İmam-Cemaat meselesi İmam yönlendirir Cemaat'e yürümek kalır : )
Printable View
Sonuçta bir iddia ama bunu ortaya atanların davayı takip etmediği gün gibi açık çünkü ilk gün Aziz Yıldırım öyle bir savunma ve çapraz sorgu taktiği yaptı ki herkesin eli ayağına dolandı o gün bütün avukatların ortak görüşü Aziz Yıldırım'ın avukatlardan bile kendini iyi savunduğuydu. Fakat o gün konuşulan bir durum daha vardı o da onun zor ayakta durduğuydu. Nitekim devamını biliyorsunuz. Aziz Yıldırım'ın davada olmaması onun aleyhinedir çünkü hiç kimse onu kendisi kadar savunamaz. Sonuç olarak bu durum kötü oldu.
İddia atanlar pek film izliyor bende onlardan yola çıkarak diyorum ki "Bence Aziz Yıldırım'ın yemeklerine kasıtlı olarak bir şey atıldı ve rahatsızlanmasına yol açtı çünkü davada etkin taraf olacaktı ve oraya gelen herkesi zor durumda bırakacaktı 1. gün Trabzonluları nasıl zor durumda bıraktığı gibi böyle durumları gerek filmlerde gerek dizilerde görmüşsünüzdür"
İddia iddiadır : )
ümit karan olayının fazla büyütülmemesi lazım adam kendim atmak istedim diyor aynı karabük kalecisinin 90artı 3 de kalemizde gol araması gibi butür olaylar ülkemizde fazlasıyla var
Açıkçası zamanında -daha ortada dava yokken- Aziz Yıldırım'ın mafya tarzı var dediğimde aynı bu şekilde bir yanıt almıştım. Sonrasında muhalefet olanları darp edin diyen de Aziz Yıldırım'dı.
O gün bırak davayı takip etme işini 15 - 20 yıllık Fenerbahçeliler, gözü gibi takip ettikleri başkanları hakkında yanıldı. Her şey ihtimal dahilinde vardır ve takip ediyor olmak demek her şeyi doğru görüyor olmak değildir.
Bu iddia masumiyet karinesine göre hatalı adi karineye göre nokta atışıdır.
3 Temmuz ve sonrası basının genel durumunu özetleyen bir durum > http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=28789675
Ve bugünkü duruşmada sona erdi. Savcı yarın esasa ilişkin mutaalasını verecek. Davada arık sona geliniyor Her şeyin hayırlısı.
bi sonraki duruşmada karar verebilir hakim
TFF'den açıklama: http://www.tff.org/default.aspx?pageID=285&ftxtID=15351
TFF ayıp etti, bunca zamandır ne güzel kendileri çalıp kendileri oynuyordu. Hazır Uefa farklı gerekçelerden dolayı bazı kulüplerimize ceza vermişken buradan da bir vurgun elde edermiyiz diyenlerin oyunlarına çomak sokmak olmadı şimdi.
Zaten bu gazeteler spekülasyon üzerinden prim yapıyolar.Hala bunları alıp spor bölümlerini okuyup inananlar var mı? Hayret yahu.Şuan bu haberi yapan adamın üzerine gidilmesi bile ona reklam sağlıyor.Reklamın iyisi kötüsü olmaz mantığı ile.O yüzden ne alıp okuyacaksın,alıp okusan bile gülüp geçiceksin.Ciddiye almaya gerek yok bizim basını.
1- O spekülasyonlar yüzünden kulübün borsadaki hisseleri ciddi anlamda zarar görüyor
2- OoOoo milyonlarca : )
3- Sen ben ciddiye almıyoruz ama Uefa'nın gerekçeli kararlarında basını da önemsediğini biliyoruz ayrıca bu ve gibi haberlerin yapılmasının tek amacı baskı oluşturmak. Zaten buram buram baskı kokuyor bu haberler. Amaç belli.
