Sayfa 2 / 2 İlkİlk 12
31 ile 60 arası toplam 68 sonuç

Konu: Türkiye liginin içler acısı hali (Yabancı sınırlaması hakkında yaşadığım bir sorun)

Hybrid View

  1. #1
    Nesil
    2009
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    35
    Mesajlar
    1,104

    Default

    Bayern munich,Dortmun bunlarda kim varki altyapıdasında suan diyen arkadaşa sesleniyorum.Bayern Munichte , Bastian Schweinsteiger,Philip Lahm,Toni Kroos,Batstuber,Thomas Muller...Dortmundda ise şuan A takımdakilerin % 45 i altyapı oyuncusu klup küme düştüğü vakit mali krizdeydi ve büütün planlarını o zaman yaptılar ve aldıkları en pahalı oyuncu 1.200euroya Kagawa oldu onun dışındaki Marco Reus,İlkay Gündoğan,Götze vs hepsi altyapısıdan cıkma oyuncular.

  2. #2

    Default

    Quote Originally Posted by ozan42 View Post
    Bayern munich,Dortmun bunlarda kim varki altyapıdasında suan diyen arkadaşa sesleniyorum.Bayern Munichte , Bastian Schweinsteiger,Philip Lahm,Toni Kroos,Batstuber,Thomas Muller...Dortmundda ise şuan A takımdakilerin % 45 i altyapı oyuncusu klup küme düştüğü vakit mali krizdeydi ve büütün planlarını o zaman yaptılar ve aldıkları en pahalı oyuncu 1.200euroya Kagawa oldu onun dışındaki Marco Reus,İlkay Gündoğan,Götze vs hepsi altyapısıdan cıkma oyuncular.
    Kroos mu altyapıdan bir daha bak istersen Rostock çıkışlı kendisi Badstuber stutgartlı Reus gladbachta parladı ilkay Bochum dan çıkmadır Schweinsteiger içinde Emre Bölezoğluna ne kadar Galatasaray da yetişti dersen bastian için aynısı geçerlidir.... Çünkü nasılki Emre Zeytinburnu çıkışlıdır Emre Bonservisiyle her transfer edilişinde o kulübe yetiştiricilik parası verilir Schweinsteiger de Rossenheim (Münih in Zeytinburnu- Güngören ayarında ki bir takım) çıkışlıdır.


    Rica edicem fm de ilk takımı o die her oyuncuyu o takımdan sanmayın biraz araşıtırın ha Lahm a bir şey demem Puyol de anlarım Maldini fln eywallah ama sakın İniesta yada yukarıdaki isimler alt yapıdan çıkmış demeyin komik oluyor

  3. #3
    Nesil
    2009
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    35
    Mesajlar
    1,104

    Default

    Quote Originally Posted by heartbreaker007 View Post
    Kroos mu altyapıdan bir daha bak istersen Rostock çıkışlı kendisi Badstuber stutgartlı Reus gladbachta parladı ilkay Bochum dan çıkmadır Schweinsteiger içinde Emre Bölezoğluna ne kadar Galatasaray da yetişti dersen bastian için aynısı geçerlidir.... Çünkü nasılki Emre Zeytinburnu çıkışlıdır Emre Bonservisiyle her transfer edilişinde o kulübe yetiştiricilik parası verilir Schweinsteiger de Rossenheim (Münih in Zeytinburnu- Güngören ayarında ki bir takım) çıkışlıdır.


    Rica edicem fm de ilk takımı o die her oyuncuyu o takımdan sanmayın biraz araşıtırın ha Lahm a bir şey demem Puyol de anlarım Maldini fln eywallah ama sakın İniesta yada yukarıdaki isimler alt yapıdan çıkmış demeyin komik oluyor
    Toni Kroos rostock çıkışlı değil Greifswalder SV takımından çıkışlı bu takımda Bayern Münich takımına bağlı oluyor.Holger Badstuber TSV Rot takımından çıkışlı Bayern münich pilot klübü oluyor ve Marco Reus ise Dortmundun Pilot klübü ve aynı zamanda sehirin A2 olan Post SV Dortmund takımından çıkan bir oyuncu biraz araştırma yapıp yorum yazsaydın çünki komik durumu düşen ben değil sen oldun.

  4. #4

    Default

    Quote Originally Posted by ozan42 View Post
    Toni Kroos rostock çıkışlı değil Greifswalder SV takımından çıkışlı bu takımda Bayern Münich takımına bağlı oluyor.Holger Badstuber TSV Rot takımından çıkışlı Bayern münich pilot klübü oluyor ve Marco Reus ise Dortmundun Pilot klübü ve aynı zamanda sehirin A2 olan Post SV Dortmund takımından çıkan bir oyuncu biraz araştırma yapıp yorum yazsaydın çünki komik durumu düşen ben değil sen oldun.
    Bak uzamasın ama dediğim örnekten anlatamadım galiba o zman Emre Galatasaray Altyapısından mı yoksa Zeytinburnundanmı çıktı peki ya iniesta Barca altyapısındanmı yoksa albaceteli mi? peki sen bir takımın gelecek vaat eden oyuncusunu pilot takımına gönderiyorsun yetişsin diye peki ordan en büyük ezeli rakibine kaptırımısın oyuncunu? madem münihin malı münih çıkışlı rot takımına pişsin die gönderilde ee o stutgart gibi ezeli rakibinin formasını nasıl giydi? reus dortmundun pilot takımında nçıktı diosun sen hiç pilot takımında izlediğin bir oyuncuyu sonra ligin başka bir ekibine kaptırıp ondan 17,5 milyon € gibi bonservis ödemesi nasıl oluyor peki? senin söylediğin mantık şu küçüklüğünde GS FB BJK futbol okullarına gitmiş tüm İstanbullu topçular aslında o kulüp tarafından yetiştiriliyor... Benim bldiğim gördüğüm şudur evet futbol okuluna alt yapı okullarına girer bir genç başarılıysa raporlanır seçmelere katılır geçerse yaş katogorisine uygun takımda idmana çıkar mukavelesi yapılır lisansı çıkarılır işte ilk lisansı çıktığı kulübü o klüptür sonra yetiştirmek için pilot takıma gönder başka takıma gönder ama o topçu senindir kalkıpta bonserwis wermezsin 17,5 € gibi bir rakam hiç ödemezsin ztn Reus dedin örnek o oldu...
    Last edited by heartbreaker007 : 04.Aralık.2012 at 04:00

  5. #5
    Nesil
    2006
    Yer
    Bize Her Yer Trabzon [34]
    Yaş
    40
    Mesajlar
    97

    Default

    Güzel bir tartışma ortamı olmuş.İkinizde doğru söylüyorsunuz aslında,

    heartbreaker007 nickli arkadaşa bende katılıyorum yabancı sayısını sınırladığımız zaman zaten bu ligde haddinden fazla para döndüğü için ederi 2 olan oyuncuya 20 vermek gerekiyor buda oyuncuların "nasılsa bu halimle ülke şartlarının hatta dünya futbol şartlarının (üst düzeyi katmıyorum) üstünde para kazanıyorum neden kendimi kasayım" demesine neden oluyor.
    Birde bu duruma ek olarak Trabzonlu olduğum için şöyle bir örnek vereyim; Trabzon'da amatörden profesyonele kadar bir çok kulüp var, adam A takımının alt yapısında diyelim 2 lira kazanıyor başındaki hocada gayet yetnekli ve o oyuncuya çok şeyler katacak ama A takımından daha alt ligte bir B takımı diyorki gel sana 15 lira bu adam Trabzon'da yaşayan ailesinin geçinmesi için uğraşan bir genç hayatında 15 lirayı bir arada görmemişki hemen B takımına gidiyor ama o takımın başında yeteneksiz hatta o futbolcudan bile daha az futbol zekası olan bir hocanın altında eriyip gidiyor.Emin olun bu verdiğim örnek o kadar çok ki futbol adına bir katliam düzeyinde.

    perpetua'da çok güzel açıklamış Türk futbolcularının fiziksel durumunu.Bunada en güzel örnek Arda Turan'dır.Ardanın Galatasaraydaki halini hatırlarsınız, garip bir göbek ve berbat bir fizik yapısı.Peki şimdiki Arda nasıl Allah aşkına bi bakın Arda ya adamın anatomisi değişti neredeyse.

    Bizim ülkemizde yetenek bolluğu var buna inanın, sadece futbolda değil bir çok branşta yetenekli gençlerimiz yeterli alt yapı eğitimi olmadığı için daha 20 yaşına gelmeden eriyip gidiyor.

    Bence işin özü ne tamamen alt yapıya yönelip yabancılara sırtını döneceksin nede Alt yapıyı yok sayacaksın.Doğru düzgün bir spor eğitimi sistemini yerleştirmeden bu ikisinin dengede olması da bence imkansızdır.eğer o dengeyi sağlayamazsan işte ya ligin beceriksiz yabancılarla dolar ya da kendini geliştirmeye ihtiyaç duymayan yerli sporcularla dolar.

    İşin özü Cem YILMAZ ne diyor "Eğitim Şart" gerisi zaten iplik söküğü gibi gelir.

  6. #6
    Nesil
    2006
    Yer
    trabzon
    Yaş
    36
    Mesajlar
    174

    Thumbs up

    Quote Originally Posted by exit61 View Post
    Güzel bir tartışma ortamı olmuş.İkinizde doğru söylüyorsunuz aslında,

    heartbreaker007 nickli arkadaşa bende katılıyorum yabancı sayısını sınırladığımız zaman zaten bu ligde haddinden fazla para döndüğü için ederi 2 olan oyuncuya 20 vermek gerekiyor buda oyuncuların "nasılsa bu halimle ülke şartlarının hatta dünya futbol şartlarının (üst düzeyi katmıyorum) üstünde para kazanıyorum neden kendimi kasayım" demesine neden oluyor.
    Birde bu duruma ek olarak Trabzonlu olduğum için şöyle bir örnek vereyim; Trabzon'da amatörden profesyonele kadar bir çok kulüp var, adam A takımının alt yapısında diyelim 2 lira kazanıyor başındaki hocada gayet yetnekli ve o oyuncuya çok şeyler katacak ama A takımından daha alt ligte bir B takımı diyorki gel sana 15 lira bu adam Trabzon'da yaşayan ailesinin geçinmesi için uğraşan bir genç hayatında 15 lirayı bir arada görmemişki hemen B takımına gidiyor ama o takımın başında yeteneksiz hatta o futbolcudan bile daha az futbol zekası olan bir hocanın altında eriyip gidiyor.Emin olun bu verdiğim örnek o kadar çok ki futbol adına bir katliam düzeyinde.

    perpetua'da çok güzel açıklamış Türk futbolcularının fiziksel durumunu.Bunada en güzel örnek Arda Turan'dır.Ardanın Galatasaraydaki halini hatırlarsınız, garip bir göbek ve berbat bir fizik yapısı.Peki şimdiki Arda nasıl Allah aşkına bi bakın Arda ya adamın anatomisi değişti neredeyse.

