan düşme’ gibi gösterilmesine;
Yasalara aykırı eylemleri kendi kulübü yapınca susanlara, hatta destek verenlere;
Önceliği gazetecilik mesleği değil tuttuğu takım olan meslektaşlarıma;
'Bunu neden şu zaman yapmadınız da şimdi yapıyorsunuz' diye satır aralarında art
niyet arayanlara, satır aralarına art niyet saklayanlara;
Sahaya yabancı madde atanların değil buna hedef olanların tahrikinden
bahsedilmesine;
Aleyhlerine yapıldığını düşündükleri her hakem hatasını görünmez düşmanlara
bağlayanlara,
Bir aile ortamından uzak, herkesin birbirini arkadan hançerlemeye çalıştığı
halihazırdaki durumda hâlâ bir ‘futbol ailesinden’ bahsedenlere;
Aynı gemide olduğumuzu iddia ederek yaptıklarına bizi de ortak etmeye çalışanlara;
Birbirlerinin adını bile anamaz hale gelmiş yöneticilere;
Futbolu bahane ederek kurulan ve hiçbir zaman içeriğini bilemeyeceğimiz ve bilmek
de istemediğimiz karanlık ilişkilere;
Türkiye’de verilen her cezaya deklarasyonla yanıt verip yurt dışından benzer
yaptırımlar geldiğinde kuzu kuzu kabullenenlere;
Uluslararası alanda yapılan rezilliklere karşı duranları vatan haini ilan edenlere;
Hakemlere, gözlemcilere saldırmayı, küfür etmeyi demokratik hak sayanlara;
Türk futbolunun olumlu ve olumsuz ön yargıların cenneti olmasına;
Kendi kulüplerine ceza verilmesini hep yanlı tutum olarak görenlere;Hukukun değil renklerin ağır basmasına;
Maç devam ederken kural değiştirilmesine;
Masa başında maç bağlamaya çalışanlara;
Sadece kendi emeğine saygı gösterilmesini isteyenlere;
Başkasına sıkılan biber gazını haklı kendisine sıkılanları haksız görenlere;
Her bahaneyle herkese biber gazı sıkanlara;
Irkçılığı, ayrımcılığı, nefret suçlarını futbol sahalarına sokanlara, onu mazur
gösterenlere;
Düzelsin diye yasa çıkarıp onu uygulamayana, uyguladığında da keyfine ve kendi
siyasetine göre uygulayana;
Futbolun bir hukuksuzluk cenneti olmasına ve giderek mutsuzluk yaratan bir oyun
haline gelmesine;
Yeter diyorum!
Siz söylemeden ben söyleyeyim:
Bu taraflı bir yazıdır!
Ben utanma duygusunun, medeniyetin, adaletin, vicdanın tarafında olduğumu
buradan haykırıyorum...
Benimle aynı tarafta olanları ayağa kalkmaya ve haykırmaya davet ediyorum.
Benimle aynı tarafta olanlarla birlikte eyleme geçiyoruz. Bu şiddet bitene kadar
eylemlerimiz artarak devam edecektir.
Futbol yeniden hayatımızdaki bir keyif olana kadar, durmadan, susmadan, sert
adımlarla yürüyeceğiz.
Siz de tarafınızı seçin.
Medeniyetin, adaletin ve vicdanın tarafında olun.
Biz daha kalabalığız.
Ve bu tek ihtimalli bir maç.
Hiç kuşkunuz olmasın...
Biz kazanacağız!"
Bu seneki Yayın Havuzundan gelen para acıklandı mı ?
Takımlar Toplam Prim
Galatasaray 22 milyon 500 bin
Fenerbahçe 19 milyon 350 bin
Beşiktaş 18 milyon 900 bin
Bursaspor 18 milyon 450 bin
Kayserispor 16 milyon 650 bin
Kasımpaşa 16 milyon 200 bin
Antalyaspor 14 milyon 850 bin
Eskişehirspor 15 milyon 750 bin
Trabzonspor 14 milyon 850 bin
Gaziantepspor 15 milyon 300 bin
Gençlerbirliği 15 milyon 750 bin
Sivasspor 14 milyon 400 bin
Elazığspor 14 milyon 850 bin
Akhisar Bld. 13 milyon 950 bin
Karabükspor 13 milyon 50 bin
Büyükşehir 12 milyon 150 bin
Orduspor 10 milyon 350 bin
Mersin İ.Y. 8 milyon 100 bin
Daha naklen yayın gelirleri acıklanmadı.Bu sadece TFF'nin kuluplere ödediği para 275.400.000 Milyon TL.
TMSF,Digitürk'e el koymuş diyorlar.
Mutluluk sadece paylaşıldığı zaman gerçektir. - Alexander Supertramp
Hayırlı işler . Umarım ihale düşmez
Ne olur ne biter bilmiyorum ancak ne olursa olsun o maçları TRT'den şifresiz yayınlamazlar.Türk milletine normal fiyatlarda maç izlemek haram,yasak,günah.59 liradan aşağı para verenleri dövüyorlar,yayınlarını kesiyorlar,uydularının önüne kuş koyuyorlar falan.
Umut ediyorum ancak bu devirde kim bedavaya lig maçı izlemişte biz izleyebileceğiz.
Mutluluk sadece paylaşıldığı zaman gerçektir. - Alexander Supertramp