Suçluluk ya da suçsuzlukta değilim olayın. Savcı bile lehte olabilecek konuşmaları almıyor, burada ben art niyet ararım.
Eğer amaç gerçekten Türk futbolunda şike ve teşvik olayını bitirmekse, bu sadece Fenerbahçe'yi kapsayan bir operasyonla bitmez amaç sadece Türk futbolunda şike ve teşvik olayını bitirmekse, Özel Yetkili Mahkeme değil, yasanın belirttiği mahkeme davaya bakar.
Niyetler hakkında yorum yaptım, en basiti, çok fazla hukuk bilmeye de gerek yok, savcı diyor ki, şu şu şu tarihlerde kulüpten çıkan paralar şike ve teşvik amacıyla kullanılmıştır, sonra Fenerbahçe bu paraların harcama makbuzlarını, faturalarını gösterdiğinde bu iddialar ve buna dayandırılıp devam edenler düşmüş olmaz mı?
En azından yarın ki ara kararda artık bazı beraat kararlarının çıkmasını bekliyorum. Bu şekilde yürümez çünkü dava, net durumu geçtim, üzerinde şüphe/şaibe olmayan pek çok isim var, en azından onlar ayıklansa da artık olaylar üzerinden gidilip sonuca ulaşılsa. Şu anda çok dağınık her şey.
Emniyet'in delillerle ispat ettiği 19 maç nedense 13'e düştü ve şu ayıklamayı mahkeme yaparsa 3 ya da 4 maç kalacak, üzerinde görüşülmeye devam edilecek, o zaman daha anlaşılır ilerler dava.
Yoksa tarla sürmeyi siz şifreli konuşma demeye devam edersiniz savcının 3 maçta geçen bu deyiş için sadece 1 maçta şüphe göstermiş olmasını gözardı ederek.
Maşallah hacıya hocaya gitmeyen kalmamış futbol camiasında. En cahil okumamış futbolcusundan en okumuş kültürlü başkanına kadar. Belgelendirmek buysa oh ne ala, şu şu parayı nereye verdin: hocaya. Ayrıca köşeye sıkışanların en çok kullandıkları ifadeler: bilmiyorum, hatırlamıyorum, haberim yok.
Tamer Yelkovan:
Yelkovan Fenerbahçe’nin bazı maçlarından önce Başkan Aziz Yıldırım’ın Bolu’daki bir hocaya 5 bin lira vererek dua ettirdiğini belirtti.
Mecnun Otyakmaz:
Mahkeme Başkanının, “Takip olayından endişe ediyorsunuz. Neden?" diye sorması üzerine Otyakmaz, “O günlerde seçim yaklaşıyordu. Çok sayıda telefon tapeleri internette yer alıyordu. Maç kritik hale geldikten sonra Fenerbahçeli biri ile temas kurmanın dışarıda spekülasyona yol açar kaygısı yaşıyordum. O da tapelerde belli zaten" diye cevap verdi. Mahkeme Başkanı Ekinci’nin, “Aziz bey size ‘bir şey olursa biletlerle ilgili görüşüyorduk dersin’ diyor" yönündeki sözlerini hatırlatması üzerine, Otyakmaz, “Oradaki konuşmalar biletlerle ilgiliydi" dedi.
Serkan Acar:
Hikmet Karaman ile Manisa’da, Manisaspor- Trabzon maçı öncesi görüştüğünü belirten Acar, “Biz kendisine endişelerimizi bildirdik camiamıza olan baskılardan dolayı. Çevreden gelen duyumlar üzerine başkanımız (Aziz Yıldırım) bu konu ile ilgili konuşmamızı istedi. Gidip görüştük" ifadelerini kullandı.
Tuğrul Çağrı Özer:
Özer, “Ben Ankara’ya yeğenimi askere ziyarete gittim. Orada Doğan Ercan bana para verdi ve bu parayı İstanbul’a götürmemi istedi. Bu paranın iki futbolcunun ön protokol parası olduğunu söyledi. Ben de İstanbul’da teslim ettim" dedi.