    Bizim ülkemizde yetenek bolluğu var buna inanın, sadece futbolda değil bir çok branşta yetenekli gençlerimiz yeterli alt yapı eğitimi olmadığı için daha 20 yaşına gelmeden eriyip gidiyor.

    Bence işin özü ne tamamen alt yapıya yönelip yabancılara sırtını döneceksin nede Alt yapıyı yok sayacaksın.Doğru düzgün bir spor eğitimi sistemini yerleştirmeden bu ikisinin dengede olması da bence imkansızdır.eğer o dengeyi sağlayamazsan işte ya ligin beceriksiz yabancılarla dolar ya da kendini geliştirmeye ihtiyaç duymayan yerli sporcularla dolar.

    İşin özü Cem YILMAZ ne diyor "Eğitim Şart" gerisi zaten iplik söküğü gibi gelir.
    Alkışlıyorum.Ayrıca ekliyorum.Avrupa'da lisanslı sporcu sayısı en az ülkeyiz.Avrupa'nın en kalabalık ülkelerinden biri olmamıza ragmen.M.Topuz ların 9m etmesinin en büyük sebebi Türk oyuncu havuzunun darlığıdır.İktisadi tanımı şudur: Talep sabitken arzı artırırsan denge fiyatını düşürürsün.Saygılar

  7. #7
    Nesil
    2006
    Yer
    Istanbul
    Yaş
    41
    Mesajlar
    1,052

    Default

    Selamlar herkese. Aslında herkes kendi tarafından baktığında haklı yönleri var. ama bütün konuşmaların ortasında tek bir ortak noktada var. Altyapıdaki eğitim mantalitesi.

    Bir arkadaş demişti, şehirlerde top oynayacak neresi var diye. bütün oyuncular kasabalarda yada daha az gelişmiş şehirlerde(küçüsemek amacıyla söylemiyorum yanlış anlaşılmasın) yetişmiyor üstadım GS-FB-BJK-TS bu takımlar neden büyük sayılıyor. Bu ülkenin önde giden ve ekonomik olarak daha iyi durumdalar da ondan. Bu takımlar için çok fazla söylnecek söz var ama.

    Bu kulüplerin hangi şehirlerde akademileri var ? bahsettim akademi. öyle basit bir kurguyla yapılan spor okulları değil. Bahsettiğiniz Liverpool, Bayern, Milan, Real, Barça, bu takımların hepsinin akademileri var. ve eğitim yapıları gerçekten bizim yapımızdan farklı.

    Del Bosque Türkiye'ye geliyor başarılı olamıyor. ancak adam gidiyor kendi ülkesini dünya şampiyonu yapıyor. her ülkenin eğitim kafası farklıdır. Ne yazıkki bizim ülkemizde spor eğitimi konusunda sabırsız, disiplinden çok çirkefliği, disiplinsizliği öğreten, yalakaların, dayıların işin içinde olduğu bir eğitim yapısı var.

    Evet belkide çok disipline olmayı seven bir toplum değiliz. içimizden geldiği gibi olmayı seviyoruz ama üst seviye ülkelerde ve kulüplerde eğitim nasıl iyi oynanır, nasıl kendini geliştirebilrsin şeklinde. gerekirse bireysel hocaların eşliğinde çalışmalar yapılır.ve yeteneklerine ve eksiklerine göre çalıştırılırlar.(16-7 yaşındaki çocuklarda değil. bunun yapıldığı 11-12 yalşında çocuklara bile uyguluyorlar). Türkiye'de ise mantelite tam tersi. Maçı kazansın kazanamazsada çamura yatsın kendini temize çıkarsın mantığı ile bir eğitim veriliyor.

    Bir arkadaş demiş 17.5 milyon €'ya kaptırmazdı almazdı falan diye tek bir örnek vereceğim. alt yapıdan alakasız. Elvir Boliç. Bir döenlerin Türkiyedeki iyi oyuncularından biriydi. Galatasaray'a geldiydi bu oyuncu ilk. bunu aranızda bilen kaç kişi var merak ederim. Ama Fenerbahçe bir şekilde elinden aldı. Bu tarz şeyler olabiliyor. Üzücü ama olabiliyor.

    Ama bir arakdaşın görüşünede katılıyorum sadece eğitim/altyapı değil sadece transfer değil akıllıca olması lazım. gidip boşa 30M€ harcamaktansa gidip 10M€'ya dünya çapuında eğitimciler getirir 20M€ transfer yaparım

    herkese saygılar.

  8. #8
    Nesil
    2003
    Yaş
    47
    Mesajlar
    4,569

    Default

    Cengiz kuluplere bir suru para veriliyor. Ozellikle super lig kulupleri.

    Bucaspor'un iyi bir alt yapisi, oturmus da bir kadrosu vardi Bank Asya'dan cikarken. Super Lig'e gelip ne yaptilar? Sezon basinda aldiklari yabanci oyuncularin cogunu devre arasi yollamak zorunda kaldilar ve ligden dustuler.

    Samsunspor ne yapti? Bir suru transfer, cogu devre arasinda yollandi. Sezon sonu kume dustuler.

    Elazigspor da aynisini yapti bu sezon. Kume dusmenin en buyuk adayi takim.

    Bu takimlar pek para harcamayan Akhisar Bld.'den daha kotu durumda mi olurlardi ayni kadro ile devam etmeye calissalar? En kotu ihtimalle geldigin yere geri donersin ama alt yapi, tesis vs. eksiklerini tamamlarsin aldigin parayla. Ustelik kadron hala alt ligden cikmis oyunculari barindiran bir kadro olur. Belki 1-2 oyuncuyu baska kuluplere pazarlarsin, onlarin yerine de genc oyuncular monte edersin.

    Ankaragucu'nun oldukca iyi bir alt yapisi vardi. Alt liglerden oyuncu alirdi. Ne zaman buyuk paralarla transfer yapmaya kalktilar, kulup batma asamasina geldi.

    Manisaspor alt liglerden gayet iyi oyuncular buluyordu ve yetistiriyordu. Transfer yaparak hamle yapmak istediler, paralari odeyemediler ve kume dustuler.

    Galatasaray, Faruk Suren ve Ozhan Canaydin doneminde alt yapidan oyuncu cikartmak, genc oyunculari takima katmak icin cok ugrasti. Bazilari basarili oldu, bazilari basarisiz. Canaydin doneminde herkesin odemesi aksarken alt yapida odeme sorunu yasanmamasi icin cabalandi. Adnan Polat gelip altta ne oyuncu varsa carcur etti. Semih Kaya'nin Caglar'a karsilik takasta bonservisi Denizli'ye verilmisti ama Semih gitmek istemedi. Simdi Caglar nerede, Semih nerede?

    Besiktas'in Demiroren doneminde yapmadigi transfer kalmadi. Oyuncu getirmek icin kulubun kasasinda olmayan paralar bolca harcandi. Bu parayi alt yapi oyuncularina saha ve tesis yapmak icin kullansa, alt yapi hocalarini yurt disina egitime yollasa Besiktas o sezonlari belki liderin 25 kusur puan gerisinde degil 27 puan gerisinde bitirirdi.

    Takimlarin paralari yok degil. Ama bu parayi, Turk futbolcular pahali oldugu icin, yurt disina gonderiyorlar. Yabanci siniri serbest olunca da bu paranin tamami yurt disina gidecek.

    Yabanci siniri ile, evet ilk basta Turk oyuncular ederinden daha pahali satilacak. Ama bir akilli kulup cikacak ve biraz yatirimla kaliteli futbolcu yetistirmeyi, isimli transfer yapmaya tercih edecek. Buna ikinci bir kulup, ucuncu, besinci kulup eklendiginde kaliteli oyuncu sayisinda artis, fiyatlarda ise dusus olur. Bu isi buyuk kulupler yaparsa, diger kulupler oyuncularina alici bulamayip tutunabilmek icin kalite arttirmak zorunda da kalirlar.

  9. #9

    Default

    Herkes kendine göre haklı. Ancak özet geçmek gerekirse, benim düşünceme göre olay şudur ;

    Yabancı sınırlamasına karşıyım ben. Bence TFF kriterler getirip alt yapıya destek olmak adına hamleler yapmalı. Bunu yasak getirerek değil ödül vererek yapabilirsin. Örneğin her yıl bir genç oyuncu havuzu yaratıp, yılın genç oyuncusu ödülünü alan takımın oyuncusuna ve takımına ödül olarak orada ki parayı paylaştırırsın. Yada, kadroda bir tane alt yapıdan yetişen oyuncu olması yerine bunu ilk 11'e koymalarını isteyebilirsin.

    Perpetua'nın görüşüne katılmakla beraber şunu da belirtmeliyim. Dediklerin doğru şeyler. Ancak işin bir de taraftar noktası var.
    Ayrıca işin en kötü noktası şudur ki, 5 yabancı oynatacaksan eğer aldıkların iyi oyuncular olmalı. İyi oyuncu demek iyi para demek. Bir de Türk oyunculara para vereceksin. Hangi kulübün mali yapısı bunu kaldırır ? Hiç sanmıyorum.

  10. #10
    Nesil
    2003
    Yaş
    47
    Mesajlar
    4,569

    Default

    Quote Originally Posted by garez0066 View Post
    Herkes kendine göre haklı. Ancak özet geçmek gerekirse, benim düşünceme göre olay şudur ;

    Yabancı sınırlamasına karşıyım ben. Bence TFF kriterler getirip alt yapıya destek olmak adına hamleler yapmalı. Bunu yasak getirerek değil ödül vererek yapabilirsin. Örneğin her yıl bir genç oyuncu havuzu yaratıp, yılın genç oyuncusu ödülünü alan takımın oyuncusuna ve takımına ödül olarak orada ki parayı paylaştırırsın. Yada, kadroda bir tane alt yapıdan yetişen oyuncu olması yerine bunu ilk 11'e koymalarını isteyebilirsin.

