Bu arada Melo'nun istatistikleri ele alınırken sarı kart ceza sınırında olup maç başına 4-5 kere sarı veririm diye uyarıldığı gerçeği göz önünde bulunduruluyor mu?
Güzel yakalanmış az sarı, fırsat tepilmemiş ama böyle de bir gerçek var.
Bu arada Melo'nun istatistikleri ele alınırken sarı kart ceza sınırında olup maç başına 4-5 kere sarı veririm diye uyarıldığı gerçeği göz önünde bulunduruluyor mu?
Güzel yakalanmış az sarı, fırsat tepilmemiş ama böyle de bir gerçek var.
Bana laf yetistirecegine biraz futbol izle istersen.
Her cok faul yapan futbolcuya bir daha yaparsan kart veririm deniliyor.
Hatta hakemlerimiz o kadar muhtesem ki, kaleci topu eline almamis olsa bile kaleciye geri pas verildigi gerekcesiyle Dany'ye sari kart gosteriliyor.
Bakalim bunun kural hatasi oldugu gercegi ortaya cikacak mi.
Birincisi her çok faul yapan oyuncuya 4-5 kere üst üste uyarı verilmiyor. Bilmiyorum Galatasaray-Beşiktaş maçını izlediniz mi ve o maçta Melo'ya yapılan uyarı sayısı başka herhangi bir maçla örtüşüyor mu? Veya ondan sonra gelen maçlarda Melo'ya verilmeyen kartlar normalde verilmediği için mi yoksa sınırda olduğu için mi verilmedi? Antep maçından Lugano pozisyonu iyi aklınızda kalmış. Benim dediğim iki üç maça da bir geri dönüş yaparsınız.
İkincisi de geri pas verdi diye kimse kimseye kart göstermedi. Topu sektirip kuralı delmeye çalıştığı için gösterdi. Benim fark ettiğim kural hatası falan yok. Hatta futbol izlediğimi de buradan anlayabilirsiniz.
Aslında konuya baştan bir göz attım, kendime çok yakın bir şey gördüm. O da taraftar refleksi. Sırf iş bir oyuncuya binmesin diye, farklı oyuncuları gereksiz yere aynı kefeye koyma (ben o karşılaştırılan oyuncuların hiç birinin rakip taraftarı provoke ettiğini, rakibe saygısızlık ettiğini görmedim) ve varsayım üzerinden "o kadar da yapmıyor." diyerek sevilen oyuncuyu koruma içgüdüsü (verilen örneklere ve son derbide hepimizin şahit olduğu eylemlere rağmen) görebildiğim iki ana örnek. Hatta buna ek olarak argümanın bitip karşı saldırıya geçme durumunu da örnek gösterebiliriz. "Hüseyin Göçek hani sizi sevmezdi? Bak atmamış Lugano'yu." Ki aynı maçta hakem üç penaltımızı vermemişti vs. önemli değil orası.
Ben kimseye laf falan yetiştirmiyorum. İşinizi ciddiye aldığınız tartışmalarda ortaya koyduğunuz verilerden belli. Fakat bir handikapınız var ve o handikapla da objektif olunmuyor malesef.
Valla uyarilari saymadim.
Ama kimin kac tane faul yaptigina ulasabiliyoruz. Sonucta kirlilik, her turlu faullu oyun anlamina geliyorsa, ki oyle, kimin kirli oldugu, kimin kirli olmadigi da belli zaten. Rakibin formasindan cekmek de kirli oyun, rakibin bilegine basmak da. Rakibi hava topuna cikarken arkadan itmek de kirli oyun, kayarak mudahale ile rakibe takla attirmak da. Sadece sertlik dereceleri farkli. Agresif olan daha sert giriyor, agresif olmayan ise daha sinsice yapiyor kirli hareketi.
Cok faul yapan oyuncuya ust uste uyari verilmiyor diyorsun. Esasinda haklisin. Anormal olan verilmemesi zaten.
Kimler en cok faul yapiyor ligde, bir bakalim... Liste ligde en az 900 dakika oynamis orta saha oyunculari.