Doğan Ercan:
Ercan, “Benim futbol dışında şike veya teşvik ile bir bağlantım yok" diye konuştu. Mahkeme Başkanının “İlhan Ekşioğlu sana, maçtan önce konuştun mu diyor. Maçtan sonra siz paradan bahsediyorsun. Parayı geri vermeden bahsediyorsunuz. Beceremedim diyorsun" sözleri üzerine Ercan, “Bu konuşmalar her tarafa çekilebilir" yanıtını verdi.
Faruk Yaşar:
Sanık Faruk Yaşar, İlhan Ekşioğlu ile yaptığı ‘Serdar Kulbilge ile ilgili telefon konuşmasının’ sorulması üzerine, “Maçtan sonra İlhan bey ile maçla ilgili yorum yapıyorum. Ne söylediğimi çok hatırlamıyorum. Yedeklere de mi şey yapalım derken, yani yedeklere de mi dua edeceğiz anlamında söylüyorum. Gerçi bu konuşmayı da hatırlamıyorum. Gençlerbirliği kalecisine dua ediyorum Trabzon’dan gol yemesin diye. İlhan bey maçlardan sonra beni arar genelde. Ben de yorum yaparım ben onu. Bu görüşme de onlardan bir tanesi" dedi.
Davaya müdahil Trabzonspor avukatının, “İlhan bey size şirketin CEO geldi diyor. Buradan kastı nedir?" sorusu üzerine, “Buradaki kastı nedir bilmiyorum" diye yanıt verdi. Avukatın, “Bir telefon görüşmesinde İlhan Bey size maçtan sonra bu işçilere ne dedim biliyor musun? Atılmak üzere bir yüz verdim buna. Abi sen o tuvalette yaptığımız konuşmayı biliyorsun? diyor. Nedir bu tuvaletteki görüşme?" sorusuna ise ses tonunu yükselterek, “1.5 sene önce tuvalette yapılan konuşmayı mı soruyorsunuz?" diye yanıt verdi. Bunun üzerine müdahale eden mahkeme başkanı, “Soruya soru ile cevap verme. Bilmiyorsan bilmiyorum diye konuş. Daha önce de aynı şekilde davrandın" diye uyardı. Bunun üzerine sanık Yaşar, “Hatırlamıyorum" diye konuştu.
Bundan sonra yapılacak ilk duruşma artık, karar duruşmasıdır. Hakimde zaten mahkemeyi bitirmek istediğini açıkladı. 1 yıllık süreç tamamlanacak.
Mahkeme başkanı bomba ya cidden :n:
Quote:
“Demin para değil öylesine konuştuk dedi. Sen tercümeyi mi doğru yapmıyorsun acaba. Doğru yapmıyorsan tercümeyi sıkıntı olur, gereğini yaparız sonra"
Quote:
“Avukat bey, uzman değil sanık sanık"
Quote:
• Yıldırım: Benim yanımda da hoca yatıyor. Onunla görüşüyorum. 300 bin TL bir hocaya verilir mi?
• Mahkeme Başkanı: Yanınızda kim yatıyor?
• Yıldırım: Cüppeli Ahmet Hoca. Bana bedava dua okuyor. 300 bin TL fazla değil mi, kazık mı yediniz? Eğer futbol temizlenecekse hepimiz erkek gibi konuşalım.
• Şakar: Önce sizden başlayalım.
• Mahkeme Başkanı: Hoca senin yanında. Sen de okutturuyor musun?
• Yıldırım: Okuyor tabi. Kendi için de bizim için de boyuna dua okuyor.
Quote:
Salonda sorgu sırasında çok ses çıkması üzerine tepki gösteren Mahkeme Başkanı, “Beyler mahkemedeyiz. Yüzümüz gülüyor diye unuttunuz galiba, dışarı atarız, içeri atarız" dedi.