    Perpetua'nın görüşüne katılmakla beraber şunu da belirtmeliyim. Dediklerin doğru şeyler. Ancak işin bir de taraftar noktası var.
    Ayrıca işin en kötü noktası şudur ki, 5 yabancı oynatacaksan eğer aldıkların iyi oyuncular olmalı. İyi oyuncu demek iyi para demek. Bir de Türk oyunculara para vereceksin. Hangi kulübün mali yapısı bunu kaldırır ? Hiç sanmıyorum.
    Taraftarlar, kulubun yetistirdigi oyuncuyu her zaman transfer edilmis bir yabancidan daha fazla sahiplenmistir.

    Her yil 5 yabanci alip, devre arasinda yollayarak harcadigin parayi bir yerde toplayip sana 4 yil fayda getirecek oyuncya yatirim yaparak ayni parayi harcayabilirsin. Ayrica taraftar bir suru para alip umursamadan oynayan adami mi seyretmeyi tercih eder, yoksa kazandigi az para ile daha iyi ve daha cok para kazananlara kafa tutani mi?

    Ayrica iyi oyuncu yetistirirsen Avrupa kulupleri bunu gozardi edecek mi? Hadi 1 tane 2 tane gozardi eder ama sonunda onlara da yuksek paralara oyuncu satmaya baslarsin.

    Su anda kulupler oyuncu yetistirmeden, basarili olmadan bir suru para kazaniyor. Bu para da taraftarin cebinden cikiyor. Paranin onemli bir kisminin harcandigi yer de takima asgari seviyede katki yapan oyuncular.

    Bunu gore gore taraftar yabanci serbest olsun, takimlarimiz gitsin bu parayi pek de iyi analiz etmedikleri oyunculari almaya harcasin diyorsa kendi istegiyle kazik yiyordur bence.

    Halbuki oyuncu yetistirmekten anlayan kulup, oyuncu satin almaktan da anlar. Dogru oyuncuyu, dogru zamanda, dogru fiyata almayi bilir.

  11. #11

    Default

    Quote Originally Posted by perpetua View Post
    Taraftarlar, kulubun yetistirdigi oyuncuyu her zaman transfer edilmis bir yabancidan daha fazla sahiplenmistir.

    Her yil 5 yabanci alip, devre arasinda yollayarak harcadigin parayi bir yerde toplayip sana 4 yil fayda getirecek oyuncya yatirim yaparak ayni parayi harcayabilirsin. Ayrica taraftar bir suru para alip umursamadan oynayan adami mi seyretmeyi tercih eder, yoksa kazandigi az para ile daha iyi ve daha cok para kazananlara kafa tutani mi?

    Ayrica iyi oyuncu yetistirirsen Avrupa kulupleri bunu gozardi edecek mi? Hadi 1 tane 2 tane gozardi eder ama sonunda onlara da yuksek paralara oyuncu satmaya baslarsin.

    Su anda kulupler oyuncu yetistirmeden, basarili olmadan bir suru para kazaniyor. Bu para da taraftarin cebinden cikiyor. Paranin onemli bir kisminin harcandigi yer de takima asgari seviyede katki yapan oyuncular.

    Bunu gore gore taraftar yabanci serbest olsun, takimlarimiz gitsin bu parayi pek de iyi analiz etmedikleri oyunculari almaya harcasin diyorsa kendi istegiyle kazik yiyordur bence.

    Halbuki oyuncu yetistirmekten anlayan kulup, oyuncu satin almaktan da anlar. Dogru oyuncuyu, dogru zamanda, dogru fiyata almayi bilir.
    Taraftar tabii ki kendi oyuncusunu daha çok ister. Alt yapıdan çıkan oyunculara büyük destek verir. Amma-ve lakin taraftarın asıl istediği şey şampiyonluktur. Beşiktaş taraftarını örnek gösterebiliriz. Yıldız oyuncular takımdan ayrıldığında büyük bir memnuniyetsizlik vardı. Ancak takım üst sıralara geçince her şey güllük gülistanlık oldu.

  12. #12
    Nesil
    2003
    Yaş
    47
    Mesajlar
    4,569

    Default

    Quote Originally Posted by garez0066 View Post
    Taraftar tabii ki kendi oyuncusunu daha çok ister. Alt yapıdan çıkan oyunculara büyük destek verir. Amma-ve lakin taraftarın asıl istediği şey şampiyonluktur. Beşiktaş taraftarını örnek gösterebiliriz. Yıldız oyuncular takımdan ayrıldığında büyük bir memnuniyetsizlik vardı. Ancak takım üst sıralara geçince her şey güllük gülistanlık oldu.
    Taraftar da bir gun futbolu ogrenir.

  13. #13

    Default

    Quote Originally Posted by perpetua View Post
    Taraftarlar, kulubun yetistirdigi oyuncuyu her zaman transfer edilmis bir yabancidan daha fazla sahiplenmistir.
    Hangi taraftar bana bir söylermisin? Ahmet Dursun Seba gitsin diyen, Nouma'yı kral yapan BJK mi O kadar sorumsuz şımarık olmasına rağmen Lincoln'ü her maçında alkışlayan ve tüm takıma söverken onu ayıran, ALt yapının ürünü olan Arda'ya söven GS'mi yoksa Alex'în HEYKELİNİ diktiği FB taraftarımı? hangi taraftar? Yok öyle birtaraftar kardeşim kusura bakma

  14. #14

    Default

    bence bu kontenjan yüzünden oyuncularımızın dışarıya transferide zorlaşıyor hatta imkansız bir hâl alıyor. şöyleki Alper Portuk'un normalde değeri 4m olsun, yabancı takımda bunu transfer edecekse gelir 4-5m verir ama aynı oyuncuyu 3 büyükler almak zorunda oldukları için, başka çareleri olmadığı için 8-9M a kadar çıkarlar. e Eskişehirspor da neden diğer takıma satsın ki. aynı şekilde Alper de 3 büyüklerde yılda 2M alacakken neden avrupadaki takıma gidip 1M para alsın ki.

  15. #15
    Nesil
    2005
    Yer
    Sakarya
    Mesajlar
    405

    Default

    Geçen gün Hikmet Karaman'ın bir röportajını okudum; ulusal bir gazeteye değil, daha sınırlı bir kitlenin takip ettiği bir platforma, ama nihayetinde futboldan anlayan birine verildiği için oldukça samimi bir röportajdı. Karaman'ı beğenirsiniz, beğenmezsiniz, ayrı mesele, ama bizim Türk futboluna dair (kendimizce) görüp söylediklerimizi, adam 15 senedir yaşıyor ama söyleyemiyor (dinleyeni yok).

    Bir soru vardı: "Federasyon başkanı olsanız ilk işiniz..." diye, adam muhtemelen soru bitmeden cevabı yapıştırıyor; "borçlanmayı yasaklarım".

    Bizde başkanlık hala vitrin; başkan dediğin gündem sarsan transfer yapacak, maç sonu açıklamalarda bulunacak, televizyon programlarına telefonla bağlanacak, rakiplere ve Federasyon'a karşı asacak, kesecek. Yoksa ne iş yapacak?

    Bu tür bir kültürde de ortalama bir sezonun mali tablosu kabaca şöyle işler:

    Sezon başında kulübün kasasında 0 lira vardır. Başkan (ve yönetim) cebinden 5 lira koyar. Piyasada 1 liralık, 2 liralık ve 3 liralık futbolcular vardır. Hemen bir 3 liralık ve bir 2 liralık futbolcu alınıp bu 5 lira tüketilir. Takımda hala eksik bölgeler vardır doğal olarak. Bankadan 5 lira kredi çekilir ve bu 5 lirayla gaza gelinip bir 3 liralık ve bir 2 liralık futbolcu daha alınır. Sıra nihayet teknik direktörün istediği futbolculara gelmiş ama yine para kalmamıştır. İpotek usulüyle (stad gelirleri, forma vs. satışları) 5 lira daha bulunur. Bir 2 liralık ve üç 1 liralık futbolcu daha alınıp transfer kapatılır. Koca sezon borç ödemeleri ve futbolcuların maaşlarının ötelenmesiyle geçer. Sonrasını Hikmet Karaman söylesin:

    "Adam, atıyorum 6 aydır para alamıyor; ben şimdi bu adama şunu şöyle yap, bunu böyle yap nasıl diyeyim? Bir haftalık maç planını çöpe atıyoruz, adamları hadi aslanım, hadi koçum diyerek sahaya çıkarıyoruz".

    Bir şey daha söylüyor röportajın ilerleyen kısımlarında: "Bunlar (yani, temelde borçlanmadan kaynaklanan mali sorunlar) futbolumuzun üstyapısının en büyük sorunları; altyapıya ise hiç girmiyorum bile. Orada durum içler acısı bile değil" (bu kadar şahsi hırsa rağmen üstyapıda bile dönemeyen paraların altyapıda işi ne değil mi?)".
    "Beşerin taptığı bir kendisinin heykelidir"

  16. #16

    Default

    Quote Originally Posted by meddah View Post
    Geçen gün Hikmet Karaman'ın bir röportajını okudum; ulusal bir gazeteye değil, daha sınırlı bir kitlenin takip ettiği bir platforma, ama nihayetinde futboldan anlayan birine verildiği için oldukça samimi bir röportajdı. Karaman'ı beğenirsiniz, beğenmezsiniz, ayrı mesele, ama bizim Türk futboluna dair (kendimizce) görüp söylediklerimizi, adam 15 senedir yaşıyor ama söyleyemiyor (dinleyeni yok).

    Bir soru vardı: "Federasyon başkanı olsanız ilk işiniz..." diye, adam muhtemelen soru bitmeden cevabı yapıştırıyor; "borçlanmayı yasaklarım".

    Bizde başkanlık hala vitrin; başkan dediğin gündem sarsan transfer yapacak, maç sonu açıklamalarda bulunacak, televizyon programlarına telefonla bağlanacak, rakiplere ve Federasyon'a karşı asacak, kesecek. Yoksa ne iş yapacak?

