@perpetua

Öncelikle zaman ayırıp ilgilendiğin için Teşekkürler Ömer Abi.

Parça parça cevap vermek daha sonra düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

Bir sezonda ortalama 65 tane faul yapan oyuncu grubunun aldigi sari kart sayisi ile, bir sezonda ortalama 45 tane faul yapan oyuncu grubunun aldigi sari kart sayisi nasil karsilastirilabilir?
Bir oyuncunun profesyonellik anlayışı, oyuna veya rakibe karşı tavrı, agresifliği bu sayıların önüne geçer. Mehmet Topal da çok faul yapan bir oyuncu ancak bu isimler gibi kart makinası mı? Veya Alpay Özalan en son Japonya'da Urawa Red'te oynarken oynadığı 7 maçta 3 veya 4 kırmızı kart görmüştü. Bir tarafta çok faul yapsanız da faulu yaparken yapma nedeniniz yatar diğerinde tamamen kasti hareketle rakibe zarar vermek istersiniz bu yüzden sadece sayısal verilere bakıp bunu değerlendirmek bardağın bir tarafını boş bırakır.

Ornegin Serdar Kesimal ne kadar oynadi da hic sari ve kirmizi kart almamis olmasi yaptigin argumanin bir parcasi oldu?
Doğrudur Serdar bu sezon hiç oynamadı. Ama kendisine verilen uçuk değer nedeniyle o listeye girdi. 16 ve üzeri benim gözümde kasap futbolcudur. Gözü dönmüş oyuncudur. Ne yaparsanız yapın uslanmayacak oyuncudur. Yakın örnek verecek olursak Bkz. Alpay, Emre, Melo gibi; Serdar hangi ara böyle hırçın bir oyuncu oldu?

Melo: 248 dakikada bir sari kart gormus (kirmizilari 2 sari kart olarak sayiyorum)
Bruno Alves: 252 dakikada bir sari kart gormus.

Melo bir orta saha oyuncusu olmasina, ve cok daha fazla faul yapmasini gerektiren bir mevkide oynamasina ragmen Bruno Alves ile kafa kafaya. Bu nedenle Alves'in kart gormeye Melo'dan daha meyilli bir oyuncu oldugunu soyleyebiliriz saniyorum.
Ben ise tam aksini düşünüyorum. Mücadelenin kıran kırana yaşandığı orta alanda faul çok kolay çalınan bir şey. Mesela en ufak çekme, fazla yüklenme, ufak bir müdahalede bile faul çalınabiliyor. Oysa aynı pozisyonu alın ceza alanı içine koyun, Aynı pozisyona orta alandayken faul çalan hakemin Penaltı çalması neredeyse imkansızdır.

Oysa defans oyuncuları faul yaparken, genelde tehlikeli bölgelerde atak kesmeye yönelik fauller aldığından dolayı; kart görme ihtimalleri daha yüksek oluyor. Bu açıdan bakınca Alves, Melo'nun yanında melek kalıyor. Melo ufak basit faullerin döndüğü bir bölgede bu kadar kart görüp, o değeri alıyorsa, kart görme riski daha yüksek Alves'e haksızlıktır.

Tekrar bunlara goz atinca ben Topuz'un degerlerinin olmasi gerektiginden biraz yuksek, Emre'nin degerlerinin de olmasi gerektiginden biraz dusuk olmasi disinda cok ciddi bir ariza goremiyorum. Hatta Alper Potuk da bekledigimden fazla kart gormus.
Topuz'a değinmek bile istemiyorum. Emre gibi oldukça hırçın bir oyuncu Topuz'dan daha sakin bir oyuncu gibi görünüyorsa söz biter. Alper'in bu kadar çok kart görmesi benim de dikkatimi çekti.

Ben yineleyerek sözlerimi bitirmek istiyorum. Fenerbahçeli oyunculara karşı negatif bir bakış açısı var. Bunu yıllardır görüyoruz. Burada 10 maç yapıp Maradona gibi yansıtılan Emre Çolak'ı da gördü bu gözler, Senelerce Orta Yapma değeri Gökhan Gönül'den yüksek olan Sabri Sarıoğlu'nu da kaleciyle karşı karşıya kaldığında, bir % çıkarılsa %'nin büyük bölümünü oluşturacak "Kalecinin üstüne vuruyor" sonucunu oluşturabilecek Burak Yılmaz'ın Bitiriciliğine 18 ve üzeri değer verilerek Usta Ayak statüsüne sokulmasını da veya 2 yıllık başkan Ünal Aysal'ın 15 yıllık Aziz Yıldırım'dan daha iyi başkan gibi yansıtılması vs.

Tamam olanından farklı yansıtılsın demiyorum ama birazcık eşitlik. Oyunu oynarken Caner veya Alves kart görmedi mi şükreder halde olduk. Zaten maç motorundan kaynaklı kart alma durumları yüksek. Bir de bu oyunculara maximuma yakın değerler verilmesi, bu oyuncuları saatli bomba yapıyor.