Quote:
Mahkeme Başkanı,"Sen, Kıratlı ile yakınsın bu belli. Antalya’ya gelince yüz yüze görüşmedin mi?" diye sorması üzerine Karan, “Maçtan önce kampa giriyoruz. O zaman herkes ile görüşmeye izin verilmiyor" dedi.
Mahkeme Başkanı da, “Sen takımda önemli adamsın tabi..." diye konuştu.
Davaya müdahil Trabzonspor Kulübü avukatının “Ümit futbol da böyle değildi ama burada çok agresif"dedi. Bu sözlere mahkeme başkanı, “Yok ya Ümit Karan çok sempatik" diye karşılık verdi.
Ümit Karan, “Orada bireysel olarak, kendim ilerlemek istedim. Belki de Fenerbahçe’nin şampiyon olmasını istemedim" dedi. Bu sözler üzerine şaşıran Mahkeme Başkanı, “Böyle şeyler yapabiliyorsun o zaman maçlarda" dedi.
Quote:
Aradan sonra mahkeme başkanı Ekinci, duruşma başlamadan önce izleyiciler sırasında oturan Nihat Özdemir’i fark etti. Başkan Ekinci, “Tebrik ederiz bu sene Türkiye Kupası’nı aldınız." dedi. Özdemir, başkan Ekinci’ye teşekkür etti. Mahkeme başkanı, “Kaç sene olmuştu 27 mi?" diye sodu. Salondan ‘29 sene olmuştu’ cevabı üzerine mahkeme başkanı Ekinci’nin, “Bu sene Fenerbahçe’ye uğurlu geldi." demesi gülüşmelere neden oldu.
Quote:
Havutçu’nun çapraz sorgusu iki dakika sürdü. Mahkeme Başkanı, Havutçu’ya, “Yaptınız mı şike?" diye sordu. Havutçu ise, “Hayır, yapmadım" diye yanıt verdi. Duruşmaya öğle arası verildi.
Quote:
Akın’ın bir cami hocası ile yaptığı telefon konuşması salonda dinletildi. Telefon görüşmesinde, “Hocam bir menajer arkadaş aradı gol atmasın 100 bin dolar para verilim dedi" sözleri dinletildi. Bu ses kaydının ardından cami hocası olduğu belirtilen kişinin sözlerine yorum yapan Mahkeme Başkanı, “Burada hoca seni parayı almaya ikna ediyor gibi" sözleri salonu güldürdü. İbrahim Akın ise ,"Söyleyecek bir şey yok. Gerçekten çok cahilce..." Akın’ın, cami hocası ile yaptığı görüşme salondakileri bol bol güldürdü.
Söz konusu telefon görüşmesindeki konuyu kafasından uydurduğunu, konuşmadaki menajer ve para konularını uydurduğunu belirten Akın’a mahkeme başkanı, "İfadelerin çelişkili. Ya şimdi de uyduruyorsan nasıl inanalım sana?"diye sordu.
Akın’ın “Ben at yarışı, kumar oynuyorum Kıbrıs’a gidip" demesi üzerine Mahkeme Başkanı, “İddia oynuyor musun?" diye sordu. Akın ise “Yok" yanıtını verdi. Mahkeme Başkanı, “Her türlü kumar var, iddia yok" dedi.
Quote:
Yelkovan’ın Fenerbahçe’nin bazı maçlarından önce Başkan Aziz Yıldırım’ın Bolu’daki bir hocaya 5 bin lira vererek dua ettirdiğini belirtmesi üzerine Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, Cübbeli Ahmet Hoca’yı kastederek “Niye para verdiniz? Başkan bedava ettiriyor duayı" dedi. Yelkovan ise, “O Metris'tekine ettiriyor" diye konuştu.
Quote:
mahkeme başkanı, “Soruya soru ile cevap verme. Bilmiyorsan bilmiyorum diye konuş. Daha önce de aynı şekilde davrandın" diye uyardı. Bunun üzerine sanık Yaşar, “Hatırlamıyorum" diye konuştu.