    Bu tür bir kültürde de ortalama bir sezonun mali tablosu kabaca şöyle işler:

    Sezon başında kulübün kasasında 0 lira vardır. Başkan (ve yönetim) cebinden 5 lira koyar. Piyasada 1 liralık, 2 liralık ve 3 liralık futbolcular vardır. Hemen bir 3 liralık ve bir 2 liralık futbolcu alınıp bu 5 lira tüketilir. Takımda hala eksik bölgeler vardır doğal olarak. Bankadan 5 lira kredi çekilir ve bu 5 lirayla gaza gelinip bir 3 liralık ve bir 2 liralık futbolcu daha alınır. Sıra nihayet teknik direktörün istediği futbolculara gelmiş ama yine para kalmamıştır. İpotek usulüyle (stad gelirleri, forma vs. satışları) 5 lira daha bulunur. Bir 2 liralık ve üç 1 liralık futbolcu daha alınıp transfer kapatılır. Koca sezon borç ödemeleri ve futbolcuların maaşlarının ötelenmesiyle geçer. Sonrasını Hikmet Karaman söylesin:

    "Adam, atıyorum 6 aydır para alamıyor; ben şimdi bu adama şunu şöyle yap, bunu böyle yap nasıl diyeyim? Bir haftalık maç planını çöpe atıyoruz, adamları hadi aslanım, hadi koçum diyerek sahaya çıkarıyoruz".

    Bir şey daha söylüyor röportajın ilerleyen kısımlarında: "Bunlar (yani, temelde borçlanmadan kaynaklanan mali sorunlar) futbolumuzun üstyapısının en büyük sorunları; altyapıya ise hiç girmiyorum bile. Orada durum içler acısı bile değil" (bu kadar şahsi hırsa rağmen üstyapıda bile dönemeyen paraların altyapıda işi ne değil mi?)".


    Hikmet Karaman yılların teknik direktörü kurt hoca ve yurt dışı gözlemlemeleri ile vizyonu da çok geniş, Kocaelispor ile Arsenal'i yendikleri hazırlık maçında Wenger ile dostluk kurmuş bir çok kez davetlisi olarak İngiltere'ye gidip gözlemlerde bulunmuş dedikleri yanlış demek ayıp olur.

    Fakat gerek kendisinin demeci gerekse parmala gösterdiği resmin geniş perspektiften bakıldığında atlanılan bir nok ta var: FUTBOL ARTIK BİR SPOR DALI DEĞİL!!!!. Bu artık bir endüstri ve bu forumda bir çoğumuz benim gibi iş güç sahibi çalıştığı kurumun kendi sektör bazında bilgisi olan ve sektörde rakip firmalarla mücadele etmek ve onlardan daha karlı duruma geçmek için gereken tek kilit noktası var SERMAYE.

    Futbol endistüri dedik bir başka endistüri dalıyla karşılaştıralım mesela otomotiv. Yatıtımınız yani SERMAYENİZ ne kadar iyiyse siz o kadar iyi motor şase fren teknolojisi v.s üretirsiniz şu an dünya üzerinde binlerce otomotiv şirketi var ama size durduk yere bana bir araba markası söyle deseniz Ferrari,Mercedes, BMW, v.b gibi firmalar söylersiniz çünkü akla bilinç altında olan hep o tarz arabalar çünkü adamlar yer etmiş bir şekilde. Çok az kişi Renault Citroen, Pegeaut. der hatta kendisi bu az önce saydığım arabalardan birine bile sahip olsa....

    Şimdi futbola dönelim eğer isim yapmak istiyorsanız Bu büyük otomotiv şirketlerindeki gibi iyi parçalara sahip olmanız bunun içinde iyi sermayeye sahip olmanız gerekir. Eskiden bu sermayeyi alt yapıya yatırmak cazipti çünkü dünya bu kadar global bu kadar küçük değildi ve futbold gelir kaynakları çok azdı (tribün geliri,ve kazanlılan kupa gelirleri) o yüzden Futbolcu satışından gelecek olan gelir kaynağı Takımların bel bağladığı hatta Ajax,'ın temel stratejisiydi bu gelir kaynağı. Ama sonra ne oldu yayın hakkı ve havuz sistemi geldi sonra lig yayınları diğer ülkelerde yayınlanmaya başlandı (hatta ondandırki İngiltere de maçlar genellikle öğle saatlerinde oynanır Çünkü Asya pazarı ile saat farkından doğan sıkıntıyı minimuma indirmek için) Merchandise denen şeyi keşfettiler hatta kulüpler flaş transferlerin bonservis bedelini daha adamı ilk resmi maça çıkarmadan forma staışıyla nerdeyse amorti eder oldu. ama en önemlisi futbol bir endüstri oldu ve bu tarz endüstirlerde kilit nokta KENDİNİ SÜREKLİ YENİLEMEK VE BU YENİLİĞİ DEVAMLI AYRICA ARA VERMEDEN YAPMAK yani altyapıdan verim almayı beklersen yada temel stratejini altyapı olarak belirlersen GERİ KALIRSIN

    Şimdi işte bu globelleşen dünyada artık sanayileşmiş futbolda borçlanma yada kulüp yönetiminin şahsi varlıklardan kulüp bütçesine aktarım yapmayı kaldırmak 80 lerin futbol dünyasına dönmek gibi bir şey. Ayrıca bu DEMİRÖREN olayının bir benzerini de ben daha görmedim hiç bir başkan koltuğundan kalkerken ben takıma bu kadar yatırım yaptım geri verin şeklinde. mesela Real Madrid başkanı Perez. Döneminde Brezilyalı Ronaldo ZidaNe Ezeli rakibinden Figo ve daha nice yıldızlar aldı başkanlığı bıraktı bir kaç yıl sonra geri döndü ama olmadığı dönemde hiç bir taş koymadı eski yönetime hatta geldi dünyanın 2 yıldızını aynı anda kadroya kattı hemde dünyanın en iyi hocasıyla birliktee.. Bunlar futbolun güzellikleri işte ama Yazımın başında Hikmet Karaman ve onun savunduğu Platini'nin FİNANSAL FAİR PLAY uygulaması bunlara gölge vuracak işte mesela Fiorentina'lı Jovatic'i büyük bir takımda izlemek varken yada Falcao gibi kariyerinde yavaştan son dmnemine girmiş ve bir anda patlama yapan bir yıldızı daha büyük takımda göremeyeceğiz. İŞTE BU TIPKI FORMULA 1 DEKİ GİBİ EĞER BÜYÜKLERİ GEÇEN BİR BAŞKA TAKIM ÇIKMIYORSA REKABET İÇİN BÜYÜKLERİ ENGELLERİZ zihniyetidir baktılarki özellikle ŞL 1. torbadan giren takımlarla baş edemiyorlar onlarda alttakiler için üstekileri frenlediler...

    Sonuç: Hikmet hoca haklı hemde çok haklı ama futbolun tabanı yani seyirci BAKIN TARAFTAR demiyorum futbolu seven bir izleyici buna nasıl bakıyor? bence taraftar gözüyle bakmamak lazım olaya ben izledğim bir maçta görsel şçlen olsun isterim varsın olsun yenilsin tutmasın ama ben Sow'un röveşatalrını, Q7 nin rabonalarını, Melo'nun pittbull sevincini görmek ve yapılacak transferlerinde en az bu ayarda topçular olmasını isterim ha arada Arda gibi Muhammet gibi Semih gibi alt yapıdan da çıksın başımızla beraber ama kalkıpda daha fazla Ardalar yetiştirme masallarıyla DEmirÖren'i istisnasına sığınıp futbolun görselliği ile oynamayın lütfen çünkü başkanı ortadan kaldırınca bir kulübün gelir kaynağı dağılımı ortada: Tribün,yayın geliri,şampiyonluk primleri. Merchandise'ı saymıyorum çünkü Merchandise sadece formayla alakalı değil elbet bunun içinde muglardan battaniyesine hatta kozmetiğine kadar var ama eğer siz sahada takımı ateşleyecek heyecanlandırcak bir başka değişle takıma bir KAHRAMAN bir komutan koymazsanız o taraftar takımının Store'larının ancak önünden geçer... O yüzden sermaye başkansa ve futbolda sermaye şartsa ki EVET ŞART o zaman BIRAKINIZ YAPSINLAR, BIRAKINIZ GEÇSİNLER...

  17. #17
    Nesil
    2005
    Yer
    Sakarya
    Mesajlar
    405

    Default

    Quote Originally Posted by heartbreaker007 View Post

    Şimdi işte bu globelleşen dünyada artık sanayileşmiş futbolda borçlanma yada kulüp yönetiminin şahsi varlıklardan kulüp bütçesine aktarım yapmayı kaldırmak 80 lerin futbol dünyasına dönmek gibi bir şey. Ayrıca bu DEMİRÖREN olayının bir benzerini de ben daha görmedim hiç bir başkan koltuğundan kalkerken ben takıma bu kadar yatırım yaptım geri verin şeklinde. mesela Real Madrid başkanı Perez. Döneminde Brezilyalı Ronaldo ZidaNe Ezeli rakibinden Figo ve daha nice yıldızlar aldı başkanlığı bıraktı bir kaç yıl sonra geri döndü ama olmadığı dönemde hiç bir taş koymadı eski yönetime hatta geldi dünyanın 2 yıldızını aynı anda kadroya kattı hemde dünyanın en iyi hocasıyla birliktee.. Bunlar futbolun güzellikleri işte ama Yazımın başında Hikmet Karaman ve onun savunduğu Platini'nin FİNANSAL FAİR PLAY uygulaması bunlara gölge vuracak işte mesela Fiorentina'lı Jovatic'i büyük bir takımda izlemek varken yada Falcao gibi kariyerinde yavaştan son dmnemine girmiş ve bir anda patlama yapan bir yıldızı daha büyük takımda göremeyeceğiz. İŞTE BU TIPKI FORMULA 1 DEKİ GİBİ EĞER BÜYÜKLERİ GEÇEN BİR BAŞKA TAKIM ÇIKMIYORSA REKABET İÇİN BÜYÜKLERİ ENGELLERİZ zihniyetidir baktılarki özellikle ŞL 1. torbadan giren takımlarla baş edemiyorlar onlarda alttakiler için üstekileri frenlediler...

