Maçın ilk yarısı daha tempolu, daha bol pozisyonlu dolayısıyla daha zevkliydi. Sahada kaliteli bir futbol izledik. Süper Kupa Finaline yakışan bir futboldu.

Ancak hakemlerimizin çok basit düdüklerle maçın temposunu kesmesi her maçta karşımıza çıkıyor. Bir İngiltere Premier Liginde ki maçı izliyorum hakemler oyunu durdurmaya değil de OYNATMAYA çalışıyorlar. Bizimkiler ise tam tersini...

Fenerbahçe'den Kezman ile Beşiktaş'tan Bobo'nun ayağında topla çok oynadığını ve uygun pozisyonda ki arkadaşlarına pas atmaması onların adına eksilerdi.

Fenerbahçe gol attıktan sonra gerilen Beşiktaşlı oyucuların yaptıkları Profosyonellik dışı hareketleriyse üzücüydü. İbrahim Üzülmez'in bir KAPTAN olarak hakemin, sahada ki rakip futbolcuların üzerine yürümesi (bir kabadayı edasıyla) hiç yakışmadı. Aurellio'nun son dakikada topu korner köşesinde saklaması çok profosyonelce GLOBAL FUTBOL anlayışıyla uyumlu bir hareketti. Ama İbrahim Toraman'ın rakibine arkadan KASTİ (Kesinlikle Ön yargılı ve Kasıtlı Bir hareketti.) Faulü sonrası hakemin sarı kart değil KIRMIZI Kart Çıkarması gerekiyordu. Böyle Kasıtlı hareketlere göz yumulursa bir daha işin önüne geçilemez. Çünkü hakemin görevi saha da oyuncuların SAĞLIĞINI korumak.

Derseniz "Kezman'ın kendini yere atıp zamana oynaması Hareketi neydi?" bu da Global futbol içinde çok fazla rastladığımız hareketlerden biri. Galatasaray,Fenerbahçe,Beşiktaş hiç farketmez her takımda son dakikalarda bu tür hareketler yapan oyuncular var. Kendi takımımız yaparken zevk aldığımız hareketleri rakip takımın oyuncusu yapınca YERDEN YERE VURMAK hiçte hoş bir davranış dğeil. (Sözüm kimseye değil genel)

Bir Galatasaray'lı olarak zevkli bir maç seyrettiğim için mutluyum. Sonuçta bu bir oyun ve bunu ZEVK ALMAK için izliyoruz. Elbette taraftarı olduğumuz takım yenildiği zaman bir BURUKLUK hissedeceğiz ama bu aşırıya kaçmamalı.