Son alıntım ise farklı:Quote:
Peker: 7 yıl sonra da üniversiteyi bitireceğim...
Hakim: inşallah..
Quote:
"Futbolda şike" iddialarına ilişkin açılan davada Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, yargılamayı bir an önce bitirmek için uğraştıklarını belirtti. Mahkeme Başkanı, “Amacımız hızlı olmak, gecikmiş adalet, adalet değil. Biran önce davayı sonlandırmak istiyoruz. Tutuklular var , insanlar mağdur oluyor. Biz de başka dosyalara da bakıyoruz bununla da ilgileniyoruz. Bir an önce bitirmek istiyoruz" diye konuştu.
Aziz Yıldırım'ın durumu için kendimce bir yorum yapmıştım. Aziz Yıldırım'ın mafya tarzı hareketleri var demiştim. Bu yorumum üzerine gayet medeni şekilde tartışma yaşadığım Fenerbahçeli arkadaşlarımız oldu. Dikkat edersen fikir birliği yaptık demedim, fikir tartışıyorsan eğer senin söylediğinin tersini söyleyenler var demektir. Yani ben Aziz Yıldırım'ın mafya tarzı var dediğimde bunun tersini savunan kişiler oldu. Başkanlık süresi boyunca -yanılmıyorsam 98 yılından bu yana- Aziz Yıldırım'ın bu hareketlerini görememiş olabilirler. Belki de ben yanlış görüyordum.
Aradan çok geçmedi ve soruşturma başladı. Demokratik ortamda rakipleriyle karşılaşmak yerine muhalefeti şiddetle durdurmayı amaçlıyor. Kendisini haklı ya da haksız eleştirenleri işinden ediyor. Eğer bunlara rağmen sorunları şiddetle ve yok etmeyle çözen bir adam olduğunu kabul etmeyen varsa hadi seni kırmayayım o da benim ayıbım olsun. Kabul edenlerde Fenerbahçeliyse ve benimle o dönem tartışmaya girdiyse yanıldığını görmüştür.
baldemir kardeşim, bana davayı takip etmeyenler rahatsızlığından haberdar olmayabilir dedi. Bende bazen bir şeyleri görmek için uzun uzadıya takip etmek yetmez dedim ve yukarda anlattığım olayı belirttim. Çünkü görmek için bakman gerekir.
Gerçekleri Allah yaratıyor, bizlerde yorumluyoruz.
Güncel bir örnekle destekleyeyim: http://www.dha.com.tr/menajer-metin-...di_317435.html
Quote:
Şike davasında hakkında yakalama kararı çıkarıldıktan sonra mahkemeye ifade veren sanık menajer Metin Korkmaz’ın ifadesinde Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın kendisini tehdit ettiğine ilişkin bilgiler verdiği ortaya çıktı.
Mehmet Topuz’un transferinde 10 milyon Euro’ya çıkan transfer ücreti nedeniyle Aziz Yıldırım’ın kendisine kızdığını belirten Korkmaz, “ Aziz Yıldırım bana, menajerliği adam gibi yapacaksınız. Ben de bu ülkede olduğum sürece size menajerlik yaptırmayacağım. Daha sonra da kendisi federasyon üzerinde baskı kurarak eskiden şirket üzerinden yapabildiğimiz menajerliğimizi, federasyonun da şirket yoluyla menajerlik yapılamayacağı üzerine bir karar alması sebebiyle yapamamaya başladık. Hatta Fenerbahçe Kulübü’nden herhangi bir kimse Aziz Yıldırım’ın bana kızması sebebiyle benimle görüşmeye çekiniyordu. " dedi.
Ortaya çıkmasına gerek yok, o dönemde Aziz Yıldırım zaten bunu söylüyordu, bu şekilde menajerlik sistemiyle ülkemizde bu iş yürümez diyerek ki FIFA'ya göre oldukça yetkisiz kalınan bir menajerlik sistemimiz var ki zaten bu davanın 1 numaralı sanığının yargılanma sebebi de menajerlikle alakalı.