    Sonuç: Hikmet hoca haklı hemde çok haklı ama futbolun tabanı yani seyirci BAKIN TARAFTAR demiyorum futbolu seven bir izleyici buna nasıl bakıyor? bence taraftar gözüyle bakmamak lazım olaya ben izledğim bir maçta görsel şçlen olsun isterim varsın olsun yenilsin tutmasın ama ben Sow'un röveşatalrını, Q7 nin rabonalarını, Melo'nun pittbull sevincini görmek ve yapılacak transferlerinde en az bu ayarda topçular olmasını isterim ha arada Arda gibi Muhammet gibi Semih gibi alt yapıdan da çıksın başımızla beraber ama kalkıpda daha fazla Ardalar yetiştirme masallarıyla DEmirÖren'i istisnasına sığınıp futbolun görselliği ile oynamayın lütfen çünkü başkanı ortadan kaldırınca bir kulübün gelir kaynağı dağılımı ortada: Tribün,yayın geliri,şampiyonluk primleri. Merchandise'ı saymıyorum çünkü Merchandise sadece formayla alakalı değil elbet bunun içinde muglardan battaniyesine hatta kozmetiğine kadar var ama eğer siz sahada takımı ateşleyecek heyecanlandırcak bir başka değişle takıma bir KAHRAMAN bir komutan koymazsanız o taraftar takımının Store'larının ancak önünden geçer... O yüzden sermaye başkansa ve futbolda sermaye şartsa ki EVET ŞART o zaman BIRAKINIZ YAPSINLAR, BIRAKINIZ GEÇSİNLER...
    İki noktaya ekleme yapmak istiyorum (veya bakış açısını genişletmek diyelim).

    Birincisi, Demirören tam olarak bir "kötü yönetim" istisnası değil sanırım. Daha çok bir saçmalama istisnası sayılmalı. Yoksa Galatasaray da mesela, takribi 10 senedir mali açıdan pek iyi durumda değil. Artı, Cluj ve Braga deplasmanlarında öyle çok da hak edilmeden gelen galibiyetler olmasa, bu sezonki bol sıfırlı transferlere mukabil, günü de kurtaracağı şüpheliydi. Veya Fenerbahçe, belki mali açıdan Türkiye'nin en iyi sirkülasyona sahip kulübü ama yine de bir kenarda faizlerini ödediği küçük bir borç dağı var.

    Bir taraftan, gelip cebinden 20 lira koyan başkanın, olağanüstü bir başarı elde edilmedikçe, evvelce birikmiş 100 liralık borç dağına çok fazla bir faydası olmuyor; öbür taraftan, Aziz Yıldırım gibi 15 senedir aynı koltukta oturabilen birileri çıkmadıkça uzun vadeli ince borç kapatma hesapları ister istemez dalgalanıyor. Mesela bir Canaydın gelip bir plan yapıyor, ardından bir Polat gelip bu plana limon sıkabiliyor; veya bir Bilgili'nin finansal hamlelerini gelip bir Demirören dağıtabiliyor; şüphesiz Orman'ın toparladığına da yarın öbürgün bir Bakırbüken'in tüy dikme ihtimali yüksek.

    O 100 liralık borç dağları olmasa, her şey daha iyi olur mu, olmaz mı? Biraz da ona bakmak lazım.

    İkincisi, altyapıyı, sadece bir kulüp nazarından müstakil bir organizasyon olarak görmeyelim. Herkes parası neyse verip futbolcusunu alabilsin tabii, ama bunları birinin de yetiştirmesi lazım. Ülke genelinde futbol altyapısının durumu "iyi" olduktan sonra, Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş gibi büyük kulüplerin altyapıları isterse en kötüleri olsun. Ama sorun şu ki, tesis, personel, program yatırımı yapabilecek esaslı para da ne yazık ki bu büyüklerde. Faraza Fenerbahçe'nin futbol altyapısını önemsemediği bir ortamda, faraza alt yaş gruplarındaki rakibi Zeytinburnuspor'un "büyüklük" ideali de ister istemez küçük kalır. Bu da ülke genelinde altyapı eğitim seviyesini ve futbolcu kalite/yaş oranını düşürür; Almanya'da Götze, Reus, Kroos gibi adamlar 20 yaşında mental olgunluklarının zirvesindedirler, bizdeyse 30 yaşındaki Semih'in daha öğreneceği şeyler vardır.

    Kulüplerin yatırım yapması şart değil, devlet de yapabilir bu yatırımı. Almanya'da olan budur mesela.
    "Beşerin taptığı bir kendisinin heykelidir"

  18. #18

    Default

    Quote Originally Posted by meddah View Post
    Kulüplerin yatırım yapması şart değil, devlet de yapabilir bu yatırımı. Almanya'da olan budur mesela.
    Evet Devlet olabilir hele ki Almanya gibi milliyetçi bir devlet her ne kadar devlet politikasıyla tesisleşen ve alt yapıya önem veren bir ülkenin altyapılarından kendi vatandaşından çok göç aldığı ülkenin devşirme topçuları çıksa da kaldı ki sen hatırlarsın Bucaspor örneğini vermiştim yani o mantıklada olsa yaptılar.

    Ama esas soru şu Avrupa'nın göbeğindeki Almanya futbolda atılama devlet politikasıyla gitti yani belki devlet ve Almanya federasyonu takımlarla koordineli yaklaşmasa belki onlarda gitmeyecekti Kaldıki bunu yapanlarda büyük kulüpler değil yani Bi Bayern Münih hala transfer canavarı hatta yakın geçmişine bakılınca Bundesliga da o sezon kim formdaysa çat seneye Müünih'te Olic Gomez, vs.

    Avrupa'da çılgın bonservis bedelleri ödeniyor peki oyuncuların menşeylerine bakıldığında nerden gelme mesela Modric, yada Mascherano, Alexis Sanches, Falcao Agüero, Chicarito, PAto, Mandzukic,Jovatic? ya Güney Amerika yada Hırvat,Çek cumhuriyeti gibi Avrup'da diğer ülkelere nazaran kasaba kıvamında ki ülkeler. AMacaım konuyu siyasete getirmek değil yada kimseyi küçümsemek te değil ama orda yeteneğini belli eden parlayanları büyük takımlar çat die alıor? Hatta bu Fm'ye de sıçramış bir çok iyi oyuncu bakın regen demiyorum gerçek oyuncu var NK Dinamo da Zagreb de peki Real madrid yada City'de Mancini, Alex Fergusun Mourinho, Allegri demiyormu yönetime ya biz bunları getirteceğimize yetiştirelim? Ya altyapı denince ajax gelir ve başında da o altyapıdan çıkmış adam var teknik direktör o bile yönetimden transfer istiyor yani.

    Daha önce söyledim ben altyapıya karşı tamamiyle karşı bir insan değilim ama şunu inatla savunuyorum bu iş hava kuvvetlerinde jet pilotu yetiştirmek gibi eğitime 1000 lerle başlarsın ama dönem sonunda sadece 10 pilotun olur bunlardan da ancak 5 i kalifiyelere uyupta göreve gelir. alt yapıdan da istediğin kadar iyi tesisin olsun istediğin kadar iyi politikan hocan olsun en fazla 1-2 tan çıkar oda takım başına ee futbol dediğn 11 as 7 yedeke oynanıosa senin transfere ihtiyacın var hele ki eğer senin ülkenin 2 kulübü avrupa'nın kulüpsel anlamda en büyük 2 turnuvada bir üst tura kalmışsa senin yabancı kontejan sınırlaması koyman, Rakiplerle mücadelede kendi kendine ihanet gibidir. Ayrıca futbolun görselliğini de bozar. bana cvp olarak yazdığın yazımın bir köşesinde belirtmiştim bir yerinde TARAFTAR OLARAK DEĞİL, FUTBOL İZLEYİCiSİ OLARA,K FUTBOLADA GÖRSEL ŞÖLEN OLARAK BAKMAYA ÇALIŞIN... biraz NBA gibi her takımda Kobe ayarında bir topçu olsun hatta bir çok takımda LeBraun Wade, Kobe, Howard gibi galaksi gibi olsun. ha arada gençlere de süre verirsin dünkü gladbach mçında Recep'e Özgür'e olduğu gibi ama kalkıpta Recep'i 11 e yazmasın...

  19. #19
    Nesil
    2003
    Yaş
    47
    Mesajlar
    4,569

    Default

    Quote Originally Posted by heartbreaker007 View Post
    Evet Devlet olabilir hele ki Almanya gibi milliyetçi bir devlet her ne kadar devlet politikasıyla tesisleşen ve alt yapıya önem veren bir ülkenin altyapılarından kendi vatandaşından çok göç aldığı ülkenin devşirme topçuları çıksa da kaldı ki sen hatırlarsın Bucaspor örneğini vermiştim yani o mantıklada olsa yaptılar.

    Ama esas soru şu Avrupa'nın göbeğindeki Almanya futbolda atılama devlet politikasıyla gitti yani belki devlet ve Almanya federasyonu takımlarla koordineli yaklaşmasa belki onlarda gitmeyecekti Kaldıki bunu yapanlarda büyük kulüpler değil yani Bi Bayern Münih hala transfer canavarı hatta yakın geçmişine bakılınca Bundesliga da o sezon kim formdaysa çat seneye Müünih'te Olic Gomez, vs.

    Avrupa'da çılgın bonservis bedelleri ödeniyor peki oyuncuların menşeylerine bakıldığında nerden gelme mesela Modric, yada Mascherano, Alexis Sanches, Falcao Agüero, Chicarito, PAto, Mandzukic,Jovatic? ya Güney Amerika yada Hırvat,Çek cumhuriyeti gibi Avrup'da diğer ülkelere nazaran kasaba kıvamında ki ülkeler. AMacaım konuyu siyasete getirmek değil yada kimseyi küçümsemek te değil ama orda yeteneğini belli eden parlayanları büyük takımlar çat die alıor? Hatta bu Fm'ye de sıçramış bir çok iyi oyuncu bakın regen demiyorum gerçek oyuncu var NK Dinamo da Zagreb de peki Real madrid yada City'de Mancini, Alex Fergusun Mourinho, Allegri demiyormu yönetime ya biz bunları getirteceğimize yetiştirelim? Ya altyapı denince ajax gelir ve başında da o altyapıdan çıkmış adam var teknik direktör o bile yönetimden transfer istiyor yani.