Oyuncu: 90 dakika oyun basina faul
Ceyhun Gulselam: 3.9
Samba Sow: 3.2
Ozgur Ileri: 3.1
Necip Uysal: 2.9
Veli Kavlak: 2.8
Serkan Balci: 2.8
Gosso: 2.8
Mehmet Topal: 2.7
Hakan Arslan: 2.7
Ibrahim Dagasan: 2.5
Ugur Inceman: 2.5
Kivanc Karakas: 2.5
Felipe Melo: 2.4
Ali Camdali: 2.4
Alex Tziolis: 2.3
Tomas Borek: 2.3
Alper Potuk: 2.2
Emre Belozoglu: 2.2
Kaan Soylemezgiller: 2.1
Kerem Seras: 2.1
Samil Cinaz: 2.1
Mehmet Guven: 2.1
Fernando Belluschi: 2.1
Aytac Kara: 2.1
Kadir Bekmezci: 2.0
Bekir Ozan Has: 2.0
Srdan Mihajlovic: 2.0
Selcuk Inan: 1.9
Doga Kaya: 1.9
Mehmet Nas: 1.8
Hakan Ozmert: 1.7
Bilal Kisa: 1.7
Merter Yuce: 1.6
Hurriyet Gucer: 1.6
Oguzhan Ozyakup: 1.6
Tidiane Sane: 1.6
Gustavo Colman: 1.6
Randall Azofeifa: 1.6
Furkan Ozcal: 1.5
Cristian Baroni: 1.5
Adem Kocak: 1.5
Radoslav Petrovic: 1.4
Abdullah Durak: 1.4
Andre Castro: 1.3
Didier Zokora: 1.3
Raul Meireles: 1.0
Atiba Hutchinson: 0.9
Ludovic Sylvestre: 0.9
Haris Medunjanin: 0.5
Daha cok faul yapan, daha cok uyari alir. Degil mi?
Mesela Ceyhun Gulselam. Kirli bir oyuncu degil dersiniz belki. Ama kirli bir oyuncu cunku cok faullu hareket yapiyor. Buna ragmen yaptigi her 13 faulde bir kart gormus sadece.
Raul Meireles, geldiginden beri bir kac tane edepsizce hareketi var. Ama kirli bir oyuncu mu? Hayir degil cunku surekli faullu oynayan bir oyuncu degil. Fakat yaptigi her 3.3 faulde bir tane kart gormus.
Veya Didier Zokora. Onun da bir kac tane kotu hareketi var. Ama kirli bir oyuncu mu? Hayir degil cunku surekli faullu oynayan bir oyuncu degil. Fakat yaptigi her 3.6 faulde bir tane kart gormus.
Bu kirlilik degerlerini sadece oyuncularin yaptigi bir kac harekete gore yapacaksak, o zaman hadi Emre'nin ve Melo'nun dirtiness'i 20 yapalim. Sonra her mac sari kart veya kirmizi kart gorsunler. Bu FM 2012'te boyleydi ama gercekci degildi. Cunku gercekte bu oyuncular o kadar fazla kart gormuyorlar.
FM 2013'te bu oyuncularin ayni sertlik ve kirlilik ile bu kadar fazla kart gormesinin onune gecmek icin hakemleri daha zor kart verir hale getirdik. Ama bu sefer de ortalama mac basina 4.5 civarinda sari kart gosteren hakemlerimizin mac basina sari kart gosterme ortalamasi 3'un altina dustu. Yani gercekte kart goren, ama oyuna gormeyen oyuncu sayisi artti.
Bu nedenle de FM 2014 ile beraber bir cok oyuncunun dirtiness ve aggression degerleri tekrar duzenlendi. Bu duzenleme ile ligde hala biraz az kart gosteriliyor ama az gosterilen kartlar olagan suphelilere degil. Su anda mac basina sari kart ortalamasi 3.5 civarinda oyunda. Yani oyuncular yeterince kart gormuyor.
Takim bazinda oyundaki kart sayisi ile gercekteki kart sayisini karsilastiralim bir de. Rakam, gercekteki mac basina kart sayisi ile oyundaki (8 oyunun ortalamasi) kart sayisinin farkini gosteriyor. Yani rakam ne kadar yuksekse, takim gercektekinden o kadar az sari kart goruyor:
Kayserispor: 1.00 (yani oyunda mac basina 1.00 kart daha az kart goruyor)
Trabzonspor: 0.92
Genclerbirligi: 0.87
Akhisar Bld: 0.80
Besiktas: 0.62
Eskisehirspor: 0.53
Konyaspor: 0.47
Kasimpasa: 0.45
Fenerbahce: 0.33
Bursaspor: 0.28
Galatasaray: 0.23
Sivasspor: 0.21
Erciyesspor: 0.20
Rizespor: 0.19
Gaziantepspor: 0.16
Karabukspor: 0.12
Antalyaspor: -0.19 (yani oyunda mac basina 0.19 daha fazla kart goruyor)
Elazigspor: -0.44
Bu kart sayilarinin azliginin nedeni de sadece bir kac oyuncudan degil. Yukarida Melo, Bruno Alves, Caner vs. icin bunun oldukca gercekci oldugunu zaten gostermistim.
Yani eger amac oyunun gercekci olmasini saglamaksa. Eger amac oyuncularin asagi yukari gercekteki kadar kart gormesini, faul yapmasini saglamaksa, eger amac takimlarin asagi yukari gercekteki kadar kart gormesini, faul yapmasini saglamaksa bunu Melo'yu daha kirli yaparak cozmek mumkun degil.
Boyle cozulmeyecegini de zaten FM 2012 ve FM 2013'te ogrenmistik.
