
Originally Posted by
ABOOO
Hukukta her bir davanın uzun bir süreci vardır; davanın bulgularının araştırılması, Polis fezlekesi oluşturulması, bilir kişi raporu, savcının mütalaası gibi. Her bir davanın ardından başka bir dava görülür ve bu iş yükü her gün büyüyor. Bir celsede biten davalar boşanma davaları gibi basit davalar olabiliyor. Basit anlaşmazlıkta bile davalar 1 yılı bulabiliyor. Düşündüğünüz kadar baside indirgenemez.
Hukukçular gerçek kanıt kabul etmiş tezi, gerçek kanıt olduğunu göstermiyor. Varsayımlar ile yargılandığını söylüyorum ama kanıtın nasıl bir kesinlik içerdiğini dahi ifade etmiyorsunuz.
O swf bana saygsızlıktı, Aziz Yıldırım'a saygısızlıktı. Küçük düşürmeye yönelikti.
Düşündüğümü ifade ediyorum. Ceza alabilirden kastedilen zaten söylediklerim. %100 FFP'den ceza alacak, duruşmayı takip ettim gibi ifadeler mi kullandım? Kurallar ceza almasını gerektiriyorsa ve açık, net ise ceza alması gerektiğini söylemek asla abes olamaz.
Size göre zaman kaybından başkası olmayan başkasına göre doğru olabilir. İnsanlara saygı göstermeye çabalamayı öğrenmeniz gerekiyor. Suçlu bulunmaz ise ne olacak? Aziz Yıldırım'ın karakteri başkadır, kendisine atfedilen suçların gerçek olmaması başkadır. Hakimlerin, savcıların odasını basmak nedir? Jandarma'nın, Polis'in korumasındaki devlet görevlilerini tehdit edeceğini öngörmek iftira olur. Hiçbirimiz burada daha henüz yaşanmamış bir olayı gelecekte yaşanabilir gibi göstermiyoruz. Hoş bir davranış değil. Aziz Yıldırım'ın karakterinden hoşlanmıyor olabilirsiniz ama Deniz Gezmiş de banka soygunu yapmıştı. İnsanlar sadece yaptıkları ile yargılanmalılar. Aksi durumda siz de aynı durumda kaldığınızda nasıl kendinizi savunabileceksiniz? Sizi sevmeyenlerin size kurulan kumpası ortaya çıkarmaması hoşunuza gider miydi? İnsanların karakteri başkadır, yaptıkları başkadır. Mesele seviyor, sevmiyor olmanız değil.
Teşbihte hata olmaz. Deniz Gezmiş ile Aziz Yıldırım'ın durumları örnek gösterilebilir.