    Daha önce söyledim ben altyapıya karşı tamamiyle karşı bir insan değilim ama şunu inatla savunuyorum bu iş hava kuvvetlerinde jet pilotu yetiştirmek gibi eğitime 1000 lerle başlarsın ama dönem sonunda sadece 10 pilotun olur bunlardan da ancak 5 i kalifiyelere uyupta göreve gelir. alt yapıdan da istediğin kadar iyi tesisin olsun istediğin kadar iyi politikan hocan olsun en fazla 1-2 tan çıkar oda takım başına ee futbol dediğn 11 as 7 yedeke oynanıosa senin transfere ihtiyacın var hele ki eğer senin ülkenin 2 kulübü avrupa'nın kulüpsel anlamda en büyük 2 turnuvada bir üst tura kalmışsa senin yabancı kontejan sınırlaması koyman, Rakiplerle mücadelede kendi kendine ihanet gibidir. Ayrıca futbolun görselliğini de bozar. bana cvp olarak yazdığın yazımın bir köşesinde belirtmiştim bir yerinde TARAFTAR OLARAK DEĞİL, FUTBOL İZLEYİCiSİ OLARA,K FUTBOLADA GÖRSEL ŞÖLEN OLARAK BAKMAYA ÇALIŞIN... biraz NBA gibi her takımda Kobe ayarında bir topçu olsun hatta bir çok takımda LeBraun Wade, Kobe, Howard gibi galaksi gibi olsun. ha arada gençlere de süre verirsin dünkü gladbach mçında Recep'e Özgür'e olduğu gibi ama kalkıpta Recep'i 11 e yazmasın...
    Futbola gorsel solen olarak baktigim icin bu is ikinci sinif yabancilari getirmekle olmaz diyorum.

    Turkiye Avrupa futbolunun gobeginde degil, kenarinda. O yazdigin Falcao, Aguero, Mascherano vs. Turkiye'ye gelmek istemiyor. O oyuncular daha 17-18 yasindayken ileride milli takimin futbolcusu olacaklari belli. Ve milli bu onemli takimlarin futbolcusu olacaklarina gore hic biri gidip Avrupa'nin 11. liginde oynamayi kabul etmiyor. Ne kadar para verirsen ver. Ne o yasta Turkiye'ye gelerek butun kariyerlerini cope atacak kadar ahmaklar, ne de menajerleri buna izin verecek kadar ahmak.

    Senin yapabilecegin, bu oyuncularin bir alt kademesinde gelisime acik olan ama ogrenmesi gereken bir cok sey olan oyunculari daha ucuza alip, onlari ust yapida egitip parlatman (bakiniz Lucescu'nun Brezilya transferleri). Iyi guzel de bir kac teknik direktor disinda futbolcu egitme kulturun yok. Olsa zaten alt yapidan kaliteli futbolcu cikartirdin.

    Bizim ligimize gelerek kariyerlerini bir ust sinifa cikartabileceklerini dusunseler, gelirler. Ama dusunmuyorlar cunku biz kendi futbolcumuzu yetistirip yurt disina yollayamiyoruz. Milli takimimizin yarisi Almanya'da yetismis. O zaman Turkiye super ligine gelecegine adam 1-2 yil Almanya ikinci ligine gider, kendisini gelistirir, daha yuksek paralar kazanacagi takimlara transfer olur. 28 yasindan sonra Turkiye'ye gelip parasini kazanir. 20 yasinda gelip 25 yasinda futbol hayatini bitirmek yerine.

    Biz Turkiye'de kaliteli futbolu ancak kendimiz futbolcu yetistirdigimizde izleriz. Baskalarinin posasi cikmis oyuncularini alinca degil.

  20. #20
    Nesil
    2005
    Yer
    Sakarya
    Mesajlar
    405

    Default

    Konuyla alakalı bir şeyler söylememiş de olmayayım.

    Yabancı futbolcu üst sınırı serbest olsun, ama yerli futbolcular ve altyapıdan gelen futbolcular için de birer alt sınır koyulsun. Belki bu şekilde futbolculara ödenen paralarda bir optimizasyon sağlanabilir.

    Bir de Federasyon yetkilileri, Almanya'da Türk asıllı futbolcu izleyip duracaklarına, hazır gitmişken biraz da tesis incelesinler.
    "Beşerin taptığı bir kendisinin heykelidir"

  21. #21
    Nesil
    2003
    Yaş
    47
    Mesajlar
    4,569

    Default

    Kulup olarak Brezilya futbolcu yetistiriyor, Arjantin futbolcu yetistiriyor, Hollanda futbolcu yetistiriyor... Cunku rekabet edebilmelerinin tek yolu bu. Brezilya'nin en iyi (atiyorum) 70. sol beki su anda Bursaspor'un sol beki. Brezilya'nin en iyi (atiyorum) 150. orta saha oyuncusu Antalyaspor'un onemli bir oyuncusu. Brezilya'nin en iyi (atiyorum) 60. on liberosu bizim milli takimin banko futbolcusu oldu.

    Brezilya bosuna 28-29 yasina gelen futbolcularin cogunu milli takimdan uzaklastirip surekli bir cok 24-25 yasindaki futbolcularla turnuvalara katilmiyor. Alttan surekli futbolcu geliyor. Yasi ilerleyenleri alttan surekli iten bir grup var. 25-30 yil once Brezilya savunma yapamazdi. Son yillarda dunyanin en iyi stoperleri Brezilya'dan cikiyor.

    Devlet degil ama Federasyon olarak Fransa, Ingiltere ve Almanya futbolcu yetistiriyor. Takimlara alt yapilarda nasil futbolcu yetistirilecegi konusunda kriter koyarak bu kriterlere uyan takimlari tesvik ediyor. Fransa'nin yetistirdigi ama Fransa icin oynamayan bir cok futbolcu var. En guzel ornek de Drogba. Kamerun, Cezayir, Mali, Senegal vs. gibi ulkelerin milli futbolcularinin yarisi Fransa'dan yetisme.

    Devlet olarak Cin futbolcu yetistirmiyor. Olimpik sporcu yetistiriyor. Son 5 olimpiyatta aldiklari madalya sayilarini takip ederek bunu gozlemlemek mumkun. Bir gun futbola da bulasirlarsa onda da eminim cok iyi bir takim ortaya cikartirlar. Ama saniyorum takim sporu yerine bireysel sporlarla daha cok ilgileniyorlar.

    Devlet olarak Ispanya sporcu yetistirmek icin tesvik veriyor. Bosuna teniste, basketbolda, futbolda bu kadar cok sporcu yetistirmiyorlar.

    Japonya'nin en cok oynanan sporu Beyzbol (1800'lu yillarin sonundan beri oynaniyor). Futbol'da profesyonel liglerinin kurulma tarihi 1999. Yani bizden 40 yil sonra. Onlarin yetistirdigi kac futbolcu ust duzey liglerde oynadi/oynuyor. Bizim kac tane? Onlar FIFA siralamasinda kacinci siradalar, biz kacinci siradayiz?

    ABD'de sporcu yetistirmek bir ovunc kaynagi. Orta okul ve lise seviyesinde devletin aktardigi paralarla sporcu egitimi yapiliyor. Yetenekli olanlarin sporu ogrenmesi ve gelistirmesi saglaniyor. Okullar arasinda bolgesel, sehir, eyalet, ulke bazinda turnuvalar yapiliyor. Universiteler hem ulke icinde, hem de yurt disindan yetenekli sporculara bedava universite egitimi veriyor. Onlarin da olimpiyatlarda ne yaptigini gayet iyi biliyoruz. Futbol ligleri 1993'te kuruldu. Ozellikle Nike'nin sponsorlugunda yetenekli genc sporcularla ozel ilgilenilip ileride milli takimda oynamalari icin hazirlaniyorlar.

    Yani herkes birseyler yapmak icin cabaliyor. Biz? Bizim futbol felsefemiz nedir? Teknik becerisi yuksek oyuncu mu yetistirmeye calisiyoruz yoksa fiziksel kapasitesi yuksek oyuncu mu? Bu oyunculara fizikleriyle oynamalari icin yeterli futbol disiplinini, teknikleriyle oynamak icin yeterli futbol bilgisini verebiliyormuyuz?

    -0-

    Bu arada Wenger'in yaptigina katilmiyorum. Ve benim yazdiklarimin fikir babasi da degil. Benim yazdiklarimin fikir babasi, Avrupa'da futbolun son 100 yildaki gelisimi.

    Wenger'in yanlis yaptigi iki is var:
    1. Alt yapidan az oyuncu cikartabilmesi. Cikan oyuncularin cogu 17-18 yasinda, diger kuluplerden yuksek maas odeyerek transfer edilen gencler.

    2. Takimda onemli seviyeye gelmis futbolculara yuksek maas odemek istememesi ve bu nedenle kulubun temel taslarini kaybederek zor maclarda takimi tasiyacak tecrubeli oyunculara sahip olamamasi.

    Ben Wenger kadar kati da dusunmuyorum. Yuksek paraya oyuncu almaya da karsi degilim.

    Ama bir kulubun temel taslarinin ve en onemli oyuncularinin o takima en gec 19-20 yaslarinda gelmis kulubu sahiplenmis olmasi gerektigini dusunuyorum. Takima 1 yil once gelmis oyuncunun takimin kaptani olmamasi gerektigini dusunuyorum. Alttan cikan veya genc alinmis futbolcularin, o kulubun futbol felsefesine uygun bir sekilde yetistirilmis ve birbirine uyumlu olmasi gerektigini dusunuyorum. Bir takimda en azindan boyle 14-15 futbolcu olmasi gerektigini dusunuyorum. Futbolcularin gozleri kapali oynayabilecek kadar birbirlerini tanimalari gerektigini dusunuyorum.

    Benim dusuncemi birisine benzeteceksen, daha cok Alex Ferguson'a yakin. Eminim Ingiltere'de alt yapilar icin 150km kurali olmasa (Ingiliz kulupleri tesislerden en fazla 150 km uzaklikta olan gencleri egitebiliyor) Man Utd'in alt yapisindan cok daha fazla futbolcu da cikardi son 20 yilda. Ornegin bu kural o donemde olsaydi David Beckham ve Ryan Giggs Man Utd alt yapisindan cikmazdi ve belki de bu isi daha az beceren kuluplerin eline dusup hic bu kadar gelismezlerdi. Alt liglerden veya baska takimlarda daha pek sure bile almadan transfer ettigi oyuncularla uzun sure calisarak hep kulubu belirli bir seviyede tutmayi basariyor.

    Bizde Italya arti Hollanda arti Ispanya kadarlik nufus var. Bu ulkelerin yetistirdigi futbolcularin yarisi kadar futbolcu yetistirsek rahatlikla Avrupa'nin en iyi 5. ligi oluruz gibi geliyor bana. Daha kaliteli yabancilar da Turkiye'de oynamak icin can atar. Yurt disindan birileri bizim futbol maclarimizi izlemek icin para oder. Bu paralar sayesinde takimlar transferler yapabilir. Sadece bir kac buyuk takim degil, butun hepsi bu tip transferleri yapabilir.

    Bu tabii ki 3 gunde yapilacak bir is degil. Ama vasat bir futbol ulkesi olmaya devam etmek mi istiyoruz yoksa daha uste cikmayi mi?