Benim yanlisim. Kalecinin topa el ile dokunmadan bu hareketin geri pas olarak kabul edilmeyecegini varsaymistim. Yanilmisim. Her ne kadar bana zamaninda mantikli gelmemis olsa da hakem dogru karar vermis.İkincisi de geri pas verdi diye kimse kimseye kart göstermedi. Topu sektirip kuralı delmeye çalıştığı için gösterdi. Benim fark ettiğim kural hatası falan yok. Hatta futbol izlediğimi de buradan anlayabilirsiniz.
Melo'yu neden koruyayim ki? Yani koruyarak elime ne gececek?Aslında konuya baştan bir göz attım, kendime çok yakın bir şey gördüm. O da taraftar refleksi. Sırf iş bir oyuncuya binmesin diye, farklı oyuncuları gereksiz yere aynı kefeye koyma (ben o karşılaştırılan oyuncuların hiç birinin rakip taraftarı provoke ettiğini, rakibe saygısızlık ettiğini görmedim) ve varsayım üzerinden "o kadar da yapmıyor." diyerek sevilen oyuncuyu koruma içgüdüsü (verilen örneklere ve son derbide hepimizin şahit olduğu eylemlere rağmen) görebildiğim iki ana örnek. Hatta buna ek olarak argümanın bitip karşı saldırıya geçme durumunu da örnek gösterebiliriz. "Hüseyin Göçek hani sizi sevmezdi? Bak atmamış Lugano'yu." Ki aynı maçta hakem üç penaltımızı vermemişti vs. önemli değil orası.
Ben kimseye laf falan yetiştirmiyorum. İşinizi ciddiye aldığınız tartışmalarda ortaya koyduğunuz verilerden belli. Fakat bir handikapınız var ve o handikapla da objektif olunmuyor malesef.
Sucluyorsan bari yaptigin suclamanin bir dayanagi, bir nedeni olsun.
Galatasaray ile zaten en son FM 2012'de oynadim. Daha sonra FM 2012 ile uzun kariyerimi Fulham'da yaptim.
FM 2013'te Liverpool ile bir kariyere basladim ve bitirdim. Ayri bir kariyerde Genclerbirligi ile basladim ve daha sonra Antalyaspor'a gectim.
FM 2014'te ise sirasiyla Cizre Basraspor, Osmaniye Spor ve Araklispor'da oynadim.
Zaten Turkiye'deki oyunlar da daha cok test. Bu sene ozellikle BAL'dan basladim oyuna ki alt ligden ust liglere cikarken olusan sorunlari, hatalari gorebileyim ve cozumleyebileyim. Gecen sene da Ilhan Cavcav'in alt yapiya ne kadar destek verecegini gormek icin ozellikle Gencler ile oynadim.
FM 2012'de Galatasaray ile oynamamin tek nedeni de takimin yapay zeka ile neden surekli ligi orta siralarda bitirdigini cozebilmek icindi. Aynisini FM 2014'te Besiktas ve Kasimpasa ile de yaptim. Ama bunlarin hepsi en fazla bir sezonluk oyunlar.
Eger Galatasaray ile oynamiyorsam, baska hangi nedenle Melo'yu koruyabilirim? Oyunun gercekci olmasini istemedigim icin mi? Saniyorum simdiye kadar yazdiklarim bunun gercekci bir neden olmadigini ortaya koyuyordur.
Sonucta oyun bu oyuncu icin gercekci sonuclar veriyorsa, taraftar refleksi ile davranan kisi sonuc gercekci oldugu icin degerleri savunan mi? Yoksa degerlerin degismesini isteyerek oyunun gercekci olan bir yonunu bozmak isteyen kisi mi?
Bana sorarsan ikisi de degil. Bence sorun dirtiness'in ne oldugu konusundaki gorus farkliligi. Benim gorusum de FM 2012'de seninkinin aynisiydi. Oyle oldugu icin Melo ve benzeri oyuncularin dirtiness degerleri cok daha yuksekti.
Ama gorusum zamanla degisti cunku bu gorusun cok sig oldugunu fark ettim. Bunun ustune oyunu yapanlarla daha detayli konusunca da FM 2012'de sahip oldugum dusunce de degisti. Sadece sert yapilan hareketlerin degil, butun topa yapilmayan hareketlerin dirtiness oldugunu fark ettim. Bunun uzantisi da surekli faul yaparak oynamanin dirtiness oldugunu fark etmekti.
Turkiye'de biz boyle gormuyoruz cunku bizim futbolumuzda bol bol cekme, itme, celme takip dusurme vs. var. Bunun futbolun bir parcasi oldugunu kabullenmisiz biz. O yuzden goze batmiyor. Ama bakmamiz gereken pencere, oyunu yapanlarin baktigi pencere. Cunku ozelliklerin ne anlam tasidigini belirleyen onlar. Sen veya ben degiliz.
Last edited by perpetua : 21.Nisan.2014 at 15:37