Quote Originally Posted by tearkan View Post
Aynı uygulamanın, aynı kişi tarafından farklı mesaj ve üsluplara karşı da yapıldığını gördüm. Bu nedenle bu kadar üzerinde durdum ve tepki verdim. Bu konuda sizden farklı düşünüyorum ve uzlaşamayacağımızın farkındayım. Dolayısıyla uzatmanın bir manası yok sanırım.
Bence sizin bu yaptığınız tartışma çıkarmak. Ne söylediğim çok açık. İbrahim Toraman da o mevkide Gökhan kadar iyi oynayabilir; ancak Fatih Terim onu kadroya almadı diye kötü oyuncu mu oldu?
Bunu soyledigimi herhangi bir yerde goremezsiniz. Zaten Toraman'in CA olarak Gokhan'dan yuksek olmasi da bunu gosteriyor saniyorum.

Ancak bir gercek var ki Toraman tercih edilmiyor. Bu tercih edilmemenin bir mantigini arayip Toraman'in zaaflarini bulmak icin bir firsat olarak da gorulebilir. Pekala Toraman'in Besiktas'da oynamasi istenen oyun Besiktas'in teknik ekibine uygun olabilir. Besiktas'in teknik ekibinin tercihlerine uygun olabilir. Veya Besiktas'in teknik ekibi, Ibrahim Toraman kontratli bir oyuncu oldugu icin taktigini Toraman'a gore uyarlayabilir.

Milli takimda ise durum biraz farkli. Fatih Terim'in oynatmak istedigi futbol (bu futbol anlayisina katilirsiniz veya katilmazsiniz, milli takimin basinda oldugu surece nasil bir futbol oynayacagi kararini vermek Fatih Terim'e aittir) eger Ibrahim Toraman'in basarili olabilecegi bir futbol degilse bu milli takima surekli secilen Gokhan Zan'in Toraman'dan cok daha iyi oldugunu da gostermez, Ibrahim Toraman'in Gokhan Zan'dan cok daha iyi oldugunu da gostermez. Kimin daha iyi oldugunu oyuncularin ozellikleri belirler, hangi durumda hangisinin daha iyi oldugunu ozellikleri belirler.

Dünya Kupası'nda üçüncülük yaşanayan kadroda olan Yıldıray Fatih Terim döneminde sakatlık sorunu olmadığı zamanlarda bile kadroya alınmadı yada Konfederasyon Kupası'nda üçüncülük yaşayan Okan Yılmaz'ın bugün ikinci ligde olduğunu kaçımız biliyoruz? Milli takıma seçilmek yada seçilmemek biraz da ülke milli takımının kalitesiyle veya kadroyu belirleyenlerin tercihleriyle alakalı olabiliyor. Bence bunu özellikle bizim ülkemizde oyuncu kalitesini belirlemek için kriter olarak almamak lazım. Siz de benim söylemek istediğimi tam anlayamamışsınız sanırım ya da sizin iddia edeceğiniz gibi ben anlatamamışım.
Yorumunuz aynen bu sekildeydi:
" ferari.nin headingini düşürmek, hele ki 15e düşürmek bu adamın en önemli defansif özelliklerinden birini elinden almaktan başka bişey değildir.. hele ki burda 14 olmasını; yani gökhan zanla aynı değeri almasını isteyenler de gördüm ya diyecek pek bişey kalmamış snrm.. yahu geçen senelerde top ona doğru geldiğinde gözlerimizi kapadığımız, hani şu 5 metre gerisinde gelen, -oyuna göre konuşuyorum- kendisinden boy olarak 17 cm kısa jumping olarak 13 puan düşük alex.e derbi maçta kafa vurduran gökhan zan.. (şimdi rica ediyorum kimse bana ''ama gökhan milli takım stoperiii'' geyiği yapmasn.. fatih terim.in kişisel kompleksleri doğrultusunda bazı oyuncuları milli takıma almadığını hepimiz çok iyi biliyoruz.. bkz. mehmet topuz, ibrahim toraman.. yoksa onun kdr oynayacak en az iki üç adam sayarız çoğumuz.. ayrıca ferrari de dünyaya defans yapmayı öğreten, adamların ikinci liginden gelen tomas.ın bile iki büyük takımda forma giydiği italya. da 11 kez milli olmuş) "

Yanlis anlamami gerektiren cok sey var ortada. Tipki yukarida Aboo'nun yanlis anladigi gibi. Siz kendinizi anlatamamissiniz maalesef.

Yazdiklariniz ozetle
1. Ferrari'nin heading ozelligi 15'e dusmemeli,
2. Gokhan Zan'in Alex'e kafa vurdurmasi (jumping/positioning/concentration/bravery vs. ile ilgili ancak heading ile en ufak ilgisi yok) ve bu nedenle Ferrari'nin heading ozelliginin Gokhan ile esdeger/yakin olmamasinin gerektigi,
3. Gokhan'in milli takima Fatih Terim'in kisisel kompleksleri nedeniyle secildigi,
4. Ferrari'nin Italya'dan geldigi icin defans yapmayi iyi bildigi.

Neden bahsettiginizi belki siz biliyorsunuz. Ancak ben hala bilmiyorum. Ferrari'nin heading ozelliginin neden yuksek olmasi gerektigini hala somut bir neden ile ortaya koymadiniz cunku. Sizi yanlis anlayan kisiye de sert cikistiniz. Sorun da zaten bu. Siz cok acik bir sekilde Ferrari'nin heading ozelliginin neden daha yuksek olmasi gerektigini yazdiginizi saniyorsunuz fakat sizden bir kac mesaj yukarida Ferrari'nin heading'i icin bir baskasinin ortaya koydugu dusunce cok daha somut. Tabii sizden bir mesaj yukaridaki arkadasin Ferrari'nin heading degeri icin 16'nin uygun oldugunu yazmasi da bir baska dikkat ceken durum.