    Bana daha uste cikmak istiyoruz gibi geliyor. Daha uste cikmanin yolu da futbolcu yetistirmek. Yurt disindan vasat futbolcu getirmek degil.
    Last edited by perpetua : 08.Aralık.2012 at 19:58

  22. #22

    Default

    Quote Originally Posted by perpetua View Post
    .Daha uste cikmanin yolu da futbolcu yetistirmek. Yurt disindan vasat futbolcu getirmek degil.
    O zaman orta yol bulunurak yapılsın bu olay ne yabancı kontejanına sınırlandırma getirsin ne de altyapıya yönel diye de baskı yapılsın.

    güzel bir tartışma oldu sen altyapılarda ne cevherlerin olduğunu ve bunlara yönelmektense avrupa'nın çakmkalarını getirmekten çocuklar şans bulamadığını dile getirdin, Bense aslında o kadar fazla olmadığını olamayacağını, var olanında ztn çıktığını ve Bunun sadece bizim ülkemizde değil bizden daha iyi olan ülkelerde bile bunun böyl olduğunu ayrıca sermaye kavramının futbola girmesiyle artık transfer yapmak varken altyapıya yatırım yapmak ticari anlamda uzun vaadeli bir plan olduğundan ve kimsenin artık bu kadar uzun planlama yapmadığından, ayrıca furbolun artık bir görsel şölen yada antik Roma'da arena dövüşleri gibi güç gösterisi haline gelmişken (yani parayı bastırıp en iyi galdyatörleri arenana getirmek gibi) kalkıpta yeni yetmelerin yetişmesini izlemek ona sabır göstermek gibi şeylerle uğraşmadığını belirttim

    Peki Avrupa'da Serbest dolaşım maddesi geçerliyken ve Hollanda, Fransa, İngiltere gibi ülkeler milli takım bazında geçmişini ararken ve müdahale yapılması gerektiğinin farkında olmalarına rağmen fakat şu anda bir müdahalenin çok radikal ve geniş kitleleri karşılarına almak tehdidini yaşartken bizim federasyonumuz bu kararı çat die alabiliyor? dahası yukarıda saydığım federasyonlar bu radikal kararları kamuoyunun olumsuz tepkilerinden çekinirken bizim federasyonumuz bu kararda neden destekleniyor? Yani tutarsız bir karar olduğu ortada ikilemler olsuğu ise aşikar. Sen en üst kategorinde yabancı kontejanını 5 e indiriyorsun, Fakat onun bir alt katogorisi 1. ligde yaş kotasını kaldırıyorsun. yada eskiden yabancı oynatmaya izin verilmezdi 1. ligde Kaldıki altyapıdan yeni çıkmış futbolunda profesyonel aşamaya geçmiş ve maç tecrübesi kazanması adına da 1. lig hem kulüpler hemde genç yetenekler için cazipken sen oraya da yabancı oynama serbestliği getiriyorsun. bu şekilde de tutarsızlıklar varken sadece yeni Ardalar Yeni Hakan Şükürler adına yabancıyı sınırlandırma şeklinde sloganlar içi boş inandırıcılığı olmayan kelimelerden başka bir şey uyandırmıyor...

  23. #23
    Nesil
    2006
    Yer
    22 | 34
    Mesajlar
    13,628

    Default

    Yabancı sınırını anladım da ligte yıllarca oynayan yabancı oyuncular neden Türk olmuyor ? Önceden vardı bu olay şimdi neden yok ? Mesela ben Galatasaray'la 2018'deyim şu an.Dany ve Muslera hala takımda.Ama Türk olmadılar.Dany bir 8-10 yıldır burdadır en az.Kaldırıldı mı bu olay ? En azından azaltılan yabancı sayısında çok iş görürdü bu olay.

  24. #24
    Nesil
    2003
    Yaş
    47
    Mesajlar
    4,569

    Default

    Quote Originally Posted by RaSenGan View Post
    Yabancı sınırını anladım da ligte yıllarca oynayan yabancı oyuncular neden Türk olmuyor ? Önceden vardı bu olay şimdi neden yok ? Mesela ben Galatasaray'la 2018'deyim şu an.Dany ve Muslera hala takımda.Ama Türk olmadılar.Dany bir 8-10 yıldır burdadır en az.Kaldırıldı mı bu olay ? En azından azaltılan yabancı sayısında çok iş görürdü bu olay.
    Birisi 2010, digeri 2011'de Turkiye'ye geldi.

    Dany'nin vatandasliga basvurma hakki 2015'te, Muslera'nin 2016'da basliyor.

    Vatandasliga basvurduktan sonra Turk statusunde oynayabilmeleri icin 5 yil daha Turkiye'de oynamalari gerekiyor.

    Yani en erken birisi 2020, digeri de 2021'de Turk statusunde oynayabilir.

    Tek istisna Turk milli takiminda oynama hakkina sahip oyuncular icin. Onlar 5 yil sonra Turk statusune geciyor. Ama onlar da Turk milli takiminda oynama isteme/istememe durumuna gore vatandas oluyor 5 yil sonunda.

  25. #25
    Nesil
    2006
    Yer
    22 | 34
    Mesajlar
    13,628

    Default

    Quote Originally Posted by perpetua View Post
    Birisi 2010, digeri 2011'de Turkiye'ye geldi.

    Dany'nin vatandasliga basvurma hakki 2015'te, Muslera'nin 2016'da basliyor.

    Vatandasliga basvurduktan sonra Turk statusunde oynayabilmeleri icin 5 yil daha Turkiye'de oynamalari gerekiyor.

    Yani en erken birisi 2020, digeri de 2021'de Turk statusunde oynayabilir.

    Tek istisna Turk milli takiminda oynama hakkina sahip oyuncular icin. Onlar 5 yil sonra Turk statusune geciyor. Ama onlar da Turk milli takiminda oynama isteme/istememe durumuna gore vatandas oluyor 5 yil sonunda.
    Ama daha önce böyle bir şey yoktu.Direk 2000 küsür günden falan geri sayılıyordu o bittiğinde Türk veya hangi ülkede oynuyorsa o milletin vatandaşı oluyordu oyuncu.

  26. #26
    Nesil
    2003
    Yaş
    47
    Mesajlar
    4,569

    Default

    Quote Originally Posted by heartbreaker007 View Post
    O zaman orta yol bulunurak yapılsın bu olay ne yabancı kontejanına sınırlandırma getirsin ne de altyapıya yönel diye de baskı yapılsın.

    güzel bir tartışma oldu sen altyapılarda ne cevherlerin olduğunu ve bunlara yönelmektense avrupa'nın çakmkalarını getirmekten çocuklar şans bulamadığını dile getirdin, Bense aslında o kadar fazla olmadığını olamayacağını, var olanında ztn çıktığını ve Bunun sadece bizim ülkemizde değil bizden daha iyi olan ülkelerde bile bunun böyl olduğunu ayrıca sermaye kavramının futbola girmesiyle artık transfer yapmak varken altyapıya yatırım yapmak ticari anlamda uzun vaadeli bir plan olduğundan ve kimsenin artık bu kadar uzun planlama yapmadığından, ayrıca furbolun artık bir görsel şölen yada antik Roma'da arena dövüşleri gibi güç gösterisi haline gelmişken (yani parayı bastırıp en iyi galdyatörleri arenana getirmek gibi) kalkıpta yeni yetmelerin yetişmesini izlemek ona sabır göstermek gibi şeylerle uğraşmadığını belirttim

    Peki Avrupa'da Serbest dolaşım maddesi geçerliyken ve Hollanda, Fransa, İngiltere gibi ülkeler milli takım bazında geçmişini ararken ve müdahale yapılması gerektiğinin farkında olmalarına rağmen fakat şu anda bir müdahalenin çok radikal ve geniş kitleleri karşılarına almak tehdidini yaşartken bizim federasyonumuz bu kararı çat die alabiliyor? dahası yukarıda saydığım federasyonlar bu radikal kararları kamuoyunun olumsuz tepkilerinden çekinirken bizim federasyonumuz bu kararda neden destekleniyor? Yani tutarsız bir karar olduğu ortada ikilemler olsuğu ise aşikar. Sen en üst kategorinde yabancı kontejanını 5 e indiriyorsun, Fakat onun bir alt katogorisi 1. ligde yaş kotasını kaldırıyorsun. yada eskiden yabancı oynatmaya izin verilmezdi 1. ligde Kaldıki altyapıdan yeni çıkmış futbolunda profesyonel aşamaya geçmiş ve maç tecrübesi kazanması adına da 1. lig hem kulüpler hemde genç yetenekler için cazipken sen oraya da yabancı oynama serbestliği getiriyorsun. bu şekilde de tutarsızlıklar varken sadece yeni Ardalar Yeni Hakan Şükürler adına yabancıyı sınırlandırma şeklinde sloganlar içi boş inandırıcılığı olmayan kelimelerden başka bir şey uyandırmıyor...
    Beni yanlis anlamissin. Ben yabanci olmasin cunku alttakiler sans bulamiyor demedim. Alttan iyi futbolcu yetistirirsen yabanciyi da gecsin ve o zaman yabanci serbest birakilsin dedim. Ama yetistirmiyorlar. Su anda Super lig'de oynayan futbolcularin yaklasik %50'si zaten yurt disinda yetismis (yabancilar + gurbetciler).

    Oturup bunu oynanan dakikaya bolersek bu daha da vahim duruma gelecek (sirf yabancilar maclardaki toplam surenin %42'sini oynuyor ve ligin %35'i yabanci oyuncu).

    Hollanda'da yanancilar %35
    Ispanya'da %37
    Ukrayna %40
    Fransa'da %40
    Rusya'da %46
    Almanya'da %48
    Italya'da %50
    Portekiz: %56
    Ingiltere'de %65

    Yani Ingiltere ve Portekiz disinda ya butun bu ulkeler kadar, ya da onlardan daha fazla baska ulkelerden yetismis futbolculari alip getiriyoruz.

    Iki turlu basari da mumkun. Az yabanciya sahip olan Ispanyol takimlari da basarili, cok yabanciya sahip olan Ingiliz takimlari da. Cok yabanciya sahip olan Italyanlarin basarisi ile az yabanciya sahip olan Fransizlarin basarisi arasinda da pek fark yok. En azindan Avrupa kuplarindaki basarilara bakarsak.

    Futbolun en buyuk sorunu yetenekli oyuncunun cikmamasi degil mi? Bu yetenekli oyuncu yok demek degil.