Yani demem o ki, bunu yeni bir şeymiş gibi ortaya sunmalarına gerek yok, ben bu lafları o dönemde zaten Aziz Yıldırım'dan duymuştum, ortaya çıkacak bir durum değil.
Aziz Yıldırım Erman Toroğlu'nun LigTV'den işine son verdirdi diye demediklerini bırakmayanlar, LigTV Fenerbahçe Spikeri Loran Vayloyan "KENDİ İSTEĞİYLE" ayrıldığında "Tabii canım kendi ayrılmıştır" diye dalga geçmişlerdi. Hatta Fatih Terim kovdurttu falan yazmışlardı.
Aziz Yıldırım mafya gibiyse size göre, bana göre de Fatih Terim futbolun Padişah'ıdır. Hani Cemaat falan diyorum :)
Cemaat lafı sıkça dile gelir olmuş forumda. O sebeple kullanmakta sakınca görmedim.
"INSANLARIN" Ayagi Kayip yere dusse Cemaat yapti dicekler...
Polis biber gazı yağdırınca suçlu Fenerbahçe taraftarı oluyor.
Şike Soruşturmasında tek suçlu Aziz Yıldırım görülüyor.
Size göre her şey tesadüf zaten. Necati transferleri, Culio olayı falan hepsi tesadüf. Karşı çıktığınız, uğruna değişmesi için yürüyüş yaptığınız maddeden yararlanıp cezayı erteletmeniz hepsi tesadüf.
Nedense Fenerbahçe'ye olmuyor bu tesadüfler :)
"2.5 milyon cemaat mensubu Fenerbahçeli"
Fenerbahçe'nin eski başkanvekili Nihat Özdemir, 'Cemaat Fenerbahçe'yi ele geçiriyor mu?' sorusuna "20 milyon taraftardan 2-2.5 milyonu cemaat mensubudur" yanıtını verdi.
TRT1'de soruları cevaplayan Özdemir'in konuyla ilgili açıklamaları şöyle..
"Son 11 ay Fenerbahçe'nin başkanvekiliydim. Şunu söyleyeyim son 11 ayda herhangi bir cemaatin, herhangi bir derneğin, herhangi bir siyasi görüşün, biraz daha genişleteyim yalnız cemaat değil, herhangi bir kesimin Fenerbahçe'yi ele geçirmek, önümüzdeki kongrede bazı arkadaşları Fenerbahçe yönetimine sokmak gibi herhangi bir hareketlerini görmedim. Benim 20 milyon taraftarım varsa bu 20 milyon taraftarımın 2-2.5 milyonu da cemaat mensubu arkadaşlarımızdır. Onlar da Fenerbahçemizin başarılı olması için benim kadar iyi niyetli olarak onlar da dua etmişlerdir."
Quote:
...Ama bir gazeteci olarak dünkü yazımda sorduğum şu sorunun cevabını araştırmayı çok isterim: Cemaat’in Fenerbahçe’yi ele geçirmek istediğine inananlar, “dar bir zümre”, yani büyükşehirlerde yaşayan, zaten Gülen cemaatine karşı hasmane duygulara sahip bir avuç “Beyaz Türk” müdür, yoksa, örneğin Anadolu’da yaşayan ve/veya normal şartlarda Gülen cemaatine sempatiyle bakan Fenerbahçeliler arasında da böyle düşünenler var mıdır?
Bazı okurlar, bu hayati sorunun cevabını araştırmak yerine tüm Fenerbahçelilerin “tek yumruk” olduğunu, genellikle kaba bir üslupla anlatmaya çalışmış. Kabalık, genellikle kendine güvensizlikten kaynaklanır, dolayısıyla onların ısrarlarını pek önemsemiyorum. Bunun yerine Fenerbahçe’ye gönül vermiş okurların, bu iddia hakkında sahiden ne düşündüklerini bilmek ve serinkanlı bir tartışmayı mümkünse bu köşeden sürdürmek isterim.
http://haber.gazetevatan.com/fenerba...450510/4/Haber
Ünal Aysal'ın açıklamalarına laf atanlar ne der acaba:D.Kopyala yapıştır olmuş resmen.