Bir seye daha deginmeden duramayacagim. Kisisel kompleksler nedeniyle Toraman ve Mehmet Topuz'un secilmemesini ortaya koymaniz, zaten neden yorumunuzun anlasilmadigini da bence gayet guzel ortaya koyuyor. Fatih Terim konusunda yukarida benim yazdigim gibi de dusunebilirdiniz ancak bunun yerine fesat dusunmeyi tercih ettiniz. Tipki yukarida Aboo hakkinda fesat dusundugunuz gibi.

Verdiğim örnekler hatalı olabilir; ancak en azından heading ile ilgili bir şeyler yazmaya çalıştığım çok açık. Yazının en başında bu özelliğin düşürülmesine tepki verdiğimi belirtmişim çünkü. Bunu görüp de yanlış veriler kullanıyorsunuz yazmak yerine beni eleştirmek de tartışmanın çıkış noktası. (polemik yerine tartışma kelimesini kullanmayı tercih ettim; çünkü Fransızca polémique kelimesinden gelen polemik, sanılanın aksine sadece siyaset, bilim ve edebiyat alanında yapılan sert tartışmadır)
polemik, -ği Fr. polémique a. 1. Söz dalaşı: �Ödüller, sataşmalar, polemikler tek yankılanma yolu olup çıktı.� -A. Ağaoğlu. 2. ed. Kalem kavgası: �Kavgalarım, edebiyat polemiğinin en canlı örnekleriydi o zaman.� -Y. Z. Ortaç.
Güncel Türkçe Sözlük


polemik Fr.polémique
Siyasi, bilimsel, edebî konularda sert tartışma: § �Hüseyin Cahid beyin ona dair Servet-i Fünun�da polemiklerden hatırlıyordu.� -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları, 70. § �Ödüller, sataşmalar, polemikler, tek yankılanma yolu olup çıktı.� -Adalet Ağaoğlu, Göç Temizliği, 153. § �Bu makale, matbuat tarihimizde ilk polemiğin mihveri olmuş.� -Peyami Safa, Yazarlar-Sanatçılar-Meşhurlar, 28. § �� Beyaz Hala�dan birkaç yuvarlak, polemiğe açık söz koparmak için yanına yaklaşsalar da�� -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 271. § �Romantizmi belli bir dönemin ve belli bir ülkenin moda cereyanını damgalamak için kullanırsak, yani maksadımız polemikse, Goethe�nin hükmü geçerli olabilir; romantizm beşer ruhunun ezeli bir temayülünü, sınır ve zaman tanımayan fetih ihtiyacını belirtiyorsa, olmaz.� -Cemil Meriç, Kırk Ambar, 81.
Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü


Hatta Yunanca kokenine gidersek πολεμικος (polemikos) yani saldirgan.

Yazdiginiz size gore acik olabilir. Onemli olan baskalarina acik olmasi degil mi? Mesela bu paragrafin icinde ben reflexes ve Ozden Ongun'u yan yana yazsam, Ozden Ongun'un reflekslerinin yukselmesi gerektigini gosterir mi?

Verdiginiz orneklerin hatali oldugunu kabul ediyorsaniz, ABOO'dan ozur dilemeniz gerekli degil mi? Tehdit savurdugunuz icin ozur dilemeniz gerekli degil mi?

Bu arada o tehditinizi ciddiye aldigim icin degil, tutumunuzdan hoslanmadigim icin size cevap yazdim. Simdi geriye bakinca kisisel tartismaya girdiginiz icin uyari vermek ve mesajinizi silmek demek ki daha dogru olurmus. Cunku ben de gereksizce tartismanin icine girdim. Sonuc ise elde var sifir. Hala Ferrari'nin heading ozelliginin neden yuksek olmasi gerektigi konusunda somut bir sey yazmadiniz.

Emre başlığında Ayhan-Emre karşılaştırması yaptığımda rıdanv (nickini yanlış yazdıysam kusura bakmasın) ne söylemek istediğimi rahatlıkla anlamış ve bu doğrultuda bir cevap vermişti. (ki tek yaptığım Emre için 145 ca normal bence şeklindeki mesajını alıntılayıp ama Ayhan'ın ca'sı da şu kadar demekti) Sanırım mantık çerçevesinde karşılaştırma yapabiliyorum. Yeter ki karşımdaki yazdıklarıma kötü niyetli olduğum önyargısıyla yaklaşmasın.

Ben bu konuyla ilgili olarak kendi yaptığım yorumların anlaşılmadığından yakınmadım orada. Genel olarak çoğu kişi bu şekilde davranıyor. Fbli bir oyuncu için Gsli örneği verilse hemen Gsliler isyan ediyor, Gsli için Fbli örneği verilse Fbliler. Oysa Ayhan-Emre kıyaslamasını iki Beşiktaşlı yapınca rahatlıkla birbirinin ne demek istediğini anlıyor. Şahsi fikrim; fanatiklik, hem yöneticiler açısından hem de üyeler açısından bazen birçok şeyin önüne geçebiliyor. (üzerinize alınmamanız ve buradan da bir tartışma çıkmaması için tek tek isim vermeme gerek yoktur umarım)
Karsinizdaki kisi, sizinle ayni fikirde ise anlasmak cok kolaydir. Onemli olan karsinizdaki sizden farkli fikire sahip oldugu zaman bile duzgun bir sekilde iletisim kurmak. Baska bir konuda basarili oldugunuz, burada basarili oldugunuzu gostermiyor.