    Yetenekli oyuncu yetistirebilecek nufusa sahip ulkeler yetistirmiyor, yetenekli oyuncu yetistirebilecek ulkeler ise kucuk nufuslari ve yuksek gelir seviyeleri nedeniyle gencleri futbolcu olmaya ikna edemiyor.

    Tek istisna Brezilya. Onlarin da nasil futbolcu yetistirdigini goruyoruz. Adamlarin begenmedigi ve milli takimlarinin yakinindan bile gecmesini istemedikleri Hulk gidip 40 milyon Euro'ya transfer oluyor. Milli takima dusunmedikleri Marcos Senna gidip Ispanya'da milli olup Avrupa Sampiyonasini kazaniyor. Portekiz milli takiminin en iyi savunmacisini yetistiriyorlar adam Real Madrid'e kadar yukseliyor. Bizim milli takima oyuncu sokuyorlar vs. vs. vs.

    Zaafimizi ortmek icin degil, daha guclu olmak icin yabanci futbolcu kisitlamasi kalksin.

    Quote Originally Posted by RaSenGan View Post
    Ama daha önce böyle bir şey yoktu.Direk 2000 küsür günden falan geri sayılıyordu o bittiğinde Türk veya hangi ülkede oynuyorsa o milletin vatandaşı oluyordu oyuncu.
    Vatandas olan ve olmayan oyuncular konusunda cesitlilik olmasi icin degisti.

    Ornegin bu sezon sonunda Bilica 5 sezonu dolduruyor. Vatandaslik icin basvuru yapar mi, yapmaz mi belli degil.

    Holosko 2006'dan beri Turkiye'de. Bildigim kadariyla Turk vatandasligina gecmek icin de basvuru yapmadi. Bugun basvuru yapsa en erken 2017/18 sezonunun ikinci yarisinda Turk statusunde oynar. Ama oyunda 2016/17 sezonu ile beraber Turk statusunde olmasi garanti. Bu da pek gercekci degil.

    IBB'deki Marcus Vinicius gectigimiz yaz Turkiye'de 5 yili tamamladi. Bildigim kadariyla vatandaslik vasvurusu yok ama oyunda hemen vatandas olabiliyor. Ama eminim Turk milli takiminda oynayabilecek seviyede olsaydi birisi onun aklini celer ve hemen vatandas yapardi.

    Veya Cangele. 1.5 yil once vatandaslik icin basvurabilirdi ama boyle bir basvuru olmadi bildigim kadariyla. Ama oyunda hemen vatandas olabilen bir oyuncu.

    Veya Isaac Promise. 8 yildir Turkiye'de. Vatandaslik basvurusu yok bildigim kadariyla. Bugun basvuru yapsa 2017/18 sezonunun ikinci yarisinda Turk statusunde oynayabilir. Ama oyunda 2 yilda Turk vatandasi olabiliyordu.

    Uzun sure Turkiye'de kalip vatandas olanlar da var, olmayanlar da. Hepsinin hemen belli bir sureyi doldurduktan sonra vatandas olmasi veya her oyuncunun Turk vatandasi olup Turk milli takimi icin oynamak istemesi pek gercekci degildi.

  27. #27

    Default

    Quote Originally Posted by perpetua View Post
    Beni yanlis anlamissin. Ben yabanci olmasin cunku alttakiler sans bulamiyor demedim. Alttan iyi futbolcu yetistirirsen yabanciyi da gecsin ve o zaman yabanci serbest birakilsin dedim. Ama yetistirmiyorlar. Su anda Super lig'de oynayan futbolcularin yaklasik %50'si zaten yurt disinda yetismis (yabancilar + gurbetciler).

    Oturup bunu oynanan dakikaya bolersek bu daha da vahim duruma gelecek (sirf yabancilar maclardaki toplam surenin %42'sini oynuyor ve ligin %35'i yabanci oyuncu).

    Hollanda'da yanancilar %35
    Ispanya'da %37
    Ukrayna %40
    Fransa'da %40
    Rusya'da %46
    Almanya'da %48
    Italya'da %50
    Portekiz: %56
    Ingiltere'de %65

    Yani Ingiltere ve Portekiz disinda ya butun bu ulkeler kadar, ya da onlardan daha fazla baska ulkelerden yetismis futbolculari alip getiriyoruz.

    Iki turlu basari da mumkun. Az yabanciya sahip olan Ispanyol takimlari da basarili, cok yabanciya sahip olan Ingiliz takimlari da. Cok yabanciya sahip olan Italyanlarin basarisi ile az yabanciya sahip olan Fransizlarin basarisi arasinda da pek fark yok. En azindan Avrupa kuplarindaki basarilara bakarsak.

    Futbolun en buyuk sorunu yetenekli oyuncunun cikmamasi degil mi? Bu yetenekli oyuncu yok demek degil.

    Yetenekli oyuncu yetistirebilecek nufusa sahip ulkeler yetistirmiyor, yetenekli oyuncu yetistirebilecek ulkeler ise kucuk nufuslari ve yuksek gelir seviyeleri nedeniyle gencleri futbolcu olmaya ikna edemiyor.

    Tek istisna Brezilya. Onlarin da nasil futbolcu yetistirdigini goruyoruz. Adamlarin begenmedigi ve milli takimlarinin yakinindan bile gecmesini istemedikleri Hulk gidip 40 milyon Euro'ya transfer oluyor. Milli takima dusunmedikleri Marcos Senna gidip Ispanya'da milli olup Avrupa Sampiyonasini kazaniyor. Portekiz milli takiminin en iyi savunmacisini yetistiriyorlar adam Real Madrid'e kadar yukseliyor. Bizim milli takima oyuncu sokuyorlar vs. vs. vs.

    Zaafimizi ortmek icin degil, daha guclu olmak icin yabanci futbolcu kisitlamasi kalksin.
    Benim tek anladığım nokta şu; genel kanı yabancı statüsüne sınırlama getirilmesinin sebebini Türk futbolcularının özellikle genç topçuların önünü açmak için böyle bir kısıtlamaya gidilmek istenilmesi. Ayrıca bu federasyonun her ne kadar ÖZERK densede ama devlet ama hükümet kanadından birileri herhalde bir lobi faaliyetinde federasyon başkanıyla arasında böyle bir sohbet geçtiği için sayın Demirören bu yola geçti yoksa BJK başkanlığında Portekiz çetesi kuran Tabata'ya 9 milyon € veren bir kulüp başkanının ya ben hata yapmışım deyip bunu böyle düzelteyim şeklinde bu kuralı çıkartması akla mümkün gelmiyor.

    İkincisi seninle zeytinin yağı yada inci örneğine girmiştik hatırlarsan, yetenekli oyuncu yok demek değil demişsin fakat yok dencek kadar az yani şu şekilde özetleyeyim, Orhan Şam, Bekir İrtegün, Mehmet Yıldız, Semih Şentürk, gibi normal düzeyde topçu çıkartabilir takımlar ama mesele Arda Turan gibi bir topçu çıkarmakta işte bu noktada ayrılıyoruz galiba Çünkü burda eğer her yaş jenerasyonunda Arda üst düzeyde bir topçuyu çıkartamıyorsan, Ceyhun Gülselam, Gökhan Zan, Mustafa Yumlu, Selçuk Şahin gibi normal düzey futbolcular yetiştireceksen alt yapıya yönelmek burda daha önce saydığım ama özetle FUTBOL ARTIK SADECE BİR SPOR DALI DEĞİL BİR ENDÜSTRİDİR. sözüyle ve ticarette kendini sürekli yenilemen ve geliştirmen gerekliliğini de göz önünde bulundurarak çok riskli ve her sezona rakiplerine oranla handikapla başlamak demek. Şimdi yukarıda saydığım topçular normal düzey futbolcular ama futbolun birde parasal yönünü düşündüğünde aslında kendi ülkelerinde yada genel futbol düzeyine bakıldığın 2. sınıf futbolcular bu saydığım topçulardan daha fazla gelir kaynağı bile olabiliyor takımlara ama transferle ama merchandise ile yani avrupa çıkması, milli takıma ancak hazırlık maçında çağırılan bir oyuncu bile şu yukardda saydığım ve milli takım seviyesinde olan topçudan daha fazla iş yapabiliyor bu ülkede. Bunda ne federasyonun ne başkanın ne kulübün ne taraftarın suçu var. Bu bir hayat döngüsü.

    Özetle Herhangi bir kulübün altyapısından Arda Turan Selçuk İnan, Caner Erkin, Cenk Gönen, Necip Uysal ayarında oyuncu çıkmıyorsa bu ne alt yapıya önem ve değer verilmediğinden ne de topçuların yeterli şans bulamadığından ne de kulüp başkanlarının transfere yönelme kolaylığını seçmesinden kaynaklanıyor bu, Tanrının futbol yeteneğini her insana vermediği çok az insanlara bahşetmesinden kaynaklanıyor. Bu noktada ise futbola dönüldüğünde her ne kadar bir röveşata golü olan ve dün takımına 3 puanı kazandıran Bekir iRTEGÜN bir Fenerbahçeli olarak benim gözümde ÇUBUKLU formanın ideal 11 inde asla olmayacak bir isim ha kim hak eder Yobo'nun yanına Lugano olmadı en az onun ayarında yerlide ise dün FB'ye hoca olarak rakip olan Bülent Korkmaz Ayarında. Mesela varmı o ayarda stoper yok neden çünkü demekki o meziyetlere sahip olacak ışığı çakan bir topçu hiç bir altyapıya düşmemiş hiç bir gözlemcinin dikkatini çekememiş neden YOK çünkü Tanrı bir Türk gencine çok üst düzey yeteneklere sahip olacak bir stoper meziyeti vermemiş. Dünyada 1 tane Figo 1 tane Zidane 1 tane Van Der Sar gelmişti şimdi ise 1 tane Ronaldo 1 Messi 1 Rooney var yani dünyada da sürekli bir gelişim söz konusu değil.

    Yani özetle altyapıdan çıkan normal düzey topçuyu çıkıp izleyeceğime mesela Sabri Sarıoğlu'nu izleyeceğime senin dediğin gibi Brezilya'nın 60. en iyi sağ bekini izlemeye razıyım ben en azından daha makul iş yapar sahada burası kesin.

Sayfa 2 / 2 İlkİlk 12

Mesaj Yetkileri

  • You may not post new threads
  • You may not post replies
  • You may not post attachments
  • You may not edit your posts
  •