Sıkıntı sence de burada başlamıyor mu?
Loran Vayloyan meselesi olurken keşke bunları dile getirseydin. Getirdiysen ve ben takip edemediysem kusura bakmamanı rica ediyorum.
Şimdi Aziz Yıldırım'ı savunmak için Fatih Terim'i ortaya atman beni üzüyor. Yani Aziz Yıldırım'a laf etmeseydik Fatih Terim'in yaptığını normal mi görecektin. Bu anlayış bize kaybettiriyor.
Aziz Yıldırım mafya ise Fatih Terim'in de ondan aşağı kalır yanı yoktur. Ee, ne oldu? Yine DisCo iki yanlışa yanlış dedi ama sen Aziz Yıldırım'a laf gelince yanlışı koz kullanmaya çalıştın.
Birbirimize bunu yapmamamız lazım.
İktidara yakın isimler iktidar aleyhine konuşmaktan çekinirler. Bu karşılıklı çıkar ilişkisidir iş adamlarıyla iktidar arasında. Sen siyasi iradeye baş kaldırıyorsan, sonuçlarına katlanman gerekir, bu nedenle baş kaldırmak yerine yanında olmayı seçerler genelde.
Bu da kendi çıkarları düşünüldüğünde gayet normal görülebilir, 2 taraf için de.
Suçlu Fenerbahçe taraftarı olmuyor, biz bunun polisin Fenerbahçe düşmanlığıyla ilgili olmadığını, öğrenciye, işçiye, memura, bazı siyasi görüşlülere karşı da aynı tutum içerisinde olduğunu anlatmaya çalıştık. İşte son örneği günlerdir televizyonlarda gazetelerde, astım hastası gencecik delikanlı biber gazından dolayı hayatını kaybetti.
Hayır öyle görülmüyor. İbrahim Akın, Serdar Kulbilge, Ümit Karan, Zafer Önder İpek, Zafer Tüzün... bir sürü kişi suçlu görülüyor ama siz algıda seçicilik yaptığınızdan öyle anlıyorsunuz.
O maddeden yararlanmamızı da eleştirdik burada. Galatasaray sohbet alanında kendi tepkimi yazmıştım.
Eski bir haberi eklediğinize göre bana cevap olarak sanırım.
http://www.cnnturk.com/2012/spor/01/...9.0/index.html
Resmen açık nota vermiş adam :)
Dediğim gibi olayı siyasete getirmek istemiyorum. Ama ben konu Fenerbahçe olduğunda siyaseti 2. plana atan biriyim. Yani ne iktidar partiler, ne muhalefet partiler umrumda değil. Onlara karşı bir kin gütmüyorum. Aksine muhalefet partileri oy korkusu yüzünden Fenerbahçe hakkında konuşmak istemiyor diye eleştirmiştim.
Başbakan Fenerbahçe Kongre Üyesi
Savcı Mehmet Berk Fenerbahçe Kongre Üyesi
Mehmet Ali Aydınlar Fenerbahçe Kongre Üyesi + Voleybol Takımının ESKİ Sponsoru
Olayın Fenerbahçe ile alakası yok. Başbakan çıkıp ben Fenerbahçe'li değilim kongre üyesiyim diyorsa bu kanıt olarak sunulamaz. Madem her şey tesadüf neden şike sürecinden sonra Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu stadını HİÇ milli maç verilmedi? Tesadüftür ama doğru. :)
Bende siyaset kısmına girmek istemiyorum çünkü hem foruma aykırı hemde siyasetten hiç anlamam. Ama verdiğin örnekte "AKPye 20 milyon oy atılmıştır" ile "2-2.5 milyon Cemaat mensubu vardır" -AKP/Cemaat ilişkisi hangi boyutlarda olursa olsun- farklı şeyler ona da değinmeden geçemeyeceğim.
