Geçen gün Hikmet Karaman'ın bir röportajını okudum; ulusal bir gazeteye değil, daha sınırlı bir kitlenin takip ettiği bir platforma, ama nihayetinde futboldan anlayan birine verildiği için oldukça samimi bir röportajdı. Karaman'ı beğenirsiniz, beğenmezsiniz, ayrı mesele, ama bizim Türk futboluna dair (kendimizce) görüp söylediklerimizi, adam 15 senedir yaşıyor ama söyleyemiyor (dinleyeni yok).

Bir soru vardı: "Federasyon başkanı olsanız ilk işiniz..." diye, adam muhtemelen soru bitmeden cevabı yapıştırıyor; "borçlanmayı yasaklarım".

Bizde başkanlık hala vitrin; başkan dediğin gündem sarsan transfer yapacak, maç sonu açıklamalarda bulunacak, televizyon programlarına telefonla bağlanacak, rakiplere ve Federasyon'a karşı asacak, kesecek. Yoksa ne iş yapacak?

Bu tür bir kültürde de ortalama bir sezonun mali tablosu kabaca şöyle işler:

Sezon başında kulübün kasasında 0 lira vardır. Başkan (ve yönetim) cebinden 5 lira koyar. Piyasada 1 liralık, 2 liralık ve 3 liralık futbolcular vardır. Hemen bir 3 liralık ve bir 2 liralık futbolcu alınıp bu 5 lira tüketilir. Takımda hala eksik bölgeler vardır doğal olarak. Bankadan 5 lira kredi çekilir ve bu 5 lirayla gaza gelinip bir 3 liralık ve bir 2 liralık futbolcu daha alınır. Sıra nihayet teknik direktörün istediği futbolculara gelmiş ama yine para kalmamıştır. İpotek usulüyle (stad gelirleri, forma vs. satışları) 5 lira daha bulunur. Bir 2 liralık ve üç 1 liralık futbolcu daha alınıp transfer kapatılır. Koca sezon borç ödemeleri ve futbolcuların maaşlarının ötelenmesiyle geçer. Sonrasını Hikmet Karaman söylesin:

"Adam, atıyorum 6 aydır para alamıyor; ben şimdi bu adama şunu şöyle yap, bunu böyle yap nasıl diyeyim? Bir haftalık maç planını çöpe atıyoruz, adamları hadi aslanım, hadi koçum diyerek sahaya çıkarıyoruz".

Bir şey daha söylüyor röportajın ilerleyen kısımlarında: "Bunlar (yani, temelde borçlanmadan kaynaklanan mali sorunlar) futbolumuzun üstyapısının en büyük sorunları; altyapıya ise hiç girmiyorum bile. Orada durum içler acısı bile değil" (bu kadar şahsi hırsa rağmen üstyapıda bile dönemeyen paraların altyapıda işi ne değil mi?)".