Saraçoğluna gelince ancak mantık yürütebilirim; sezon başında Shaktar maçında yaşananlar ve Fenerbahçe'nin Avrupa kupalarından men edilmesinden sonra Uefa'dan bu statta Milli maç oynanmaması yönünde talimat gelmiş olabilir. Ya da federasyon aynı düşünceyle bu tür bir riske girmek istememiş olabilir. Mantıksız mı? Bu şike soruşturmasının üstüne bir milli maçta herhangi bir olay çıksa sonuçlarını tahmin etmek zor değil.
E bu örnekleri uzatırız. Başbakan'ın ne olacak Fenerbahçe'nin hali diyen bayana; "Boşver şimdi Fenerbahçe'yi bak ne güzel açılış yapıyoruz" dediği ortamda şu lafları pek kaale alınacak cinsten değil. Çünkü her fırsatta bunu diyor. Ben kongre üyesiyim. E MAA'da kongre üyesi. Sıkı Fenerbahçe'li ama Fenerbahçe'ye neler yaptığı ortada.
http://media2.ligtv.com.tr/img/news/...Yildirim03.jpg
"Futbolda şike" iddiaları üzerine açılan davada Aziz Yıldırım'ın doktoru Serdar Erkan tanık olarak dinlenildi. Üroloji uzmanı olduğunu belirten doktor Erkan, "Pankreas intihabı nedeniyle hastaneye yattı. Pankreas değerleri yüksek şu an. İç kulaktan ya da beyinden kaynaklanan denge sorunu var" dedi.
YILDIRIM'IN DOKTORU: ÖLÜM RİSKİ VAR
Aziz Yıldırım'ın avukatı Şeref Dede, "Cezaevinde yaşamını devam ettirebilir mi Aziz Yıldırım? Ölüm riski ne kadar?" diye sorması üzerine doktor Erkan, "Pankreas intihabı değerleri yüksek olan kişi hastanede olmalı. Bu ölümcül bir hastalık zaten. Hastane dışında kalmaması gerekir. Ölüm riski altındadır. Aziz Yıldırım'ın cezaevinde, pazartesiden cumaya kadar yüzde 20 ölüm riski bulunmaktadır" diye cevap verdi.
DHA
Abdullah Başak: "22 saat ifade verdim. 600 tape sordular. Hiçbirine şaka yaptım demedim. Böyle diyenler tutuklanmadı bile..
İlhan Ekşioğlu : Kızım okulu bıraktı
F.BAHÇE MÜDAHİL OLMAK İSTEDİ
"Futbolda şike" iddiaları üzerine açılan davada Fenerbahçe Spor Kulübü davaya müdahillik talebinde bulundu. Fenerbahçe, müdahillik dilekçesinde suçtan zarar gördüğünü belirtti ve daya müdahil olmak istedi.
Kabul edilmiş sanırım. Zamanında Trabzonspor davaya müdahil olurken çok sallayan arkadaşlar oldu. Umarım kendi takımlarına da aynı tepkiyi gösterirler...
Ben hala o duruma karşıyım, şuan o müdahil olma durumu yüzünden süreci o kadar tıkama yoluna gitti ki Trabzon avukatı daha önce sorulmuş ve mahkemede cevabı verilmiş soruların yarısından çoğunu tekrar sordu. Tam olaylar bir bağlama kavuşacakken ortam onun sorularıyla tekrar bulanıyor. Son sorularında Fenerbahçe üzerine dava akışı çizgisinden çıkıp konuşmalarında yorum yapmaya başlayınca tek taraflı bir suçlama ortaya çıktı ve mecburen Fenerbahçe tarafı davaya mudahil oldu. Allah'tan son gün yoksa dava akışından tamamen çıkarak horoz dövüşüne sahne olacaktı. Bu yüzden olayları eşleştirirken otla samanı birbirinden ayırmak gerek.